İngiltere Sağlık Bakanı'ndan ulusal karantina uyarısı

İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock (İHA)
İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock (İHA)
TT

İngiltere Sağlık Bakanı'ndan ulusal karantina uyarısı

İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock (İHA)
İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock (İHA)

İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock, halkın Kovid-19 kurallarına riayet etmemesi durumunda ulusal karantinaya geri dönülebileceğini söyledi.
İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock, ülkenin ikinci bir Kovid-19 dalgasının eşiğinde olduğunu itiraf etti. Halkı başka bir ulusal karantinayı önlemek için sosyal mesafe kısıtlamalarına uymaya davet eden Hancock, “İnsanlar kuralları ihlal ederse, o zaman ulusal düzeyde önlemler almak zorunda kalacağız” dedi.
Mart ayından Mayıs ayına kadar karantina uyguladıklarını hatırlatan Sağlık Bakanı, "Şu anda herkesin durması, düşünmesi ve bir adım geri atması gerek. Hepimizin yapacak bir görevi olduğunu fark etmesi kesinlikle kritik. Halkın kurallara uyması gerekiyor. Bu yüzden herkesin bir seçimle karşı karşıya olduğunu söylüyorum" ifadelerini kullandı.
Hancock, kendi kendine tecrit kurallarını ihlal ettiğini görmesi durumunda bir kişiyi polise bildirip bildirmeyeceği sorusuna ise, “Kendi kendini tecrit kısmı kesinlikle gerekli... Bulaşım zincirini kırmak için önemli” cevabını verdi.
İngiliz medyasında çıkan haberlere göre; ikinci dalgayı durdurmayı amaçlayan korunma önlemlerini ihlal edenler ciddi para cezasına çarptırılacak. Bu cezalar bin ila 10 bin sterlin arasında değişecek.
28 Eylül'den itibaren Kovid-19 testi pozitif çıkan veya virüs bulaşmış bir kişiyle yüz yüze temas eden kişi kendi kendini karantinaya almak zorunda. 19 Eylül Cumartesi günü itibariyle pandemi başladığından bu yana İngiltere’de 390 bin 358 kişi vaka bulunuyor, 41 bin 759 kişi ise hayatını kaybetti.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times