Yemen Başbakanı Abdulmelik: Hükümetin kurulmasını hızlandırmak, zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olacak

Muin Abdulmelik
Muin Abdulmelik
TT

Yemen Başbakanı Abdulmelik: Hükümetin kurulmasını hızlandırmak, zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olacak

Muin Abdulmelik
Muin Abdulmelik

Yemen’de kurtarılan şehirlerin içinde buluduğu ekonomik durum ve hizmet alanındaki sorunlar, meşru hükümeti ve yerel yönetimleri en çok rahatsız eden konuların başında geliyor. Başbakan Muin Abdulmelik, Riyad Anlaşması’nın uygulanmasına ivme kazandıracak bir mekanizma uyarınca hükümetin kurulmasını hızlandırmanın, ‘birçok zorluğun üstesinden gelmeye ve uygun çözümler bulmaya’ katkı sağlayacağını açıkladı.
Yemen Cumhurbaşkanı’nın 29 Temmuz’da yeni hükümeti kurmak için atadığı Muin Abdulmeli kendisine verilen süre dolmasına rağmen siyasi taraflarla hükümeti kurma istişarelerine devam ediyor.
İlerleyen günlerde siyasi bileşenlerin ‘hükümet üyeleri isimleri konusunda’ uzlaşı sağlayacağına yönelik Yemen sokaklarında iyimserlik atmosferi hakim. İlgili kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada bu konudaki çabaların umut verici olduğunu belirterek askeri ve güvenlik alanlarındaki adımlarla bağlantılı olarak bakanlıkları üstlenecek isimlere ilişkin anlaşmazlığın büyük ölçüde azaldığını kaydetti.
Resmi kaynaklar ister elektrik, su ve sağlık alanındaki hizmetlerin kötüleşmesi, ister maaşlar ve finansal kaynaklar açısından olsun kurtarılan vilayetlerde hükümeti kurmakla görevli yetkilinin karşı karşıya olduğu baskıya dikkat çektiler.
 Muin Abdulmelik, valilerle videokonferans ile düzenlediği toplantıda duruma ilişkin önlemleri ele aldı.
Kaynaklar toplantıda başta ‘maaşlar, elektrik, su, güvenlik, sağlık, eğitim ve ekonomi’ olmak üzere mevcut öncelikler ve imkanlar uyarınca bir dizi karar üzerinde fikir birliğine varıldığını aktardı. SABA haber ajansına göre toplantıda, vilayetlerdeki idari işleri düzeltmek, gelirleri kontrol etmek ve geliştirmek, hizmetlerdeki düzen eksikliklerinin nedenlerini ele almak ve güvenlik durumunu normalleştirmek meselelerinin yanı sıra yolsuzluğu tespit etmek ve koşulları gözden geçirmek için sıkı önlemler alınması gibi konular masaya yatırıldı.
Abdulmelik, hükümetin, tüm uygulamalarında yerel makamlara tam destek verdiğini ve her vilayetin özgüllüğü ve vatandaşlarının acil ihtiyaçları doğrultusunda koşulları normalleştirme ve hizmetleri iyileştirme çabalarının başarısı için mümkün olan tüm imkanları sağladığını vurguladı.
Resmi kaynaklar da hükümeti kurmakla görevli yetkilinin, Riyad Anlaşması’nın uygulanmasına ivme kazandıracak mekanizmanın aktifleştirilmesi için atılan adımlara ek olarak ‘ekonomik, siyasi, askeri, güvenlik ve hizmet yönleriyle mevcut durumun’ kapsamlı bir tablosunu ortaya koyduğunu belirttiler.  
“Yeni hükümetin kurulması ve görevlerini yerine getirmek için ülke topraklarına dönüşü, mevcut sorunların çoğunu çözecektir” değerlendirmesinde bulundular.
Muin Abdulmelik, yeni hükümetin kurulmasını bir an önce hızlandırma yolunda Riyad Anlaşması’nın uygulanmasını hızlandırmak için mekanizmada öngörülen, askeri ve güvenlik açısından önemli adımların atıldığını bildirdi.
Hükümeti kurmakla görevli yetkili, hizmetleri iyileştirme, güvenlik ve istikrarı sağlama, yeniden yapılanma için uygun bir ortam oluşturma ve insani durumu ele alma çabalarına odaklanılması gerektiğini belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Yeni hükümette, katılan siyasi güçler ve bileşenlerle yapılan istişarelere dayanarak bir dizi öncelik hazırlandı. Hükümet, zorlukları ele alan, tüm vilayetler ve halkları için adalet ve eşitliği sağlayan farklı bir yaklaşım izlemeye kararlıdır.”
Kaynaklar, toplantıda‘Aden, Taiz, Hudeyde, Sokotra, Abyan, ed-Dali, el-Mahra ve Şebve vilayetleri tarafından’ Yerel Yönetim Bakanı’nın huzurunda sunulan raporlara yer verildiğini aktardı. Aden Valisi Ahmed Hamid, ordunun maaşlarına ilişkin sorunun, buna ilişkin önerilerin ve hükümet desteğinin gerekli olduğu alanların yanı sıra geçici başkentteki çeşitli koşullar, başbakan ile koordineli olarak bunlarla başa çıkma yolları ve elektrik sorunuyla ilgili yayınlanan talimatların uygulanmasına ilişkin kaydedilen ilerlemeler hakkında rapor sundu.
Diğer yandan Marib Valisi Tümgeneral Sultan el-Arade, Marib çevresinde Husi milislerle yaşanan çatışmalara dikkat çekerek ulusal ordunun, kabilelerin ve halk direnişinin kararlılığına ve darbeci grubun saldırılarının başarısızlığına dikkat çekti.
Hadramut vilayeti de birkaç gün önce Aden’de emekli askeri personellerin eski maaşlarının ödenmesinin talep edildiği protestolarla eş zamanlı olarak elektrik hizmetinin kötüleşmesine karşı gösterilere tanık oldu.
Muin Abdulmelik, vatandaşlara yönelik temel hizmetleri iyileştirmek amacıyla Aden valisi Ahmed Hamid Lemles ile ’mevcut zorluklarla başa çıkmak için sarf edilen çabaları ve bunların üstesinden gelme yollarını’ görüştü..
Resmi kaynaklar görüşmede ‘geçici başkentin kasabalarında faaliyetleri aktifleştirmek için atılan adımların ve liderliğin başarısını ölçme ve değerlendirmede gözetim ve hesap verebilirliğe odaklanmanın öneminin’ masaya yatırıldığını aktardılar.
Aden Valisi, görevine başlamasının ardından yerel yetkilileri görevden almaya başladı. Aynı şekilde güvenliği kontrol etmek ve devlet mülklerine, özellikle de devlet arazisine yönelik ihlalleri önlemek için adımlar atarak kötüleşen hizmetlere çözüm bulmak için de çalışmalara başladı.
Muin Abdulmelik de bu hafta elektrik hizmetindeki aksaklıkları gidermek için elektrik ve maliye bakanlıklarına 20 megaton kapasiteli 6 adet elektrik trafosu temin edilmesi, Aden’deki elektrik şebekesinin güçlendirilmesi ve acilen ödenek açılması için prosedürlerin tamamlanması talimatı verdi.
Resmi kaynaklara göre hükümeti kurmakla görevli yetkili, Elektrik ve Enerji Bakanı Mühendis Muhammed el-Anani ile yaptığı görüşme sırasında Aden, Lahic, Abyan, ed-Dali, Şebve ve Hadramut vilayetlerindeki koruma sistemleri ve güneş enerjisi istasyonları için hazırlanan ihale belgesini hızlı bir şekilde onaylandı.



‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
TT

‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)

Son iki gündür Gazze Şeridi'ne ilişkin dosyada ‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’ gibi yeni isimler öne çıkmaya başladı. Bu gelişme, ABD’nin arabuluculuğu ile Arap ve uluslararası desteğe rağmen İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin sekteye uğradığı bir dönemde yaşanıyor.

İsrail basınındaki haberlere göre hükümet, ABD’nin kararına boyun eğerek orduya Refah’ın doğusunda ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik saha çalışmalarına başlaması için izin verdi. İlk hazırlıklar kapsamında ağır iş makinelerinin bölgeye sokularak molozların temizlenmesi ve arazinin düzenlenmesi planlanıyor.

İsrail’in geciktirme girişimleri

İsrail medyasında yer alan bilgilere göre Tel Aviv yönetimi, bu çalışmaların henüz geçiş yapılmamış olan anlaşmanın ikinci aşamasına dahil olduğu gerekçesiyle haftalarca süren bir geciktirme çabasına girişti. Ancak Washington’un artan baskıları sonucunda İsrail, planın bir sonraki etabına yönelik hazırlıkları başlatmak zorunda kaldı.

Bu çalışmalar; işgal altındaki topraklarda Refah’ın doğusunda bir insani bölge ve yeni bir kent inşasını içeriyor. Washington yönetimi, söz konusu adımla Filistinlilere ‘umut şehri’ modelini sunmayı ve ‘Hamas’ın kontrolündeki eski, yıkılmış ve karanlık Gazze’nin’ karşısına ‘yeni, modern ve gelişen bir Gazze’ örneği koymayı hedefliyor.

