Yürüyüş devam ediyor... Kuveyt bir Emir’ini son yolculuğuna uğurlarken diğer Emir’ini karşılıyor

Kuveyt Emiri dün Ulusal Meclis merkezinde yemin etti (Reuters)
Kuveyt Emiri dün Ulusal Meclis merkezinde yemin etti (Reuters)
TT

Yürüyüş devam ediyor... Kuveyt bir Emir’ini son yolculuğuna uğurlarken diğer Emir’ini karşılıyor

Kuveyt Emiri dün Ulusal Meclis merkezinde yemin etti (Reuters)
Kuveyt Emiri dün Ulusal Meclis merkezinde yemin etti (Reuters)

Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, vatandaşlarına ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklarla mücadelede birlik olma çağrısında bulundu. Şeyh Nevvaf’ın bu çağrısı salı günü akşamı ABD’de hayatını kaybeden Kuveyt’in bir önceki Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın naaşının ülkeye getirilip Suleybihat Kabristanı’na defnedilerek son yolculuğuna uğurlandığı sırada geldi.
Şeyh Nevvaf el-Ahmed ülkenin kalkınması, istikrarı ve güvenliği için çalışacağına dair taahhütte bulundu. Yeni Kuveyt Emiri anayasa hükümleri uyarınca Ulusal Meclis’in önünde yemin ettikten sonra yaptığı açıklamada “Kuveyt uzun tarihi boyunca büyük zorluklara ve şiddetli sıkıntılara maruz kaldı ve biz bunların hepsini işbirliği ve dayanışma içerisinde aşmayı başararak Kuveyt gemisini güvenli bir şekilde yürüttük” ifadelerini kullandı.
Şeyh Nevvaf “Kıymetli vatanımız bugün hassas koşullar ve ciddi zorluklarla karşı karşıya. Kuveyt’in ve sadık halkının iyiliği ve yükseltilmesi için bunları ancak safları birleştirip hep birlikte samimiyetle çaba göstererek aşıp sonuçlarından kurtulabiliriz” dedi.
Şeyh Nevvaf Ulusal Meclis’in önünde yaptığı konuşmanın devamında şu ifadeleri kullandı:
“Ebedi sembollerimizden yüce sembolümüz ahiret diyarına göçtü. Vatanına, halkına ve ümmetine çok şey sundu. Arkasında yerel, Arap, İslami ve uluslararası düzeyde unutulmaz başarılar ve işlerle dolu zengin bir miras bıraktı. Kıymetli Kuveyt’imize ve Kuveyt’in şerefli halkına duyduğu sevgiyi yansıtan, bizim için yol gösterici bir ışık ve sağlam bir yol olmaya devam edecek olan isabetli yönlendirmelerini ve babacan tavsiyelerini tüm gurur ve ilgiyle anıyoruz. Anayasamız ve demokratik yaklaşımımızla gurur duyduğumuzu ve hukuk devleti olarak Kuveyt’imiz ve kurumlarımızla iftihar ettiğimizi vurguluyoruz. Kuveyt toplumumuzun aşina olduğu tek aile ruhunu ve köklü ilkesel değerlerimize bağlılığımızı somutlaştırmak istiyoruz. Umutlu ve hırslı bir şekilde büyük sorumluluğu üstlendiğim sırada Kuveyt’in ve şerefinin yüceliğini korumak, ülkenin güvenliğini ve istikrarını sağlamak ve halkın haysiyeti ile refahını garanti altına almak için Kuveyt’in sadık halkının desteği ile donatılmış bir şekilde elimden gelen her şeyi yapacağıma dair Allah’a, Kuveyt halkına ve sizlere söz veriyorum.”
Diğer taraftan Kuveyt Ulusal Meclis Başkanı Merzuk Ali el-Ganim, merhum Emir Şeyh Sabah el-Ahmed’i “Kuveyt gemisinin mahir kaptanı ve Kuveyt Devleti’nin dengesini ve sağduyusunu koruyan ve ağır siyasi kasırgalar ve bunların peş peşe gelen dalgalarından etkilenmeden konumunu ve ağırlığını güçlendiren bir komutan” olarak nitelendirdi.
Şeyh Nevvaf’ın Ulusal Meclis önündeki yemin töreni sırasında konuşma yapan Ganim “Dün, babamız, liderimiz ve anayasamızın koruyucusu olan emirimizin ölüm haberini almak bizleri perişan etti. Onun ölüm haberi Kuveyt’i kalbinden vuran ve temellerinden sarsan bir deprem haberiydi” dedi.
Ganim merhum Emir’i “eylem anında sakinliğini koruyan, sabır gösterilmesi gereken bir zamanda acele etmeyen, kararlılık gösterilmesi gereken zamanlarda ise işi ağırdan almayan, olayların yaralarını olgunluk ve tecrübeyle saran, büyük problemlerle ihtiyatlı bir şekilde baş eden ve artan gelişmeleri sakin ve güvenle özdeşleştiren bir lider” olarak tanımladı.
Ganim Kuveyt’in yeni Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed’e hitaben “Kuveytliler seni biliyor… Sağduyu ile tevazu ve kararlılık ile büyük kalp arası bir karışım” dedi.
Ganim konuşmasında şunları kaydetti:
“Burada, halkın temsilcileri önünde anayasa yemininin ardından, hayırlı döneminizin açılışını yapıyorsunuz. Bu; sizlerden önce gelenlerin inşa ettiği adalet, akıl ve fikir yolunu tamamladığınız bir dönem, Kuveytlilerin adalet, özgürlük, refah ve kalkınmanın tadını çıkardığı bir dönem, yasanın büyükler ve küçükler için geçerli olduğu bir dönem, ne yozlaşmış bir kimsenin yolsuzluğunun ne üçkâğıtçı birinin yaptıklarının ne de vatanın aleyhine kazanç sağlayan bir kişinin kazançlarının tadını çıkardığı bir dönem.”

