Dünya Sağlık Örgütü, Kovid-19’u tedavi etmek için bitkisel tedavilerin deneylerini düzenleyen bir protokolü onayladı

Geçtiğimiz mayıs ayının sonlarında Antananarivo’da Covid Organics içeceğini alan insanlar (AP)
Geçtiğimiz mayıs ayının sonlarında Antananarivo’da Covid Organics içeceğini alan insanlar (AP)
TT

Dünya Sağlık Örgütü, Kovid-19’u tedavi etmek için bitkisel tedavilerin deneylerini düzenleyen bir protokolü onayladı

Geçtiğimiz mayıs ayının sonlarında Antananarivo’da Covid Organics içeceğini alan insanlar (AP)
Geçtiğimiz mayıs ayının sonlarında Antananarivo’da Covid Organics içeceğini alan insanlar (AP)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) iki gün önce yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ve diğer salgın hastalıklar için muhtemel tedaviler olarak Afrika bitkisel ilaçlarının test edilmesini organize eden bir protokolü onayladı.
Kovid-19 salgınının yayılması, günümüz hastalıklarının tedavisinde geleneksel tedavi yöntemlerini kullanma konusunu yeniden gün yüzüne çıkardı. WHO’nun testleri, laboratuvarlarda kullanılanlara benzer standartlara sahip denemeleri açıkça teşvik etmek için geliyor.
AFP’ye göre aylar önce Madagaskar Cumhurbaşkanı Andry Rajoelina, Kovid-19’u tedavi etmek için pelin otu (artemisia) bitkisinin özünden yapılan Covid Organics içeceğini piyasaya sürme girişimlerinin ardından bitkinin sıtma tedavisinde etkili olduğu kanıtlanmış olmasına rağmen küçümseyici tavırlara maruz kalmıştı.
İki gün önce WHO uzmanları diğer iki Afrika kuruluşundan meslektaşları ile birlikte Kovid-19 tedavisi için bitkisel ilaçların 3. aşama klinik denemelerini yapmak için bir protokolün yanı sıra bitkisel ilaçların klinik denemelerinin verilerini toplama ve güvenliğini izlemek için bir kurul inşa edilmesine yönelik bir anlaşma ve tüzüğü onayladılar.
Konuya ilişkin yapılan açıklamada “3. aşama klinik denemelerinin (3 bin kişiden oluşan bir grup test ediliyor), yeni bir tıbbi ürünün güvenilirliğini ve etkinliğini tam olarak değerlendirmek için çok önemli bir adım olduğuna” işaret edildi.
Söz konusu açıklamada WHO Afrika Bölge Ofisi’nde görevli Prosper Tumusiime “Geleneksel bir tıp ürününün güvenli, etkili ve kaliteli olduğu tespit edilirse WHO bu ürünün yerel olarak hızlı ve geniş çapta üretilmesi için tavsiyede bulunacak” ifadelerini kullandı.
WHO, Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (Africa CDC) ve Afrika Birliği Sosyal İşler Komisyonu (DSA) ile ortaklaşa protokolü onayladı. Tumusiime “Batı Afrika’da Ebola virüsünün yayılması gibi Kovid-19’un ortaya çıkması, güçlü bir sağlık sistemine ihtiyaç duyulduğunu gösterdi ve geleneksel tıp da dahil olmak üzere araştırma ve geliştirme programlarını hızlandırdı” değerlendirmesinde bulundu. WHO yetkilisi, Madagaskar’da geniş çapta dağıtımı yapılan ve aynı şekilde başta Afrika olmak üzere birçok ülkeye satılan Madagaskar Cumhurbaşkanı’nın içeceğinden söz etmedi.
Mayıs ayında WHO Afrika Bölgesi Direktörü Dr. Matshidiso Moeti gazetecilere verdiği demeçte Afrika hükümetlerinin 2000 yılında ‘geleneksel tedavileri’ diğer ilaçlarla aynı klinik denemelere tabi tutmayı taahhüt ettiğini söyledi ve “Yardımcı olabilecek bir şey arama ihtiyacını ve isteklerini anlayabiliyorum. Ancak, aynı hükümetlerin taahhüt ettiği bilimsel testleri teşvik etmeyi çok istiyoruz” dedi.



Fransız belediye başkanı 'seks kaseti skandalı' nedeniyle mahkum oldu

Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
TT

Fransız belediye başkanı 'seks kaseti skandalı' nedeniyle mahkum oldu

Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)

Fransa'da bir mahkeme, Lyon yakınlarındaki Saint-Etienne Belediye Başkanı Gaël Perdriau'yu, seks kaseti kullanarak siyasi rakibini şantaj yaptığı gerekçesiyle beş yıl hapis cezasına çarptırdı.

