Irak, DEAŞ’ın Suriye’den sızma girişimini engelledi

İki gün önce Bağdat’ta tutuklanan DEAŞ üyesi (Terör ile Mücadele Birimi Twitter)
İki gün önce Bağdat’ta tutuklanan DEAŞ üyesi (Terör ile Mücadele Birimi Twitter)
TT
20

Irak, DEAŞ’ın Suriye’den sızma girişimini engelledi

İki gün önce Bağdat’ta tutuklanan DEAŞ üyesi (Terör ile Mücadele Birimi Twitter)
İki gün önce Bağdat’ta tutuklanan DEAŞ üyesi (Terör ile Mücadele Birimi Twitter)

Irak güvenlik birimleri, Ulusal İstihbarat Servisi’nin (INIS) aralarında Suriyeli bir şahsın da bulunduğu DEAŞ unsurlarının Irak’ın batı sınırından ülkeye sızma girişimini engellediğini duyurdu. Irak Güvenlik Medya Ofisi’nin dün olaya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“INIS güçleri bu kez Suriye-Irak sınırında yer alan Ninova ilinin batısında onurlandırmaya ve büyük bir şekilde performans sergilemeye devam etti. İstihbarat servisinin saha ekibi ön istihbarat bilgilerine dayanarak Suriye sınırına yaklaşmaya başladı. Sınırların ihlal edilmesinin olası olduğu noktalarda Irak’ın derinliklerine doğru özel pusular kuruldu. İlgili birimler aralarında ‘DEAŞ unsurlarının güvenliğinden sorumlu’ Suriye uyruklu biri olmak üzere üç teröristi yakalamayı başardı. Hepsinin DEAŞ-Divan el-Cund’a (Askeri işler sorumlusu) mensup olduğu anlaşıldı. Teröristler ilk sorgularının ardından Irak güçlerine karşı yürütülen savaşların çoğunda yer aldıklarını itiraf ettiler. Grubun itiraflarına göre bu kişiler terör eylemlerini yürütmek için yeni bir askeri birlik kurmayı planlıyorlardı.”
Buna ek olarak INIS, Bağdat’ın kuzeyinde bulunan Salahaddin kentinde 10 teröristin yakalandığını duyurdu. INIS yaptığı açıklamada “İlgili bölümlerin sürekli takibi ve istihbarat birimlerinin gösterdiği çabalar sayesinde INIS bünyesindeki Salahaddin İstihbarat Ekipleri, DEAŞ terör çetelerine bağlı oldukları gerekçesiyle (Terör Kanunu’nun 4. maddesinin) hükümleri uyarınca aranan 10 teröristi Salahaddin kentinin farklı bölgelerinde yakaladı. Aralarından iki terörist Süleymaniye kentindeki güvenlik güçleri ile koordineli olarak komşu ülkeye kaçmaya çalışırken yakalandı. Aynı zamanda Mukeşefa adasında içerisinde şablonların, zırh delici füzelerin ve roketatarların bulunduğu DEAŞ terör örgütünün cephane kalıntıları ele geçirildi” ifadelerine yer verdi.
DEAŞ unsurlarının Irak-Suriye sınırı üzerinden ülke topraklarına sızma girişimleri Irak’ın, İran yanlısı grupların ve siyasi güçlerin ABD kuvvetlerinin Irak’tan çekilmesi için taleplerinin gittikçe artmasının ardından uluslararası koalisyonla ilişkisini yasallaştırmaya başladığı bir sırada geldi. Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin geçtiğimiz günlerde DEAŞ örgütünün hala varlığını devam ettirdiğini ve saflarını tekrar organize etmeye çalıştığını açıklamıştı.
Buna ek olarak Diyala ili demografik çeşitliliğinden dolayı DEAŞ terör örgütünün, silahlı güçlerin ve grupların ve milislerin faaliyet gösterdiği illerden biri olmaya devam ediyor. Bu bağlamda Irak Parlamentosu Göç ve Göçmenler Komitesi Başkanı Raad ed-Dehlaki bu ilde istikrarın bir türlü sağlanamamasının arkasındaki sebeplerden birinin yerinden edilen Sünni Arap halkın çoğunluğunun geri dönmemesi olduğunu düşünüyor. Dehlaki dün yaptığı açıklamada “Milisler yerinden edilen kişilerin büyük bir çoğunluğunun evlerine dönmesini engelliyor” ifadelerini kullanarak silahlı grupların terk edilen bölgeleri kontrol altına almak için aşiret çatışmalarını bahane ettiğine işaret etti. Dehlaki hükümetin trajedinin bitmesi için yedi yıl boyunca beklediğini vurgulayarak yerinden edilen kişilerin dinmeyen acılarının arkasında siyasi sebeplerin olduğuna dikkat çekti. Dehlaki “Silahlı gruplar temizlenen toprakları kontrol altına alıyor ve yerlerinden edilmiş kişilerin evlerine geri dönmesini engelliyor” dedi ve hükümete yerinden edilmişlerin geri dönmesi için bir yüksek komite kurma çağrısında bulunarak bu kişilerin geri dönmesi için bir engel olmadığını söyledi.
Bu bağlamda Güvenlik ve Terör Uzmanı Fazıl Ebu Rakif, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte “DEAŞ, 2017 yıllarının sonlarında Irak güçleri tarafından hezimete uğratılıncaya dek ağır kayıplar vermesini göz ardı ederek ikinci kez öne çıkmayı planlıyor. Bu örgüt faaliyetlerini sürdürmek için birçok unsurdan faydalanıyor. Bunların arasında Suriye’de tutuklu bulunan üyelerinin salınmasının yanı sıra hala tamamen kontrol altına alınmayan Ninova tarafından Irak-Suriye sınırını ihlal etme girişimi bulunuyor. Aralarında siyasi durum ve değişkenler ile ilgili olan başka unsurlar da var. Zira bu örgüt durumunu bir şekilde canlandırmak için gösterdiği çabada kendi lehine olan her şeyden faydalanmaya çalışıyor” dedi.



