Rusya’ya bağlı bir grubun hedef alınmasının ardından Suriye’nin güneyinde alarm durumuna geçildi

Eski bir muhalif lider, Şam'ın ihlallerin devam etmesi halinde Dera'da bir ‘halk ayaklanmasının’ patlak verebileceğini ima etti

Dera kırsalındaki Rusya destekli 5. Kolordu unsurları (Horan Free League - HFL)
Dera kırsalındaki Rusya destekli 5. Kolordu unsurları (Horan Free League - HFL)
TT

Rusya’ya bağlı bir grubun hedef alınmasının ardından Suriye’nin güneyinde alarm durumuna geçildi

Dera kırsalındaki Rusya destekli 5. Kolordu unsurları (Horan Free League - HFL)
Dera kırsalındaki Rusya destekli 5. Kolordu unsurları (Horan Free League - HFL)

Rusya’nın Suriye’nin güneyinde desteklediği 5. Kolordu, Dera kırsalındaki Busra eş-Şam bölgesinde kendisine bağlı bir grubun hedef alınmasının ardından inceleme başlattı. Öte yandan eski bir muhalif lider, rejim güçlerine karşı bir ‘halk ayaklanmasının’ patlak verebileceğini ima etti.
Suriye’nin güneyinde cinayetler ve suikastlar devam ederken, Rusya destekli 5. Kolordu’nun kalesi olan Busra eş-Şam bölgesi, 18 Eylül 2020 Cumartesi, 5. Kolordu gruplarının en önde gelen liderlerinin i hedef alındığı bir olaya tanık oldu. Bombalı yüklü bir araçla düzenlenen saldırıda 5. Kolordu liderlerinden Ali Baş ve Kasım el-Mikdad yaralanarak, Busra eş-Şam hastanesine kaldırıldılar.
Busra eş-Şam’dan özel kaynaklar, Kolordu kuvvetlerinin bombalamadan saatler sonra inceleme başlattığını, olayın medyana geldiği noktadaki bazı evlere baskın düzenlediğini ve saldırıya karışanları belirlediklerini söylediler. Gözaltına alınan şüphelilerden birinin gözaltı merkezinde öldüğünü kaydeden, 5. Kolordu’nun olayın sorumlularına karşı en ağır kamu cezalarını verme yemini ettiğini eklediler.
Bununla birlikte 5. Kolordu liderlerinden Yasir ez-Zağbi, Dera'nın doğusundaki Giza ve el-Mutaiye beldeleri arasındaki yoldan geçerken kendisini hedef alan bir suikast girişiminden kurtuldu. Tayyibe beldesinden gelen Zağbi, bölgenin rejimin kontrolüne geçirip 5. Kolordu'nun da rejim güçlerine katılması öncesinde Güney Cephesi’ne bağlı yerel bir muhalif grupla çalışıyordu. Aynı şekilde kimliği belirsiz kişiler tarafından suikasta uğrayan Mueyyed Muhammed Gavazi adlı 5. Kolordu unsuru öldü. Daha önce rejime muhalif gruplardan birinin üyesi olan Gavazi, Suriye'nin güneyi için yapılan uzlaşma anlaşmasının ardından 5. Kolordu’ya katılmıştı.
Rusya destekli 5. Kolordu, 2018 yılında yapılan anlaşmanın ardından Suriye'nin güneyindeki eski muhalif grupların ve liderlerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıktı. Busra eş-Şam, Ahmed Avde liderliğindeki 5. Kolordu’ya bağlı Şebab es-Sunne Güçleri’nin kalesi olarak kabul ediliyor. Bu grubun liderlerinin ve unsurlarının çoğu, anlaşmanın ardından 5. Kolordu’ya katıldılar. 5. Kolordu unsurlarının, Suriye rejim güçlerinin Suriye'nin güneyindeki eylemlerine karşı çıkmasından Dera’da yapılan rejim karşıtı gösterilere katılmalarına kadar çeşitli tutumları oldu.