İsrail, planın ikinci aşamasında atılacak bu tür adımların Refah Sınır Kapısı’nın açılmasına yol açacağı, ayrıca Gazze Şeridi’nin başka bölgelerinden çekilmeyi ve yerlerine uluslararası güçlerin konuşlanmasını gerektireceği gerekçesiyle itiraz etti. Söz konusu ülkeler, İsrail’in taleplerini karşılamanın zorluğu ve bölgedeki işgal koşulları nedeniyle kuvvet göndermeyi reddetti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre, İsrail’in bu tutumu üzerine Washington yönetimi Tel Aviv’i süreci oyalamakla suçladı ve çok uluslu güce katılmaktan çekilen ülkelerin sorumluluğunu İsrail’e yükledi. Bu baskının ardından İsrail geri adım atarak yeni kentin inşasına başlanmasını kabul etti.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, İsrail’in ‘gelecek hafta bölgede geniş çaplı moloz temizliği başlatmak üzere ağır iş makinelerini Refah’a sokmaya hazırlandığını’ ve bunun ‘Hamas unsurlarından arındırılmış yeni insani bölgenin oluşturulması’ amacıyla yapıldığını bildirdi.

Silahlı milislerden destek

Habere göre İsrail ordusu, ‘İsrail’le koordineli çalışan silahlı milislere’ atılacak adımlar konusunda bilgi verdi. ABD planına göre bir sonraki aşama, ‘İsrail’in kısmen kontrol ettiği bölgelerde yabancı bir askeri gücün faaliyete geçmesini’ öngörüyor.

i24NEWS ise İsrail ordusunun Refah’ın doğusunda Filistinliler için ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik geliştirme çalışmalarına fiilen başladığını bildirdi. Kanal, bölgede gelecek hafta kapsamı genişletilecek hazırlıkların sürdüğünü, bunların ‘moloz ve patlayıcı kalıntılarının temizlenmesini’ içerdiğini aktardı.

sdfrt
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv – Reuters)

Maariv gazetesinin haberine göre, Refah’ta faaliyet gösteren Yaser Ebu Şebab milisleri, söz konusu yeni kentin bulunduğu bölgede İsrail güçlerinin temsilcileriyle ve ayrıca İsrail’in güneyindeki Kiryat Gat’ta bulunan ABD komuta merkezi adına bölgede bulunan sivil temsilcilerle birlikte görülmeye başladı.

Kabinede itirazlar

Siyasi kaynaklar, İsrail’in bu adımına kabinenin büyük bölümündeki bakanların karşı çıktığını, hatta tepkinin öfkeye dönüştüğünü aktardı. Bakanların, İsrail’in ‘sarı hat üzerinde inşaat yaparak Gazze çevresindeki yerleşimleri tehlikeye atmaması gerektiğini’ savunduğu belirtildi. Bazı sağ görüşlü medya organları haberi ‘utanç’ başlığıyla duyurdu.

Başbakan Netanyahu ise kararını savunarak hazırlık çalışmalarının ‘tünellere büyük miktarda beton dökme ve geniş bölgeleri izole etme’ işlemlerini içerdiğini söyledi. Netanyahu, söz konusu adımların ‘Hamas’ın askeri altyapısını yok etme yönündeki İsrail çıkarlarına hizmet ettiğini’ ifade etti.

gthy
Başbakan Binyamin Netanyahu, Ocak 2025'te İsrail kabine toplantısına başkanlık ediyor. (DPA)

Netanyahu, uluslararası güce katılmaktan vazgeçen Arap ve İslam ülkelerinin tutumunun Katar ve Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ettiğini savundu. Bu nedenle İsrail’in ABD yönetiminin taleplerine yanıt vermesi ve Washington’la çatışmaya girmemesi gerektiğini kaydetti.

Filistin Yönetimi ve Hamas’ın itirazları

Filistin Yönetimi, İsrail’in ‘Gazze’yi yeniden inşa’ başlığı altında yürüttüğü çalışmalara karşı çıkıyor. Yönetim, farklı düzeylerde yaptığı açıklamalarda bu dosyadaki rolünü korumakta kararlı olduğunu ve Arap planına desteğini sürdürdüğünü vurguluyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, perşembe günü bir İtalyan heyetini kabul ederken yaptığı açıklamada, “Gazze Şeridi için bir yeniden imar ve toparlanma planımız var. Bu planın bir icra programı bulunuyor ve Arap ile İslam ülkeleri tarafından benimsendi. Uluslararası toplum da New York Bildirgesi aracılığıyla destek veriyor. Kardeş Mısır’la birlikte Kahire’de bir yeniden imar ve toparlanma konferansı düzenlemek için çalışıyoruz” dedi.

