Afganistan'da Taliban üssüne hava saldırısı

Afganistan'da Taliban üssüne hava saldırısı
TT

Afganistan'da Taliban üssüne hava saldırısı

Afganistan'da Taliban üssüne hava saldırısı

Afganistan’da Taliban’a ait üsse hava saldırısı düzenlendi.
Afganistan hükümeti ile Taliban arasındaki barış görüşmeleri devam ederken, Taliban'a ait üsse hava saldırısı yapıldı. Afganistan'ın kuzeydoğusunda yer alan Kunduz'daki bir Taliban üssüne Afgan Ulusal Savunma ve Güvenlik Kuvvetleri (ANDSF) tarafından hava saldırısı düzenlendi. Afganistan Savunma Bakanlığı tarafından saldırıya ilişkin yapılan açıklamada, “Taliban savaşçıları bu sabah Kunduz ili Han Abad ilçesine bağlı Nikapaye Sayed Ramazan bölgesinde ANDSF mevzilerine saldırdı. ANDSF saldırıyı ‘aktif savunma' prosedürlerine uygun olarak durdurdu. Qari Abdulrazeq ve Mawlawi Abbas adlı iki komutan dahil 30'dan fazla Taliban öldürüldü. Operasyonlar sonucunda aralarında Faizani ve Qari Ebrahim adlı iki komutanın da bulunduğu 8 kişi yaralandı” ifadeleri kullanıldı.
Bakanlık, ayrıca 4 düşman aracı, 8 motosiklet ile çok sayıda silah ve mühimmatın imha edildiğini aktarırken, İlk raporlara göre sivillere veya ANDSF personeline herhangi bir zarar verilmediğini açıkladı. Savunma Bakanlığı, sivil kayıpların olduğuna ilişkin raporların farkında olduklarını dile getirirken, “ANDSF sivillere zarar verme iddialarını ciddiye alır ve bu iddialar soruşturulacaktır” dedi.
Taliban tarafından yapılan açıklamada ise, hükümetin düzenlediği hava saldırısında içerisinde kadın ve çocuklarında bulunduğu toplam 23 sivilin hayatını kaybettiğini iddia edildi. Açıklamada, “Kabil yönetimine ait uçaklar sivil halkın evlerini hedef alarak vahşice bombalar yağdırdı. Halbuki, bölgede herhangi bir hareketlilik ya da silahlı kişi yoktu'' dedi.



Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi dün, Honduras ve Nikaragua vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nün iptal edildiğini duyurdu; bu karar 70 binden fazla kişiyi önümüzdeki aylarda ABD'den sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem yaptığı açıklamada, “Ülkedeki genel koşullar Honduraslıların güvenli bir şekilde evlerine dönmelerine yetecek kadar iyileşti” dedi. Şu anda tahminen 72 bin Honduraslı ve 4 bin Nikaragualıya verilen Geçici Koruma Statüsü, 1998 yılında her iki Orta Amerika ülkesinde de geniş çaplı yıkıma neden olan Mitch Kasırgasının ardından 1999 yılında verilmişti.

İç Güvenlik Bakanlığı yaptığı ayrı bir açıklamada Bakan Noem'in, Nikaragualılar konusunda da benzer bir sonuca vardığını belirterek “Geçici Koruma Statüsü’nün (TPS) çeyrek asır sürmemesi gerektiğini” vurguladı. Washington merkezli bir Latin Amerika insan hakları araştırma ve savunma merkezi olan Washington Office on Latin American Affairs, bakanlığı Honduras ve Nikaragua vatandaşlarının yanı sıra benzer eylemlerden etkilenen diğer ülkelerden gelenler için TPS'yi iptal etme kararını geri almaya çağırdı.

“STK'dan yapılan açıklamada, “Honduras ve Nikaragua, çok sayıda doğal afetin yanı sıra, onlarca yıldır yapısal cezasızlık, şiddet, yoksulluk ve temel kamu hizmetlerine erişim eksikliğinden muzdariptir. Nikaragualılar ise ifade özgürlüğü, örgütlenme ve insan hakları da dâhil olmak üzere sivil özgürlüklerini reddeden otoriter bir hükümet altında yaşamaktadır" denildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hak sahiplerini sınır dışı edilmekten koruyan ve onlara ABD'de çalışma hakkı veren TPS, çatışma, doğal afet veya diğer “olağanüstü” koşullar nedeniyle ülkelerinde güvenlikleri risk altında olan göçmenlere geçici olarak verilmektedir.

Trump yönetimi daha önce de Haitililer, Venezuelalılar, Afganlar, Nepalliler ve Kamerunlular için Geçici Korumalı Statü'yü iptal etmişti. Başkan Donald Trump, ABD'nin “yabancı suçlular” tarafından “istila” edildiğini düşündüğü yasadışı göçle mücadeleyi en önemli önceliklerinden biri haline getirdi.