BM Güvenlik Konseyi’nde Kovid-19 arka planında ABD-Çin tartışması

ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi (AP)
ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi (AP)
TT

BM Güvenlik Konseyi’nde Kovid-19 arka planında ABD-Çin tartışması

ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi (AP)
ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi (AP)

ABD ve Çinli diplomatlar, Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurul görüşmelerinde birçok dünya liderinin gözü önünde, BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve sonrası iyileşme sürecini görüştüğü oturumda birbirlerini azarlayarak kınadılar. Oturuma, BM  Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu Başkanı Moussa Faki Mahamat da katıldı.
Söz konusu tartışma, ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Kelly Craft’ın, BMGK üyelerine hitaben yaptığı şu konuşmanın ardından başladı:
"Hepinize yazıklar olsun. Bugünkü toplantının içeriğinden tiksindim ve bu konseyden utanıyorum. Önümüzdeki kritik mesele yerine siyasi kin gütmeye odaklanan konsey üyelerine yazıklar olsun."
Craft açıklamasında, ABD Başkanı Donald Trump'ın ''Popüler olmasa, kabul görmese de doğru olanı yapacağız” sözlerini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
"Bunun sebebi, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Çin’in işbirliğini engelleme ve dünyaya yalan söyleme kampanyasına yardım ettikten sonra bugün acınacak bir durumda olmasında yatıyor. Bugüne kadar, dünya bilim insanları hala virüsün kökenleri, özellikleri ve yayılımı hakkında tam bir bilgiye sahip değiller, ki bu bilgiler yalnızca Çin Komünist Partisi tarafından sunulacak bilgiler. Bu bağımsızlık, şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliği Başkan Trump'ın WHO’nun programından çekilme kararının arkasında yatan sebep. Küresel sağlık kaynaklarımızı güvenilir ortaklardan ve daha güvenilir ülkelerden başkalarını desteklemek için yönlendirmek varken neden WHO’dan bir çözüm talep etmeye devam edelim?"
Çin'in BM Daimi Temsilcisi Cang Cün ise Craft’tan duyduklarına üzüntüsünü dile getirerek Craft’ın açıklamalarının toplantının atmosferiyle tamamen tutarsız olduğunu ifade etti. Cang açıklamasında şunları kaydetti:
"Çin, ABD’nin tüm bu asılsız suçlamalarına karşı çıkıyor ve kesin bir şekilde reddediyor. Bazı ABD’li siyasetçiler uzun süredir diğer ülkelere ve BM organlarına sözlü saldırılarda bulunmaya hevesli. ABD hükümeti, BM ve Güvenlik Konseyi platformunu kötüye kullanarak siyasi virüs ve bilgi kirliliği yayıyor, çatışma ve bölünme yaratıyor. ABD böyle bir tavırla virüsü yenemez. Aksine, salgınla mücadelede uluslararası toplumun ortak çabalarını ciddi şekilde sekteye uğratabilir.”
Cang, Kraft’ın eleştirilerine cevaben, "Artık yeter, dünya için zaten yeterince soruna neden oldunuz. ABD yaklaşık 7 milyon vaka ve şu ana kadar 200 binden fazla ölüm kaydetti. Neden en fazla vakayı ve en fazla ölümü ABD kaydetti? Süper bir güç süper güç gibi hareket etmeli" diye konuştu. 
Cang, Nijer Cumhurbaşkanı Mahamadou Issoufou’nun başkanlığını yaptığı ve Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Estonya Cumhurbaşkanı Kersti Kaljulaid, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Fransız mevkidaşı Jean-Yves Le Drian'ın katıldığı toplantıda Rus mevkidaşı Vasiliy Nebenzya’dan destek aldı. Bu açıklamaların ardından ABD'li ve Çinli diplomatlar karşılıklı suçlamalarda bulunmaya devam etti.
Öte yandan BM Genel Sekreteri Guterres, "küçük bir virüsün bugün dünyadaki bir numaralı tehdit haline geldiğini" belirterek, salgının uluslararası işbirliğine dayalı gerçek bir sınav olduğunu söyledi.
Guterres açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Bu, başarısız olduğumuz bir sınav. Kontrolden çıkan salgın, dünya çapında yaklaşık bir milyon insanın ölümüne yol açtı ve 30 milyondan fazla insanı etkiledi. Bu durum, uluslararası hazırlıkların, işbirliğinin, birlik ve dayanışmanın eksikliğinden kaynaklanıyor. BM’nin kuruluşunun 75. yıldönümü bize kurucularının başarılarını hatırlattı ve onların seviyelerine ulaşmak için hepimize bir çağrı oldu.”
Uluslararası ve bölgesel kuruluşlar arasında güçlü bağlara ve işbirliğine dayalı birlikteliğin önemini vurgulayan Guterres, “BM ile AfB arasındaki ortaklık, BM'nin diğer bölgesel kuruluşlarla ilişkilerinde örnek alınması gereken bir model” dedi. Dünyanın artık tek kutuplu veya iki kutuplu olmadığını, bunun yerine çok kutupluluğa doğru ilerlediğini vurgulayan Guterres, 100 yıl önce dünyanın etkili çoğulcu yönetim mekanizmaları olmadan bölünmeye ve parçalanmaya tanık olduğunu ve bunun sonucunun Birinci Dünya Savaşı olduğunu belirtti.
Bu ay BMGK’ya başkanlık eden Nijer tarafından hazırlanan bir konsept notuna göre salgın, birçok güvenlik sorunundan mustarip olan küresel sistemin tüm çatlaklarını ve kırılganlığını ortaya çıkardı. Bu sorunlar arasında terörizm, uluslararası organize suç, yasadışı silah ticareti, iklim değişikliği ve pandemiler yer aldı.
Ayrıca notta, ekonomik büyümeyi ve sosyal ilerlemeyi teşvik etme ve uluslararası barış ve güvenliği sürdürme ana hedeflerine ulaşmak için İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan uluslararası sistemin etkinliği hakkında uluslararası toplumun kendisini bir sorgulama girdabının içinde bulduğu vurgulandı. Ayrıca, yönetişim reformunun uluslararası toplumun hayatta kalması için gerekli olduğuna dikkat çekildi.



