Filistin ve İsrail’e doğrudan müzakere çağrısı

Filistin ve İsrail’e doğrudan müzakere çağrısı
TT

Filistin ve İsrail’e doğrudan müzakere çağrısı

Filistin ve İsrail’e doğrudan müzakere çağrısı

Amman'da düzenlenen Arap-Avrupalı Bakanlar Toplantısı'nda, Filistin ile İsrail arasındaki ihtilafa son verme ve barış müzakerelerini sürdürme çağrısı yapıldı.
Ürdün, Mısır, Almanya ve Fransa dışişleri bakanları ile Avrupa Birliği temsilcisinin bir araya geldikleri görüşmede Filistin ile İsrail arasında üzerinde ittifak edilmiş uluslararası hukuk esasları temelinde ciddi ve doğrudan müzakerelere devam edilmesinin gerekliliği vurgulandı. Bakanlar, İsrail’in yerleşimci politikaları çerçevesinde Filistin topraklarının ilhak edilmesini durdurması gerektiğine dikkat çektiler.
Ürdün’ün başkentinde düzenlenen ve Ortadoğu’da barış sürecini desteklemenin yollarının arandığı toplantının sonunda ortak bir bildiri yayınlandı. Bildiride, İsrail-Filistin çatışmasının sonlandırılmasının 1967 sınırları içinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulduğu iki devletli çözümden geçtiği kaydedildi.
Bildiride İsrail ve Filistin, uluslararası hukuk doğrultusunda, Birleşmiş Milletler (BM) şemsiyesi altında dörtlü grubun etkinliğinde ciddi ve etkili müzakereleri başlatmaya çağrıldı. Yine tarafların daha önceki anlaşmalara uyarak ciddiyetle müzakerelere başlanması gerektiğinin altı çizildi.
Toplantıda BAE ve İsrail arasında imzalanan normalleşme anlaşmasına göre İsrail’in Filistin topraklarını ilhak etmeyi durdurması gerekliliğine dikkat çekilerek yeni yerleşim yerlerinin inşası, genişletilmesi ve Filistinlilerin mülkiyetlerine el konulmasının iki devletli çözümü zayıflatmakta olduğu vurgulandı. Açıklamada “ilhakın tümüyle durdurulması gerektiğini vurguluyoruz” ifadesine yer verildi.
Ürdün Kralı 2. Abdullah, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Fransa Dışişleri Bakanı Jean- Yves Le Drian ile Avrupa Birliği Ortadoğu Barış Süreci Temsilcisi Susanna Terstal ile yaptığı görüşmede ülkesinin Filistin sorununa yönelik sağlam duruşunu ve Filistin-İsrail çatışmasının iki devletli çözüm temelinde bitirilmesi ile ilgili görüşlerini aktardı.
Mısır ve Fransa dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği Özel Temsilcisi’nin Amman Krallığı ziyareti, koordinasyon ve istişare temelinde Filistin-İsrail müzakerelerinin yeniden başlaması ve çatışmanın sona erdirilmesi için yapılan çalışmalar çerçevesinde gerçekleşti.
Mısır ve Fransa dışişleri bakanları ve video konferans yöntemiyle toplantıya katılan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın ortaklaşa yaptıkları açıklamada Filistin davasının bu duraksamayla adil ve kalıcı bir çözüme ulaşamayacağı kaydedildi. Ürdün Dışişleri Bakanı Safadi de Filistin-İsrail görüşmelerinin önündeki siyasi blokajdan duyduğu endişeyi dile getirirken Arap-Avrupa toplantısında uluslararası hukuka ve Arap Barış Girişimi de dahil olmak üzere kabul edilmiş referanslara dayalı ciddi ve etkili müzakerelerin yeniden başlatılması için gerekli olan siyasi ufkun nasıl sağlanabileceği üzerinde durulduğunu aktardı.
Safadi, İsrail-BAE ve Bahreyn arasında imzalanan anlaşma hakkında şunları söyledi:
“Bu anlaşmaların etkisi İsrail’in Arap devletleriyle nasıl bir ilişki içine gireceğine bağlıdır. Eğer İsrail halkların kabul edildiği kapsamlı bir uzlaşıya yönelirse herkesin istediği barış konusunda ilerleme sağlayabiliriz. Aksi takdirde çatışma devam eder. Filistinli kardeşlerimizle her gün koordinasyon halindeyiz. Yine Mısır, Arap ve Avrupa ülkeleriyle irtibat kuruyoruz.”
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri de ülkesinin çatışan tarafları daha fazla etkileşime çekecek yeni çerçeveler yaratmaya çalıştığını belirtti “Bu konuları siyasi tıkanıklığa terk etmeyeceğiz. Tüm siyasi tıkanıklardan kaçınmaya çalışıyoruz” ifadesini kullandı.
Şükri, çözümün Filistin halkının özlemlerini karşılamasına ve başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız bir devlet kurulmasına ulaştırması gerektiğini vurguladı. İsrail ile BAE ve Bahreyn barış anlaşmalarını da "uluslararası referans kararları ve Arap Barış Girişimi temelinde bölgede kapsamlı bir barış sağlama çabalarına yönelik daha fazla etkileşim ve destekle geri dönecek önemli bir gelişme" olarak nitelendirdi.
Toplantıya video konferans aracılığıyla katılan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da İsrail ile Filistinliler arasında Ortadoğu'daki on yıllardır süren çatışmayı çözmek için tarafları doğrudan görüşmeler başlatmaya çağırdığı açıklamasında şunları söyledi:
“İsrail ile Bahreyn ve BAE arasında imzalanan iki barış anlaşması, bölgede barış içinde bir arada yaşamanın mümkün olduğunu ve bu anlaşmaların halklara sunabileceği potansiyeller gösterdi.”
Maas ayrıca İsrail ile Filistinliler arasında "güven artırıcı önlemler" almak için bir yandan İsrail, diğer yandan Mısır ve Ürdün arasındaki ilişkileri normalleştirme dinamiğinden yararlanılması gerektiğine olan inancını dile getirdi.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe