Lübnan'daki siyasi taraflar bir birlerini, hükümeti kurma fırsatının kaybedilmesinin arkasında olmakla suçlamalarken reformları uygulamak, ülkeyi ekonomik engellerinden ve yaşanan krizlerden kurtarmak için uluslararası bir girişimle yeni bir hükümetin kurulması çabasının başarısızlıkla sonuçlanması nedeniyle ülkedeki belirsizlik devam ediyor. Yeni hükümeti kurma görevi verilen Mustafa Edib’in istifası, hali hazırda mevcut olan belirsizlik çerçevesinde Lübnan’ın yeniden başa döndüğü hissi uyandırdı. Lübnan Anayasası’na göre cumhurbaşkanının, hükümeti kurmak üzere yeni bir Başbakan atamak için parlamentodaki partilerle istişarelerde bulunması gerekiyor. Ancak bu süreç de yine gecikme, engellenme ve belki de yine başarısızlıkla karşı karşıya kalabilir.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn yaptığı açıklamada, “Anayasaya ve yasalara saygı duyma, ulusun bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü koruma yeminini, görev süremin son gününe kadar ve içeriğine zarar vermeye çalışan herkese aşılmaz bir engel olarak sürdüreceğim” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Lübnan Müftüsü Abdullatif Deryan, hükümeti kurmakla görevlendirilen ‘Mustafa Edib’in görevi bırakmasının, büyük bir kayıp olduğunu ve Lübnan’da yeni yankılara yol açtığını’ söyledi.
Deryan, dün yaptığı açıklamada, “Siyasi güçlerin birbirlerini anayasa hükümlerine, memleketin ve halkın menfaatine göre anlamaları ve bu konunun, kaybolmadan ve kaçınılmaz bir duruma dönüşmeden önce istişarelerinin önceliği olması gerekiyor. Karşılıklı suçlamalarda bulunmak bize yardımcı olmaz. Aksine işleri daha da kötüleştirir” şeklinde konuştu.
Müftü Deryan açıklamasını şöyle devam etti:
“Lübnan bugün fitneyi tetiklemesinden korkulan büyük zorluklara tanık oluyor. Bu nedenle politikacıları bir araya getiren ve ayırmayan, var eden ve yok etmeyen bir çıkış yolu bulmaları gerektiği konusunda uyarıyoruz. Artık mezhepçilikten veya mezheplerden bahsetmek istemiyoruz. Lübnan, hangi mezhep olursa olsun bağımsız olmadıkça ayakta kalamaz. Bilakis yalnız anlayış ve dengenin yanı sıra meydan okuma ve siyasi kötülük olmadan ayakta kalabilir.”
Öte yandan Beyrut Rum Ortodoks Metropoliti Başpiskopos İlyas Avde, ‘bencillik etmekten ve küçük çaplı çıkarlardan vazgeçmenin zamanı geldiğini’ söyledi. Lübnan’ın uçurumun eşiğinde olduğunu söyleyen Avde, “Lübnan’ın kendisini daha fazla boğacak ve aşağı çekecek birine değil, ayağa kaldıracak birine ihtiyacı var. Zaman, bir bakanlık koltuğuna yapışma, sert tutumlar sergileme ya da rekabeti artırma zamanı değil” ifadelerini kullandı.
Başpiskopos Avde dün cemaatine verdiği vaazda, “Uluslararası camianın, taleplerimizi Lübnanlı siyasetçilerden ve liderlerden daha fazla önemsemesi utanç verici bir durum. Yabancı elçiliklerin kapılarında ve deniz aşırı ülkelerde hükümetin kurulmasını kolaylaştıracak şartlar belirlenmesi, siyasetçilerin dikkatlerinin bakanlıkların paylaşılması ve uzlaşmazlıklar yüzünden dağılması, ülkenin gücünü ve ayakta kalması için ihtiyaç duyduklarını kullanmaları utanç verici. Ülkeyi bu duruma düşürenlere lanet olsun. Lübnanlıların zorluklarla boğuşurken sanki boşa harcanan zaman değersizmiş gibi, hükümeti kurmakla görevlendirilen başbakan adayının bir aylık çabaları sonuçsuz kaldıktan sonra istifa etmesi utanç verici” diye konuştu.
Lübnanlı taraflar, Edib’in istifasına neden olan sorumluluklarıyla ilgili karşılıklı suçlamalarda bulunurken eski Bakan Richard Kouyoumjian üzgün olduğunu, çünkü söz konusu tarafların, ‘ülkenin yetkililerine yardım etmek için dışarıdan uzatılan eli iyi kullanmadıklarını, girişimlere cevap vermediklerini ve fırsatları boşa harcadıklarını’ söyledi.
Kouyoumjian sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz, (Lübnan Kuvvetleri Partisi-LK) 2 Eylül 2019'dan bu yana bağımsız uzmanlardan oluşan bir hükümetten başka çözüm olmadığını söylüyoruz. Şimdi böyle bir hükümet kurma fırsatını, 17 Ekim Devrimi’nin yarattığı fırsatı, Lübnanlıların değişim ve yolsuzlukla mücadelenin yanı sıra egemen sınıfın yerini, içinde bulunduğumuz ekonomik krizden, yolsuzluktan ve ülkenin kötü yönetiminden kurtaracak yeni bir sınıfla değiştirilmesi talebini gerçekleştirme fırsatını kaçırdılar. Maalesef 4 Ağustos’ta şehitlerimizin kanına kurbanların kanlarının karıştığı Beyrut Limanı patlamasının acısını hissetmediler. Ne yazık ki Lübnan'ın dostu olan Fransa Cumhurbaşkanı'nın çabalarını boşa çıkardılar. Durumun bir an önce düzeltilmesi gerekmesine rağmen hükümet kurulamadı. Halen ülkenin çıkarlarından söz ediliyor. Çünkü insanların birbirleriyle dost olduğuna inanan insanlar var olmaya devam ediyor.”
Buna karşın Kalkınma ve Kurtuluş Bloğu milletvekili Ali Haris, “Emel Hareketi Lübnan’ın birliği ve istikrarını her zaman destekliyor. Bazıları bu istikrarın yolunu ve yeni hükümetin kuruluşunu engellediğimizi düşündürmeye çalışıyor. Herkes Lübnan'ın eski iyi günlerine kavuşması için her zaman hükümetlerin kurulmasını ve görevlerini yapmasını kolaylaştırmak için tavizler verdiğimizi biliyor. Hükümetin kurulmasını asıl engelleyenler, ilkelere saygı duymadan kendi benzetmelerine göre bir hükümet kurmak isteyenlerdir” ifadelerini kullandı.
Lübnan Müftüsü Deryan, fitneye karşı uyarırken Başpiskopos Avde, ‘bencilleri’ eleştirdi
Lübnan Müftüsü Deryan, fitneye karşı uyarırken Başpiskopos Avde, ‘bencilleri’ eleştirdi
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة