İsrail Arap devletlerinin silahlanmasını istemiyor

Teçhizat ve silah taşıyan İsrail ordusu askerleri (Arşiv-Reuters)
Teçhizat ve silah taşıyan İsrail ordusu askerleri (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail Arap devletlerinin silahlanmasını istemiyor

Teçhizat ve silah taşıyan İsrail ordusu askerleri (Arşiv-Reuters)
Teçhizat ve silah taşıyan İsrail ordusu askerleri (Arşiv-Reuters)

İsrail askeri ve güvenlik kaynakları 365 gün 24 saat siber saldırılara maruz kaldıklarını belirterek ses hızını aşan “seyir füzeleri”nin geliştirilmesinden duydukları endişeyi dile getirdiler.
Yetkililer öte yandan gelişmiş ABD silahlarının İsrail’in onayı olmadan hiçbir Arap ülkesine satılamayacağına dair Kongre’ye getirilen tasarıya da dikkat çektiler.
Askeri yetkililer, daha önce dünyanın herhangi bir bölgesinde görülmemiş şekilde içerik ve hacim olarak Ortadoğu’nun silahlanma yarışı içine girdiğini belirtti ve devletlerin, silahlı örgütlerin özellikle ses hızını aşan seyir füzeleri üreten ABD, Rusya ve Çin gibi üç büyük gücün kapılarına akın ettiklerini vurguladı.
Roketlerin "İsrail düşmanlarına" ve "terör örgütlerine" ulaşarak ağır hasar vereceğinden endişe eden askeri yetkililer, en büyük silah sağlayıcısının Çin olduğunu düşünüyor. Zira Çin’de üretilen hemen hemen her silahın nihayetinde Ortadoğu'ya ulaştığı, kanıtlanmış gerçeklerden biri.
İsrail televizyonu Kanal 12’de askeri muhabir, “Bu tür füzeler sahada çok hızlı manevra yapma kabiliyetine sahip ve bu hızlarla başa çıkamayan İsrail savunma sistemlerinin işini zorlaştıracak” dedi ve ekledi: “Savaş alanı yıllar geçtikçe daha karmaşık hale geldi ve hiçbir ülke geride kalmak istemiyor gibi görünüyor.”
Öte yandan, ABD’de iki parti hükümetin İsrail'e danışmadan Ortadoğu ülkelerine silah ihraç etmesini önlemek için Kongre’ye bir yasa tasarısı gönderdi. Bu tasarıyla ilgili olarak milletvekili Brad Schneider, web sitesinde yaptığı açıklamada, yeni tasarının, ABD silahlarının Ortadoğu'ya ihraç edilmesine yönelik anlaşmalara rağmen ülkesinin İsrail'in bölgedeki askeri üstünlüğüne olan bağlılığını yeniden teyit etmeyi amaçladığını belirtti.
İsrail yönetimin talep ettiği taslak karar, ABD Başkanı'nın bölge ülkelerine silah satmak için herhangi bir anlaşmaya varmadan önce İsrail Hükümeti'ndeki ilgili yetkililerle askeri üstünlüklerini koruma konusunda istişarelerde bulunmasını şart koşuyor. Yeni yasa aynı zamanda ülkenin liderini, Ortadoğu'daki ülkelere silah ve askeri teçhizat satma talebini aldıktan sonra en geç 60 gün içinde, planlanan anlaşmanın İsrail'in askeri üstünlüğü üzerindeki potansiyel etkisi hakkında Kongre'yi bilgilendirmekle yükümlü kılıyor.
Tel Aviv istihbarat kaynakları, İsrail'in her an siber saldırı tehdidi altında olduğunu açıkladı. Kanal 13 Televizyonu, İsrail Siber Sistemi Savunma Bölümü Başkanı Raphael Franco'nun bu konuda açıklamalarına yer verdi. Yetkili televizyona verdiği demeçte: “İsrail’in tüm sektörleri her an siber saldırılarla karşı karşıya. İsrail tam bir suç kaosunda bulunuyor” dedi ve ekledi: “Elektriği ve internet erişimi olan bazı insanlar İsrail'e büyük zarar verebilir. Bu nedenle siber birimindeki yüzlerce çalışan, terör ve casusluk girişimlerinin yanı sıra başkalarının fidye talepleri ve gasp olaylarını engellemek için 24 saat çalışıyor.”
21 Mayıs'ta onlarca İsrail web sitesinin yaygın bir siber saldırıya uğramasına rağmen altyapıya herhangi bir hasar vermemiş olmasında da dikkat çekildi.  



ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
TT

ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)

Amerika Birleşik Devletleri dün yaptığı açıklamada, İran'a askeri saldırılar başlattığı için yaklaşık bir ay önce ülkeden tahliye ettiği diplomatlarının Irak'a dönmesine izin verdiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bu kararın nedenlerini açıklamadı, ancak böyle bir hareket genellikle ABD'nin çatışma riskini düşük gördüğünü gösterir. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün gazetecilere yaptığı açıklamada “geçici olarak Irak dışında bulunan personelin kademeli olarak hem Bağdat'taki ABD Büyükelçiliğine hem de Kürt şehri Erbil'deki ABD Konsolosluğuna dönmeye başlayacağını” söyledi. Ancak bakanlık Amerikalılara hala Irak'a seyahat etmemelerini tavsiye ettiğini vurguladı.

ABD 22 Haziran'da, Irak'taki zorunlu olmayan personelinin ülkeyi terk etmesini emretti. Bu karar, ABD'nin İran'daki üç nükleer tesisi yoğun ve şiddetli bir şekilde bombalamaya başlamasından saatler sonra alındı. İran, ABD'nin bombardımanına ABD'nin Katar'daki el-Udeyd üssüne füze atarak karşılık verdi ve Trump bu hareketin Tahran ile Washington arasında koordine edildiğini açıkladı.

Diplomatları döndürme kararı, Irak'ın Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol sahalarını hedef alan bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısının ardından geldi.

Geçtiğimiz haftalarda bölgede, kimsenin sorumluluğunu üstlenmediği bir dizi İHA saldırısı yaşandı. KBY ve Bağdat'taki federal hükümet, Kürt sahalarından elde edilen ihracat gelirlerinin kontrolü için rekabet ediyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye Irak hükümeti dün, özerk Kürdistan bölgesinden petrol ihracatının yeniden başlatılması için bir anlaşma yapıldığını duyurdu.

Washington'da konuşan ABD'li yetkili, Irak'ın istikrarını ve ekonomik geleceğini tehdit eden Irak petrol sahalarını hedef alan saldırıları kınadı. Bruce, "Irak hükümetinin topraklarını ve tüm vatandaşlarını koruması görevidir" dedi.