Suudi Arabistan’da koronavirüs test sonuçları 24 saatte açıklanıyor

 Sağlık Bakanlığı gelecek aşamada daha fazla başarı elde edileceğini ve salgının kontrol altına alınacağını söyledi

Sağlık görevlileri koronavirüs salgınının yayılmasını engellemek için gün boyu test çalışmalarına devam ediyor (SPA)
Sağlık görevlileri koronavirüs salgınının yayılmasını engellemek için gün boyu test çalışmalarına devam ediyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan’da koronavirüs test sonuçları 24 saatte açıklanıyor

Sağlık görevlileri koronavirüs salgınının yayılmasını engellemek için gün boyu test çalışmalarına devam ediyor (SPA)
Sağlık görevlileri koronavirüs salgınının yayılmasını engellemek için gün boyu test çalışmalarına devam ediyor (SPA)

Suudi Arabistan’da Sağlık bakanlığı tarafından yetkili birimlerle işbirliği içinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede toplum sağlığını korumak ve son dönemde ülkenin tüm bölgelerine yayılan vaka sayılarını düşürmek için yeni protokoller oluşturuldu.
Ulaşılan en önemli hedefler arasında, tüm şehirlerde vaka sayılarının düşmesi ve aktif vaka sayısındaki azalış ve istikrarının sağlanması yer alıyor. Elde edilen başarı, bir dizi kararın ve onaylamanın bir yansıması olarak geldi. Bu kararlardan sonuncusu, gerekli sağlık önlemlerinin alınması ile dört aşamalı olarak belirlenen düzenlemelere göre Umre ve ziyaretin aşamalı yapılması oldu.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali, Suudi Arabistan’ın koronavirüs testlerinde dünya genelinde en hızlı ve en iyisi olduğunu, testlerin yüzde 95’inde 24 saat içerisinde sonuç alındığını belirterek gelecek aşamada daha fazla kazanıma tanık olunacağını ve salgının kontrol altına alınacağını ifade etti.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, dün bin 102 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen hasta sayısının 313 bin 786 kişiye yükseldiğini, ölüm sayısının ise 4 bin 569 kişi olduğunu açıkladı. Sözcü, aktif vaka sayısının düşmeye devam ettiğini ve hastaların çoğunun sağlık durumunun stabil ve güven verici olduğunu ifade etti. Ülkede doğrulanan 331 bin 359 vakadan 13 bin 4 aktif hastanın hala tedavi görmekte olduğunu açıkladı.
El-Abdulali, kaydedilen 561 vakadan, yüzde 41’inin kadın, yüzde 59’unun erkek olduğu ve vakaların yüzde 11’inin çocuk, yüzde 86’sının yetişkin ve yüzde 3’ünün yaşlılardan oluştuğunu bildirdi. Ülkede gerçekleştirilen test sayısının 6 milyona ulaştığı bilgisi verildi.
 
BAE: Bin 83 yeni vaka kaydedildi
Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) bin 83 yeni vakanın kaydedilmesiyle toplam vaka sayısı 87 bin 530 kişiye yükselirken bir kişinin daha hayatını kaybetmesi ile toplam ölüm sayısı 406 kişiye yükseldi.
 BAE Sağlık ve Toplum Koruma Bakanlığı tarafından dün akşam yapılan açıklamada, iyileşen hasta sayısının 76 bin 995 kişi olduğu ve uygulanan test sayısının 103 bin 199’a ulaştığı belirtildi.
 
Kuveyt: 616 yeni vaka kaydedildi
 Kuveyt Sağlık Bakanlığı dün, son 24 saatte 616 yeni vakanın kaydedildiğini böylece ülkede kaydedilen toplam vaka sayısının 101 bin 299 kişiye yükseldi. İki kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından ölüm sayısı ise 590 kişiye ulaştı.
 Sağlık Bakanlığı gerekli tıbbi tedavi görmekte olan 8 bin 368 hastanın olduğunu, ülkede gerçekleştirilen test sayısının 720 bin 509’a ulaştığını ve iyileşen hasta sayısının 92 bin 341 kişi olduğunu açıkladı.

Umman Sultanlığı: Toplam vaka sayısı 95 bin 339 kişi
Umman Sağlık Bakanlığı, ülkede kaydedilen toplam vaka sayısının 95 bin 339 kişi olduğu, virüs sebebi ile hayatını kaybeden kişi sayısının 875 ve iyileşen hasta sayısının ise 86 bin 482 kişi olduğunu duyurdu.
Bakanlık ayrıca hastaneye yatırılan hasta sayısının 519 kişi olduğunu, 190 kişinin ise yoğun bakımda tedavi gördüğünü açıkladı.

Bahreyn: 650 yeni vaka kaydedildi
Bahreyn Sağlık Bakanlığı, biri 71 yaşında diğeri 52 yaşında bir göçmen olmak üzere iki kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybettiğini böylece ülkede kaydedilen toplam ölüm sayısının 229 kişiye yükseldiğini duyurdu.
Sağlık Bakanlığı 145’i göçmen işçilerden 497’si vakalarla temas kuran kişilerden ve 8’i yurt dışından gelenlerden oluşmak üzere 650 yeni vakanın kaydedildiğini belirtti. Bakanlık, 741 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen hasta sayısının 59 bin 367 kişiye ulaştığını açıkladı.
Bakanlık, sağlık durumu tedavi gerektiren 131 vaka olduğunu mevcut hasta sayısının 6 bin 758 olduğunu bildirdi.
 
Katar: 258 yeni koronavirüs vakası kaydedildi
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı 258 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile toplam hasta sayısının 124 bin 175 kişiye yükseldiğini ve 212 kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
Sağlık Bakanlığı 240 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen hasta sayısının 121 bin 6 kişiye ulaştığını açıkladı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.