İran, Avrupa ülkelerini ABD’nin ‘maksimum baskı’ politikasına destek vermekle suçladı

Temmuz 2018’de İran riyalinin döviz karşısında değer kaybetmesi üzerine Tahran’daki Kapalı Çarşı’da (Grand Bazaar) düzenlenen gösteriler (AP)
Temmuz 2018’de İran riyalinin döviz karşısında değer kaybetmesi üzerine Tahran’daki Kapalı Çarşı’da (Grand Bazaar) düzenlenen gösteriler (AP)
TT

İran, Avrupa ülkelerini ABD’nin ‘maksimum baskı’ politikasına destek vermekle suçladı

Temmuz 2018’de İran riyalinin döviz karşısında değer kaybetmesi üzerine Tahran’daki Kapalı Çarşı’da (Grand Bazaar) düzenlenen gösteriler (AP)
Temmuz 2018’de İran riyalinin döviz karşısında değer kaybetmesi üzerine Tahran’daki Kapalı Çarşı’da (Grand Bazaar) düzenlenen gösteriler (AP)

İran, Fransa-İngiltere-Almanya üçlüsünü ABD’nin ‘maksimum baskı’ politikasının ‘ortağı’ olmak, bu politikaya ‘sadık kalmak’ ve İran’ın içişlerine müdahale etmekle suçladı. İran’ın bu suçlaması, ABD’nin Tahran’a yönelik Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarını uygulamasına muhalefet ettiği için eleştirdiği Avrupa üçlüsünün, ülkelerindeki İran büyükelçilerini dışişleri bakanlığına çağırmasına ilk yanıt olarak geldi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, isim vermeden bazı Avrupalı ülkelerin İran’ın içişlerine ‘müdahale ettiğini’ belirterek, ilgili kurumların bu müdahalelere uygun yanıt verdiğini ve bundan sonra vermeye de devam edeceğini söyledi.
The Guardian gazetesinin, Avrupa üçlüsünün ülkelerindeki İran büyükelçilerini dışişleri bakanlığına çağıracağını ve İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Nazanin Zaghari-Ratcliffe adlı İran asıllı İngiltere vatandaşına yönelik baskı uyguladığına yer verdiği haberi eleştiren Hatipzade, ısmarlama haberlerin, İran’daki insan haklarıyla ilgili durumları çarpıtmayı amaçladığını ve bunun zamanlamasının ise gayet açık olduğunu dile getirdi.
Hatipzade’nin İran'ın yarı resmi haber ajansı ISNA yer açıklamalarında, Avrupa ülkelerini ve ABD’yi meseleyi siyasileştirmek ve insan haklarına zarar vermekle suçladı.  Avrupa ülkelerini ABD’nin ‘maksimum baskı’
Nükleer anlaşmada imzası bulunan Avrupa üçlüsünün, Tahran’a yönelik silah ambargosunu uzatma kararına destek vermemesi ve İran’a BM yaptırımlarının geri getirilmesine imkân veren snapback mekanizmasının uygulanmasına karşı çıkmasına ilave olarak Washington’un BM yaptırımlarını yeninden başlatmasının ardından ABD ile Avrupa üçlüsü arasında yeni bir anlaşmazlık dönemi başladı.
İran resmi haber ajansı IRNA’nın aktardığına göre, DMO yöneticilerinden General Muhammed Rıza Yezdi, Tahran’da düzenlenen silah sergisinde yaptığı konuşmada, “İngiltere, Almanya, Fransa ve ABD’yi bize karşı gözü kapalı bir şekilde savunan diğer ülkeler, halkımızın kararlılığı nedeniyle artık ABD’ye itaat etmeyip buna karşı duruyor” ifadelerini kullanmıştı.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in Avrupa turunun iptali ile İranlı güreşçi Navid Afkari’nin idamı arasında bağlantı kuran haberler çıktı. Zarif, Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) Pazartesi New York'ta düzenlediği konferansa video konferans yoluyla katılarak, konuyla ilgili açıklamada bulundu. Hukukçu aktivistlerin Navid Afkari’nin idamının nedeninin sokak gösterilerine katılmasından kaynaklandığı yönündeki ifadelerini reddeden Zarif, Afkari’nin cinayet suçundan idam edildiğini söyledi. Zarif, “Bizim bağımsız bir yargı organımız var. Hükümet, yargının karar almasına müdahale etmiyor. Adam… gösterilere katıldığı için idam edilmedi; cinayet suçu nedeniyle idam edildi. Birçok insan (İran’daki) gösterilere katıldı ve onlardan hiçbiri idam edilmedi” diye konuştu.
Zarif’in bu açıklamaları İran’da sosyal medya platformlarında tartışma konusu oldu. İran Özel Raportörü de dahil olmak üzere 5 BM insan hakları uzmanı, idamın İranlıları sindirme girişimi olmasından endişe duyduğunu dile getirerek, Afkari’nin gösterilerle bağlantısı olup da idam edilen ikinci kişi olduğuna dikkat çektiler.
İran 5 Ağustos’ta Mustafa Salihi isimli vatandaşı gösteriler sırasında DMO unsurunu öldürme suçlamasıyla idam ettiğini duyurmuştu. İranlı vatandaşlar, Aralık 2017 ve Kasım 2019’daki gösterileree katılan 8 kişi hakkında çıkarılan idam kararının bozulması amacıyla Temmuz’da sosyal medya üzerinden kampanya başlatmıştı.
The Guardian gazetesi, önceki gün yayımladığı haberinde, Almanya, Fransa ve İngiltere’nin ülkelerindeki İran büyükelçileri çağırarak protesto notası vereceğini yazmıştı.



Hindistan'daki kimyasal tesiste meydana gelen patlamada ölü sayısı 40'a yükseldi

Hindistan'ın güneyinde bir kimya fabrikasını yerle bir eden nedeni açıklanamayan patlamada ölü sayısı 40'a, yaralı sayısı ise 33'e yükseldi (AFP)
Hindistan'ın güneyinde bir kimya fabrikasını yerle bir eden nedeni açıklanamayan patlamada ölü sayısı 40'a, yaralı sayısı ise 33'e yükseldi (AFP)
TT

Hindistan'daki kimyasal tesiste meydana gelen patlamada ölü sayısı 40'a yükseldi

Hindistan'ın güneyinde bir kimya fabrikasını yerle bir eden nedeni açıklanamayan patlamada ölü sayısı 40'a, yaralı sayısı ise 33'e yükseldi (AFP)
Hindistan'ın güneyinde bir kimya fabrikasını yerle bir eden nedeni açıklanamayan patlamada ölü sayısı 40'a, yaralı sayısı ise 33'e yükseldi (AFP)

Tesisin sahibi olan şirket dün yaptığı açıklamada, pazartesi günü Hindistan'ın güneyindeki Telangana eyaletinde bir kimya tesisini tahrip eden nedeni açıklanamayan patlamada ölü sayısının 40'a, yaralı sayısının ise 33'e yükseldiğini belirtti.

Fabrikanın sahibi Segashi Industries, kurbanların ailelerine her bir ölü için 10 milyon rupi (yaklaşık 100.000 avro) tazminat ödeyeceğini ve tedavileri tamamen karşılanacak olan yaralılara yardım edeceğinibelirtti. Patlamanın meydana geldiği yerde arama çalışmaları dün de devam etti. Faciada daha önce 35 kişinin öldüğü bildirilmişti.

Patlamanın nedenini belirlemek üzere soruşturma başlatıldı. Birçok şirketin güvenlik standartlarına uymadığı Hindistan'da endüstriyel kazalar yaygın olarak gerçekleşiyor.