The Big Bang Theory'nin Penny'si kendi karakterinin neden önemli olduğunu anlattı

Dizinin hayranları kısa süre önce Sheldon ve Penny'nin yer aldığı Noel bölümü sahnesinde devamlılık hatası bulmuştu (CBS)
Dizinin hayranları kısa süre önce Sheldon ve Penny'nin yer aldığı Noel bölümü sahnesinde devamlılık hatası bulmuştu (CBS)
TT

The Big Bang Theory'nin Penny'si kendi karakterinin neden önemli olduğunu anlattı

Dizinin hayranları kısa süre önce Sheldon ve Penny'nin yer aldığı Noel bölümü sahnesinde devamlılık hatası bulmuştu (CBS)
Dizinin hayranları kısa süre önce Sheldon ve Penny'nin yer aldığı Noel bölümü sahnesinde devamlılık hatası bulmuştu (CBS)

The Big Bang Theory dizisindeki Penny rolüyle tüm dünyada tanınır hale gelen Kaley Cuoco, karakterinin dizi açısından neden önemli olduğunu açıkladı. 
CBS’in uzun soluklu dizisi geçen yıl duygusal bir özel bölümle sona ermişti. Ancak sevilen diziye dair geçmişe dönük tartışmalar hem oyuncular hem de dizinin hayranları açısından hâlâ önemli görünüyor. 
Ünlü oyuncu dizinin ilk üç sezonu boyunca Jim Parsons’ın canlandırdığı Sheldon ve Johnny Galecki’nin canlandırdığı Leonard’ın komşusu rolünde tek ana kadın karakterdi. Penny, Sheldon ve Leonard’ın çevresiyle iyi arkadaşlıklar geliştirmişti. 
Screen Rant’in haberine göre verdiği yeni röportajda Cuoco, sevilen karaktere dair şu ifadeleri kullandı:
"O seyirciyi temsil ediyordu. Büyük amaçları vardı ve o adamları seviyordu. İzleyiciler ilk günden itibaren onun tarafındaydı çünkü o her zaman nazikti. Onlarla birlikte gülüyordu, onlara gülmüyordu. O her zaman grubun bir parçasıydı."
Penny dizide yıllar içinde epey değişmişti. Sosyal açıdan beceriksiz bir dahi olan Sheldon’a karşı çoğunlukla sabırlıydı. Raj’ın güven kazanmasına ve kadınlarla konuşmaya başlamasına yardımcı olmuştu. Howard’ı Bernie’yle tanıştırmıştı. Ve nihayetinde evlendiği Leonard’a karşı gerçek bir sevgi beslemişti. 
Öte yandan dizinin sevilen bir diğer oyuncusu Parsons kısa süre önce yaptığı açıklamada dizinin geri dönebileceğini ve ekibin yeniden bir araya gelebileceğini ima etmişti.
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe