Haseke’yi ziyaret eden James Jeffrey, Kürt partileri arasındaki yeni siyasi oluşumu ilan edecek

Fırat’ın doğusunda ABD’li Büyükelçi William Roback’ın katılımıyla Haziran ayında bir araya gelen Kürt parti temsilcileri (Şarku’l Avsat)
Fırat’ın doğusunda ABD’li Büyükelçi William Roback’ın katılımıyla Haziran ayında bir araya gelen Kürt parti temsilcileri (Şarku’l Avsat)
TT

Haseke’yi ziyaret eden James Jeffrey, Kürt partileri arasındaki yeni siyasi oluşumu ilan edecek

Fırat’ın doğusunda ABD’li Büyükelçi William Roback’ın katılımıyla Haziran ayında bir araya gelen Kürt parti temsilcileri (Şarku’l Avsat)
Fırat’ın doğusunda ABD’li Büyükelçi William Roback’ın katılımıyla Haziran ayında bir araya gelen Kürt parti temsilcileri (Şarku’l Avsat)

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Suriye’nin Haseke şehrine dün bir ziyaret gerçekleştirerek, Kürt partilerinin liderleri ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi ile Uluslararası Koalisyon’un askeri üssünde bir araya geldi.
Kürt kaynaklara göre Jeffrey, Kürt hareketinin iki partisi olan Suriye Demokratik Birlik Partisi (PYD) liderliğindeki Kürt Ulusal Birlik Partileri (PYNK) ve Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) arasında en yüksek Kürt otoritesinin kurulmasını öngören siyasi bir anlaşma imzalandığını duyuracak.
Jeffrey’nin Fırat’ın doğusuna yaptığı bu ziyaret, bu bölgede Rus kuvvetleriyle tekrarlanan çatışmaların ardından ABD’nin askeri takviyeleri artırdığı bir dönemde gerçekleşti.
ABD, Suriye’ye 100 askerin yanı sıra Bradley 6 zırhlı araç ve gelişmiş Sentinel radar sistemi gönderdi.
ABD’ye ait savaş uçakları da, DEAŞ’ın uyuyan hücrelerini hedef almaya devam etme noktasında koalisyon güçlerine hava koruması sağlamak amacıyla bölge üzerinde uçuşlarını da artırdı.
Kaynaklara göre Jeffrey, Kürt siyasi hareketi partilerinin liderlerine, Washington ve ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Suriye’deki iki Kürt hareketi arasındaki siyasi anlaşmayı desteklediğini iletti.
Jeffrey ayrıca Trump yönetiminin, Suriyeli muhalif güçleri harekete geçirmek, Anayasa Komitesi’nin çalışmaları ve 2254 sayılı BM kararının uygulanmasını engellemekle birlikte siyasi sürecin başarısızlığı ve askeri operasyonların devamından Şam ve müttefiki Moskova’yı sorumlu tutmak için çalıştığını da dile getirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Fırat’ın doğusundaki temsilcisi Zehra Bill, Kürt müzakere taraflarından aralarındaki sorunları üçüncü tur görüşmelere aktarmalarını istedi.
Kaynaklara göre, Kürt Ulusal Konseyi’nin SDG’nin nüfuz ettiği alanlarda eğitim planını değiştirme, eğitim sürecini askeri çatışmalardan uzak tutma ve sertifikaları onaylamak için BM kuruluşları ve UNICEF ile koordineli çalışma isteği bu sorunlardan en önemlileri arasında yer alıyor.
Kürt Ulusal Konseyi’nin askeri kanadı Rojava Peşmerge gücünün geri dönüşü ve bölgede nasıl konuşlanacağı konusu da bir sonraki tura bırakıldı.
Zehra Bill ayrıca PYD’nin PKK ile ilişkisinin de gelecek turlara taşınmasını talep etti.
Bununla birlikte, tutuklular, kayıplar, zorla silah altına almanın yanında SDG’nin Rakka, Deyr-i Zor ve diğer bölgelerde konuşlanması konusu da sonraki turlara kaldı.



WHO Genel Direktörü uyardı: Gazze'deki sağlık felaketi nesiller boyu sürecek

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (DPA)
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (DPA)
TT

WHO Genel Direktörü uyardı: Gazze'deki sağlık felaketi nesiller boyu sürecek

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (DPA)
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (DPA)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze'nin ‘gelecek nesiller boyunca’ sürecek bir sağlık ‘felaketi’ yaşadığı konusunda uyarıda bulundu.

Ghebreyesus BBC'ye yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki nüfusun karmaşık ihtiyaçlarını karşılamaya başlamak için yardımların önemli ölçüde artırılması gerektiğini vurguladı.

WHO Genel Direktörü, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladı, ancak yardımların bölgedeki sağlık sistemini yeniden inşa etmek için yetersiz olduğunu söyledi.

Ghebreyesus, Gazze halkının açlık, çökmüş bir sağlık sistemi ve su ve sanitasyon altyapısının tahrip olmasıyla daha da kötüleşen hastalıkların yayılmasından mustarip olduğunu belirtti.

