Ürdün’de rekor sayıda koronavirüs vakası kaydedildi

Bugünden itibaren camiler, ibadethaneler, kafeler ve restoranlar açılıyor

Camilerin ve kiliselerin yeniden açılması kararının ardından namaz kılan insanlar (EPA)
Camilerin ve kiliselerin yeniden açılması kararının ardından namaz kılan insanlar (EPA)
TT

Ürdün’de rekor sayıda koronavirüs vakası kaydedildi

Camilerin ve kiliselerin yeniden açılması kararının ardından namaz kılan insanlar (EPA)
Camilerin ve kiliselerin yeniden açılması kararının ardından namaz kılan insanlar (EPA)

Ürdün Sağlık Bakanı Saad Cabir, dün (Çarşamba) Krallık’ta, bin 776 yeni vakanın kaydedilmesi ile ciddi bir atışa tanık olunduğunu belirtti. Cabir, 4 kişinin daha salgın nedeniyle hayatını kaybettiğiini salgının başlangıcından bu yana toplam ölüm sayısının 61 kişiye yükseldiğini duyurdu.
Ülkede rekor sayıda vaka kaydedilirken, Ürdün Medya İşleri Bakanı Emced el-Adayile, ilgili diğer bakanlıklarla birlikte düzenlenen basın toplantısında, camilerin ve kiliselerin bugünden itibaren yeniden kapılarını açmalarına karar verildiğini ayrıca kafe ve restoranların da yeniden açılacağını duyurdu.
Ürdün Evkaf ve Diyanet İşleri Bakanı Muhammed el-Halaye basın konferansı sırasında, bugünden (Perşembe) itibaren camilerin, bazı şartlar ve kurallar kapsamında yeniden açıldığını açıklarken, Kilise Başkanları Konseyi Başkanı Christophoros Atallah, Krallığın tüm bölgelerindeki kiliselerin yeniden açılacağını duyurdu. 
Ürdün Eğitim ve Öğretim Bakanı Teysir en-Nuaymi, lise, anaokulu öğrencileri ve ilkokul 1. sınıf ile 3. sınıf öğrencileri son iki haftadır yüz yüze eğitim görürken, 4. sınıftan 11. sınıfa kadar öğrencilerin uzaktan eğitim eğitim almalarına karar verildiğini duyurdu.
Yüksek Öğretim Bakanı Mohiuddin Touq ise, laboratuvar ve pratik eğitime ihtiyaç duyan uygulamalı alanlar haricinde, üniversite ve yüksekokulların uzaktan eğitim görmesine karar verildiğini belirtti.
Ürdün Hükümeti, camilerin, ibadethanelerin, kafe ve restoranların yeniden açılması kararı verirken, ülkenin çeşitli bölgelerinde yayılmış olan koronavirüs salgını ile mücadele için toplum sağlığı kurallarını ihlal eden kişilere uygulanan cezaların ağırlaştırılmasına karar verdi.
Medya İşleri Bakanı Emced el-Adayile, Ürdün Başbakanı Ömer er- Rezzaz’ın dün, toplum sağlığı kurallarını veya yetkili makamlarca belirlenen önlemleri ihlal eden kişilere uygulanan cezaların artırılmasına yönelik düzenleme yapılan kararı açıkladı.
Medya İşleri Bakanı, 17 nolu karardaki cezaların, kurallar ilk defa ihlal edilmişse 500 dinar ila bin dinara kadar para cezası uygulanmasını, ihlalin tekrarlanması durumunda ise bir yılı geçmeyecek hapis cezası yada bin ila 3 bin dinar arasında para cezası veya bu cezaların ikisinin birden uygulanmasını içerdiğini vurguladı.
Bakan, koronavirüse yakalandığı doğrulanan hastaların ilgili makamlara bildirilmemesi, vakalarin 14 günlük karantinaya tabi tutulmaması ve ihlalin tekrarlanması durumunda  hastane, sağlık merkezi ve tıbbi laboratuvar yöneticilerine bir yıla kadar hapis cezası veya 3 bin dinar para cezası yada iki cezanın birden uygulanacağını bildirdi.
Bakan ayrıca “Kurallara aykırı bir şekilde toplantı düzenleyen herkesin, ilk defa kuralları ihlal etmişler ise 1 ila 3 bin dinar arasında para cezası alacağını, ihlalin tekrarlanması durumunda ise, 3 ay ila bir yıl arasında hapis cezası veya 2 bin ile 3 bin dinar arasında para cezası yada iki cezanın birden uygulanacağını” belirtti.
Ayrıca kararı gereğince, yetkili makamları yanıltma amacıyla yanlış PCR testi sonucu teslim eden tüm kişilere bir yıla kadar hapis veya 3 bin dinar para cezası yada bu ceza birden uygulanacak.



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.