UMH, Trablus’ta birbiriyle çatışan iki milis tugayını feshetti

UMH’ye bağlı Trablus’taki silahlı unsurlar. (AFP)
UMH’ye bağlı Trablus’taki silahlı unsurlar. (AFP)
TT

UMH, Trablus’ta birbiriyle çatışan iki milis tugayını feshetti

UMH’ye bağlı Trablus’taki silahlı unsurlar. (AFP)
UMH’ye bağlı Trablus’taki silahlı unsurlar. (AFP)

Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Trablus’un doğusundaki Tacura’da kendisine bağlı kuvvetler arasında çıkan çatışmaların ardından iki tugayı feshetti. UMH lideri Faiz es-Serrac, Libya’da “sürdürülebilir daimi bir ateşkesin” ilan edilmesinin Sirte ve Cufra bölgelerinin silahsızlandırılmasına bağlı olduğunu belirtti.
Trablus’un Tacura bölgesindeki Ed-Diman ile Usud et-Tacura milislerinin UMH’nin kendileri için onaylanan fonlar üzerinde anlaşmazlık yaşaması üzerine iki taraf arasında önceki gün gece geç saatlerde başlayan ve dün sabah saatlerine kadar süren şiddetli çatışmalar yaşandı.
Yerel halk çatışma sesleri duyduklarını aktarırken medyada servis edilen görüntülerde bölgede bulunan bazı evlerde ve hükümete ait elektrik istasyonunda büyük hasar meydana geldiği görüldü. Ayrıca bölgeden siyah dumanlar yükseldi.
UMH, ortak güçler aracılığıyla çatışmaları bitirmeye çalıştı. Ancak ortak güçler, Bir Asta Milad ve Tacura bölgelerine girmeye çalıştığında ateşe maruz kaldı. Ardından Tacura’daki Ed-Diman Tugayı “diğer taraftan saldırı gelmesi halinde misilleme yapma hakkını saklı tutmakla” birlikte ateşkes ilan etti.
Sağlık ve güvenlik kaynakları, söz konusu çatışmalarda en az 13 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi. Ancak bu iddia henüz resmi olarak doğrulanmadı.
Resmi makamlar da çatışma meydana geldiğini kabul etti. UMH Savunma Bakanı Salah en-Namruş dün yaptığı açıklamada acilen ateşkes ilan etmemeleri durumunda çatışmanın taraflarına karşı güç kullanma talimatı verdiğini söyledi. Namruş ayrıca iki tugayın feshedildiğini ve başlarındaki komutanların soruşturma için askeri savcılığa sevk edildiğini bildirdi.
Diğer yandan UMH lideri Faiz es-Serrac, ülkede fiili bir daimi ateşkese ulaşmak için “Sirte ve Cufra’nın silahsızlandırılması, tüm Libya topraklarında ülkenin egemenliğini sağlamak için yabancı güçlerin ve paralı askerlerin bu iki bölgeden ve tüm Libya topraklarından çıkması gerektiğini” dile getirdi. Önceki akşam gönderdiği bir video kaydıyla Birleşmiş Milletler (BM) 75’inci Genel Kurul’una hitap eden Serrac, Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’na (LUO) işaret ederek ateşkese uyulmamasından “saldırgan tarafın” sorumlu olduğunu söyledi. UMH’nin “ülkenin içinden geçtiği krizin aşılması için tek yol olan yapıcı diyaloga dayalı barışçıl seçeneğe” bağlı olduğunun altını çizen Serrac, tüm tarafları kapsayacak şekilde siyasi müzakereleri yeniden başlatma sürecinin hızlandırılmasının önemini vurguladı.
Serrac, UMH’nin ulusal ve kurumlara dayalı bir devlete inananların beklediği parlamento ve başkanlık seçimlerinde başarılı olabilmesi için uluslararası toplumun desteğini beklediğini belirterek İnsan Hakları Komisyonu’nun Trablus’a yönelik saldırılar sırasında insan hakları alanında işlenen “büyük ihlallerin” araştırılması için komite kurma önerisini kabul etmesini memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Trablus’ta son dönemde yaşanan gösterilere işaret eden Serrac, UMH’nin barışçıl göstericilerin korunmasını güvence altına alan uluslararası norm ve yasalara bağlı olduğunu vurguladı.
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, ABD’nin Libya Büyükelçisi Richard B. Norland ile önceki akşam gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Konsey’in bir sonraki diyalog turlarına aktif bir şekilde katılma isteğini iletti. Mişri, diyalog süreçlerinin çelişkili değil, entegre olması ve en nihayetinde daimi istikrar, anayasa referandumu, başkanlık ve parlamento seçimlerinin düzenlenmesi ile bölünmeye son vermesiyle sonuçlanması gerektiğini kaydetti. Mişri ayrıca petrol üretimi ve ihraç edilme sürecinin acilen yeniden başlatılması ve bu dosyanın “siyasi şantaj” malzemesi olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.
ABD Büyükelçisi’nin görüşmede değinilen çoğu meselede bakış açılarının birbirine yakın olduğuna dikkat çekerek Washington’ın bu diyalogların başarılı, BM Güvenlik Konseyi kararları ile BM Libya Destek Misyonu’nun çabalarıyla uyumlu olmasını istediğini ifade etti.
Mişri, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı İmad es-Sayih ile yaptığı son görüşmede Kurul’un şu anki işleyişi ve en kısa zamanda anayasa yazımı kurucu heyet tarafından hazırlanacak anayasa taslağının referanduma sunma imkanı hakkında konuştuklarını bildirdi.
Diğer yandan Ulusal Petrol Kurumu Başkanı Mustafa Sanallah da ‘mücbir sebep’ halinin kaldırılmasının güvenlik durumuyla bağlantılı olduğunu belirterek kamu güvenliği gerekliliklerine ve işçilerin güvenliğine tehdit oluşturan herhangi yerli veya yabancı unsur bulunmamasını sağlamak için tüm petrol tesislerinde takip ve değerlendirme süreçlerinin devam ettiğini aktardı.
Uluslararası Göç Örgütü’nden dün yapılan açıklamada, Libya açıklarında onlarca düzensiz göçmen taşıyan teknenin batmasının ardından 3 kişinin cesedine ulaştıkları, en az 13 kişinin de kayıp olduğu duyuruldu. Uluslararası Göç Örgütü Libya Ofisi’nin Twitter hesabından yapılan açıklamada ayrıca perşembe gecesi Libya açıklarında yaşanan trajik boğulma olayı sonrasında 22 kişinin de teknelerle sahile ulaştırıldığı bilgisine yer verildi.



