Bağdat’ta Yeşil Bölge’ye saldıranlara operasyon başlatıldı

Terörle Mücadele Birimi, Bağdat’ın lüks mahallelerinde arama kampanyası başlattı (Twitter)
Terörle Mücadele Birimi, Bağdat’ın lüks mahallelerinde arama kampanyası başlattı (Twitter)
TT

Bağdat’ta Yeşil Bölge’ye saldıranlara operasyon başlatıldı

Terörle Mücadele Birimi, Bağdat’ın lüks mahallelerinde arama kampanyası başlattı (Twitter)
Terörle Mücadele Birimi, Bağdat’ın lüks mahallelerinde arama kampanyası başlattı (Twitter)

Irak Terörle Mücadele Birimi’ne (ICTS) bağlı özel bir kuvvet, başkent Bağdat’ın lüks mahallelerinin birinde başta ABD ve İngiltere büyükelçilikleri olmak üzere, yabancı diplomatik misyonları hedef almak için Yeşil Bölge’ye füze fırlatan unsurları arama kampanyası başlatırken, Irak yargısı da ilk defa bu misyonları koruma hattına dahil oldu.
Bu çerçevede Irak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan, 23 Eylül’de Irak’ta ABD Büyükelçisi Matthew Toeller ve İngiltere Büyükelçisi Stephen Hickey ile bir araya geldi. Görüşmede, Irak’taki yabancı diplomatik misyonlara yönelik saldırılar ele alındı.
Yüksek Yargı Konseyi, yayınladığı bir bildiride “Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan, ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Matthew Toeller ile, Irak’taki büyükelçiliklere ve diplomatik misyonlara saldıran ve bu misyonları tehdit eden unsurlardan hesap sorma prosedürlerini ele aldı” ifadelerine yer verdi. Bildiriye göre iki taraf, söz konusu tehditlerin, Irak’ın dünya ülkeleriyle ilişkilerine yönelik etkisini de masaya yatırdı.
Öte yandan Zeydan, 23 Eylül’de İngiltere’nin Bağdat Büyükelçisi Stephen Hickey ile de aynı meseleyi görüştü. Yüksek Yargı Konseyi, yayınladığı bildiride, “İki taraf, hükümetin ve yargının ‘diplomatik misyonlara koruma sağlama’ çabalarını ve bu misyonlara saldıranlara karşı alınan hukuki tedbirleri ele aldı. Aynı şekilde Irak yargısı ve DEAŞ suçlarına ilişkin delil toplamada uzmanlaşmış uluslararası soruşturma ekibi arasındaki adli ve hukuki işbirliğini görüştü” dedi.
Büyükelçi Hickey, Hukuk Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki ile de yabancı misyonlara yönelik saldırılar meselesini masaya yatırdı. Bu bağlamda Maliki’nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Maliki’nin İngiliz Büyükelçiye ‘Irak ve bölgedeki çatışmalardan ve savaşlardan kurtulmak için iki ülke arasında ortak çalışma ve işbirliğinin önemine’ değindiği belirtildi. Irak’ın, dünya ülkeleriyle ilişkilerine değer verdiği ve diplomatik misyonların hedef alınmasını kabul etmediği kaydedilen bildiride, “Irak’ın, komşu ülkelere yönelik bir saldırı ​​bölgesi veya hesaplaşmak için bir savaş alanı olmasına izin verilmeyecek” ifadelerine yer verildi.
Bu gelişmeyle eş zamanlı olarak Yeşil Bölge’yi, uluslararası koalisyon karargahını ve ABD Büyükelçiliğini hedef alan füze saldırılarıyla ilişkisi olduğu sanılan şüphelileri araştırmak üzere 23 Eylül’de bir güvenlik kampanyası başlatıldı. Görgü tanıklarına ve yerel haber ajanslarına göre 23 Eylül’den bu yana Terörle Mücadele Birimi (ICTS), Bağdat’ın el-Cadiriyye bölgesinde füze ateşlenmesine karışmakla suçlanan unsurları aramak için bir arama denetleme operasyonu başlattı.
Güvenlik Medya Hücresi, geçen salı günü Yeşil Bölge’ye çok sayıda ‘havan mermisinin’ düştüğünü, saldırının herhangi bir kayıp veya maddi hasara yol açmadığını duyurdu. Hücre, yayınladığı bir bildiride, füzelerin lüks el-Cadiriyye mahallesindeki el-Zeviyye bölgesinden fırlatıldığına dikkati çekti. Yeşil Bölge, başta katyuşa füzeleri olmak üzere çok sayıda füze saldırısına maruz kalırken, henüz herhangi bir silahlı örgüt saldırıların sorumluluğunu üstlenmedi. Ancak resmi açıklamalarda saldırıları kınayan ve uluslararası topluma failleri yargılamak ve onları adalete teslim etmek için vaatlerde bulunan Irak hükümeti, yaptığı açıklamalarda, saldırıların sorumlusu olarak İran’a yakın silahlı grupları gösterdi. Hükümet, ABD’nin Irak’taki varlığının bu saldırılarla ilişkisini ise yalanladı.
ABD ve İngiltere büyükelçilerinin diplomatik misyonların ve uluslararası koalisyon güçlerinin hedef alınmasını önlemeye yönelik çabaları ile eş zamanlı olarak bir güvenlik kaynağı, 23 Eylül’de yaptığı açıklamada, Selahaddin vilayetinde uluslararası koalisyona bağlı lojistik destek konvoyunun patlayıcı bir madde ile hedef alındığını duyurdu.
Yabancı misyonların hedef alınmasına ilişkin yorumda bulunan Ulusal Güvenlik Profesörü Dr. Hüseyin Allavi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Yabancı misyonları hedef alan operasyonlar, ülkenin güvenliği ve istikrarı için bir tehdit oluşturmaktadır” dedi. Allavi, silahların devlet elinde toplanmasına ihtiyaç duyulduğunu söylerken, “Çünkü kontrol altında olmayan diğer herhangi bir silah, kullanıldığı işin kurallarının dışındadır. Irak’ta faaliyet gösteren ülkelerin, ister bu hükümet ister önceki hükümetler olsun, hükümet ve uluslararası anlaşmalara uygun olarak çalıştığı biliniyor. Mevcut hükümet, ulusal egemenlik ve yüksek çıkarlar ışığında onu organize etmeye çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.



Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.


Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
TT

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, Filistin Yönetimi'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ni Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeridi'nden ayırma veya Şeridi yeniden işgal etme ya da herhangi bir bölümünü ilhak etme planlarını kabul etmeyeceğini belirtti.

Şu anda İtalya'yı ziyaret eden Abbas, Gazze Şeridi'nde güvenlik veya askeri çözümlerin olmadığını, Şeridin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Filistin Haber Ajansı, Abbas'ın İtalyan Dışişleri Bakanı'na işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin güçlendirilmesi çabaları ve Başkan Donald Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması hakkında bilgi verdiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu aşama, Hamas yönetiminin sona erdirilmesi, İsrail'in çekilmesi, yeniden yapılanma ve yerinden edilmenin önlenmesini içeriyor.