İsrail: Hizbullah’ın deniz projesi İmad Emhez’in itiraflarıyla deşifre oldu

Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
TT

İsrail: Hizbullah’ın deniz projesi İmad Emhez’in itiraflarıyla deşifre oldu

Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.

İsrail ordusu, Lübnan Hizbullahı’nın kıyı savunma füze birimi 7900’de kritik konumda yer alan ve yaklaşık bir yıl önce İsrail’e getirilerek sorgulanan İmad Emhez’in, soruşturma sırasında Hizbullah’ın gizli deniz dosyasına dair önemli bilgiler verdiğini açıkladı.

İsrail ordusunun Arapça medya sözcüsü Avichay Adraee’nin X platformunda yaptığı paylaşıma göre, “İsrail Deniz Komandoları Birliği 13’e bağlı askerler, yaklaşık bir yıl önce askeri istihbarat deniz biriminin yönlendirmesiyle, Lübnan’ın kuzeyindeki Batrun kasabasında, sınırın yaklaşık 140 kilometre uzağında gerçekleştiren operasyonla Emhez’i yakalayıp İsrail’e götürdü.”

Açıklamada, Emhez’in İran ve Lübnan’da askeri eğitim aldığı ve Hizbullah’ın kıyı füze biriminde yürüttüğü görev kapsamında geniş bir denizcilik tecrübesi edindiği belirtildi. Ayrıca, Lübnan’daki sivil denizcilik akademisi “Marasti”de eğitim aldığı, bunun da “Hizbullah’ın sivil kurumları terör faaliyetleri için kullanmasına” örnek teşkil ettiği ifade edildi.

