Suriye’de koronavirüs vaka sayısı endişe verici boyutlara ulaştı

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke'deki mülteci kampına ait arşivden bir fotoğraf. (Şarku’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke'deki mülteci kampına ait arşivden bir fotoğraf. (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye’de koronavirüs vaka sayısı endişe verici boyutlara ulaştı

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke'deki mülteci kampına ait arşivden bir fotoğraf. (Şarku’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke'deki mülteci kampına ait arşivden bir fotoğraf. (Şarku’l Avsat)

Suriye'de ülkenin kuzeybatısındaki sivil yetkililer, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının artmasının ardından daha tehlikeli seviyelere ulaşması endişesiyle Halep'in kuzeydoğu kırsalındaki HTŞ kontrolündeki İdlib, Türkiye kontrolündeki Cerablus ve el-Bab'daki halka açık alanların kapatılmasına ilişkin kararlar aldı.
Suriye genelinde Kovid-19 vakası sayısı 241 ölüm olmak üzere 5 bin 791 vakaya yükseldi.
Suriye Sağlık Bakanlığı, 44 vaka ve Kovid-19 kaynaklı 3 ölüm kaydedildiğini duyurdu. Böylece toplam vaka sayısı 3 bin 877’e yükselirken hayatını kaybedenlerin sayısı ise 178’e ulaştı. Kuzey ve Doğu Suriye Sağlık Komitesi ise kontrolündeki bölgelerde 96 vaka ile günlük en yüksek vakaların kaydedildiğini, böylece toplam vakaların bin 304'e yükseldiğini, Kovid-19 kaynaklı ölümlerin ise 55 kişi olarak kaydedildiğini bildirdi. Muhalif grupların kontrolü altındaki bölgelerde de koronavirüs vakalarının 654’e yükseldiği, biri mülteci kamplarında olmak üzere 6 kişinin de hayatını kaybettiği kaydedildi.
Başkent Şam, rejim kontrolündeki bölgelerde en fazla vaka kaydeden bölge oldu. Şam’daki vakalar bin 346 vakaya yükselirken hayatını kaybedenlerin sayısı 82’ye ulaştı. Şam’ın ardından en çok vaka Halep’te kaydedildi. Toplam vaka sayısı 904'e, ölenlerin sayısı ise 22'ye yükseldi. Şam Kırsalı bölgesi 331 vaka ve 9 ölümle üçüncü sırada yer alırken Suriye kıyısındaki Lazkiye kenti 416 vaka ve 11 ölüm kaydetti.
Şam hükümetinin kontrolündeki bölgelerde çok sayıda gözlemci başkentte yüksek oranda vaka kaydedildiği halde bu sayıların başta ölüm olmak üzere kaydedilen rakamlardan daha yüksek olduğunu belirtti. Suriye Sağlık Bakanı Dr. Nizar Yazıcı, basın açıklamalarında kesin rakamların bilinememesini evde tedavi görerek hastaneye başvurmadıkları için hastaların rapor edilmemesinden kaynaklandığını ifade etti.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’na (SMDK) bağlı Suriye Geçici Hükümeti, resmi hesabından bir saha raporu yayınladı. Raporda, Suriye'nin kuzeybatısında yaşayan 4 milyon kişiye sağlık hizmeti verecek 600 doktorun bulunduğunu, yani her 10 bin kişiye bir doktor anlamına geldiği kaydedildi. Yoğun bakım ünitesinde ise her 21 bin kişiye bir yatak olmak üzere 201 yatak bulunduğunu belirtildi. Ayrıca raporda, solunum cihazlarının sayısının çocuklar için 30 özel cihazın yanı sıra 95 olduğu ve tam kapasite ile çalıştığı ifade edildi.
Suriye Müdahale Koordinatörlüğü ekipleri, koronavirüs vakalarının yüksek olması nedeniyle muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde sağlık sektörünün kötü bir durumda olduğu konusunda uyarıda bulundu. Ekip Başkanı Muhammed Hallac, "Kampların çoğu koronavirüsle mücadele etmek için temel gereksinimler konusunda büyük bir eksiklik yaşadığından, virüsün kampların içinde yayılacağı ve kontrol edilmesi zor boyutlara ulaşarak salgının büyük bir odağı haline geleceğine dair artan endişeler söz konusu” dedi. Ekip, kuzeydeki kamplarda Kovid-19 vakalarına dair yayınladığı istatistiki bir raporda, Halep kırsalına yayılmış kamplarda 7 vakanın kaydedildiğini, İdlib kentindeki kamplarda ise 11 vaka olduğunu ve tüm kamplarda 1 ölümün kaydedildiğini bildirdi.
Kuzeydoğu Suriye Özerk Kürt Yönetimi’nin, kontrolü altındaki bölgelerde koronavirüs vakalarının arttığını gösteren yüksek grafik eğrisine rağmen yeni talimatları hastaların ve insani yardımların geçişinin kolaylaştırılması, maske takılması ve sınır geçişlerinde ihtiyati tedbirlerin alınması ile sınırlı oldu.
Özerk Yönetim’in Sağlık Otoritesi dün 95 yeni vaka kaydedildiğini duyurdu. Yönetimin kontrolündeki bölgelerde geçen cumartesi günü 113 vaka ile en yüksek günlük vaka sayısı kaydedilirken Kovid-19 kaynaklı ölümler 55’e yükseldi. Bölgedeki birçok kişi ve aktivistler, çoğu kişinin ihtiyati tedbirlere uymayarak sosyal mesafe ve maske takma kuralını ihlal etmesinden şikayet etti. Sağlık Otoritesi’nin bu hafta 5 gün içinde 297 yeni vaka kaydedildiğini duyurmasının ardından aktivistler toplumsal ve sivil etkinlikler düzenleyerek bölge halkını maske takmaya, güvenli mesafeyi korumaya ve ölü sayısı arttıkça evde kalmaya çağıran hashtagler ve farkındalık kampanyaları başlattı.
Özerk Yönetim’den yetkililer, son günlerde vaka sayısındaki artışın endişeye neden olduğunu ifade ettiler. Suriye Özerk  Kuzey ve Doğu Suriye Sağlık Komitesi Başkanı Dr. Civan Mustafa, konuyla alakalı yaptığı açıklamada bölge halkının kuralları ihlal etmesi ve koronavirüsle mücadelede sorumluluklarını yerine getirmemesi sonucu bölgedeki vakaların tehlikeli boyutlara ulaşacağını kaydetti. Dr. Mustafa, bu nedenle bölge halkından kurallara uyarak sorumluluklarını yerine getirmesini talep ederek, “Kişisel korunma toplumun korunmasıdır" dedi.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.