Dera, sivillerin fahiş miktarlardaki fidyeler karşılığında kaçırılmalarının yanı sıra neredeyse her gün cinayetlere ve suikastlara tanık olduğu için son zamanlarda eşi benzeri görülmemiş bir güvenlik kaosu yaşıyor. Son kaçırılma vakası Dera'nın doğu kırsalındaki el-Gariye beldesinde yaşanandı. Belde sakinlerinden genç bir adam kaçırıldıktan sonra 250 milyon Suriye lirası karşılığında serbest bırakıldı.
Öte yandan Dera el-Beled'deki eski muhalif gruplardan birinin lideri olan Edhem el-Kerad, Suriye rejiminin bölge sakinlerine yönelik ihlal ve eylemlerinin devam etmesi ve Suriye ordusunun, muhaliflerle yapılan anlaşmanın ardından girdiği bölgelerden çekilmemesi halinde Dera’da bir ‘halk ayaklanmasının’ patlak verebileceğini ima etti.
Ayrıca bölgedeki güvenlik hizmetlerinde çalışan yerel grupların Dera el-Beled'den çekilmesi çağrısında bulunan Kerad, müzakere taraflarını ve Rusya’yı 2018’de yapılan uzlaşı anlaşmasını uygulamaya çağırdı. Kerad, Suriye ordusunun Dera el-Beled’deki Sicne bölgesinden kısa bir süreliğine çekildiğini, ancak tamamen çekilmek yerine, bölgedeki varlığını pekiştirdiğini ve güçlendirdiğini belirtti.
Dera el-Beled’de faaliyet gösteren El-Bunyan’ul-Mersus Operasyon Odası’nın eski lideri, Suriye rejiminin bölgedeki aşiretlerin uzlaşma anlaşmasına tabi olan üyelerini silah altına alma çabalarını kınayarak, rejimi, bölgede anlaşmazlığı körükleyerek, bölge sakinlerini bir birine düşürmeye çalışmakla suçladı. Kerad, rejimin bu yerel gruplara silah, tank ve toplar sağladığını, bu grupların da bölge sakinlerine baskı yaptığını söyledi.
Kerad, sosyal medya hesabından yayınlanan bir video kaydında, Dera sakinlerinin ‘kalplerine yeniden korkunun yerleştirilmesine izin vermeyeceklerini’ vurguladı. Kerad videoda ayrıca, “Horanlılar, kendilerine karşı sürdürülen savaşla geçen yıllara rağmen halen hayatta ve halen mücadele ediyor” dedi. Horanlılara bu duruşlarından geri adım atmamaları çağrısında bulunan Kerad, uzlaşma anlaşması yapılan bölgelerdeki gençlerin silaha altına alınmaları, bölge sakinlerine karşı kullanılmaları ve halkın haysiyetini zedeleyici eylemler yapılması konusunda uyarıda bulundu. Kerad, rejim tarafından yapılan ihlallerin ve uzlaşma anlaşmasının uygulanmamaya devam etmesi halinde halkın gerçekleştirdiği haftalık protesto gösterilerinin artabileceği imasında bulundu.
Deralı aktivistler, geçtiğimiz cuma günü Dera el-Beled’deki yerleşim bölgelerinde mermi ve patlama sesleri duyduklarını ve bölgedeki yerleşim birimlerinin liderlerinden biri tarafından yönetilen silahlı yerel bir grubun, yerleşim yerlerini hedef aldıklarını, ancak herhangi bir can kaybı veya yaralanmaya sebep olmadıklarını bildirdiler. Bu gelişme, söz konusu grubun Muhammed Ahmed Mesalime adlı bir unsurunun Dera el-Beled'in Erbain mahallesinde kimliği belirsiz kişilerce vurularak, öldürülmesinin ardından yaşandı.
Dera el-Beled, sık sık rejimin devrilmesi, tutukluların serbest bırakılması, İran'ın Suriye topraklarından çıkması ve ülke üzerindeki ablukasının kaldırılması çağrısında bulunan protestolara ve halk gösterilerine tanık oluyor.
 



