La Casa de Papel: Lizbon neden İspanya Merkez Bankası'ndaki ekibe katıldı?

Lizbon daha önce ekibin planlarını çözmeye çalışan bir polis memuruydu (IMDb)
Lizbon daha önce ekibin planlarını çözmeye çalışan bir polis memuruydu (IMDb)
TT

La Casa de Papel: Lizbon neden İspanya Merkez Bankası'ndaki ekibe katıldı?

Lizbon daha önce ekibin planlarını çözmeye çalışan bir polis memuruydu (IMDb)
Lizbon daha önce ekibin planlarını çözmeye çalışan bir polis memuruydu (IMDb)

Netflix’in sevilen dizisi La Casa de Papel’in 4. sezonunda Lizbon ya da Raquel Murillo polis nezaretinden kurtulduktan sonra kaçmaya çalışmak yerine soygun ekibine katılarak dizinin hayranlarını şaşırtmıştı.
Kendini büyük bir ateşe atmış gibi görünse de Lizbon’nun bunun için bazı iyi gerekçeleri vardı. Esasen bu Profesör’ün başından bu yana planladığı bir şeydi. Raquel dizinin birinci ve ikinci sezonunda ekibin karşısında yer alıyordu ve soygunu çözmeye çalışıyordu. Daha sonra yakalamaya çalıştığı Profesör’e aşık olunca darphane soygunu bittiğinde onunla kalmaya karar verir. 
Raquel kendisini Lizbon olarak yeniden tanımlayarak Profesör’ün sonraki planlarına dahil oldu. Alicia Sierra’nın kurnaz liderliği sayesinde polis çiftin izini sürdü ve Lizbon resmen tutuklanmadan önce bir süre gizli tutuldu. Lizbon daha sonra kurtarıldı, peki ama bunca çaba ne içindi?
Screen Rant'in haberine göre Lizbon’un (ya da yakalanan başka bir ekip üyesinin) bankaya kaçırılması soygun başlamadan önce düşünülen bir plandı. "Paris Planı" olarak adlandırılan planı Lizbon ve Profesör’ün daha önce tartıştığı gösterilmişti. Profesör, soygun başlamadan önce tam da planın işlemesi için karaborsadan askeri helikopter almıştı. Dolayısıyla Lizbon’u İspanya Merkez Bankası’na getirmek ani bir karar değildi. 
Hayranlar Lizbon’un kaçmasını ya da Profesör’le yeniden bir araya gelmesini bekliyor olabilir ama bu tam oalrak polisin de beklentisiydi. Ancak helikopter planı iyi işledi. Ve Lizbon'un yanı sıra ekibe başka bir üyenin eklenmesiyle iç tehditlerle başa çıkmak için daha donanımlı olacaklar. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Filistinli aşiret liderlerinden El Halil Emirliği planı

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e düzenlediği saldırılarda 167'si çocuk yaklaşık bin Filistinli öldürüldü, 7 bine yakın kişi de yaralandı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e düzenlediği saldırılarda 167'si çocuk yaklaşık bin Filistinli öldürüldü, 7 bine yakın kişi de yaralandı (Reuters)
TT

Filistinli aşiret liderlerinden El Halil Emirliği planı

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e düzenlediği saldırılarda 167'si çocuk yaklaşık bin Filistinli öldürüldü, 7 bine yakın kişi de yaralandı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e düzenlediği saldırılarda 167'si çocuk yaklaşık bin Filistinli öldürüldü, 7 bine yakın kişi de yaralandı (Reuters)

Batı Şeria'daki Filistinli aşiret liderleri İsrail'le çatışmaları sonlandırmak için "alternatif barış planı" sundu. 

İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın en büyük şehri El Halil'deki şeyhler, Filistin Ulusal Yönetimi'nden ayrılarak İsrail devletini tanımayı ve İbrahim Anlaşmaları'na katılmayı öneriyor.

El Halil'in en güçlü aşiret liderlerinden Şeyh el-Caabari'nin de aralarında bulunduğu 4 Filistinli şeyh, İsrail'le tam işbirliği isteyen bir mektuba imza attı. Mektupta, Batı Şeria'da Filistin Ulusal Yönetimi'nden bağımsız bir "El Halil Emirliği" kurulması teklif ediliyor. Tel Aviv yönetiminin, bölgedeki Arapların lideri olarak bu "emirliği" tanıması ve Batı Şeria'daki işgalini sonlandırması isteniyor. 

Ayrıca uzun vadede 50 bin Filistinliye İsrail'de çalışma izni sağlanması talep ediliyor.

Batı Şeria'da 204 bin kişiyi temsil eden 8 şeyh ve 350 bin kişiyi temsil eden 13 şeyh de plana destek veriyor. Filistinli aşiret liderleri, bölgede Filistin Ulusal Yönetimi'nin iktidarına son verileceğini de ileri sürüyor.

Şeyhler, Oslo Anlaşmaları'nın geçersiz kılınması gerektiğini savunuyor. Dönemin İsrail Başbakanı İzak Rabin ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat arasında 1993'te imzalanan ilk anlaşma, 1999'a kadar bağımsız Filistin Devleti'nin kurulmasını öngörüyordu. 

sdfrgty
48 yaşındaki Şeyh Caabari, Filistin Ulusal Yönetimi'nden ayrılma teklifinin mimarı (Caabari/WSJ)

İkincisi 1995'te imzalanan anlaşma kapsamındaysa işgal atındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.

Caabari, iki devletli çözümün özellikle Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı'yla başlayan savaşın ardından imkansız hale geldiğini iddia ederek, Wall Street Journal'a (WSJ) şunları söylüyor: 

Filistin devleti kurulmayacak, 1000 yıl geçse de kurulamayacak. 7 Ekim'den sonra İsrail bunu kabul etmeyecek.

Mektubun gönderildiği İsrail Ekonomi Bakanı Nir Barkat bu süreci destekliyor. WSJ'nin aktardığına göre şubattan bu yana Barkat ve Filistinli aşiret liderleri arasında pek çok görüşme düzenlendi. 

Diğer yandan İsrail'in iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet ve İsrail Savunma Kuvvetleri'nden (IDF) bazı kesimlerin teklife temkinli yaklaştığı aktarılıyor. Emekli Tümgeneral Gadi Şamni, "Her biri silahlı, onlarca farklı aileyle nasıl başa çıkacaksınız? Bu bir kaos ve felaket yaratır" diyor. 

Tel Aviv Üniversitesi'nde Filistinli aşiretler üzerine çalışma yapan Harel Chorev de teklifin uygulanabilir olmadığını belirterek, bunun "Filistin Yönetimi'ni düşman olarak gören bazı radikal sağcı İsraillilerin fantezisinden ibaret olduğunu" söylüyor.

Gazze Şeridi, 1996-2006'da Filistin Ulusal Yönetimi'ne bağlıydı. Ancak Hamas, 2006'da yapılan seçimlerde, Fetih'i geçerek 132 sandalyeli mecliste 74 koltuk kazanmış, Fetih ise 45 sandalyede kalmıştı. Daha sonra taraflar arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle 2007'de Gazze'de patlak veren çatışmalarda, Hamas bölgenin kontrolünü ele geçirmişti.

Independent Türkçe, Jewish Telegraphic Agency, Times of Israel, Wall Street Journal