ABD Başkanı Donald Trump'a zehirli madde içeren paket gönderildi

ABD Başkanı Donald Trump'a zehirli madde içeren paket gönderildi
TT

ABD Başkanı Donald Trump'a zehirli madde içeren paket gönderildi

ABD Başkanı Donald Trump'a zehirli madde içeren paket gönderildi

ABD Başkanı Donald Trump adına Beyaz Saray’a içinde zehirli madde bulunan bir paket gönderildi.
ABD Başkanı Donald Trump adına ABD'nin başkenti Washington DC'de bulunan Beyaz Saray'a içinde ölümcül derecede zehirli olan “risin” maddesi bulunan bir paket gönderildiği bildirildi.
ABD basınında yer alan haberlere göre, paketin bu hafta başında Beyaz Saray'a gönderildiği ve üzerinde alıcı olarak Trump'ın isminin yer aldığı ifade edildi. Pakete güvenlik güçleri tarafından el konurken, risinin varlığını doğrulamak için iki test yapıldığı belirtildi. Olayla ilgili Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Başkanı korumakla görevli Gizli Servis tarafından soruşturma başlatıldı. Beyaz Saray'dan ise henüz konuyla ilgili açıklama yapmadı.
Beyaz Saray'a gönderilen tüm postalar tesis dışındaki bir bölgede tasnif edilerek kontrol ediliyor.



Trump'la Musk nasıl barıştırıldı?

Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına verdiği destekle gündem olmuştu (Reuters)
Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına verdiği destekle gündem olmuştu (Reuters)
TT

Trump'la Musk nasıl barıştırıldı?

Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına verdiği destekle gündem olmuştu (Reuters)
Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına verdiği destekle gündem olmuştu (Reuters)

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in Donald Trump ve Elon Musk arasında arabuluculuk yaptığı ortaya çıktı.

Dünyanın en zengin kişisi, yeni Donald Trump yönetiminin ilk aylarında Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın (DOGE) başına getirilince manşetlerden düşmemişti. 

Ancak Musk'ın, Trump'ın Büyük Güzel Yasa Tasarısı'nı sert bir dille eleştirmesinin ardından ikili arasındaki ipler haziranda kopmuştu. 

Trump, elektrikli otomobil teşviklerini kestiği için Musk'ın "çıldırdığını" söylemişti. 

Amerika Partisi'ni kuracağını öne süren Musk "Büyük bombayı patlatmanın zamanı geldi" diyerek Trump'ın Jeffrey Epstein dosyasında adının geçtiğini iddia etmişti.

İkili suikastla öldürülen sağcı aktivist Charlie Kirk'ün eylüldeki cenaze töreninde bir araya gelerek buzları eritmişti. 

Washington Post, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in perde arkasında ikiliyi nasıl yumuşattığını dünkü haberinde işledi. 

41 yaşındaki Cumhuriyetçi'nin ekibiyle birlikte büyük çaba göstererek Amerika Partisi'nin kurulmasını engellediği bildirildi. 

Vance'in bunun için hem Musk'a hem de çevresine baskı yaptığı ifade edildi.

Washington Post, Musk-Trump ilişkisinin yumuşamasıyla birlikte teknoloji milyarderinin 2026'daki ara seçimlerde yarışacak Cumhuriyetçi adaylara bağış yapmaya başladığını belirtti. 

Aylar boyunca uğraşan Vance'in de 2028'de başkan adayı olup Musk'tan destek görmeyi planladığı öne sürüldü. 

Musk'ın kasımda Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman şerefine Beyaz Saray'da verilen akşam yemeğine katıldığı hatırlatıldı. 

Musk-Trump ilişkisinin hâlâ hassas bir dengede durduğu aktarılan haberde Jared Isaacman'ın NASA Direktörlüğü'ne atanmasının önüne engeller çıkarılmasının teknoloji milyarderini kızdırdığı da ifade edildi. 

ABD Başkanı Donald Trump, "geçmişteki bağlantılarını yeniden değerlendirdikten sonra" adaylığını haziranda geri çektiği milyarder iş insanı Isaacman'ı, NASA Direktörlüğü görevine yeniden aday gösterdiğini kasımda açıklamıştı.

Musk'ın iyi ilişkilere sahip olduğu bilinen Isaacman, önceki haftalarda resmen bu göreve getirilmişti. 

Isaacman, 2021 ve 2024'te Musk'ın SpaceX roketleriyle uzaya çıkmıştı.