Hamas, söz konusu projeyi ‘İsrail’in ateşkes anlaşmasını açık biçimde ihlal etmesini gerekçelendirmeye yönelik yeni bir aldatmaca’ olarak nitelendirdi. Hareket, yayımladığı açıklamada, “İsrail’in anlaşmayı çiğnediğini ve günlük ihlallerle daha ilk aşamayı ortadan kaldırdığını” belirtti.

Geçtiğimiz salı günü konuya ilişkin bilgi veren Mısırlı bir kaynak, Gazze’nin erken toparlanması ve yeniden inşasına yönelik Kahire Konferansı’nın kasım ayı sonunda yapılmasının planlandığını ancak toplantının erteleneceğini söyledi. Kaynak, “Konferans ay sonunda düzenlenmeyecek; biraz gecikmesi muhtemel. Özellikle şu anda paralel bir çaba yürütülüyor. Görünen o ki ABD, Refah’la ilgili kendi özel girişimini planlıyor” değerlendirmesinde bulundu. Bu açıklama, İsrail’in kontrolündeki bölgelerde oluşturulması öngörülen ‘yeşil bölgeye’ işaret olarak yorumlandı.

Gazze İnsan Hakları Merkezi, ateşkesin başlamasından bu yana geçen 47 günde İsrail tarafından işlenen ihlallerde 350 Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı. Ölenler arasında 130 çocuk ve 54 kadın bulunuyor.

Merkez, aynı dönemde günlük ortalama 11’i aşan 535 ihlal kaydettiğini bildirerek ateşkesin yürürlüğe girdiği ilk andan itibaren ihlallerin sürdüğünü vurguladı.

Açıklamada, İsrail’in insani yardım girişlerini kısıtladığı, günde yalnızca 211 kamyonun geçişine izin verdiği, oysa 600 kamyona izin verildiği yönünde iddialarda bulunduğu aktarıldı. Ayrıca İsrail’in üzerinde mutabık kalınan çekilme haritasına uymadığı ve sivil bölgelere yönelik ateş kontrolünü sürdürerek zaman zaman bölgeye girdiği belirtildi.


İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye kaynakları, İsrail devriyesinin bölgeye girmesi sonrası çatışma çıktığını; hava saldırılarının ardından yoğun sivil göç yaşandığını bildirdi.

Suriye medyası, Şam’ın güneyindeki Beyt Cin kasabasına düzenlenen İsrail baskının  ve hava saldırısının ayrıntılarını açıkladı. Suriye kaynakları, saldırılarda en az 9 kişinin öldüğünü aktardı.

Suriye’nin “El-İhbariyye” kanalı, kasabanın İsrail savaş uçaklarının yoğun bombardımanına hedef olduğunu, çok sayıda ölü ve yaralı bulunduğunu bildirdi.

Açıklamalara göre olay, İsrail’e ait bir askeri devriyenin bölgeye kara yoluyla girmesi, sakinlerle çatışma yaşanması ve devriyenin geri çekilmesi sonrası hava saldırılarının başlamasıyla tırmandı. Bölge üzerinde İsrail uçaklarının yoğun şekilde uçtuğu belirtildi.

Saldırıların ardından Beyt Cin’de büyük bir sivil göç hareketi yaşandı; çok sayıda kişi çevre kasabalara yöneldi.


Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
TT

Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)

aIrak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de bir doğalgaz sahasının insansız hava aracıyla (İHA) bombalanması öfkeli tepkilere yol açtı ve ABD'nin silahlı gruplara uyarıda bulunması ve hükümetin faillerin yakalanması için harekete geçmesiyle sonuçlandı.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne göre çarşamba akşamı Dana Gas tarafından işletilen Khor Mor gaz sahasını hedef alan bir İHA saldırısı, elektrik santrallerine gaz arzının tamamen kesilmesine neden oldu. ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya, saldırıyı "düşmanca dış amaçlarla hareket eden yasadışı grupları" gerçekleştirmekle suçladı.

Savaya, Bağdat'ı "bu saldırının sorumlularını tespit etmeye ve adalete teslim etmeye" çağırdı ve "tam egemen bir Irak'ta bu tür silahlı gruplara yer olmadığını" vurguladı.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur ​​Barzani ise Washington'a "sivil altyapıyı korumak için gerekli savunma ekipmanını sağlama" çağrısında bulundu. Barzani, "Bu tür saldırıların faillerinin geçmişte olduğu gibi cezadan kaçmaması gerektiğini" vurguladı.

Saldırıyı henüz üstlenen olmadı ancak Irak yetkilileri dün saldırıyı araştırmak üzere bir komite kurulduğunu duyurdu ve askeri bir sözcü de saldırıda yer alanların "cezalandırılacağına" söz verdi.