Libya’da UMH’nin silahlı kanadı, Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi arasındaki diyaloğu tanımayacağını ilan etti

Muhammed Halife Necm (sağda) ve Yusuf el-Akuri, Buznika Diyalogu’nun ardından ortak basın toplantısı düzenlediler (Arşiv_Şarku’l Avsat)
Muhammed Halife Necm (sağda) ve Yusuf el-Akuri, Buznika Diyalogu’nun ardından ortak basın toplantısı düzenlediler (Arşiv_Şarku’l Avsat)
TT

Libya’da UMH’nin silahlı kanadı, Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi arasındaki diyaloğu tanımayacağını ilan etti

Muhammed Halife Necm (sağda) ve Yusuf el-Akuri, Buznika Diyalogu’nun ardından ortak basın toplantısı düzenlediler (Arşiv_Şarku’l Avsat)
Muhammed Halife Necm (sağda) ve Yusuf el-Akuri, Buznika Diyalogu’nun ardından ortak basın toplantısı düzenlediler (Arşiv_Şarku’l Avsat)

Faiz es-Serrac liderliğindeki Uluslararası Mutabakat Hükümeti (UMH) güçleri, bugün Libya Devlet Yüksek Konseyi ve Temsilciler Meclisi’nin Fas’ta yapacağı diyalogdan çıkacak sonuçları tanımayacaklarını ilan etti. UMH’nin silahlı kanadı, ayrıca Libya Ulusal Ordusu (LUO) Başkomutanı Halife Hafter’i, ülkenin güneyinde bulunan Sabha Havalimanı’nda sivil havacılığı engellemekle suçladı.
UMH’ye bağlı Devlet Yüksek Konseyi Sözcüsü Cemal Abdunnasır, önceki akşam yayınladığı sürpriz bir açıklama ile Konsey Başkanı Halid el-Mişri’nin Fas seyahatinin ertelendiğini bildirdi. Bununla birlikte, Abdunnasır, iki tarafın heyetlerinin uzlaşıya varmak için diyalog görüşmelerine devam ettiğini kaydetti. Abdunnasır daha sonra ise Mişri’nin Fas’a gitmesinin, görüşen tarafların bir uzlaşı formatı üzerinde mutabık kalmalarına bağlı olduğunu dile getirdi.
Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’e yakın kaynaklar, Salih’in buna karşılık olarak, Devlet Yüksek Konseyi ve Başkanı Mişri’den, iki taraf arasındaki herhangi bir görüşme öncesinde Berlin Konferansı ve Kahire Bildirgesi’ni tanımasını şart koştuğunu aktardılar.
UMH’ye bağlı Başkanlık Konseyi üyesi Ammari Zayid, bir diğer Konsey üyesi ve Serrac’ın Yardımcısı Ahmed Muaytik’i yine hedef aldı. Zayid, Muaytik’in geçtiğimiz günlerde, yaklaşık 9 aydır durdurulan petrol üretimi ve ihracatının yeniden başlatılması için LUO ile imzaladığı anlaşmaya işaret ederek, Muaytik’in adımlarının “son derece tehlikeli ve meşru olmadığını” söyledi.
Zayid, petrol gelirlerinin bir kısmının Hafter’e ayrılmasının UMH’ye karşı bir “şantaj girişimi” olarak nitelerken, Hafter’in kendi lehine tavizler kopardığını ve halihazırda yürütülen siyasi diyalog görüşmelerinin temel gündeminde bölgelerin paylaşımının bulunduğunu belirtti.
Trablus’taki belediyelerin başkanları, dün düzenledikleri toplantının ardından yaptıkları ortak açıklamada, parlamento seçimlerinin anayasa deklarasyonu ve eski seçim yasasına dayalı bir şekilde Şubat ayına kadar düzenlenmesi talebinde bulundu. UMH’ye “seçimlerin zamanında yapılabilmesi için gerekli ödeneği sağlama” çağrısı yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu’ndan bu seçimlerin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi için üzerine düşen uluslararası denetim sorumluluğunu yerine getirme talebinde bulunuldu.
Gerilimi tırmandıracak yeni bir gelişme olarak, Öfke Volkanı Operasyonu’na katılan UMH’ye bağlı silahlı güçler, Fas’ın Buzinka ve Mısır’ın Hurgada şehirlerindeki temaslar da dahil olmak üzere Libya krizinin çözümünü hedefleyen diyalog görüşmelerinin sonuçlarını tanımayacaklarını duyurdu. UMH’nin silahlı kanadı, kendilerini “terörist ve paralı askerler” diye nitelendiren Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’e atıfta bulunarak yeni Başkanlık Konseyi’ne başkomutanın atanmasını ve hükümet merkezinin Trablus’tan taşınmasını reddettiklerini vurguladı.
UMH’nin silahlı kanadı, halihazırda farklı ülkelerde yürütülen Libya diyalog görüşmelerinin “yönetimin paylaşılmasını ve makamların yeniden tayin edilmesini” hedeflediğini belirterek, sonuçları ne olursa olsun bu görüşmelerin kendileri için bir anlam ifade etmediğini dile getirdi.
UMH’ye bağlı Sirte ve Cufra Operasyon Odası Sözcüsü Tuğgeneral Abdulhadi Dırah, askeri teçhizat yüklü iki uçağın iki kargo uçağının LUO’nun denetimindeki Sirte kentindeki Hava Üssü’ne iniş yaptığını açıkladı. Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre, Dırah, Sirte ve Cufra bölgelerinin “Rus paralı askerlerin ve LUO’nun askeri varlığına tanıklık ettiğini ve bunun bir süredir durmadığını” söyledi. Dırah ayrıca sahil kenti Barak’ta geçtiğimiz iki gün içinde yapılan askeri tatbikatlarda çeşitli silahların kullanıldığını ve bu tatbikatlara Rus paralı askerlerin katıldığını dile getirdi.
Tüm bu gelişmeler, Türk askeri kargo uçaklarının UMH güçlerine destek olarak (batıdaki) Misrata Havalimanı’na iniş yaptıkları gözlemlendi. Resmi olmayan verilere göre bu durumun LUO’yu, Sirte ve Cufra kentlerine askeri takviye yapmaya sevk ettiği belirtiliyor.
LUO Genel Komutanlığı, ülkenin doğu ve güneybatısındaki havalimanlarına giden ve buradan ayrılan uçakların, güvenlik kontrolünden geçmeleri ve yolcuların kimliklerinin sorgusu için Benina Uluslararası Havalimanına iniş şartı koştu. Komutanlık, bu şartın, teröristlerin ve paralı askerlerin ülkenin batısından güneyine taşınmasında sivil uçakların kullanımını engellemeyi ve şu anki koşullar göz önüne alındığında güvenlik önlemi olarak uygulanmasını hedeflediğini kaydetti.
Komutanlıktan önceki akşam yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Libya’nın batısında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bağlı tehlikeli terör unsurları ve paralı askerler bulunuyor. Bunlar Misrata ve Muaytik başta olmak üzere havalimanlarını kontrol ediyorlar. Aynı şekilde güneybatıda güvenlik ve askeri birimlerin halen operasyon düzenlediği bir terör odağı bulunuyor. Sebha’da düzenlenen bu operasyonların sonuncusunda, DEAŞ’ın Kuzey Afrika Emiri Ebu Muaz başta olmak üzere 9 terörist lider etkisiz hale getirildi. Bunu, ülkenin güneyindeki örgüt unsurlarının peşine düşme ve ele geçirme operasyonları izledi.”



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera vilayeti kırsalında yer alan Yermuk Havzası'ndaki çeşitli noktaları işgal etti.

Suriye devlet televizyonu, ‘İsrail güçlerine ait altı aracın Dera'nın batısındaki Yermuk Havzası'nda bulunan Saysun köyüne girdiğini’ duyurdu.

Ahrar Horan Topluluğu internet sitesi, ‘üç araçtan oluşan bir İsrail kuvvetinin Yermuk Havzası'ndaki Ayn Zikr köyünün eteklerinde bulunan devrik rejim güçlerinin 112. Tugayı’na ait eski bir askeri alana girdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, İsrail güçlerinin söz konusu bölgeye girmesi, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından gerçekleşen ikinci ihlal. Zira daha önce de askeri bölgeye girmişler ve içinde sabotaj ve buldozer operasyonları gerçekleştirmişlerdi.

Suriye devlet televizyonunun haberine göre İsrail güçleri, 2 Temmuz'da Kuneytra'nın güneyindeki Mezraa el-Basali'de gözaltına aldıkları üç Suriye vatandaşını birkaç saat sonra serbest bıraktı.

İsrail ordu güçleri çarşamba günü güney Kuneytra kırsalındaki bir çiftliğe saldırı düzenleyerek üç vatandaşı gözaltına aldı; Tel Aviv bu kişilerin İran'la bağlantılı olduğunu iddia etti.

28 Haziran'da bir İsrail ordu gücü güney Kuneytra kırsalındaki Ruveyhine köyünü işgal ederek evlerde arama yaptı ve evlerin içini tahrip etti.

Dera 24 televizyon kanalı, iki tank ve iki araçtan oluşan bir İsrail gücünün köye girdiğini ve bazı evlerde arama yaptığını bildirdi.

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları Esed rejiminin devrilmesinden sonra önemli ölçüde arttı. İsrail ordusu Suriye ordusuna ait askeri mevzileri hedef alarak buraları imha etti. İsrail ayrıca, Şam, Kuneytra ve Dera kırsalında kara saldırılarıyla eş zamanlı olarak tampon bölgeyi kontrol altına aldı, ardından sınır bölgelerinde operasyonlar düzenlemeye başladı.