Cenevreliler ayda yaklaşık 34 bin 400 Türk Lirası’na denk gelen asgari ücrete “evet” dedi

Fotoğraf: Pixabay.com/@geralt-9301
Fotoğraf: Pixabay.com/@geralt-9301
TT

Cenevreliler ayda yaklaşık 34 bin 400 Türk Lirası’na denk gelen asgari ücrete “evet” dedi

Fotoğraf: Pixabay.com/@geralt-9301
Fotoğraf: Pixabay.com/@geralt-9301

Ülke genelinde bir asgari ücret uygulamasına sahip olmayan İsviçre’nin Cenevre kantonu, “dünyanın en yüksek asgari ücreti” için pazar günü sandık başındaydı. 
27 Eylül’de gerçekleşen referandum sonucunda seçmenlerin yüzde 57,8’si Cenevre’de saatlik asgari ücretin 23 İsviçre frangı (25 dolar/ 194 Türk Lirası) olmasına “evet” dedi. 
Referandumun arkasındaki sendikalar, kiraların çok yüksek olduğu Cenevre’de insan onuruna yakışır şekilde yaşamak için en az saatlik 23 frank, aylık 4 bin 86 frank kazanılması gerektiğini söylemişti. 
Böylelikle Cenevre kantonunda haftada 41 saat tam zamanlı çalışan birinin asgari ücreti Türk Lirası cinsinden aylık 34 bin 387 lira olacak. Bu bölgede ortalama bir iki odalı dairenin aylık kirası 3 bin frank. Bir kahvenin ücreti 4 ila 5 frank. 
İsviçre’nin 26 kantonundan yalnızca Jura ve Neuchatel kantonlarında asgari ücret uygulaması vardı. Cenevre ile bu sayı üçe çıktı. Cenevreliler daha önce yaptıkları iki oylamada asgari ücreti reddetmişti. Jura ve Neuchatel kantonlarında çalışanlar saatlik en az 20 frank kazanıyor. 
Ülkede aylık ortalama ücret ise yaklaşık 6 bin 500 İsviçre frangı (Yaklaşık 53 bin 700 TL). 
Cenevre kantonunda sonra dünyanın en yüksek asgari ücreti ise saatlik yaklaşık 19,84 Avustralya dolarıyla (109 lira) Avustralya'da bulunuyor.

Independent Türkçe, The Local



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal