Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışma Karabağ’ın en büyük şehrini tehdit ediyor

Karabağ'daki çatışmalarda Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan fotoğraf (EPA)
Karabağ'daki çatışmalarda Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan fotoğraf (EPA)
TT

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışma Karabağ’ın en büyük şehrini tehdit ediyor

Karabağ'daki çatışmalarda Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan fotoğraf (EPA)
Karabağ'daki çatışmalarda Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan fotoğraf (EPA)

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Türkiye’nin Dağlık Karabağ’daki çatışmalara katılan Azerbaycan güçlerini askeri açıdan desteklediğini söyledi. Paşinyan, Türkiye’yi ‘Azerbaycan ordusunu savaş uçakları, insansız hava araçları ve diğer askeri teçhizatla desteklediğini ve Dağlık Karabağ bölgesine askeri danışmanlar gönderdiğini öne sürdü.
Paşinyan, 2 Ekim’de Le Figaro gazetesine yaptığı açıklamada ellerinde, Türkiye’nin bölgeye paralı askerler gönderdiği yönünde kanıtlar olduğunu iddia etti.
Ermenistan, Azerbaycan güçlerini de tartışmalı Dağlık Karabağ bölgesindeki iki ana şehri bombalamakla suçlarken çatışmalar ardı ardına altıncı gün de devam etti. Başkent Erivan, ateşkese ulaşmak için arabulucularla çalışmaya hazır olduğunu duyurdu. Azerbaycan ise öncelikle Ermenistan’ın askerlerini geri çekmesi gerektiğini vurguladı.
İki komşu ülke için ateşkes ve görüşmelere başlama çağrıları, çatışmaların Rusya ve Türkiye’nin de içine çekileceği çok cepheli bir savaşa dönüşebileceği endişeleri ortasında yoğunlaşıyor. Kaynaklara göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Azerbaycan’ı destekleyen NATO üyesi Türkiye’den duruma müdahil olmamasını istedi.
Bakü ve Erivan, 1990’lardaki savaşta Azerbaycan’dan ayrıldığını ilan eden Ermeni çoğunluklu bölgede onlarca yıldır bir çatışma halinde yaşıyor.
Geçen hafta pazar günü patlak veren yeni çatışmalar, onlarca yıldır yaşananların en şiddetlisiydi. 30’dan fazlası sivil olmak üzere yaklaşık 200 kişi yaşamını yitirdi. Ermenistan geçen cuma günü Azerbaycan güçlerinin Karabağ’ın en büyük şehri olan Hankendi’yi bombaladığını, çok sayıda yaralı olduğunu ve sivil altyapının da zarar gördüğünü söyledi. Patlamaların ardından ambulans sirenlerinin sesleri duyuldu.
Hankendi’deki ayrılıkçı hükümet, Azerbaycan güçlerinin Ermenistan ile Karabağ'ı birbirine bağlayan köprüyü yıktığını bildirdi. Yerel halk, yakın bölgelerde bombardıman ve şiddetli çatışmalar olduğunu aktardı. 66 yaşındaki Arkadi, Fransız haber ajansına (AFP) yaptığı açıklamada “Hayat güzeldir. Biz Sovyetleriz. Neden korkalım? Bu insansız hava araçları bizim için oyuncak bebek gibiler” dedi. Azerbaycan ile müzakereleri ‘akılsızca’ olarak nitelendirerek iki tarafın da müzakerelere girmesini istemediğini ve düşmanın “ezilmesi gerektiğini” savundu.  “Azerbaycan’da da müzakere etme arzusu olduğu görülmüyor” ifadelerini kullandı. 55 taşındaki taksi şoförü Enver Aliyev de AFP’ye “Korkmuyoruz. Çok sayıda yaralımız da yok” açıklamasında bulundu.
Diğer yandan Macron, Suriye’den yüzlerce paralı askeri savaş cephelerine nakletmekle suçladığı Türkiye’ye yönelik ithamlarına devam etti. Fransa Cumhurbaşkanı geçen perşembe günü, kendisine ulaşan bilgilerin ‘Suriye’den Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye Gaziantep şehri üzerinden 300 savaşçının taşındığını gösterdiğini” ifade etti. Bunların Halep bölgesinde faaliyet gösteren radikalizm yanlısı gruplardan geldiklerini, kırmızı çizginin geçildiğini ve bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Emmanuel Macron, daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan bu konuda bir açıklama talep edeceğini duyurmuştu. İki lider arasında Suriye’den paralı asker akışı konusunda gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından, geçen perşembe günü Kremlin’den yayınlanan bir bildiride kendisinin ve Putin’in bu durumu kınadığına dikkat çekildi. Fransa Cumhurbaşkanı 2 Ekim’de tüm NATO üyelerini ittifakın bir üyesi olarak Türkiye’nin eylemlerini görmeye davet ettiklerini söyledi. NATO, daha önce Türkiye’yi kınamış ve onun, üyelik koşullarına uymadığını ve bu durumun örgütü, kendisiyle hiçbir ilgisi olmayan çatışmalara sürüklediğini iddia etmişti.
Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian da Azeri ve Ermeni mevkidaşlarını ‘çatışmayı uluslararası boyuta taşımama” hususunda uyararak aksi halde durumun kontrolden çıkacağını bildirdi.
Diğer yandan Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsrail basınına yaptığı açıklamada “Azerbaycan’ın İsrail’den en gelişmiş ve en modern silahlar tedarik etmesi, Ermenistan’a yönelik saldırganlığı çerçevesinde, özellikle de şu aşamada kabul edilemez” ifadelerini kullandı. İsrail Dışişleri Bakanlığı ise verdiği yanıtta Ermenistan’ın büyükelçisini geri çağırma kararı dolayısıyla duyduğu üzüntüyü dile getirerek iki ülke arasındaki iyi ilişkilere odaklandıklarını ve Tel Aviv’deki büyükelçiliği çok önemli bir iletişim kanalı olarak gördüklerini vurguladı.



İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)

Londra merkezli Silahlı Şiddete Karşı Eylem (Action on Armed Violence-AOAV) adlı kuruluş tarafından yayınlanan bir rapor, Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana İsrail askerleri tarafından işlenen savaş suçları ya da suiistimallerle ilgili olarak İsrail ordusu tarafından açılan her 10 soruşturmadan yaklaşık 9'unun herhangi bir suçlama yöneltilmeden kapatıldığını ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığına göre AOAV, Ekim 2023 ile Haziran 2025 sonu arasında İsrail ordusunun Gazze Şeridi veya Batı Şeria'daki güçleri tarafından sivillere zarar verildiği iddiaları üzerine bir soruşturma yürüttüğünü veya yürüteceğini söylediği 52 vakaya ilişkin İngilizce medyada haberler bulduğunu bildirdi. Söz konusu vakalar bin 303 Filistinlinin öldürülmesi ve bin 880 kişinin yaralanmasını içeriyor.

frgty
Yardım dağıtım noktasında vurularak öldürülen oğlu için gözyaşı döken Filistinli bir anne (EPA)

AOAV, soruşturmaların yüzde 88'inin çözülemediğini ve herhangi bir suçlama getirilmediğini kaydetti. Bunlar arasında Şubat 2024'te Gazze Şeridi'nde un kuyruğunda bekleyen en az 112 Filistinlinin öldürülmesi ve Mayıs 2024'te Refah'taki bir kampta 45 kişinin ölümüne neden olan hava saldırısı da yer alıyor.

Refah'taki bir dağıtım noktasından yiyecek almaya giden 31 Filistinlinin 1 Haziran'da İsrail güçlerinin ateş açması sonucu öldürülmesiyle ilgili soruşturma ise halen sonuçlanmadı.

AOAV ekibinden Iain Overton ve Lucas Tsantzouris, “İstatistikler, İsrail'in, güçlerinin savaşla ilgili ihlal suçlamalarını içeren davaların büyük çoğunluğunda sonuca ulaşamayarak ya da suçsuz olduğunu kanıtlayamayarak bir ‘cezasızlık modeli’ yaratmaya çalıştığını gösteriyor” dedi.

cvdfgt
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım dağıtım noktasında yaşanan ölüm vakasının ardından Şifa Hastanesi’nin önünde kanlar içindeki bir ambulans sedyesini taşıyan Filistinliler (EPA)

İsrail ordusu, ‘askeri polis tarafından onlarca soruşturma açıldığını ve bu soruşturmaların çoğunun halen devam ettiğini’ bildirdi.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Kuvvetlerimizin görevi kötüye kullandığına dair her türlü ihbar, şikâyet ya da iddia, kaynağı ne olursa olsun bir ön inceleme sürecinden geçer. Bazı durumlarda kanıtlar askeri polis tarafından cezai soruşturma başlatılması için yeterli olurken, diğer durumlarda sadece bir ön soruşturma yürütülür” ifadeleri yer aldı.

Açıklama şöyle devam etti: “Bu vakalar, İsrail Genelkurmay Başkanlığı Gerçekleri Araştırma ve Değerlendirme Mekanizması olarak bilinen bir mekanizma tarafından, kuvvetlerin suç teşkil eden bir suiistimalde bulunduğuna dair makul bir şüphe olup olmadığının belirlenmesi için değerlendirmeye sevk edilir.”

İnsan hakları örgütleri bu sistemi eleştirerek soruşturmaların yıllar sürebileceğini söylüyor.