The Big Bang Theory'nin Penny'si kendi karakterinin neden önemli olduğunu anlattı

Dizinin hayranları kısa süre önce Sheldon ve Penny'nin yer aldığı Noel bölümü sahnesinde devamlılık hatası bulmuştu (CBS)
Dizinin hayranları kısa süre önce Sheldon ve Penny'nin yer aldığı Noel bölümü sahnesinde devamlılık hatası bulmuştu (CBS)
TT

The Big Bang Theory'nin Penny'si kendi karakterinin neden önemli olduğunu anlattı

Dizinin hayranları kısa süre önce Sheldon ve Penny'nin yer aldığı Noel bölümü sahnesinde devamlılık hatası bulmuştu (CBS)
Dizinin hayranları kısa süre önce Sheldon ve Penny'nin yer aldığı Noel bölümü sahnesinde devamlılık hatası bulmuştu (CBS)

The Big Bang Theory dizisindeki Penny rolüyle tüm dünyada tanınır hale gelen Kaley Cuoco, karakterinin dizi açısından neden önemli olduğunu açıkladı. 
CBS’in uzun soluklu dizisi geçen yıl duygusal bir özel bölümle sona ermişti. Ancak sevilen diziye dair geçmişe dönük tartışmalar hem oyuncular hem de dizinin hayranları açısından hâlâ önemli görünüyor. 
Ünlü oyuncu dizinin ilk üç sezonu boyunca Jim Parsons’ın canlandırdığı Sheldon ve Johnny Galecki’nin canlandırdığı Leonard’ın komşusu rolünde tek ana kadın karakterdi. Penny, Sheldon ve Leonard’ın çevresiyle iyi arkadaşlıklar geliştirmişti. 
Screen Rant’in haberine göre verdiği yeni röportajda Cuoco, sevilen karaktere dair şu ifadeleri kullandı:
"O seyirciyi temsil ediyordu. Büyük amaçları vardı ve o adamları seviyordu. İzleyiciler ilk günden itibaren onun tarafındaydı çünkü o her zaman nazikti. Onlarla birlikte gülüyordu, onlara gülmüyordu. O her zaman grubun bir parçasıydı."
Penny dizide yıllar içinde epey değişmişti. Sosyal açıdan beceriksiz bir dahi olan Sheldon’a karşı çoğunlukla sabırlıydı. Raj’ın güven kazanmasına ve kadınlarla konuşmaya başlamasına yardımcı olmuştu. Howard’ı Bernie’yle tanıştırmıştı. Ve nihayetinde evlendiği Leonard’a karşı gerçek bir sevgi beslemişti. 
Öte yandan dizinin sevilen bir diğer oyuncusu Parsons kısa süre önce yaptığı açıklamada dizinin geri dönebileceğini ve ekibin yeniden bir araya gelebileceğini ima etmişti.
 
Independent Türkçe, Screen Rant



İran asıllı ABD'liler Trump'ın saldırılarını destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İran asıllı ABD'liler Trump'ın saldırılarını destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Donald Trump, ABD'nin İran'a yönelik son askeri saldırılarının ardından İranlı Amerikalılardan büyük destek topladı. Birçok kişi, bu saldırıların Ayetullah Ali Hamaney'in iktidarını devirmeye katkıda bulunabileceğini umut ediyor.

Salı sabahı ABD Başkanı'nın arabuluculuğunda Tahran ve Tel Aviv arasında ateşkes anlaşması imzalanmadan önce, ABD'deki İranlı topluluklar hafta sonu önemli nükleer tesislere düzenlenen saldırı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik sergilemeye başladı.

İslam Devrimi'nin ardından 1980'lerde İran'da büyüyen Simone Derayeh, Los Angeles'ta yaşayan yaklaşık 141 bin İran asıllı kişiden biri.

Derayeh, İran halkının ülkenin Yüce Lideri ve onun teokratik rejimi tarafından "rehin tutulduğunu" söyledi.

NBC Las Vegas'a, Sovyet lideri Joseph Stalin ve Nazi Almanyası'nın lideri Adolf Hitler'in totaliter yönetimlerine atıfta bulunarak, "Süregelen baskı, Stalin ve Hitler'inkine benziyor" diye konuştu.

Bu, hikaye kitaplarında anlatılan türden bir şey.

SDFRGTH
Simone Derayeh, Los Angeles'taki İran diasporasının Trump'ın askeri eylemlerini desteklediğini NBC Las Vegas'a söyledi (NBC Las Vegas)

Trump, İran'ı "Yeniden Harika Yapmak"tan bahsederken Derayeh, Hamaney'in otoriter yönetimini zayıflatma çabalarını destekleyen birçok ses arasında sadece bir ses olduğunu iddia ediyor.

Aslında birçok İranlı, İslam Cumhuriyeti'nin zayıflamasından memnun. Maalesef, 1980'lerin başında, en zor zamanlardan bazılarını yaşayarak baskıları ilk elden deneyimledim. Toplu katliamlar, toplu infazlar. Özellikle kadınlara ve azınlıklara karşı çok, çok baskıcı yasalar.

Washington D.C.'de yaşayan İranlı Amerikalı Alireza, Baltimore Sun gazetesine, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yaptığı saldırının kendisine umut verdiğini söyledi.

Diğer liderlerin İran halkı acı çekerken seyirci kaldığını, Trump'ın saldırılarınınsa İran'ın "hiçbir şey yapamayacağı ve zayıf olduğu" mesajını açıkça verdiğini savundu.

Maryland'da yaşayan 72 yaşındaki emlakçı Reza Rofougaran, 1979'da Pehlevi hanedanlığı devrildikten kısa süre sonra Tahran'dan göç etmiş.

Gazeteye "İran'daki İslam rejimine yüzde 100 karşıyım ve rejim değişikliği umuduyla yaşıyorum" diye konuştu.

Ancak Rofougaran, kendi ülkesine yapılan saldırıları kınıyor. Diğer İranlı Amerikalıların saldırıları daha çok desteklediğini söyledi.

Sivillere saldırmıyorlar. Onlar mollalara, üst düzey [İslam Devrim Muhafızları] komutanlarına ve yetkililere saldırıyor.

Rofougaran, diğerlerinin saldırılardan "üzüntü duyduğunu" söyledi.

UIO9
ABD'nin İran'ın İsfahan nükleer teknoloji merkezine düzenlediği saldırıların ardından oluşan hasarın uydu görüntüsü (Maxar Technologies)

Neredeyse 30 yıl önce İran'dan kaçan aktivist öğrenci Elham Yaghoubian, saldırıları destekliyor ve CNN'e bunların İran, Ortadoğu ve dünya için "yararlı" olduğunu söylüyor.

Bu altyapılar, yollar, fabrikalar, binalar yeniden inşa edilebilir ancak asla geri kazanamayacağımız şey, temel hakları için ayağa kalktıklarında her seferinde acımasız rejim tarafından öldürülen tüm genç erkek ve kadınların hayatları.

Yaghoubian, çoğu İranlının savaş istemediğini kabul etmekle birlikte bunun olumlu bir sonuç getirebileceğini savundu: İran rejiminin düşüşü.

"Bu savaşı hiçbir müzakere ya da uzlaşma sona erdiremez" diye ekledi.

Barış ve refah ancak bu rejimin İran'dan uzaklaştırılmasıyla mümkün olabilir

Independent Türkçe