Rusya’dan Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığına dış müdahale uyarısı

Bakü, Erivan'ı füze sistemini hedef almakla tehdit ederken Ankara Karabağ'a askeri müdahale tehdidinde bulunuyor

Dağlık Karabağ’da çatışmalar devam ederken Terter şehrindeki Sehlabad köyünde sığınaktan çıkan bir Azeri vatandaşı (AFP)
Dağlık Karabağ’da çatışmalar devam ederken Terter şehrindeki Sehlabad köyünde sığınaktan çıkan bir Azeri vatandaşı (AFP)
TT

Rusya’dan Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığına dış müdahale uyarısı

Dağlık Karabağ’da çatışmalar devam ederken Terter şehrindeki Sehlabad köyünde sığınaktan çıkan bir Azeri vatandaşı (AFP)
Dağlık Karabağ’da çatışmalar devam ederken Terter şehrindeki Sehlabad köyünde sığınaktan çıkan bir Azeri vatandaşı (AFP)

Tartışmalı Dağlık Karabağ Bölgesinde, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan çatışma dün, Ermenistan’a ait bir savaş uçağının bir Türk savaş uçağı tarafından vurulduğunun ve pilotun öldüğünün duyurulmasının ardından tehlikeli bir boyuta ulaştı. Bu sıcak gelişmeyle birlikte, özellikle Bakü'nün Erivan'ın sahip olduğu Rus yapımı S-300 füze savunma sistemlerini kullanması halinde hedef alacağını ima etmesiyle, iki tarafın saldırı silahlarını kullanmaya geçmesine ve savaş yelpazesini genişletmesine işaret etti. Öte yandan Türkiye açıkça Azerbaycan'ın çıkarına askeri müdahalede bulunduğunu ima ederken, Rusya, iki komşu ülke arasındaki çatışmaya doğrudan müdahaleye devam edilmesine karşı  güçlü bir uyarıda bulundu. Kremlin, ‘çatışmayı körüklemek yerine sakinleştirmeye’ çağırdı. Bu arada İran da yanlışlıkla hava sahasına giren bir insansız hava aracının (İHA) düşürülmesi sonrası çatışma hattına girdi.
Bu, Rusya’nın Türkiye yönetiminin, Azerbaycan'a tam destek verdiğine dair yaptığı açıklamalara ve çatışma bölgesine savaşçılar ve askeri teknoloji gönderilmesine ilişkin verilere karşı verdiği ilk tepkiydi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov yaptığı açıklamada, “Karabağ çevresindeki çatışmanın taraflarına yönelik askeri destek içeren açıklamalar, durumu daha da karmaşık hale getiriyor” ifadelerini kullandı. Peskov, çatışmayı körüklemek yerine krize barışçıl bir çözüm bulunmasına yardımcı olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Peskov, Rusya’nın, başta Türkiye olmak üzere tüm ülkeleri, savaşan tarafları ateşi kesmeye ve bu uzun süredir devam eden (Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki) çatışmada siyasi ve diplomatik yollarla barışçıl bir çözüm arayışına dönmeye ikna etmek için her türlü çabayı göstermeye çağırdığını vurguladı.
Rusya Devlet Duması (Rus Parlamentosunun alt kanadı) çatışan tarafları müzakerelere geri dönmeye çağıran bir bildiri kabul etti. Duma bildirisinde, acil ateşkes ilan edilmesi ve bölgede çatışmanın daha da şiddetlenmesinin önlenmesi ve durumun barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturulması gerektiğini ve bundan başka alternatif bir yol olmadığını vurgulandı. Duma milletvekillerinin tarafları müzakere sürecini yeniden başlatmaya çağırdıkları belirtilen bildiride, Rusya’nın durumun istikrara kavuşturulması konusunda arabuluculuk desteği vermeye hazır olduğu kaydedildi.
Diğer yandan iki komşu ülke arasındaki askeri çatışmalar dün de devam etti. Azerbaycan Savunma Bakanlığı Karabağ'da temas hattı boyunca bir karşı saldırı başlattığını duyururken Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin Ermenistan Hava Kuvvetleri'ne ait 12 uçaksavar sistemini imha ettiğini açıkladı.
Öte yandan Erivan, Azerbaycan askeri mercileri tarafından yapılan açıklamalara itiraz ederken Karabağ savunma güçlerinin cephe hattındaki bölgelere yapılan birçok saldırıyı püskürtmeyi başardığını söyledi. Ermenistan Savunma Bakanlığı, Azerbaycan ordusuna ait bir helikopterin füze savunma sistemi tarafından düşürülmesini gösterdiğini söylediği bir video yayınladı. Ermenistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Artsrun Hovhannisyan, Ermenistan ordusunun Karabağ'daki çatışma bölgesinde Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir helikopteri düşürdüğünü açıkladı. Ermenistan Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Karabağ, ‘yoğun hava ve füze saldırılarına maruz kaldı’.

Türkiye’den Ermenistan’a yalanlama
Sahadaki en dikkat çekici gelişme, Ermenistan Hava Kuvvetleri’ne ait Suhoy Su-25 tipi savaş uçağıyla ilgili haberdi. Ermenistan Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü Shushan Stepanyan, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 savaş uçağının, Ermenistan Hava Kuvvetleri'ne ait Su-25 tipi bir uçağı düşürdüğünü açıkladı. Stepanyan, “Muharip bir görevi yerine getiren Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 savaş uçağı, Ermenistan Hava Kuvvetleri'ne ait Su-25 tipi bir uçağı düşürdü. Uçağın vurulması sonucu pilot öldü” açıklamasında bulundu.
Buna karşın Türkiye Savunma Bakanlığı,  Erivan'ın açıklamalarını yalanlayıp Türk Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçaklarının Ermenistan’a ait herhangi bir uçağı düşürmediğini açıkladı. Ancak gelişmenin özellikle çatışan tarafların (Azerbaycan ve Ermenistan) füze ve savaş uçaklarıyla karşılıklı tehditleşmelerinin, çatışmaları, yeni bir boyuta taşıyabileceği düşünülüyor. Bunlar arasında Azerbaycan Savunma Bakanlığı’nın dün, Bakü’nün Erivan’ın şu anda Karabağ’a transfer ettiğini söylediği S-300 füze savunma sistemlerini imha etme tehdidi yer aldı. Rus askeri yetkililer, Rus yapımı bu füze sisteminin, bölgede uçuş yapan uçakları veya füzeleri vurma kabiliyetine sahip olması sebebiyle, etkinleştirilmesi halinde çatışmaların seyrini değiştireceğine dikkati çektiler.
 Azerbaycan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Vakıf Dergahlı’nın yaptığı açıklamaya göre Bakü’nün elde ettiği veriler, ‘Erivan hava sahasını koruyan S-300 füze savunma sistemlerinin savaş hizmetinden çıkarıldığını ve şu anda işgal altındaki bölgelere doğru ilerlediğini’ doğruluyor. Albay Dergahlı, “Karabağ’da bozguna uğrayan Ermeni ordusunun askeri mühimmatının da aynı kaderi paylaşacağını ilan ediyoruz. Son çatışmalar, ‘yenilmez Ermeni ordusu efsanesinin’ asılsız olduğunu bir kez daha göstermiştir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Ermenistan Savunma Bakanlığı, ‘Ermeni askerlerinin, Karabağ'daki savaşta, imha silahları kullanmak zorunda kalabileceklerini’ belirtti. Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü Stepanyan yaptığı açıklamada, “Savunma Bakanlığı, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’nin geniş bir alana yayılan askeri güç ve mühimmatı imha etmek için çok çeşitli imha araçları ve askeri teçhizat kullanmak zorunda olduğu uyarısında bulunuyor. Bunun sebebi, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin ağır roketatar sistemleri, ağır top ve Smerç tipi füze rampaları kullanmasıdır. Bu durum, çatışmaların mantığını ve ölçeğini değiştirir ve onu yeni bir seviyeye taşır” şeklinde konuştu.

İran, Doğu Azerbaycan Eyaleti’nde İHA düşürdü
Bu arada İran, Doğu Azerbaycan Eyaleti’nin Melekan şehri yakınlarında ülkenin hava sahasını ihlal eden bir İHA’nın düşürülmesi sonrası çatışma hattına girdi. İran Devlet Televizyonu’na konuşan askeri kaynaklar, ‘İran savunma sisteminin, ülkenin kuzeybatısında yer alan Doğu Azerbaycan Eyaleti’nde hava sahasını ihlal eden bir düşman uçağını düşürdüğünü’ bildirdiler. Kaynaklar, düşürülen İHA’nın kime ait olduğuna dair herhangi bir bilgi vermediler. Bununla birlikte İran Polis Gücü, pazartesi günü Azerbaycan ve Ermenistan’ı aralarında devam eden çatışmalar sırasında İran topraklarına doğrudan ateş açılmaması konusunda uyardı.
Ankara'daki bir diğer gelişmede ise Türk yetkililer, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmalara doğrudan askeri müdahale olasılığına kapıyı araladılar. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin gerek sahada gerekse müzakere masasında Azerbaycan'ın yanında olduğunu vurgulayarak, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu'nun sorunun çözümünde herhangi bir rol oynamamasını eleştirdi. Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un eşlik ettiği Çavuşoğlu, dün Ankara'daki Azerbaycan büyükelçiliğini ziyaret ederek büyükelçi Hazar İbrahim ile görüştü. Çavuşoğlu, ülkesinin Bakü hükümetine ve halkına verdiği desteği bir kez daha ifade ettiğini söyledi.

“Tek bir çözüm var. Ermenistan işgal ettiği topraklardan çekilecek”
Ermenistan-Azerbaycan sorununun çözümünün ‘basit’ olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Esasen bu sorunun çözümü basit. Tek bir çözüm var. Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilecek. Bu çekilme olmadığı sürece bu sorun çözülmez” ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu açıklamasında ayrıca, “Azerbaycan'ın işgal edilmiş toprakları kurtulsun, azat edilsin. Bir milyona yakın göç etmek zorunda kalan Azerbaycanlı kardeşlerimiz de evlerine dönebilsin” dedi.
Türkiye'nin sorunu barışçıl yoldan çözmek için önceki yıllarda da büyük çaba sarf ettiğini belirten Dışişleri Bakanı, “Bugün hep birlikte haklı olarak ve doğru bir şekilde Ukrayna'nın ve Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Bu doğru bir şeydir. Ama söz konusu Azerbaycan olunca toprakları işgal edilen Azerbaycan'la işgalci Ermenistan'ı eşit tutuyorlar. Bu yanlış ve haksız bir yaklaşım” şeklinde konuştu.

“İran, sınırlarının silah ve mühimmat için kullanılmasına izin vermeyecektir”
Bir başka gelişmede ise İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, İran sınırından Ermenistan'a silah ve askeri malzeme taşındığı yönündeki iddiaları yalanlayarak, “İran, sınırlarının silah ve mühimmat için kullanılmasına izin vermeyecektir” dedi. Sözcü bu açıklamayı, Katyuşa füze fırlatıcısına benzeyen askeri bir araç taşıyan bir kamyonun ülkenin kuzeybatısında İran ile Ermenistan arasındaki Norduz Sınır Kapısı’na ve oradan Ermenistan’a geçtiğini gösteren videonun sosyal medyada yayılmasının ardından yaparken videonun ne zaman kaydedildiğine dair herhangi bir bilgiye ulaşılamadı.
İran'ın yarı resmi ajansı ISNA’nın haberine göre Hatibzade, gazetecilerin İran sınırından Ermenistan'a silah ve askeri malzeme taşındığı yönündeki iddialarla ilgili sorularına, “İran ile komşu ülkeler arasındaki askeri olmayan normal ürünlerin geçişi her zaman olduğu gibi devam ediyor. Silah sevk ettiği iddia edilen kamyonlar da normal ticari ürünler taşıyorlar. İran, kendi sınırlarından transit geçen ürünleri dikkatle kontrol etmekte ve gerekli incelemeleri yapmaktadır. İran, sınırlarının silah ve mühimmat için kullanılmasına izin vermeyecektir” yanıtını verdi.



Şili'de aşırı sağcı aday başkanlık seçimini kazandı

Jose Antonio Kast, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullandıktan sonra bir seçim merkezinin dışında konuşuyor (AFP)
Jose Antonio Kast, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullandıktan sonra bir seçim merkezinin dışında konuşuyor (AFP)
TT

Şili'de aşırı sağcı aday başkanlık seçimini kazandı

Jose Antonio Kast, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullandıktan sonra bir seçim merkezinin dışında konuşuyor (AFP)
Jose Antonio Kast, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyunu kullandıktan sonra bir seçim merkezinin dışında konuşuyor (AFP)

Şilililer dün, Augusto Pinochet'nin diktatörlüğünün sona ermesinden 35 yıl sonra, en sağcı cumhurbaşkanını seçti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun resmi sonuçlarına göre Jose Antonio Kast oyların yüzde 58'ini alırken, rakibi yenilgiyi kabul etti.

10 milyondan fazla oy sayıldıktan sonra, toplam oyların yaklaşık yüzde 70'ini temsil eden sonuçlarla, Kast, geniş bir sol koalisyonun başında bulunan Komünist Parti üyesi Janet Jara'ya karşı açık bir üstünlük sağladı.

51 yaşındaki Jara, yenilgiyi kabul ederek sosyal medya paylaşımında seçmenlerin yüksek sesle ve açıkça konuştuğunu ve cumhurbaşkanı seçilen kişiye tebriklerini ve en iyi dileklerini ilettiğini söyledi.

Muhafazakâr Katolik Cast, kampanyasını Şili'deki suçlarla mücadeleye odakladı ve çoğu Venezuelalı olmak üzere yaklaşık 340 bin belgesiz göçmeni sınır dışı edeceğine söz verdi.

Şarku'l Avsat'ın edindiği nilgiye göre Kast, askeri diktatörlüğün açık bir destekçisi ve Pinochet hayatta olsaydı ona oy vereceğini söylemişti.

16 Kasım'da yapılan ilk turda, her iki aday da oyların dörtte birini aldı ve sol kanat az bir farkla öndeydi. Ancak, tüm sağcı adaylar birlikte oyların yüzde 70'ini topladı.


Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.