Adraee, Emhez’in soruşturma sırasında Hizbullah’ın en gizli projelerinden biri olan deniz dosyasında merkezi bir görev yürüttüğünü kabul ettiğini belirtti. Emhez’in sunduğu bilgilerin, örgütün deniz faaliyetlerini sivil kisve altında örgütleyerek İsrail ve uluslararası hedeflere saldırı planlarını içerdiği aktarıldı.

İsrail ordusu sözcüsü, söz konusu gizli deniz projesinin, öldürüldükleri belirtilen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah tarafından doğrudan yönetildiğini, askeri lider Fuat Şükr ile deniz dosyasının sorumlusu Ali Abdülhasan Nuriddin’in de süreçte yer aldığını iddia etti.

Açıklamada, Emhez’in verdiği bilgiler ve söz konusu lider kadronun etkisiz hâle getirilmesi sayesinde gizli deniz dosyasının ilerlemesinin kritik bir aşamada durdurulduğu bildirildi.

İsrail ordusu, Hizbullah’ın deniz yapılanması ile diğer deniz birimlerinin İran’ın maddi ve ideolojik desteğiyle geliştirildiğini öne sürerek, “Bu devasa kaynaklar Lübnan’ın kalkınması için kullanılmak yerine Hizbullah’ın terör faaliyetlerine aktarılıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu, vatandaşlarına yöneldiğini belirttiği tehditleri ortadan kaldırmak için “tüm cephelerde gerekli adımların atılmaya devam edeceğini” duyurdu.


Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
TT

Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir görüşme ayarlamadığını, ancak Netanyahu'nun kendisiyle görüşmek istediğini söyledi.

Beyaz Saray'daki Oval Ofis'ten konuşan Trump, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasının uygulanması için baskı yaparken, Noel tatili sırasında Florida'da Netanyahu ile "büyük olasılıkla" görüşeceğini ifade etti.

Bugün Mar-a-Lago tatil beldesine giderken gazetecilere konuşan Trump, "Evet, büyük olasılıkla Florida'da beni ziyaret edecek," dedi. "Benimle görüşmek istiyor. Henüz resmiyet kazanmadı ama benimle görüşmek istiyor."

Wittkoff, Miami'de arabulucularla görüşecek

İlgili bir gelişmede, Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Beyaz Saray'dan bir yetkili dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff'un, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin bir sonraki aşamasını görüşmek üzere bugün Florida, Miami'de Katar, Mısır ve Türk yetkililerle bir araya geleceğini söyledi.

Son zamanlarda, iki yıldır süren savaşla harap olmuş Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin arabulucuları ve garantörleri olan Katar ve Mısır, özellikle İsrail güçlerinin çekilmesini ve uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını içeren ABD Başkanı Donald Trump'ın planına dayalı olarak anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmesi çağrısında bulundu.

Plan ayrıca, uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen, Gazze Şeridi'nde geçici bir Filistin teknokrat yönetiminin kurulmasını öngörüyor.

İsrail ve Hamas arasında Gazze'deki ateşkes kırılganlığını koruyor; her iki taraf da birbirini ihlallerle suçlarken, harap olmuş bölgedeki insani durum kötüleşmeye devam ediyor.


Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Brown Üniversitesi ve MIT saldırılarının şüphelisinin ABD'ye girişine olanak sağlayan "yeşil kart" çekiliş programını askıya aldı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, X sosyal medya platformunda yaptığı bir paylaşımda, Trump'ın talimatıyla ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri'ne Çeşitlilik Vizesi programını geçici olarak durdurma emri verdiğini duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Çeşitlilik Vizesi programı, her yıl çekiliş sistemiyle ABD'de yeterince temsil edilmeyen ülkelerden, çoğunluğu Afrika'dan olan kişilere 50 bine kadar "yeşil kart" sağlıyor.

Noem, X platformundaki bir paylaşımında, "Bu iğrenç şahsın ülkemize girmesine asla izin verilmemeliydi" ifadelerini kullandı.