Hızlı Destek Kuvvetleri, Port Sudan'a ilk İHA saldırısını başlattı

Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)
Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri, Port Sudan'a ilk İHA saldırısını başlattı

Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)
Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)

Sudan Ordu Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Port Sudan Havaalanı civarındaki bir hava üssüne ve diğer tesislere ilk insansız hava aracı (İHA) saldırısını gerçekleştirdiğini duyurdu.

Reuters’a göre HDK saldırıları ilk kez ülkenin doğusundaki kıyı kentine ulaşmış oldu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Ordu Sözcüsü, HDK'nin bu sabah Osman Dikne Hava Üssü’nü, bir kargo deposunu ve Port Sudan'daki bazı sivil tesisleri bir dizi kamikaze İHA’yla hedef aldığını, ancak can kaybına yol açmadığını bildirdi.

Port Sudan'a yönelik İHA saldırısı, ordu ile HDK arasında iki yıldır devam eden çatışmada büyük bir değişime işaret ediyor. Çok sayıda yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapan doğu bölgeleri bu saldırıdan önce bombardıman yaşamamıştı.

Ordu, söz konusu saldırılara, Port Sudan'daki hayati tesislerin etrafındaki konuşlanmasını güçlendirerek ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ordu karargâhına giden yolları kapatarak karşılık verdi.

Ülkenin ana havalimanına, ordu karargahına ve bir limana ev sahipliği yapan Port Sudan, savaştan zarar görmüş Sudan'ın en güvenli yeri olarak kabul ediliyor.

Batı Kordofan'daki saldırılarda 300 kişi hayatını kaybetti

Sudan Dışişleri Bakanlığı dün, Sudan'ın güneybatısındaki Batı Kordofan eyaletinde yer alan en-Nahud’da HDK tarafından düzenlenen saldırılarda en az 300 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Dışişleri Bakanlığı, Cancavid milislerinin ülkenin farklı bölgelerinde insanlığa karşı suç işlemeye, katliam ve etnik temizlik yapmaya devam ettiğini ve son iki gün içinde Sudan'ın batısındaki Batı Kordofan eyaletinde bulunan en-Nahud’da sivillere karşı yeni bir katliam gerçekleştirdiğini ve bu katliam sırasında etnik gerekçelerle cinayet işlendiğini bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yayınlanan basın açıklamasında, “Milislerin insani ve ahlaki duygulardan yoksunluğunu yansıtan, kurbanların cesetlerini çiğnemek ve onları yere sermek de dahil olmak üzere korkunç suçları belgelendi” denildi.

Bakanlık, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ve uluslararası aktörlere, milislere, bölgesel sponsorlarına ve tüm dış destekçilerine karşı kayıtsızlığa varan hoşgörüyü terk etmeleri çağrısını yineledi.