BM’den Filistin’de "tek devlete" teslim olmama uyarısı

Nikolai Mladenov (Reuters)
Nikolai Mladenov (Reuters)
TT

BM’den Filistin’de "tek devlete" teslim olmama uyarısı

Nikolai Mladenov (Reuters)
Nikolai Mladenov (Reuters)

Birleşmiş Milletler Orta Doğu Barış Süreci Koordinatörü Nikolai Mladenov, bölgedeki "istikrarsızlık faktörlerinin" Filistin ve İsraillileri "tek devlet” seçeneğini kabul etmeye itebileceği konusunda uyarıda bulundu.
Mladenov, Güvenlik Konseyi'nin aylık oturumunda yaptığı açıklamada Filistin sorunu da dahil olmak üzere Ortadoğu'daki duruma ilişkin şunları söyledi:
“Şu anda barış arayışında çok önemli bir noktadayız. Çünkü birkaç istikrarsızlaştırıcı faktör işgal ve çatışma süresini uzatarak Filistinlileri ve İsraillileri uzun süredir devam eden tek devlete yöneltme tehdidiyle karşı karşıya. Ben, iki devletli çözümü desteklemeye kararlıyım. İki taraf arasında süregelen çatışmanın bitirilmesi ve işgalin sonlandırılması gerekir. BM ve uluslararası kararlar uyarınca 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmalıdır. Böylece Kudüs iki devletin de başkenti olacaktır.”
 Mladenov, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Filistin sorunu için oluşturulan dörtlü gruba, “Arap ve İsrail liderlerine çok geç olmadan müzakere edilmiş iki devletli bir çözüm hedefini ilerletme çabalarına hızla yeniden katılmaları" çağrısını yineledi.
Filistinlilere yönelik İsrailli yerleşimcilerin devam eden şiddet olayları karşısında uyaran Mladenov, “Bölgede hakim güç olarak Filistinlilerin güvenliği temin edilmeli ve saldırıların failleri sorumlu tutulmalıdır” dedi. Mladenov, “İsrail kendine hakim olmalı ve kendini koruma dışında ölüme sebep verecek derecede şiddet kullanmamalıdır” dedi. İsrail’in Batı Şeria topraklarını ilhak planını hakkında da konuşan yetkili, “Tehdidin kaldırılmasıyla barışa ulaşılabilir. Ancak son günlerde Knesett’eki tartışmalarda Batı Şeria’da C bölgesinde yaşayan Filistinlilere yönelik artan baskıların ortaya çıkmasından son derece endişeliyim” ifadesini kullandı.
Uluslararası koordinatör, "Doğu Kudüs dahil olmak üzere işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere ait binaların yıkılması ve el konulmasındaki tehlikeli artışla ilgili derin endişelerini" dile getirerek İsrail'i "uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülükleri doğrultusunda yıkım politikasını derhal durdurmaya" çağırdı.
Mladenov, 3 Eylül’de yaklaşık on yıl aradan sonra ilk kez Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile diğer Filistin grupları arasında gerçekleşen uzlaşı toplantısına da dikkat çekti. Toplantıda, Filistinli örgütler arasında, yeniden birliği kurma ihtiyacına değinildiğini vurguladı. Abbas’ın İsrail ile BM veya uluslararası kuruluşlar gözetimde müzakerelere hazır olduğunu ve Filistin halkını İsrail’in ilhak politikasına karşı direnmeye çağırdığını hatırlattı.
Kovid-19 salgını ile İsrail’in ilhak politikası nedeniyle kesilen İsrail-Filistin görüşmelerinin Gazze ve Batı Şeria’da ekonomik ve sosyal hayatı etkilediğini belirttiği konuşmasında Abbas, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasından ve ülkesinin büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasından sonra Filistinlilerin müzakerelerde ABD tekelinin kırılmasını istediğini vurguladı. İsrail’in 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını reddettiği ve ilhak politikalarını sürdürdüğü için 2014’ün nisan ayında müzakerelerin durduğunu hatırlattı.
Diğer yandan ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Kelly Craft, "İbrahim Anlaşmaları”na atıfta bulunarak, Filistinli liderleri şiddeti reddetmeye ve anlaşma tarafından sağlanan daha geniş barış fırsatlarından yararlanmaya, ayrıca İsrail ile uzun süredir devam eden sorunlarını çözmek için çaba sarf etmeye çağırdı. Craft, diğer Arap ülkelerinin de Filistin’i bu anlaşma üzerinden İsrail ile doğrudan görüşmelere başlamasına teşvik etmelerini umduğunu belirtti.
Craft, ülkesinin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile barış anlaşmalarını görüşmek için Güvenlik Konseyi üyeleriyle gayri resmi bir toplantı düzenlediğine işaret etti. "Bu bilgilendirme toplantısı, anlaşmaların İsrail-Filistin çatışması üzerindeki çıkmazın kırılması için nasıl bir başlangıç ​​noktası olabileceği konusunda samimi bir tartışma fırsatı sunacak" ifadesini kulandı.



Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
TT

Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)

Oxfam bugün yaptığı açıklamada, Güney Sudan nüfusunun neredeyse yarısının akut açlıkla karşı karşıya olduğunu, şimdiye kadarki en düşük seviyede ve yetersiz yardım aldığını belirtti.

İngiltere merkezli kuruluş, Batılı ülkelerin yardım bütçelerini kısmasının ardından Güney Sudan'a 2025 yılı için ayrılan 1,6 milyar dolarlık insani yardım planının yalnızca yüzde 40'ının ulaştığını ifade etti.

Oxfam, yaklaşık altı milyon Güney Sudanlının şiddetli açlık çektiğini, temiz su ve sanitasyon hizmetlerine yeterli erişimden yoksun olduğunu ve bu sayının nisan ayına kadar 7,5 milyona ulaşmasının beklendiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler tarafından belgelendiği üzere, Güney Sudan'ın petrol zenginliğini çalan elitlerin yolsuzluğu, ülkeyi neredeyse her türlü temel hizmetten mahrum bıraktı.

Oxfam'ın Güney Sudan Ülke Direktörü Şebnem Baloch yaptığı açıklamada, "Dünya, tam da hayatları tehlikedeyken, yardıma en çok ihtiyaç duyanları terk ediyormuş gibi hissediyorum" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Güney Sudan, 2011 yılında bağımsızlığını kazandı, ancak kısa süre sonra iki milyondan fazla insanı yerinden eden yıkıcı bir beş yıllık iç savaş yaşadı. Barış anlaşmasının çökmesiyle birlikte çatışmanın bu yıl yeniden alevlenebileceğinden endişe ediliyor.

Ayrıca savaştan kaçan yüz binlerce Sudanlıya da ev sahipliği yapıyor.

Sınır kasabası Renk'teki transit merkezlerine her gün yaklaşık bin kişi geliyor. Ancak Oxfam önümüzdeki ay buradaki operasyonlarını yüzde 70 oranında azaltmak zorunda kaldı ve şubat ayına kadar yeni fon sağlamazsa operasyonlarını tamamen durduracağını açıkladı.


Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
TT

Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)

AFP'ye konuşan konuya yakın bir kaynak, ABD'nin Ukrayna'daki çatışmayı çözmeye yönelik son taslak planının Kiev için "çok daha iyi" hükümler içerdiğini söyledi.

Kaynak, "Ukrayna, ABD ve Avrupalılar, Amerikan önerisini uygulanabilir hale getirdi ve şimdi Kiev için çok daha iyi" ifadelerini kullandı.

Kaynak, bu versiyonun Ukrayna'nın planın ilk versiyonundaki 600 bin askerlik orduya kıyasla 800 bin kişilik bir ordu bulundurmasına olanak sağladığını ifade etti.

 


ABD-Rusya, güncellenmiş Ukrayna barış planı hakkında görüşüyor

Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)
Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)
TT

ABD-Rusya, güncellenmiş Ukrayna barış planı hakkında görüşüyor

Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)
Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)

ABD ve Rusya, ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen orijinal planda yapılan güncellemelerin ardından, Ukrayna'da barış için 19 maddelik bir plan üzerinde görüşmeler yürütüyor. Haberlere göre iki taraf pazartesi günü Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'de ilk tur görüşmelerini, dün ise ikinci tur görüşmelerini gerçekleştirdi. Ukrayna askeri istihbarat başkanı Kirill Budanov da şu anda Abu Dabi'de bulunuyor.

Ukraynalı üst düzey bir yetkili dün, Washington ile Kiev'in, ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planının temel noktaları konusunda anlaşmaya vardığını bildirdi.

Moskova, Başkan Trump'ın planına yönelik Ukrayna ve Avrupa itirazlarını aşabilme yeteneğine güveniyor. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus tarafının daha önce incelediği planın değiştirildiğini söyledi. Ancak sözcü, görüşmelerin içeriğini açıklamakta aceleci davranmayarak, "Planın içeriğindeki değişikliklerle ilgili medya haberleri hakkında yorum yapmak imkansız; medya son derece çelişkili bilgiler yayınlıyor" ifadelerini kullandı.