İsviçre’de görülen yolsuzluk davasında savcı beIN Başkanı Halifi hakkında 28 ay hapis cezası istedi

İsviçre savcılığı, el-Halifi’nin yolsuzluk suçlamasıyla hapse atılmasını talep ediyor (AFP)
İsviçre savcılığı, el-Halifi’nin yolsuzluk suçlamasıyla hapse atılmasını talep ediyor (AFP)
TT

İsviçre’de görülen yolsuzluk davasında savcı beIN Başkanı Halifi hakkında 28 ay hapis cezası istedi

İsviçre savcılığı, el-Halifi’nin yolsuzluk suçlamasıyla hapse atılmasını talep ediyor (AFP)
İsviçre savcılığı, el-Halifi’nin yolsuzluk suçlamasıyla hapse atılmasını talep ediyor (AFP)

İsviçre Başsavcılığı, 2026 ve 2030 Dünya Kupaları için televizyon yayın haklarının verilmesine ilişkin görülen yolsuzluk davasında, Fransız futbol kulübü Paris Saint-Germain ve “beIN” Medya Grubu Başkanı Katarlı Nasır el-Halifi’nin 28 ay, FIFA’nın Fransalı eski Genel Sekreteri Jérôme Valcke’nin 3 yıl hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.   
Bu, 2015 yılında Güney Amerika ve ABD’deki birçok eski yetkilinin mahkum edilmesinden sonra dünya futbolunu sarsan çok sayıda skandalın arından Avrupa topraklarındaki ilk hapis talebiydi. İsviçre’nin Bellinzona şehrindeki Federal Ceza Mahkemesi, Eylül ayı başında yeniden dava açtı. Mahkeme, 2026 ve 2030 Dünya Kupalarının televizyon yayın haklarına sahip olmak için beIN grubuna verdiği destek karşılığında, FIFA Genel Sekreterine Sardunya’da lüks bir villa satın alma suçlamalarına yanıt vermeleri amacıyla el-Halifi ve Valcke’yi dinlemek için iki hafta süren duruşmalar yaptı.
İsviçre başsavcılığı, “beIN” grubunun Dünya Kupalarının yayın haklarını elde etmesini temin etmek amacıyla Valcke’nin “elinden gelen her türlü desteği” sağladığını doğruladı. 29 Nisan 2014’te meydana gelen bu olay, FIFA tarafından hiçbir şekilde itiraz edilmeyen bir anlaşma yoluyla gerçekleşti. Savcılık, futbol dünyasının en etkili isimlerinden biri olan el-Halifi’nin, “Valcke’yi Uluslararası Kuruluşu son derece kötü bir şekilde idare etmeye teşvik etmekle” suçladı.
İsviçreli “Keystone-ATS” ajansı, Federal Başsavcı Joel Bahoud’un, “FIFA eski genel sekreteri Valcke’nin suçunu, şatafatlı bir hayat elde etmek için görevini kötüye kullanmak şeklinde özetlediğini” aktardı.
Duruşmaların sona ermesinin ardından, İsviçreli üç hakim sanıkların savunmalarını dinledi. “Özel bir yolsuzluk davası olmaktan çok, uluslararası bir yolsuzluk davası olması sebebiyle, soruşturmaların tekrar yapılması yasal bir zorunluluk” olduğundan, bu dava, İsviçre savcılığı ile FIFA arasında yapılmış gizli anlaşma şüphesiyle “lekelenmiş ve kirli” bir dava olarak değerlendiriliyor.



Diskalifiye oldu ama Afgan kadınlarının sesini duyurdu

Talaş, Olimpiyat tarihindeki ilk breakdans müsabakasını Afgan kadınlarının sesini duyurmak için kullandı (AFP)
Talaş, Olimpiyat tarihindeki ilk breakdans müsabakasını Afgan kadınlarının sesini duyurmak için kullandı (AFP)
TT

Diskalifiye oldu ama Afgan kadınlarının sesini duyurdu

Talaş, Olimpiyat tarihindeki ilk breakdans müsabakasını Afgan kadınlarının sesini duyurmak için kullandı (AFP)
Talaş, Olimpiyat tarihindeki ilk breakdans müsabakasını Afgan kadınlarının sesini duyurmak için kullandı (AFP)

2024 Paris Olimpiyatları'nda ilk kez sahne alan breakdans dalı, yalnızca sporcuların yetenekleriyle değil, aynı zamanda Afgan sporcu Manizha Talaş'ın cesur protestosuyla da gündeme damga vurdu. Talaş, IOC Mülteci Olimpiyat Takımı'nın bir üyesi olarak sahne aldığı organizasyonda, performansının sonunda "Free Afghan Women" (Afgan Kadınlarına Özgürlük) yazılı bir pelerin açarak dikkatleri üzerine çekti. Ancak bu hareketi, Olimpiyat kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle diskalifiye edilmesine yol açtı.

Afganistan'dan Olimpiyatlara uzanan zorlu yol

Manizha Talaş, Afganistan'ın başkenti Kabil'de dünyaya geldi ve 17 yaşında, sosyal medyada izlediği bir videodan esinlenerek breakdansla tanıştı. Ancak Taliban'ın 2021'de yeniden Afganistan'ın kontrolünü ele geçirmesi, ülkedeki pek çok özgürlüğün yanı sıra dansı da yasakladı. Bu süreçte dans kulübü bombalı saldırılarla hedef alınan Talaş, kardeşiyle birlikte ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Önce Pakistan'a, ardından İspanya'ya sığınan Talaş, burada hayalini kurduğu breakdans kariyerine devam etti. Talaş, dans tutkusunu hiçbir zaman yitirmediğini ve zorluklara rağmen bu sporu sürdürmeye kararlı olduğunu dile getirdi.

2024 Paris Olimpiyatları'na, IOC Mülteci Olimpiyat Takımı'yla katılma hakkı kazanan Talaş, performansı sırasında Afgan kadınların maruz kaldığı baskıları dünyaya duyurmak istedi. Ancak performansının sonunda açtığı "Free Afghan Women" yazılı pelerin, Olimpiyat Oyunları'nın siyasi mesajları yasaklayan 50. maddesiyle çeliştiği gerekçesiyle diskalifiye edilmesine neden oldu. Olimpiyat yetkilileri, bu tür mesajların sporun siyasetten bağımsız olması gerektiği gerekçesiyle kabul edilemez olduğunu belirtti.

Talaş, diskalifiye edilmesine rağmen, mesajını dünya çapında duyurmayı başardı. İspanya'da yaşamını sürdüren ve kariyerine burada devam eden Talaş, dans sevgisini ve Afgan kadınlarına bağlılığını vurgulamaya devam ediyor. Talaş, bu hareketiyle madalyadan olsa da bir aktivist olarak tarihe geçti.

Paris 2024, mülteci takımının yarıştığı üçüncü Olimpiyat Oyunları oldu. Bu yıl, 37 sporcu 12 farklı spor dalında yarışıyor. Bunların arasında atletizm, badminton ve boks da bulunuyor. Afganistan bu yıl, üç kadın ve üç erkekle mülteci takımında temsil ediliyor.

Independent Türkçe, Gazete Pencere, New York Times, BBC