Merhum Emir son yolculuğuna uğurlandı
Kuveytliler dün 91 yaşında hayatını kaybeden Emirleri Şeyh Sabah el-Ahmed’in naaşının ABD’den uçakla ülkeye getirilişini izledi. Şeyh Sabah geçtiğimiz Temmuz ayından beri ABD’deki hastanelerden birinde tedavi görüyordu. Merhum emirin Kuveyt bayrağı ile kaplı naaşı havaalanında uçaktan indirildi. Burada ülkenin yeni emiri tarafından karşılanarak kabul edildi. Görevliler tarafından taşınan naaşı daha sonra ambulansa yerleştirildi.
Bunun ardından Bilal bin Rabah Camisi’nde cenaze namazı kılındı ve naaşı defnedilmek üzere Suleybihat Kabristanı’na götürüldü.
Cenaze töreni, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yüzünden alınan önlemler eşliğinde gerçekleştirildi. Törene katılanlar maske takmaya özen gösterdi ve cenaze namazı sosyal mesafe kuralına uygun bir şekilde kılındı. Cenaze törenine katılanlar merhum Emir’in ailesi ile sınırlandırıldı.
Cenaze törenine bir dizi akrabanın yanı sıra Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Şeyh Seyf bin Zayed Al Nahyan da katıldı.
Şeyh Sabah, 2006 yılında Kuveyt’i yönetmeye başlamıştı ve 50 yıldan fazla bir süre ülkenin dış politikasına liderlik etmişti. Şeyh Sabah el-Ahmed Temmuz ayında Kuveyt’te ameliyat olduktan sonra tedavi görmek üzere yine aynı ay içerisinde ABD’ye gitmişti.