Suriyeliler, Ramazan’a nakit sıkıntısıyla girdi

Suriye ekonomisi likidite sorunuyla boğuşuyor (Reuters)
Suriye ekonomisi likidite sorunuyla boğuşuyor (Reuters)
TT
20

Suriyeliler, Ramazan’a nakit sıkıntısıyla girdi

Suriye ekonomisi likidite sorunuyla boğuşuyor (Reuters)
Suriye ekonomisi likidite sorunuyla boğuşuyor (Reuters)

ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times (NYT), Suriyelilerin Ramazan’ı nakit sıkıntısıyla geçireceğini yazıyor. 

Haberde, Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) yönetiminin günlük nakit çekme işlemlerine büyük sınırlamalar getirdiği, bu nedenle Ramazan öncesinde banka önlerinde uzun kuyruklar oluştuğu yazılıyor. 

Bankalarda günlük para çekme limiti 200 bin Suriye lirası (yaklaşık 550 TL) olarak belirlendi. 56 yaşındaki Süleyman Davud, bu miktarın yetersiz olduğunu söylüyor:

Bununla belki 1,5 kilo et alabilirsiniz. Ama ekmek, meyve ve sebzeyi nasıl alacağız?

75 yaşındaki Raif Ganim de Ramazan Bayramı’nda çocuklara hediye vermenin imkansız hale geldiğini belirtiyor: 

Bayramı nasıl kutlayacağız, çocuklara nasıl hediye alacağız?

NYT, HTŞ yönetiminin Suriye piyasasını ithal ürünlere açtığına, ekmek üretimine devlet desteğini kaldırdığına ve binlerce kamu çalışanını işten çıkardığına dikkat çekiyor. Sübvansiyonların iptal edilmesiyle ekmek fiyatlarının 10 kat arttığı aktarılıyor. 

Nakit para üzerine kurulu bir ekonomik sistemde para çekme limitlerinin düşürülmesinin ciddi sorunlara yol açtığı ifade ediliyor. ATM’lerden geçinecek kadar para çekmenin “Suriyeliler için yarı zamanlı bir işe dönüştüğü” yazılıyor.

Washington merkezli düşünce kuruluşu New Lines Enstitüsü’nden Karam Shaar, Suriye’nin yaşadığı ekonomik krizi şöyle değerlendiriyor:

Ülkede gerçekten de yeterli banknot yok. Bir likidite krizindeler. Merkez Bankası’nın mevcut para politikası kesinleşmiş değil, tutarlı da görünmüyor.

Birleşmiş Milletler verilerine göre Suriyelilerin yüzde 90'ından fazlası yoksulluk içinde yaşıyor ve her dört kişiden biri işsiz. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın 22 Şubat’ta yayımladığı raporda, ekonominin toparlanmasının en az 55 yıl sürebileceği belirtilmişti. 

60 yaşındaki emekli subay Mahmud Embarak, yeni yönetimin emekli maaşını kestiğini ve zor durumda kaldığını söylüyor:

Sahuru iptal etmek zorunda kalacağız. Geçmişteki kadar neşeli bir Ramazan olmayacak.

HTŞ liderliğindeki isyancıların 27 Kasım'da başlattığı saldırılar, 8 Aralık'ta Beşar Esad rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmış, Esad ailesi Rusya'ya kaçmıştı.

Independent Türkçe, New York Times, Arab News