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast, Gizmodo


ABD, Venezuela topraklarını vursa da Maduro dans ediyor

Maduro, başkent Karakas'taki bir etkinlikte Bobby McFerrin'in meşhur Don't Worry Be Happy şarkısının sözlerine eşlik ederek "Endişelenme, mutlu ol" dedi (AP)
Maduro, başkent Karakas'taki bir etkinlikte Bobby McFerrin'in meşhur Don't Worry Be Happy şarkısının sözlerine eşlik ederek "Endişelenme, mutlu ol" dedi (AP)
TT

ABD, Venezuela topraklarını vursa da Maduro dans ediyor

Maduro, başkent Karakas'taki bir etkinlikte Bobby McFerrin'in meşhur Don't Worry Be Happy şarkısının sözlerine eşlik ederek "Endişelenme, mutlu ol" dedi (AP)
Maduro, başkent Karakas'taki bir etkinlikte Bobby McFerrin'in meşhur Don't Worry Be Happy şarkısının sözlerine eşlik ederek "Endişelenme, mutlu ol" dedi (AP)

ABD tehdidi altındaki Nicolás Maduro denizdeki ablukanın ardından ülkesinin topraklarına saldırı düzenlenmesine rağmen görevden ayrılacağına dair herhangi bir sinyal vermiyor.

Donald Trump, Venezuela liderinin zamanının dolduğunu öne sürerken 63 yaşındaki siyasetçi son haftalarda katıldığı etkinliklerde dans ederken görülüyor. 

Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin askeri yığınağı ve petrol gemilerine uygulanan ablukayla karşı karşıya olan Maduro'nun kendine güvenini hem ülkesine hem de dünyaya göstermeye çalıştığını bildiriyor. 

Amerikan gazetesi, ekonominin büyük ölçüde devlet kontrolüne alındığı Venezuela'da Maduro'nun ihaleleri yandaşlarına vererek kendi konumunu güçlendirdiğini iddia ediyor. 

13 yılı aşkın süredir iktidarda olan lider, ülkeden kaçacağı iddialarına rağmen mitinglerde "Bizi devrim yolunda asla çıkaramayacaklar. Sonsuza kadar zafer!" diyor. 

Geçmişte ABD adına Venezuela'yla pek çok müzakere yapan eski diplomat Thomas A. Shannon Jr., 14 yıllık iktidarın ardından 2013'te ölen Hugo Chávez'in ülkeyi devrime ve anti emperyalizme inandırdığını söylüyor:

Chavezciler ne kadar yoz, zalim ve suçlu olursa olsun Latin Amerika'da onlardan başka anti emperyalist solcu kaldığına inanmıyor. Bu pozisyonlarından vazgeçmek istediklerini sanmıyorum.

Önceki haftalarda Nobel Barış Ödülü'nü almak için gizli bir operasyonla Venezuela'dan Norveç'e giden María Corina Machado ise Oslo'da yaptığı konuşmada "Müzakereyle ya da değil Maduro iktidardan düşecek" dedi. 

Geçmişte Chávez'e danışmanlık yapan Amerikalı avukat Eva Golinger, Maduro için şu yorumu yaptı:

Trump'ın Kim Jong-un'u övdüğünü, eski El Kaide liderini Beyaz Saray'a çağırdığını görünce 'Neden onunla müzakere edemeyim ki?' diye düşünüyor. Kanımca ülkeyi terk edeceğine orada ölmeyi tercih eder.

Diğer yandan Donald Trump, Venezuela'nın topraklarına ilk kez saldırı düzenlediklerini duyurdu. 

Cuma günü yaptığı açıklamada saldırının geçen hafta düzenlendiği dışında pek bir bilgi vermeyen ABD Başkanı teknelere uyuşturucu yüklenen bir limanı vurduklarını dün söyledi. 

CNN de kaynaklarına dayandırdığı haberde saldırıda drone kullanıldığını bildirdi. 

Karakas yönetimi hâlâ konuya dair sessizliğini koruyor. 

İnsan hakları ihlalleri ve siyasi mahkumlara işkenceyle suçlanan Maduro yönetimi, kendi doğal kaynaklarına göz diken ABD'nin bu iddiaları kullandığını savunuyor. 

ABD, Karakas yönetiminin kartellerle işbirliği yaptığını da iddia ediyor. Venezuela ise Washington'ın ülkede darbe planladığını öne sürüyor. 

ABD eylülden beri Karayipler ve Pasifik Okyanusu'ndaki teknelere uyuşturucu ticaretiyle mücadele iddiasıyla saldırılar düzenliyor.

En az 105 kişinin öldürüldüğü operasyonlar, yargısız infaz eleştirilerinin hedefi oluyor. 

"Uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele" gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu geçen ay başlattığını duyuran ABD'nin Venezuela'ya askeri hareket düzenlemesi ihtimali haftalardır dünya gündeminde.

Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etti.