Şeyh Nevvaf… Yürüyüşün tamamlanması
Kuveyt’in yeni Emiri’ne gelince, Şeyh Nevvaf el-Ahmed merhum kardeşine oldukça bağlıydı. Şeyh Nevvaf el-Ahmed, merhum Emir’in 7 Şubat 2006 tarihinde çıkardığı bir kararla 14 yıl boyunca Veliaht Prens olarak görev yaptı.
Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, 25 Haziran 1937 yılında Kuveyt’in Feric eş-Şuyuh (şu anda Müsenna Kompleksi) bölgesinde doğdu. Kuveyt’in 10’uncu lideri Şeyh Ahmed el-Cabir el-Mübarek es-Sabah’ın (1921 ile 1950 yılları arasında Kuveyt’i yönetti) altıncı oğlu ve Kuveyt hükümdarlarından ikisinin de üvey kardeşidir. Şeyh Cabir el-Ahmed 1977 - 2006 yılları arasında Kuveyt’in 13’üncü Emiri, Şeyh Sabah el-Ahmed de 2006 ve 2020 yılları arasında Kuveyt’in 15’inci Emiri olarak görev yapmışlardı.
Şeyh Nevvaf, Desman Sarayı Hükümet Konağı’nda yaşadı ve büyüdü. Hamada, Şark, En-Nekra ve ardından Eş-Şarkiyye El-Mübarekiyye gibi Kuveyt’in farklı okullarında eğitim gördü.
Siyasi çalışmaları, Kuveyt’in bağımsızlığını ilan ettiği 1960’lı yılların başında başladı. Merhum Şeyh Abdullah es-Salim, Şeyh Nevvaf’ı 21 Şubat 1961 yılında Havalli valisi olarak atadı. Nevvaf bu pozisyonda 19 Mart 1978’e kadar 16 sene boyunca çalıştı. 1978 yılında Şeyh Nevvaf İçişleri Bakanı olarak atandı ve bu mevkide de 10 sene boyunca kaldı. Şeyh Nevvaf el-Ahmed modern hali ve farklı yönetimiyle Kuveyt İçişleri Bakanlığı’nın asıl kurucusu sayılıyor. 1978 yılının Mart ayından 1988 yılının Ocak ayına kadar ve 2003 yılından 2006 yılının Şubat ayına kadar olmak üzere iki defa İçişleri Bakanlığı görevini yürüttü. Şeyh Nevvaf, İçişleri Bakanı olarak görev yaptığı süre boyunca bu kurumu ülkenin karşı karşıya olduğu güvenlik zorluklarını aşmak için modernize etti.
Şeyh Nevvaf el-Ahmed 1988-1991 yılları arasında Savunma Bakanı olarak görev yaptı. Görev yaptığı sırada Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesine (2 Ağustos 1990 - 28 Şubat 1991) tanıklık etti.
Kuveyt özgürlüğüne kavuştuktan sonra ilk hükümetin kurulmasıyla birlikte Şeyh Nevvaf, 1991 yılının Nisan ayında Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’na atandı. Daha sonra 1994’te Ulusal Muhafızlar Başkan Yardımcısı oldu ve 2006’da veliaht prens olana dek 2003 yılında tekrar İçişleri Bakanlığı’nda çalışmaya başladı.
Şeyh Sabah el-Ahmed, 29 Ocak 2006 tarihinde sağlık durumu kötüleştiği için görevden ayrılan Şeyh Saad el-Abdullah es-Salim es-Sabah’ın yerine göreve geldikten sonra 7 Şubat 2006’da bir kararname çıkararak Şeyh Nevvaf el-Ahmed’i veliaht prens olarak atamıştı. 20 Şubat 2006 yılında Ulusal Meclis Şeyh Nevvaf’ı veliaht prens olarak kabul etmişti.



Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi
TT

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

Kral Selman ve Veliaht Prens, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan’ın ölümü nedeniyle BAE Başkanı'na başsağlığı diledi

İki Kutsal Caminin Sorumlusu Kral Salman bin Abdulaziz, Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölümü üzerine Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'a başsağlığı ve taziye mesajı gönderdi.

Kral Selman mesajında, "Şeyh Tahnun bin Muhammed Al Nahyan'ın ölüm haberini öğrendik- Allah ona merhamet etsin- Majestelerine ve merhumun ailesine en derin ve samimi dileklerimizi gönderiyoruz. Allah'tan onu engin rahmet ve mağfiretiyle kuşatmasını, geniş bahçelerinde barındırmasını ve sizi her türlü kötülükten korumasını niyaz ederiz. Biz Allah'tan geldik ve O'na döneceğiz."

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Salman da Şeyh Muhammed bin Zayed'e başsağlığı ve taziye telgrafı gönderdi. Veliaht Prens mesajında:

 "Şeyh Tahnun bin Muhammed El Nahyan'ın ölüm haberini aldım- Allah ona rahmet etsin- Majesteleri ve merhumun ailesine başsağlığı dileklerimi ve en içten taziyelerimi gönderiyorum. Yüce Allah onu geniş rahmet ve mağfiretiyle kuşatsın, geniş bahçelerinde barındırsın ve sizi her türlü zarardan korusun. O, işiten ve cevap verendir.


Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Faysal bin Ferhan, Al-Burhan ve Hamideti ile Sudan'daki gelişmeleri görüştü

 Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Muhammad Hamdan Daklu (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün (Çarşamba), Orgeneral Abdülfettah Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Mohamed Hamdan Daklu (Hamideti) ile Sudan’da mevcut durumdaki son gelişmeleri ve bunların halk üzerindeki yansımalarını ele aldı.

Suudi Dışişleri Bakanı, Al-Burhan ve Hamideti ile yaptığı iki telefon görüşmesinde, Sudan ve halkını daha fazla yıkımdan ve zor insani koşulların daha da kötüleşmesinden korumak için çalışmanın önemini vurguladı. Halkın çıkarlarını ön planda tutmak, devlet kurumlarını, ülkeyi korumak ve güvenliği sağlamak için çatışmanın durdurulmasının önemini vurguladı.

 


Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan ve Meksika dışişleri bakanları Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)
Prens Faysal bin Ferhan ( Şarku'l Avsat)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün (Salı) Meksika Dışişleri Bakanı Alicia Barcena Ibarra ile Gazze Şeridi ve çevresindeki son gelişmeleri görüştü.

Prens Faysal bin Ferhan'ın Bakan Ibarra ile yaptığı telefon görüşmesinde iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve ortak işbirliğinin çeşitli yönlerini ele aldı.


Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi Dışişleri Bakanı Türk ve Fransız mevkidaşlarıyla Gazze'deki gelişmeleri görüştü

Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)
Suudi Dışişleri Bakanı, Türk mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (SPA)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün (Pazartesi) Türk mevkidaşı Hakan Fidan ve Fransız Stephane Sejourne ile Gazze Şeridi ve çevresinde yaşanan gelişmeler ile bu konuda yapılan çalışmalar başta olmak üzere ortak çıkarları ilgilendiren konuları ele aldı.

Prens Faysal bin Ferhan ve Bakan Fidan, iki devletli çözümün uygulanmasına ve Filistin devletinin tanınmasına yönelik çabaları desteklemek amacıyla düzenlenen koordinasyon toplantısının oturum aralarında Riyad'da yaptıkları görüşmede, bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile ikili ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirmenin ve geliştirmenin yollarını değerlendirdi.


Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, dün (Pazartesi) Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) özel toplantısı çerçevesinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı kabul etti.

Görüşmede iki taraf Gazze ve çevresinde artan askeri gerilimi, sivillerin hayatını ve bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden kötüleşen durumu ele aldı. Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın devam eden gerilimi durdurmak ve bölgede yayılmasını önlemek için tüm uluslararası ve bölgesel taraflarla iletişim kurma çabalarını ve Filistin halkının zorla yerinden edilmesine yönelik çağrıları kategorik olarak reddettiğini vurguladı.

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın Filistin halkının onurlu bir yaşam için meşru haklarını elde etmesi, umut ve özlemlerini gerçekleştirmesi ve adil ve kalıcı bir barışa ulaşması için sürekli desteğini yineledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre Abbas görüşme sırasında Suudi Arabistan'a ‘Filistin halkının haklarına, özellikle de başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurulmasına verdiği destek ve tüm uluslararası forumlarda Filistin davasını destekleme çabaları ile ister Gazze Şeridi'nden ister Batı Şeria'dan olsun, herhangi bir Filistin vatandaşının yerinden edilmesini kategorik olarak reddettiğini’ vurgulayan kararlı tutumundan dolayı büyük takdir duyduğunu ifade etti.

Abbas, İsrail'in Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'daki tehlikeli hamlelerine değinerek, “İsrail'in Refah'ı işgal etme tehlikesinin Filistin halkı için bir felakete yol açacağı” uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın WAFA'dan aktardığı habere göre Abbas, iki milyonu Gazze'de olmak üzere yaklaşık 6,4 milyon mülteciye yardım ve destek sağlayan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nı (UNRWA) desteklemeye devam etmenin önemini vurguladı.

Muhammed bin Selman ayrıca Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'ı ayrı ayrı kabul etti.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin boyutları, Suudi Arabistan ile dört ülke arasındaki iş birliği alanları ve bunları geliştirmek için umut verici fırsatlar gözden geçirildi. Ayrıca ortak çıkarları ilgilendiren son bölgesel ve uluslararası durumlar ele alındı.

