Tunus’ta koronavirüs vaka sayısı 10 bine yaklaştı

Tunus’ta bir koronavirüs kurbanının defni için hazırlanan mezar. (EPA)
Tunus’ta bir koronavirüs kurbanının defni için hazırlanan mezar. (EPA)
TT

Tunus’ta koronavirüs vaka sayısı 10 bine yaklaştı

Tunus’ta bir koronavirüs kurbanının defni için hazırlanan mezar. (EPA)
Tunus’ta bir koronavirüs kurbanının defni için hazırlanan mezar. (EPA)

Tunus Sağlık Bakanlığı, ülkede ilk bulaşın tespit edildiği 2 Mart’tan bu yana günlük en yüksek koronavirüs vaka sayısını kaydetti. Bakanlık 626 yeni hasta olduğunu, böylece ülkedeki toplam vaka sayısının 9 bin 736’ya yükseldiğini açıkladı.
Ülkede iyileşenlerin sayısının 2 bin 386 olduğu tahmin ediliyor. Bu sayı, vakaların yüzde 24’ünü oluşturuyor. İyileşme oranı tam karantina önlemlerinin uygulandığı mart ve haziran aylarında yüzde 88 civarındaydı.
Yeni ve Gelişen Hastalıklar Milli Gözlemevi Genel Müdürü Nassaf bin Aliyye’nin paylaştığı verilere göre yoğun bakım ünitelerinde yatan hasta sayısı 55’e yükseldi. Solunum cihazına bağlı 18 kişi bulunuyor.
Sağlık uzmanları söz konusu artışı, önümüzdeki dönemde ölüm oranlarında yükselme yaşanabileceğine dair bir işaret olarak görüyorlar.
Koronavirüs vakalarının coğrafi dağılımına göre ise salgından en fazla etkilenen il bin 520 vaka ile Tunus. Tunus'u bin 183 vaka ile Ben Arus ve bin 114 vaka ile Gabes takip ediyor. Sousse ili de 943 vaka ile dördüncü sırada yer alıyor.
Ülkede en yüksek günlük ölüm 17 Eylül’de meydana geldi. 17 kişinin daha virüs sebebiyle yaşamını yitirmesiyle toplam ölüm sayısı  155’e yükseldi.
Tunus’taki Pasteur Enstitüsü Müdürü el-Haşimi el-Vezir, krndileri tarafından yürütülen araştırmalar ve koronavirüse karşı ülkede bir aşı geliştirilme imkanına yönelik yaptığı açıklamada Tunuslu uzmanlardan oluşan bir grubun aşı üzerinde çalışmakta olduğunu, kasım ayından önce ilk aşamanın hazır olabileceğini belirtti. Ardından da aşının klinik denemelerinin başlayacakları bilgisini paylaştı.
Vezir, aşının henüz klinik denemeler öncesindeki aşamada olduğunu, çalışmanın bir yıldan az olmamak üzere bir süre daha süreceğini ve olumlu sonuçlar alınmadıkça diğer bir aşamaya geçilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.