ABD’li yetkililer: İran, Trump'ın seçimleri kazanmasından endişe duyduğu için Irak'taki stratejisini değiştiriyor

Irak’taki ABD güçleri (AFP)
Irak’taki ABD güçleri (AFP)
TT

ABD’li yetkililer: İran, Trump'ın seçimleri kazanmasından endişe duyduğu için Irak'taki stratejisini değiştiriyor

Irak’taki ABD güçleri (AFP)
Irak’taki ABD güçleri (AFP)

ABD’li yetkililer, İran’ın Kasım Süleymani’nin öldürülmesine yönelik tepkiyi askıya alırken, ABD üslerini fırlatılan füze sayısının azalttığını bildirdi.
Yetkililer, önümüzdeki Kasım ayında yapılması planlanan ABD başkanlık seçimleri öncesinde, İran’ın son zamanlarda Irak'taki ABD güçlerine yönelik askeri stratejisini değiştirdiğini söyledi.
Wall Street Journal gazetesinin haberine göre, bazı ABD’li yetkililer ve analistler, İran ve destekçisi gruplarının, seçimden önce ABD Başkanı Donald Trump'ın halk desteğini toplama etkisine sahip olabilecek kışkırtıcı bir saldırı başlatma olasılığının düşük olduğunu söylediler.
Bölgeyi yakından takip eden yetkililer, “İran’ın, Trump’ın yeniden seçilmesini engellemek istiyorlarsa, yapabilecekleri en kötü şey ABD halkını kızdırmak” olduğunu söyledi.
İran destekli milislerin Irak'taki ABD üslerine yaptığı füze saldırıları son iki ayda artarken, bu saldırılarda kullanılan füzelerin sayısı ve boyutu ise son günlerde azaldı.
ABD askeri yetkilileri, İran'ın hala bir tehdit oluşturduğunu kanıtlamaya çalıştığını, ancak örneğin bir ABD askerini öldürmek gibi şiddetli tepkiye yol açabilecek hiçbir şey yapmayacağını söyledi.
Yetkili, saldırıların zarar vermekten çok ABD’ye mesaj verme anlamı taşıdığını bildirdi.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times