Muhammed bin Selman, Blinken ve Cameron ile Gazze Şeridi ve çevresindeki gelişmeleri ve askeri operasyonları durdurma ve bunların güvenlik ve insani yansımalarıyla başa çıkma çabalarını ele aldı.


Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir
TT

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Abdulaziz bin Selman: Mesele iklim değişikliği ile nasıl adil bir şekilde mücadele edileceğidir

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, İslam Kalkınma Bankası (İKB) Grubu'nun Altın Jübile töreni çerçevesinde düzenlenen Enerji Güvenliği, Geleceği ve Sürdürülebilir Kalkınma başlıklı diyalog oturumunda yaptığı konuşmada, iklim değişikliğiyle ilgili sorumlulukların paylaştırılması konusundaki söylemlerde bazı ikiyüzlülükler olduğunu söyledi.

Asıl meselenin Paris Anlaşması'nın yorumlanmasında ve iklim değişikliğiyle ülkeler arasında adil ve eşit bir şekilde nasıl başa çıkılacağında yattığını ifade eden Abdulaziz bin Selman, iklim değişikliği tartışmasının COP27'de daha gerçekçi bir hal aldığını belirtti.

Petrol üreticisi ülkelerin iklim etkilerini ulusal haklarıyla dengelediklerini ifade eden Abdulaziz bin Selman, “Hükümetlerin gelecek nesillerin büyümesini sağlamak gibi ahlaki bir sorumluluğu var” ifadesini kullandı.


Riyad ve Washington güvenlik anlaşmasına 'son rötuşları’ yapıyor

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
TT

Riyad ve Washington güvenlik anlaşmasına 'son rötuşları’ yapıyor

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)
Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) oturumundan (Şarku'l Avsat)

Başta Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesi ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelmesi olmak üzere, Gazze'deki durum ve Filistin meselesinin güçlü bir şekilde gündeme geldiği Riyad'da dün (Pazartesi) Suudi Arabistan ve ABD'nin güvenlik anlaşmasına ‘son rötuşları’ yapmaya yakın oldukları bildirildi.

Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılan Blinken ve Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan ve ABD'nin bir güvenlik anlaşmasına varmaya yakın olduğunu açıkladı.

Bin Ferhan, ABD ile güvenlik anlaşması müzakerelerine ilişkin olarak “ABD ile ikili anlaşmaları tamamlamaya çok yakınız. Çalışmaların çoğu zaten yapıldı. Filistin cephesinde olması gerektiğini düşündüğümüz şeylerin ana hatlarına sahibiz” ifadelerini kullandı.

Blinken ise aynı konuda, “Geçtiğimiz aylarda, hatta 7 Ekim'den önce bile kapsamlı çalışmalar yaptık. Herhangi bir anlaşmanın Filistin kısmına odaklanmak istiyoruz. Sanırım neredeyse tamamlandı” şeklinde konuştu.

Bin Ferhan, Filistin konusunda, Gazze Şeridi'nde acil ve kalıcı bir ateşkes ve bir Filistin devletinin kurulması için ‘güvenilir ve geri dönülmez bir yol’ çağrısında bulunan Suudi pozisyonunu vurgularken, Blinken Hamas'a ‘masadaki cömert İsrail teklifini’ kabul etmesi çağrısında bulundu. Blinken, “İsrail ve bölge ülkeleri arasında normalleşme yolunda ilerleyebilmek için Gazze Şeridi'ndeki krizi sona erdirmeli ve Filistin devletinin kurulması için bir yol belirlemeliyiz” dedi.

Bu arada Riyad üç önemli toplantıya sahne oldu: Bir Arap-Amerikan toplantısı, bir Arap-İslam-Avrupa toplantısı ve bir Körfez-Amerikan toplantısı. İlk iki toplantıda Gazze'deki durum, ateşkes ihtiyacı ve Refah'ta bir İsrail operasyonu uyarısı ele alınırken, üçüncü toplantıda Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğü tartışıldı.

Blinken, ‘Kızıldeniz'de seyrüsefer konusunun ele alınması ve Husi saldırılarının üzerine gidilmesi’ gerektiğini vurgulayarak “Kızıldeniz'de kargo gemilerinin hedef alınması küresel ekonomiyi etkiliyor” dedi.