Rusya'da sinagog ve kiliselere saldırı: Ölen polislerin sayısı 19'a yükseldi

Dağıstan'ın başkenti Mahaçkale'de terör saldırısı sırasında acil servis araçlarını sokakta gösteren videodan çekilen görüntüler (Reuters)
Dağıstan'ın başkenti Mahaçkale'de terör saldırısı sırasında acil servis araçlarını sokakta gösteren videodan çekilen görüntüler (Reuters)
TT

Rusya'da sinagog ve kiliselere saldırı: Ölen polislerin sayısı 19'a yükseldi

Dağıstan'ın başkenti Mahaçkale'de terör saldırısı sırasında acil servis araçlarını sokakta gösteren videodan çekilen görüntüler (Reuters)
Dağıstan'ın başkenti Mahaçkale'de terör saldırısı sırasında acil servis araçlarını sokakta gösteren videodan çekilen görüntüler (Reuters)

Rusya'nın Dağıstan bölgesinde iki ayrı şehirde ibadethanelere yönelik eş zamanlı saldırı düzenlendi. Saldırganlar bir rahip ve 19 polisi öldürdü.

Silahlı saldırganların Rusya'nın özerk Dağıstan Cumhuriyeti'nde sinagog, Ortodoks kilisesi ve polis noktasına düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 19’a yükseldi. Rusya'nın devlet haber ajansı TASS, Dağıstan'daki Sergokala Bölge Başkanı Magomed Omarov  saldırıda oğulları yer aldığı gerekçesiyle gözaltına alındığını duyurdu.

Pazar günü bir grup silahlı saldırgan, Mahaçkale ve Derbent şehirlerinde kilise ve sinagoglar ile polis kontrol noktasına saldırdı. Her iki kentte de ibadethaneler ateşe verilirken, çıkan çatışmada en az 19 polis memuru öldü. Rus Ortodoks Kilisesi, kurbanlar arasında rahip Nikolai Kotelnikov'un da olduğunu açıkladı.

Saldırının gerçekleştiği Pazar günü Ortodoks Kilisesi için Pentekost Bayramının kutlandığı özel bir gündü.

Polis, Mahaçkale'de dört, Derbent'te ise iki silahlı saldırganın öldürüldüğünü açıkladı. Saldırganlardan kaçmayı başaranlar olup olmadığı ise bilinmiyor.

Rus güvenlik servisleri saldırının ardından terör soruşturması başlattı. TASS'ın haberine göre, konuya ilişkin ajansa konuşan kolluk kuvvetleri, Omarov'un, Dağıstan'ın iki kentindeki saldırılara iki oğlunun katılmasıyla bağlantılı olarak gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, Omarov'un konutunda arama yapıldığı da ifade edilirken kendisinin de tutulduğu polis nezaretinde ifade verdiği bilgisi paylaşıldı.

Moscow Times haber sitesinin aktardığına göre, Rusya'nın Federal Güvenlik Servisi (FSB), mart ayında başkent Moskova'daki Crocus City Hall konser salonuna DEAŞ tarafından düzenlenen ve 145 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırıyla bağlantılı olarak nisan ayında Dağıstan'da dört şüpheliyi gözaltına aldığını duyurmuştu.

Dağıstan Valisi Sergei Melikov, "uyuyan hücrelerin tümü açığa çıkarılana kadar" soruşturmanın süreceğini söyledi. Devlet haber ajansı Tass ise Dağıstanlı bir yetkilinin, saldırıya katılanlar arasında oğlu bulunduğu gerekçesiyle tutuklandığını aktardı.

Olay sonrası bölgede 3 gün yas ilan edildi.

Vali Melikov sosyal medya sitesi Telegram'dan yaptığı açıklamada, "Terör saldırısının arkasında ne olduğunu ve amaçlarını biliyoruz" dedi. Ukrayna savaşına işaret eden Melikov, "Savaşın evlerimize geldiğini anlamalıyız. Bugün bununla yüzleştik" ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in en büyük destekçilerinden olan Rus Ortodoks Patriği Kirill de "düşmanın dinler arası barışı bozmak istediğini" söyledi, ancak kimi suçladığına dair daha fazla detay vermedi. TASS ise saldırganların "uluslararası bir terör organizasyonunun destekçileri" olduğunu aktardı.

Saldırıyı henüz üstlenen olmadı. Mart ayında terör örgütü DEAŞ, Moskova yakınlarında "Crocus City Hall" adlı konser salonuna saldırı düzenlemiş, olayda 145 kişi yaşamını yitirmişti. Saldırıyı DEAŞ’ın üstlenmesine rağmen Rus yetkililer, bir kanıt göstermeden Ukrayna'yı suçladı. Kiev yönetimi saldırıyla ilgisi olduğu iddiasını reddediyor.