Husiler, Yemen’in en büyük bankalarını soymaya hazırlanıyor

Husiler, savaşçılar için para toplamak için Sana’da toplandı. (Reuters)
Husiler, savaşçılar için para toplamak için Sana’da toplandı. (Reuters)
TT

Husiler, Yemen’in en büyük bankalarını soymaya hazırlanıyor

Husiler, savaşçılar için para toplamak için Sana’da toplandı. (Reuters)
Husiler, savaşçılar için para toplamak için Sana’da toplandı. (Reuters)

Husi milisler geçen salı günü sürpriz bir şekilde el-Kuraymi Bankası’nın Sana’daki ana binasını ve kontrol ettikleri diğer bölgelerdeki şubelerini kapatma kararı aldı. Karar, iş sahipleri ve bankacılık piyasasında hoşnutsuzluğa neden oldu.
Ekonomistler, Yemen’deki en büyük para transferi ağına sahip olan bankaya yönelik Husi saldırısının bir sonraki adımda banka mevduatlarına ve varlıklarına el koymak için bir başlangıç ​​niteliği taşıdığı görüşündeler.
Yerel bir kaynağa göre Husiler, Hudeyde ve ed-Dali’deki şubelerin kapatılmasıyla eş zamanlı olarak Sana’daki bir banka yetkilisini de gözaltına aldı. Husiler söz konusu adıma ilişkin ise gerekçe göstermedi. Ancak kaynaklar, Husilerin bankayı ‘Sana’daki Merkez Bankası’nın talimatlarını ihlal etmekle ve geçici başkent Aden’de meşruiyete tabi resmi Merkez Bankası’nın politikalarını uygulamakla’ suçladığını belirtti.
Bu çerçevede Yemenli ekonomist Mustafa Nasr, Facebook üzerinden konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Sana’daki el-Kuraymi Bankası’na yapılan saldırı, özel sektör ve ülke ekonomisi üzerindeki tehlikelerinin farkında olunmadan atılan barbarca bir adımdır.”
Ekonomik Medya Merkezi Başkanı Nasr ayrıca “Bu adım son derece tehlikelidir. Özel sektör bir seferberlik ve tam bir dayanışma hali ilan etmelidir” ifadelerini kullandı.
Husiler dDiğer yandan meşru hükümete karşı yürüttüğü ekonomik savaş kapsamında Sana’daki Merkez Bankası şubesini Aden şehrinde bulunan ve uluslararası açıdan meşru kabul edilen Merkez Bankası’na paralel bir bankaya dönüştürmeye yöneldi.
Aynı şekilde Husiler bankacılık sektörüne kısıtlamalar getirmek ve telif uygulamalını hayata geçirmek amacıyla yerel para biriminin çöküşünü hızlandıracak hamleler yaptı.
Husilerin para transfer ücretlerin yağmalamasının etkileri de devam ediyor. Bu durum Husilerin meşruiyetin kontrolü altındaki alanlardan kendi kontrolündeki bölgelere yapılan para transferi komisyonlarının yüzde 31’e yükselmesine neden oldu.
Aden’deki Merkez Bankası’nın bankacılık piyasası ve para havalelerinin kontrolünü yeniden ele alması ve Husilerin istismarına karşı koyma tedbirleri bağlamında, 30 Eylül’de döviz ağları ve bankalar, Bankacılık Denetim Sektörü ile tek bir havale şebekesi ile çalışma konusunda istişarede bulundular. Yerel transfer ağlarında çalışmaların durdurulması, mevcut havalelerin iki gün içinde tasfiye edilmesi ve 3 Ekim’de önerilerin tamamlanması hususunda bilgilendirildiler.
Aden’deki Merkez Bankası yaklaşık 10 gün önce döviz ve havale şirketlerine yeni talimat verdi. Döviz kurlarının benzeri görülmemiş seviyelere ulaşmasının ardından yerel paranın yabancı para birimleri karşısında değer kaybetmesinin önüne geçmeye ve spekülasyonları durdurmaya yönelik bir dizi tedbir aldı.
Yemen Merkez Bankası söz konusu tedbirler ile Husilerin döviz kurları üzerinden devam eden spekülasyonunu ve kontrol alanlarına para akışını sınırlandırmayı hedefliyor.
Yemen Merkez Bankası’nın döviz şirketlerine talimatları, yerel para transferi ağları üzerinden yapılan iç transferler için maksimum limitin kişi başına 500 bin riyal veya 800 doları geçmeyecek şekilde Yemen riyali veya döviz cinsinden olmasını içeriyor.
Banka ayrıca Merkez Bankası tarafından ruhsat verilmeyen herhangi bir şirket, döviz bürosu veya yerel para transferi ağıyla iş yapmamanın gerekliliğini vurguladı.
Yemen para birimi, meşru hükümet tarafından kontrol edilen bölgelerde düşmeye devam ediyor. Bu çerçevede 1 dolar yaklaşık 830 riyale ulaşırken Husilerin kontrol ettiği alanlarda da 600 riyal civarında seyrediyor.
Husilerin 2014 yılının sonlarında Sana’ya saldırarak darbe yapmıştı. Meşru hükümet Husileri darbe sonrasında en az 5 milyar dolar ve yaklaşık 2 trilyon riyali çalmakla suçluyor. Bu durum  Yemen para biriminin neredeyse üçte iki oranında değer kaybetmesine neden oldu.



Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.


Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik Arap olmayan bir ülkede suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
TT

Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik Arap olmayan bir ülkede suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)

Hamas içinde, İsrail'in Filistin toprakları dışında bazı Hamas liderlerini hedef alan yeni bir suikast operasyonu düzenleyeceği beklentisi var.

Hareket içindeki üst düzey kaynaklar Şarku'l Avsat'a, özellikle önde gelen Hizbullah yetkilisi Heysem Tabatabai'nin suikastının ardından, liderliğe yönelik olası saldırılar konusunda endişelerin arttığını söyledi.

Bir kaynak, "hareketin liderliğinin Arap olmayan bir ülkede hedef alınacağına dair değerlendirmeler var" dedi, ancak hangi ülkede hedef alınacağını belirtmedi.

Şarku'l Avsat, yurt dışındaki Hamas liderlerine olası suikastları önlemek veya en azından zararlarını en aza indirmek için kişisel güvenlik ve ihtiyati tedbirlerle ilgili bir iç talimat belgesi dağıtıldığını öğrendi.

Belgede, "Belirli bir yerde yapılan toplantıların iptal edilmesi, farklı yerlerde yapılan periyodik olmayan toplantıların benimsenmesi gerektiği" belirtildi.

Talimatta liderlerden, "cep telefonlarını toplantı yerinden en az 70 metre uzakta tamamen izole etmeleri ve saat de dahil olmak üzere tıbbi veya diğer elektronik cihazların toplantı yerlerine girmesini engellemeleri" isteniyor.

Bu arada Gazze'deki kaynaklar, Hamas karşıtı silahlı milis grubunun lideri Yaser Ebu Şebab'ın dün öldürülmesinin, Tarabin aşiretinden iki kişinin arasında çıkan aşiret çatışması sırasında gerçekleştiğini bildirdi.

Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, Ebu Şebab'ın öldürülmesine katılan iki kişinin el-Dabari ve Ebu Sunayme ailelerine mensup olduğunu, her iki ailenin de Ebu Şebab ile birlikte Tarabin kabilesine mensup olduğunu belirtti.


Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Lübnan ile İsrail arasında yürütülen ateşkes izleme mekanizmasına ilişkin görüşmelerin olumlu geçtiğini ve temel hedefin ikinci bir savaşın önüne geçmek olduğunu söyledi. Avn, mekanizmanın 19 Aralık’ta yeniden toplanacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Avn, Baabda Sarayı’nda düzenlenen kabine toplantısında, ABD’de eski Beyrut Büyükelçisi olan Simon Karam’ın, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam ile yapılan istişareler sonucu sivil bir üyenin katılımı amacıyla heyet başkanlığına getirildiğini belirtti.

İlk doğrudan temas: UNIFIL’de tarihi toplantı

İsrail’in büyük çaplı bir tırmanış başlatabileceğine dair endişeler sürerken, Lübnanlı ve İsrailli iki sivil temsilci Çarşamba günü UNIFIL karargâhında ateşkes mekanizması komitesinin toplantısına katıldı. Bu adım, iki ülke arasında on yıllardır görülmeyen ilk doğrudan görüşme olarak kaydedildi.

dfrgt
İki Lübnan askeri, 28 Kasım 2025'te Güney Lübnan'daki Alma el-Şaab köyündeki bir Lübnan askeri noktasından, İsrail askeri karakolu Hanita'ya (solda) ve geçen yıldan bu yana İsrail güçlerinin işgal ettiği beş tepeden biri olan Labouneh'e (sağda) bakıyor (AP)

Hükümet toplantısı sonrası konuşan Enformasyon Bakanı Paul Morkos, Avn’ın “İlk oturumun çok üretken olması beklenemezdi ancak 19 Aralık’ta başlayacak sürecin yolunu açtı” sözlerini aktardı. Avn, görüşmelerin amacının hiçbir toplumsal grubu hedef almak değil bütün Lübnan’ı korumak olduğunu vurguladı.

fgthy
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Avn, “Şu ana kadar tepkiler olumlu. Bunu ikinci bir savaşın gölgesini Lübnan’dan uzaklaştırmak için kullanmalıyız” dedi. Müzakerenin tek yol olduğuna işaret eden Avn, “Lübnan’ın egemenliğinden taviz yok” diye konuştu.

Görüşmelerin çerçevesi: Sadece güvenlik

Cumhurbaşkanı Avn, Simon Karam’a verilen talimatların “tamamen güvenlik başlıklarına” odaklandığını belirterek bunları şöyle sıraladı:

İsrail saldırılarının durdurulması

İşgal altındaki noktalardan çekilme

Sınırların belirlenmesi

Esirlerin serbest bırakılması

Avn, yarın Beyrut’a gelecek BM Güvenlik Konseyi temsilcilerine, “müzakerelerin başarısı için İsrail’in olumlu ve ciddi tutum takınması yönünde baskı yapılması” çağrısında bulunacağını söyledi.

vfg5th
4 Aralık 2025'te Güney Lübnan'ın Cbaa kentinde İsrail bombardımanında hasar gören bir bölgedeki enkazın yanında bir sivil savunma kamyonu duruyor (Reuters)

Cumhurbaşkanı, heyetin ayrıca yıl sonuna kadar Hizbullah’a ait askeri tesislerin sökülmesi planının ilk aşamasını tamamlaması beklenen Lübnan ordusunun çalışmalarını yerinde incelemek üzere güneye gideceğini belirtti.

Toplantıya Simon Karam ile İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi’nin dış politika direktörü Yury Resnick katılırken, ABD’li arabulucu Morgan Ortagus da hazır bulundu. ABD ve Fransa gelişmeyi memnuniyetle karşıladı.

Ekonomik iş birliği yok

Enformasyon Bakanı Morkos, görüşmelerin ekonomik iş birliği veya barış anlaşması gibi başlıkları kapsamadığını belirterek şunları söyledi: “Naqura görüşmeleri yalnızca güvenlik odaklıdır.”