Prens Abdulaziz bin Selman: Suudi Arabistan 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramına uygun hareket ediyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
TT

Prens Abdulaziz bin Selman: Suudi Arabistan 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramına uygun hareket ediyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun özel toplantısında katılımcılara hitap etti (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, ülkesinin enerji sistemlerini ekonomik olarak yönetmeye ve iklim değişikliği kavramları doğrultusunda bunları parasal değere ve çevreye faydalı hale dönüştürmeye odaklandığını vurguladı. Bakan bin Selman, Suudi Arabistan’ın 2010 yılından bu yana döngüsel karbon ekonomisi kavramını benimsediğini ve 2020 yılında G20'ye ev sahipliği yaptığı sırada bu kavrama uygun hareket ettiğini söyledi.

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Riyad'daki özel toplantısının oturum aralarında düzenlenen ‘Uluslararası Ortaklıklarla Karbon Yakalama, Depolama ve Kullanma Alanındaki Yeniliklerin Teşvik Edilmesi’ başlıklı panelde konuşan Prens bin Selman, Suudi Arabistan’da elektriğin en düşük maliyetle üretildiğini ve rekabetçi fiyatlarla sunulduğunu açıkladı.

Suudi Arabistan hükümetinin bu alanda çeşitli programları ve projeleri olduğunu belirten Enerji Bakanı, ülkeye yatırımları çekecek bir hamleyle elektrik üretiminin maliyetini düşürme ve rekabet gücünü koruma yönünde adımlar atıldığını kaydetti.

Suudi Arabistan hükümetinin enerji güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlama konusunda kararlı olduğunun altını çizen Prens bin Selman, ülkesinin bu yolda ilerleme kaydettiğini ve enerjinin DNA’sı haline gelen bir sistem kurmayı başardığını söyledi.

Enerji Bakanlığının bu sistemi kurma hedeflerine ulaşmak için Ekonomi ve Planlama Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla birlikte çalıştığını ifade eden Enerji Bakanı, bu alanda katma değer sağlayan tüm kurumlarla iş birliği yapabileceklerini belirtti.

Suudi Arabistan hükümeti tarafından 2011 yılında başlatılan enerji verimliliği programına değinen Prens bin Selman, söz konusu sistemin ülkenin hedeflerine ulaşmak için benzersiz hale geldiğini belirterek, ülkesinin döngüsel karbon ekonomisine doğru daha ileri adımlar atmak için herkesin iş birliğine açık olduğunu vurguladı.

Karbondioksitin atılmasının daha fazla karbondioksit üreteceğini ve geri dönüşüm konseptinde bunun daha faydalı başka kullanımlarla değerlendirilebileceğini açıklayan Bakan bin Selman, Suudi Arabistan Yeşil Ortadoğu Girişimi'nin hedeflerinin de bununla uyumlu olduğunu belirtti. Enerji Bakanı, tüm bu hedeflerin ise iklim değişikliğine yardımcı olduğunun altını çizdi.

Rekabetçi fiyatların korunmasının ülkede elektrik ve enerji üretimine daha fazla yatırım yapılmasını sağlayacağını söyleyen Prens bin Selman, Suudi Arabistan'ın enerji sektörünün, gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarıyla beslenen bir sisteme geçişte öncü olmayı hedeflediğini de sözlerine ekledi.


ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısında Gazze’deki savaş ve Kızıldeniz'deki seyrüsefer özgürlüğü ele alındı

KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)
KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)
TT

ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısında Gazze’deki savaş ve Kızıldeniz'deki seyrüsefer özgürlüğü ele alındı

KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)
KİK ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'daki toplantıya katıldılar (Reuters)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin dışişleri bakanları bugün Riyad'da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya gelerek “Gazze'de ateşkesi ve rehinelerin serbest bırakılmasını destekliyoruz” başlıklı ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısını gerçekleştirdiler. Blinken, Washington'ın Gazze'ye insani yardımların girişi konusuna büyük önem verdiğini ve bu konuda ilerleme kaydettiklerini açıkladı.

erght
Suudi Dışişleri Bakanı bin Ferhan, Riyad'daki ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısına katıldı (SPA)

Blinken, ABD Başkanı Joe Biden’ın daha önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan Gazze'deki trajik insani durumun iyileştirilmesi için somut adımlar atılmasını istediğini de sözlerine ekledi.