Trump, iki hafta önce Venezuela limanlarında yaptırıma tabi tankerlere "tam abluka" uygulanması talimatını verdi.

Washington, geçen ay yabancı terör örgütü olarak ilan ettiği Güneşler Karteli'nin (Cartel de los Soles) liderinin Maduro olduğunu savunuyor. 

Beyaz Saray, Maduro'nun tutuklanması veya mahkum edilmesine ilişkin bilgi sağlanması karşılığında verilecek ödülü iki katına çıkararak 50 milyon dolara yükselttiğini 8 Ağustos'ta duyurmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, CNN, Reuters


BBC analizi: Rusya her zamankinden hızlı asker kaybediyor

Bir Rus askeri, Ukrayna mevzilerine doğru kundağı motorlu Malka topuyla ateş ediyor (Rusya Savunma Bakanlığı Basın Servisi)
Bir Rus askeri, Ukrayna mevzilerine doğru kundağı motorlu Malka topuyla ateş ediyor (Rusya Savunma Bakanlığı Basın Servisi)
TT

BBC analizi: Rusya her zamankinden hızlı asker kaybediyor

Bir Rus askeri, Ukrayna mevzilerine doğru kundağı motorlu Malka topuyla ateş ediyor (Rusya Savunma Bakanlığı Basın Servisi)
Bir Rus askeri, Ukrayna mevzilerine doğru kundağı motorlu Malka topuyla ateş ediyor (Rusya Savunma Bakanlığı Basın Servisi)

Yeni bir analiz, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşta verdiği kayıpların, Şubat 2022'de başlayan işgalden bu yana hiç olmadığı kadar hızlı bir oranda arttığına işaret ediyor.

BBC'nin yaptığı analiz, bu yıl Rusya'da 2024'e kıyasla yüzde 40 daha fazla asker ölüm ilanının yayımlandığını ortaya koydu.

BBC, bağımsız yayın kuruluşu Mediazona'yla birlikte, resmi raporlar, gazeteler ve sosyal medyanın yanı sıra yeni anıtlar ve mezarları kullanarak isimleri belirlenmiş kişilerin bir listesini çıkardı. Ölenlerden, toplamda yaklaşık 160 bin kişinin isimlerini doğrulayabildiler.

Uzmanlar, BBC'ye bu rakamın muhtemelen çok daha yüksek olduğunu, BBC'nin açıkladığı rakamın toplamın yalnızca yüzde 45 ila yüzde 65'ini temsil ettiğini söyledi. Bu, Moskova'nın savaş başladığından beri 243 bin ila 352 bin zayiat verdiğini gösteriyor.

BBC'nin verilerine göre, bu yıl Rusya'da yayımlanan ölüm ilanlarının sayısı ağustosta önemli bir artış gösterdi. Bu, Vladimir Putin'in savaşın başlamasından bu yana ilk ABD-Rusya zirvesi için Alaska'da Donald Trump'la görüştüğü ay. Ölüm ilanı sayısı ekimdeyse 12 bin 35'le zirveye ulaştı.

Temmuz 2024'le Temmuz 2025 arasında yayımlanan ölüm ilanlarının sayısı 7 bin 155'i geçmedi.

BBC'nin toplam ölüm sayısı, uluslararası hükümetlerin değerlendirmelerini yansıtıyor gibi görünüyor. Ekimde bir NATO yetkilisi, Ukrayna'da 250 binden fazla Rus askerinin öldürüldüğünü ve savaş zaiyatının toplamda 1,1 milyonu bulduğunu söylemişti.

BBC'ye göre Ukrayna'nın savaşta 140 binden fazla askeri öldü.

Öte yandan Rusya'nın Ukrayna'yı Putin'in konutlarından birine drone saldırısı düzenlemekle suçlamasının ardından, Washington'ın yakın gelecekte bir barış anlaşmasına aracılık etme umutları salı günü suya düştü. Kiev bu iddiayı kesin bir dille reddediyor.

Moskova'nın buna karşılık müzakere pozisyonunu sertleştireceğini belirtmesinin ardından Zelenski, iddianın barış sürecini raydan çıkarma amacıyla "tamamen uydurulduğunu" söyledi.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha salı günü, Rusya'nın suçlamalarına dair herhangi bir inandırıcı kanıt sunmadığını belirtti.

Sybiha, "Rusya'nın uzun bir sahte iddia geçmişi var, bu onların imza taktiği" dedi.

Muhabirlerin Rusya'nın drone saldırısına dair fiziksel kanıtı olup olmadığı sorusuna Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, hava savunmasının drone'ları düşürdüğünü ancak enkaz konusunun Savunma Bakanlığı'nı ilgilendirdiğini söyledi.

Independent Türkçe