Fransız Le Figaro gazetesi dün, mahkemenin 53 yaşındaki muhafazakar siyasetçiyi, Paris'teki bir otelde birinci yardımcısını bir erkek seks işçisiyle gizlice filme almaktan suçlu bulduğunu bildirdi.

Gazete, belediye başkan yardımcısının kendisini siyasi olarak dışlama planı kapsamında kasıtlı olarak tuzağa düşürüldüğünü belirtti. Ayrıca, cezasının bir yıl ertelendiğini ifade etti.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığı habere göre belediye başkanı, mahkemede yargılamanın sonuna kadar suçsuz olduğunu savundu ve karara itiraz edeceğini açıkladı.

Ancak, kararın açıklanmasının ardından belediye başkanının görevinden derhal ayrılması gerekiyor.


Trump, İsrail'i Suriye'ye 'müdahale etmemesi' konusunda uyardı

Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)
Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)
TT

Trump, İsrail'i Suriye'ye 'müdahale etmemesi' konusunda uyardı

Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)
Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye-İsrail sınırında artan gerilimin ortasında, İsrail'i Suriye'yi ve yeni yönetimini istikrarsızlaştırmaması konusunda uyardı. Dün Truth Social platformundaki gönderisinde Trump, "İsrail'in Suriye ile güçlü ve samimi bir diyalog sürdürmesi ve Suriye'nin müreffeh bir ülkeye dönüşmesini engelleyebilecek hiçbir şeyin olmaması çok önemli" ifadelerini kullandı. Trump, Suriye'nin Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara yönetimindeki performansından "çok memnun" olduğunu da belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi, Netanyahu’nun Trump ile telefon görüşmesi yaptığını ve Trump'ın kendisini Beyaz Saray'a davet ettiğini bildirdi. ABD Başkanı, yaklaşık bir yıl önce Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın Şam'da iktidara gelmesinin ardından İsrail ve Suriye arasında bir güvenlik anlaşması için baskı yapıyor.

Bu arada, BM Güvenlik Konseyi üye ülkelerinden temsilcilerden oluşan bir heyet, Suriye hükümetinin kuruluşundan bu yana ilk defa olarak bir ziyaret kapsamında 3-7 Aralık tarihleri ​​arasında Suriye ve Lübnan'ı ziyaret edecek. Estonya'nın BM Daimi Temsilcisi Samuel Zbogar'ın başkanlık ettiği heyete, daimi temsilciler ve diğer üyeler de katılıyor.


Nijerya Savunma Bakanı, ülkedeki bazı kaçırma vakalarının ardından istifa etti

Nijerya askerleri (sosyal medya)
Nijerya askerleri (sosyal medya)
TT

Nijerya Savunma Bakanı, ülkedeki bazı kaçırma vakalarının ardından istifa etti

Nijerya askerleri (sosyal medya)
Nijerya askerleri (sosyal medya)

Nijerya Devlet Başkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada Savunma Bakanı Muhammed Badaru Abubakar’ın istifa ettiği belirtildi. Ülke, Devlet Başkanı Bola Tinubu'nun ‘olağanüstü hal (OHAL)’ ilan etmesine neden olan toplu kaçırma vakalarıyla karşı karşıya.

Devlet Başkanı Tinubu'nun Sözcüsü Bayo Onanuga yaptığı açıklamada, Abubakar'ın (63) sağlık nedenleriyle istifasının derhal yürürlüğe girdiğini belirterek, “İstifası, Başkan Tinubu'nun güvenlik nedenleriyle OHAL ilan etmesiyle birlikte geldi. Tinubu, OHAL’in kapsamını zamanı geldiğinde açıklığa kavuşturacak” dedi.

Silahlı gruplar tarafından fidye için yapılan kaçırmalar, 2014 yılında ülkenin kuzeydoğundaki Chibok kasabasında, terör örgütü Boko Haram üyeleri tarafından 276 kız öğrencinin kaçırılmasından bu yana Nijerya'da sık sık görülmeye başlandı. Ancak, son iki hafta içinde çoğunluğu Nijer eyaletinde (orta-batı) olmak üzere 400'den fazla Nijeryalı'nın kaçırıldığı bu yeni kaçırma dalgası, Müslümanların çoğunlukta olduğu kuzey ile Hıristiyanların çoğunlukta olduğu güney arasında neredeyse eşit olarak dağıtılmış gibi görünürken Afrika'nın en kalabalık nüfusuna sahip (230 milyon) ülkesini sarstı.

Kaçırma vakalarının artmasıyla karşı karşıya kalan Tinubu, ek güvenlik güçlerinin işe alınması talimatı verdi. Son zamanlarda yaşanan toplu kaçırma olayları, ABD Başkanı Donald Trump'ın Nijerya'da ‘Hıristiyanların öldürüldüğünü’ öne sürdüğü olaylar nedeniyle askeri müdahale tehdidinde bulunmasının ardından meydana geldi. Nijerya ise bu suçlamaları reddetti.