Gazze’deki insani krizi hafifletmenin en etkili yolunun ‘ateşkesi sağlamak’ olduğunu söyleyen Blinken, Washington’ın Gazze'deki savaşın yayılmasını önleme çabalarını sürdürdüğünü de sözlerine ekledi.

ABD Dışişleri Bakanı, toplantı sırasında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

İsrail’in güvenliğini garanti eden sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak için ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. İran'ın İsrail'e yönelik saldırısı bölgede büyüyen bir tehdidin sinyalini veriyor.

Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğinin de ele alınması gerektiğini ifade eden Blinken, “Husilerin saldırılarının üzerine gidilmeli" dedi. Kızıldeniz'de ticaret gemilerinin hedef alınmasının küresel ekonomiyi etkilediğine dikkati çeken ABD’li bakan, Suudi Arabistan Kralı Salmen bin Abdulaziz’in Yemen'de barışın sağlanması için sarf ettiği çabalara övgüde bulundu.

Öte yandan Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, toplantıdaki konuşmasında, “Körfez ülkeleri ve ABD arasındaki pozisyonları koordine etmeye çalışıyoruz. Ortadoğu'daki askeri gerilim son derece tehlikeli. Bölgeyi bu gerilim sürükleyebileceği savaş tehlikesinden kurtarmak için diplomatik çabalar yoğunlaştırılmalı” şeklinde konuştu.

Gazze'de derhal ateşkes sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılması çağrısında bulunan Katarlı bakan, “Uluslararası kararlar temelinde barış çabalarını sürdüreceğiz” dedi.

fd bfe
KİK ülkeleri dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı (SPA)

Toplantıda konuşan KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Gazze Şeridi’nin tamamında derhal ateşkes ilan edilmesi, Batı Şeria'daki şiddetin durdurulması için etkili olacak uluslararası tedbirler alınması ve iki devletli çözümün uygulanması için uluslararası bir konferans düzenlenmesi çağrısında bulundu.

KİK Genel Sekreteri, Husilerin ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdiği Kızıldeniz'deki saldırılarından duyduğu derin endişeyi de dile getirdi.


Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ABD’li mevkidaşı ile Gazze'deki son durumu görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ABD’li mevkidaşı ile Gazze'deki son durumu görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreterliği binasında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya geldi. Görüşme, ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısının oturum aralarında gerçekleşti.

Suudi Arabistan haber ajansının (SPA) aktardığına göre görüşmede, Suudi Arabistan-ABD ilişkileri ve iki ülke arasında çeşitli alanlardaki iş birliğinin geliştirilmesinin yolları ele alındı. Gazze Şeridi’nde ve Refah'taki son gelişmeler ile acil ateşkesin önemine değinilen görüşmede, ayrıca Gazze’ye acil insani yardımların girişi için sarf edilen çabalar masaya yatırıldı.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, ülkesinin son birkaç hafta içinde Gazze'deki insani durum konusunda ‘ölçülebilir ilerleme’ kaydettiğini açıkladı. Blinken açıklamasında, İsrail'e daha fazlasını yapması çağrısında bulundu. ABD-Körfez İşbirliği Konseyi toplantısının açılışında konuşan Blinken, Gazze'deki insani krizi hafifletmenin en etkili yolunun ‘ateşkesi sağlamak’ olduğunu söyleyerek, Washington’ın Gazze'deki savaşın yayılmasını önleme çabalarını sürdürdüğünü belirtti.

Görüşmeye Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi Prenses Rima bint Bender bin Sultan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarları Manal Rıdvan ve Muhammed el-Yahya da katıldı.

Reuters'ın haberine göre Blinken, ABD’nin Arap ülkelerinden ortaklarıyla Gazze'deki savaş sonrası durumu görüşmek üzere çıktığı geniş kapsamlı Ortadoğu turunun ilk durağı olarak bugün Suudi Arabistan'a geldi.

Blinken’ın Ortadoğu turunun bir diğer amacı da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, ABD Başkanı Joe Biden'ın bu ay Gazze'deki trajik insani durumun iyileştirilmesi için atılmasını istediği somut adımları atması için baskı yapmak.