Ruslar tercihini Antalya'dan yana kullandı

Ruslar tercihini Antalya'dan yana kullandı
TT

Ruslar tercihini Antalya'dan yana kullandı

Ruslar tercihini Antalya'dan yana kullandı

Kültür ve Turizm Bakanlığının Ocak-Ağustos 2020 dönemi yabancı ziyaretçi istatistiklerine göre, Ağustos ayında en çok yabancı ziyaretçinin geldiği ülkelerin başında Rusya Federasyonu yer aldı. Rusların geçtiğimiz ay en çok tercih ettiği tatil şehri ise Antalya oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Yurt dışında yaşayan Türk ziyaretçiler bu sayının 2 milyon 16 bin 553’ünü oluşturdu, 7 milyon 255 bin 107 kişi ise yurt dışı uyruklu ziyaretçi oldu. İlk 8 ayda en çok ziyaretçi Almanya’dan gelirken, yurt dışından gelen ziyaretçiler Ağustos ayında en çok Antalya’yı tercih etti. Dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınının en çok etkilediği sektörlerin başında gelen turizmde Türkiye, ilk 8 ayda yurt dışı ikametli vatandaşlarla birlikte toplam 9 milyon 271 bin 660 ziyaretçi rakamına ulaştı” ifadeleri kullanıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının Ocak-Ağustos 2020 dönemi yabancı ziyaretçi istatistiklerine göre, bu yılın ilk 8 ayında en çok ziyaretçi Almanya’dan geldi. Türkiye’yi Ocak-Ağustos döneminde en çok ziyaret eden ülkeler sıralamasında 789 bin 602 ziyaretçi ile Almanya birinci, 772 bin 686 ziyaretçi ile Rusya Federasyonu ikinci, 532 bin 417 ziyaretçi ile Bulgaristan üçüncü sırada yer aldı. Bulgaristan’ı sırasıyla Ukrayna ve İngiltere takip etti.

“Rusların Tercihi Antalya”
Ağustos ayında en çok yabancı ziyaretçinin geldiği ülkelerin başında Rusya Federasyonu yer aldı. Rusların geçtiğimiz ay en çok tercih ettiği tatil şehri ise Antalya oldu. Bakanlığın Ocak-Ağustos verilerine göre, Türkiye bir önceki yılın aynı dönemine göre ilk 8 ayda yurt dışından yüzde 73.94 azalış ile toplam 9 milyon 271 bin 660 ziyaretçi ağırladı. Türkiye’yi geçtiğimiz ay en çok ziyaret eden ülkeler sıralamasında Rusya Federasyonu 439 bin 731 ziyaretçi ile birinci, İngiltere 260 bin 846 ziyaretçi ile ikinci, Ukrayna da 255 bin 651 ziyaretçi ile üçüncü oldu. Ukrayna’yı Almanya ve Bulgaristan izledi.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”