Ghebreyesus, “Bunun da ötesinde, insani yardım erişimine kısıtlamalar getirilmiş durumda. Bu da durumu tarif edilemez bir felakete dönüştüren çok yıkıcı bir kombinasyon oluşturuyor. Bu bölgede yaygın olarak görülen ruh sağlığı sorunlarına kıtlığı da eklediğimizde, gelecek nesiller boyunca sürecek uzun vadeli bir krizle karşı karşıya kalacağız” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) dün, 10 Ekim'den bu yana 6 bin 700 tondan fazla gıda taşıyan yardım tırlarının Gazze Şeridi’ne girdiğini duyurdu, ancak bu rakam günlük 2 bin tonluk hedefin çok altında.

Ghebreyesus, her gün 600 yardım tırının Gazze Şeridi'ne ulaşması gerektiğini, ancak şu anki ortalamanın 200 ila 300 tır arasında olduğunu söyledi.

İsrail'e yardımların teslimatına koşullar getirilmemesi çağrısında bulunan Ghebreyesus, ‘yardımların çatışmadan ayrı tutulması’ gerekliliğini vurguladı.

Gazze Şeridi'ne yeterli yardım ulaştırmak için mevcut tüm sınır noktalarının açılması gerektiğini ifade eden Ghebreyesus, İsrail'e daha önce kayıtları reddedilen yardım kuruluşlarının Gazze Şeridi'ne geri dönmelerine izin verilmesi çağrısında bulunarak, “Yerinde uygulayabilecekler olmadan geniş kapsamlı bir müdahale gerçekleştirilemez” dedi.

Ghebreyesus, Gazze Şeridi'nin sağlık sistemini onarmak için gönderilen yardımlara sınırda el konulduğunu ve İsrail makamlarının bu yardımların askeri amaçlarla kullanılabileceğini iddia ettiğini belirtti.

Ghebreyesus sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir sahra hastanesi kurarken, çadırlar için kumaş ve direklere ihtiyacınız vardır. Ancak direklere çift amaçlı kullanılabileceği gerekçesiyle el konulursa, çadırı kurmak imkânsız hale gelir.”

Ghebreyesus, “Binlerce Filistinli haftalık tıbbi tahliye uçuşlarını bekliyor, ancak İsrail'deki dini tatiller nedeniyle iki haftadır hiçbir uçuş gerçekleştirilmedi” dedi. Daha önce 700 kişinin tıbbi tahliyeyi beklerken hayatını kaybettiğini belirten Ghebreyesus, uçuş sayısının artırılması çağrısında bulundu.


Hamas savaşçıları, ‘Ebu Şebab milislerinin’ tutuklandığını duyurdu

Gazze'de Hamas'a karşı silahlı bir milis grubunun lideri olan Filistinli Yaser Ebu Şebab (Yedioth Ahronoth)
Gazze'de Hamas'a karşı silahlı bir milis grubunun lideri olan Filistinli Yaser Ebu Şebab (Yedioth Ahronoth)
TT

Hamas savaşçıları, ‘Ebu Şebab milislerinin’ tutuklandığını duyurdu

Gazze'de Hamas'a karşı silahlı bir milis grubunun lideri olan Filistinli Yaser Ebu Şebab (Yedioth Ahronoth)
Gazze'de Hamas'a karşı silahlı bir milis grubunun lideri olan Filistinli Yaser Ebu Şebab (Yedioth Ahronoth)

Gazze'de Hamas tarafından desteklenen ‘Direniş Güvenliği’ (Radı) adlı silahlı grup, İsrail tarafından desteklenen Filistinli Yaser Ebu Şebab'ın liderliğindeki silahlı milislerin bazı üyelerini ‘tutukladığını’ duyurdu. Grup, ‘yıkıcı faaliyetlerde kullanılan askeri teçhizat ve araçlara el koyduğunu’ açıkladı.

Radı adına yapılan açıklamada, ‘Yaser Ebu Şebab milisleri’ olarak bilinen ve ‘Halk Güçleri’ adı verilen, çoğunlukla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta, İsrail güçlerinin kontrolündeki bölgelerde faaliyet gösteren grubun üyeleri aleyhine bir operasyon düzenlendiği belirtildi.

Açıklamada, ‘ihanet yuvalarına karşı devam eden caydırıcı operasyonlar’ kapsamında, grubun ‘dün sabah erken saatlerde Gazze'nin güneyinde, iç güvenliği baltalamak ve yasadışı şüpheli faaliyetlerde bulunmakla suçlanan Yaser Ebu Şebab milislerini hedef alan hassas bir güvenlik operasyonu’ düzenlediği ifade edildi.

Açıklamaya göre, operasyon ‘hedef bölgenin tamamen kuşatılmasının ardından gerçekleştirildi ve bu sayede güçler, önemli bir direnişle karşılaşmadan bölgeyi kontrol altına aldı ve aranan kişileri tutukladı.’

Şarku’l Avsat, Gazze Şeridi'ndeki saha kaynaklarından, olayın ‘Hamas güvenlik güçlerine bağlı unsurların, Han Yunus'un güneybatısındaki et-Tine yardım merkezinin kuzeyinde, Arz el-Leymun olarak bilinen bölgede Ebu Şebab'a bağlı milislere başarılı bir pusu kurmasının ardından’ meydana geldiğini öğrendi.

Kaynaklar, ‘güvenlik güçlerinin Ebu Şebab'a bağlı silahlı bir grubun bölgeye doğru ilerlediğini fark edip onlara ateş açtığını’ belirtti. Grubun tüm üyelerini tutukladıktan sonra, hafif silahlarını, iki aracı ve bir motosikleti ele geçirdiler.

Kaynaklara göre, güvenlik güçleri geri çekildi ve bölgeden ayrılana kadar İsrail ordusu müdahale etmedi. İsrail ordusu genellikle, Ebu Şebab'ın grubunu korumak için tanklar veya insansız hava araçları (İHA) kullanırdı.


Eski rehine Batı Şeria'daki İsrail yerleşim yerine geri döndü

Serbest bırakılan İsrailli rehine Avinatan Or, 13 Ekim 2025 tarihinde İsrail'in orta kesimindeki Petah Tikva'da bulunan Rabin Tıp Merkezi'ne bağlı Beilinson Hastanesi'ne vardığında kendisini karşılayanlara selam veriyor. (AFP)
Serbest bırakılan İsrailli rehine Avinatan Or, 13 Ekim 2025 tarihinde İsrail'in orta kesimindeki Petah Tikva'da bulunan Rabin Tıp Merkezi'ne bağlı Beilinson Hastanesi'ne vardığında kendisini karşılayanlara selam veriyor. (AFP)
TT

Eski rehine Batı Şeria'daki İsrail yerleşim yerine geri döndü

Serbest bırakılan İsrailli rehine Avinatan Or, 13 Ekim 2025 tarihinde İsrail'in orta kesimindeki Petah Tikva'da bulunan Rabin Tıp Merkezi'ne bağlı Beilinson Hastanesi'ne vardığında kendisini karşılayanlara selam veriyor. (AFP)
Serbest bırakılan İsrailli rehine Avinatan Or, 13 Ekim 2025 tarihinde İsrail'in orta kesimindeki Petah Tikva'da bulunan Rabin Tıp Merkezi'ne bağlı Beilinson Hastanesi'ne vardığında kendisini karşılayanlara selam veriyor. (AFP)

Binlerce kişi dün, Gazze Şeridi'nden serbest bırakıldıktan bir hafta sonra hastaneden taburcu edilen eski İsrailli rehine Avinatan Or'u, işgal altında bulunan Batı Şeria'daki Şilo yerleşiminde ailesinin evine dönüşünde karşılamak için bir araya geldi.

30 yaşındaki Avinatan Or, ABD'nin baskısı altında 10 Ekim'de yürürlüğe giren Gazze ateşkes anlaşması kapsamında geçen hafta 19 diğer canlı rehineyle birlikte serbest bırakıldı.

7 Ekim 2023'te Gazze sınırına yakın Nova Müzik Festivali'nde partneri Noa Argamani ile birlikte kaçırılma sahneleri, o günden bu yana en çok paylaşılan görüntüler arasında yer aldı.

Söz konusu görüntülerde Argamani bir motosikletle zorla götürülürken, Or ise elleri arkadan bağlı halde birkaç adam tarafından çevrelenmiş olarak ayakta dururken görüldü.

Argamani, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta düzenlenen askeri operasyonla 248 gün sonra özgürlüğüne kavuşurken, Or ise son ateşkes anlaşması kapsamında 13 Ekim'de serbest bırakıldı.

tyu
Serbest bırakılan rehine Avinatan Or'un işgal altında bulunan Batı Şeria'daki Şilo yerleşim yerine dönüşünü bekleyen İsrailli yerleşimciler, 21 Ekim 2025. (AFP)

Yedi kardeşin ikincisi olan Or, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Şilo yerleşiminde büyüdü. Adının verildiği kavşakta Or, rehinelere desteği simgeleyen sarı bir kapıdan geçtikten sonra, adını haykıran kalabalığa seslendi.

“Umarım yıllar boyunca bize verdiğiniz tüm sevgiyi bundan sonra da yaşayabiliriz. Ancak bu sevgiyle galip gelebiliriz” diyen Or, “Onlar olmasaydı bugün burada olamazdım” diyerek İsrail askerlerine teşekkür etti.

Yerleşim bölgesinin girişinde karşılanan Or'un dönüşünü kutlamak için sinagogun önünde geleneksel danslar sergilendi. Ayrıca bölgenin yakınında Or'un resminin ve “Avinatan, geri döndüğüne çok sevindik” yazısının yer aldığı pankartlar asıldı.

Ateşkes anlaşmasının şartları uyarınca Hamas, 13 Ekim'de 2023 saldırısından bu yana elinde tuttuğu son 20 canlı rehineyi serbest bıraktı. Bazı rehinelerin cesetleri Gazze Şeridi'nde kalmaya devam ediyor. Hamas, iki yıllık savaşın ardından yıkılmış bölgeden cesetleri çıkarmakta zorluk yaşadığını belirtti.