Kazimi, ABD muhaliflerine ‘Saddam’ı devirmek istediklerini’ hatırlattı

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi (Reuters)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi (Reuters)
TT

Kazimi, ABD muhaliflerine ‘Saddam’ı devirmek istediklerini’ hatırlattı

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi (Reuters)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi (Reuters)

Irak’ın batısındaki el-Anbar vilayetinde Haşdi Şabi liderliğinin, bir mevziilerinin Suriye sınırı yakınlarında bir ABD bombardımanına maruz kaldığını inkar etmesine rağmen söz konusu ABD saldırısı, bir uyarı niteliği taşıyordu. İran’a yakın silahlı gruplar, Yeşil Bölge’deki ABD büyükelçiliği yakınlarına yönelik eski saldırılar ve Erbil Havalimanı yakınlarında ABD’ye bağlı Harir üssüne yönelik bombardıman nedeniyle bu kez, şiddetli olabilecek bir ABD tepkisi beklerken, Washington’un Bağdat’taki büyükelçiliğini kapatma kararı hususunda ABD yönetimi ve Irak hükümeti arasında kulakları sağır eden bir diyaloğa dikkat çekiliyor.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Irak’a yaptığı ilk uyarının ardından sekiz gündür Bağdat’ta, ABD büyükelçiliğinin bulunduğu alanlara sakinlik hakim. Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, büyükelçiliğin kapatılması kararıyla ilgili olarak siyasi güçlere yöneldi. Pompeo’nun uyarısı, Salih açısından Bağdat’ın diplomatik misyonları koruma kabiliyetine bağlı olarak değerlendirilirken, Pompeo’nun iki gün sonra Başbakan Mustafa el-Kazimi ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Washington’un büyükelçiliğin kapatılması ve belki de Erbil’deki konsolosluğun bakımı hususlarında hala ‘ilkeli’ olarak görülen karar ele alındı.
Irak’taki füze atış rampalarını kuranların, ABD’nin uyarısını kısmen anlamışa benziyor. Öyle ki bu güçleri, bir yandan ABD ile savaş halinde oldukları gerekçesiyle ABD uyarılarını dikkate almazken, diğer taraftan da ABD’nin misilleme niteliğinde bir yanıtından korkuyorlar. Bağdat, Washington’ın uyarılarını görüşmek üzere bir araya gelen 3 liderlik aracılığıyla savaş kararının, devletin elinde bir karar olduğunu ilan ederken, yanıt ise Bağdat Havalimanı’na yönelik bir füze saldırısıyla geldi. Saldırıda, ‘asıl hedefin 1 km uzağındaki bir aile’ hayatını kaybetti. Bağdat Havalimanı’na yönelik saldırıdan 2 gün sonra, Erbil Havalimanı yakınlarında ABD üssü olarak var sayılan bir mevziye 6 füze fırlatıldı. Ancak füzeler, hedeflerini vuramadı.
El-Irakiyye kanalında geçtiğimiz cumartesi günü yayınlanan röportajda Kazımi, ABD güçlerinin Irak’tan çekilmesini talep eden İran’a yakın güçlere ve gruplara sert eleştiriler yöneltti. ABD varlığına muhalif güçlere hitaben Kazimi, “Beyaz Saray’a gittiniz ve Saddam Hüseyin’i devirmek istediniz. Irak ve ABD arasındaki ilişkiler üzerine pazarlık yapanlar var. Ancak bazıları, Saddam Hüseyin rejiminden kurtulmak için Beyaz Saray’a gitti” dedi. Neden bu darbeye başvurulduğunu sorgulayan Kazimi, “Bazı politikacılar, ABD’ye açıkça karşı çıkıyor ve onu bastırıyorlar” dedi.
Mustafa el-Kazimi, Washington’un terör örgütü DEAŞ ile mücadelede Irak’a yardım sağladığını da kabul ederken, Iraklıların çıkarlarına hizmet eden herhangi bir ilişkiden utanılmaması gerektiğini vurguladı. Irak hükümetinin, ABD’yi ‘Irak’taki büyükelçiliğini Bağdat’tan Erbil’e taşıma kararından dönmeye ikna etmek için’ günlerdir yoğun çaba sarf ettiğine işaret etti.
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih ve İran’ın Bağdat Büyükelçisi İrec Mescidi, gerçekleştirdikleri görüşme sırasında devlet otoritesinin sağlamlaştırılması, yasaların uygulanması ve bölgedeki gerginliğin azaltılması meselelerinin önemini ele aldı. Rudaw’ın haberine göre Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu, görüşmede hükümetin diplomatik misyonlarını koruma, devlet otoritesini sağlamlaştırma ve yasanın uygulanmasına yönelik önlemleri destekleme ihtiyacı üzerinde duruldu.
Öte yandan el-Anbar vilayetindeki Haşdi Şabi güçleri, Irak içerisindeki kuvvetlerine karşı ABD saldırısı gerçekleştirildiği haberini yalanladı. Haşdi Şabi liderlerinden Kusay el-Anbari, yaptığı açıklamada “Uluslararası koalisyonun Irak değil Suriye topraklarındayken düzenlediği bir hava saldırısı var ve hedefin kim olduğunu bilmiyoruz” dedi. Bölgeden aynı kaynaklara göre ABD bombardımanı, Suriye topraklarında olsa bile Haşdi Şabi’ye bağlı 19’uncu Tugay’a yakındı. Ancak Haşdi Şabi’nin bir başka lideri, geçen cumartesi akşamı geç saatlerde el-Anbar vilayetinin Akashat bölgesindeki Haşdi Şabi güçlerinin karargahlarından birinin ABD savaş uçakları tarafından hava bombardımanına maruz kaldığını duyurdu. Söz konusu lider, Haşdi Şabi’ye mensup bazı üyelerin yaralandığını ve karargahta maddi kayıpların yaşandığını söyledi.
Saldırılara ilişkin olarak Cumhuriyet Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Mutez Muhyiddin, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “İster Suriye ister Irak’ta olsun ABD mevziilerine yakın bir konumdaysa Haşdi Şabi liderlerini hedef alan programlı bir askeri harekatla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
Dr. Muhyiddin, “Farklı kaynaklar, saldırıların katyuşa operasyonlarına misilleme olarak, özellikle de el-Anbar yakınlarındaki bölgelerde, Ninova Ovası ve Kerkük’ün güneyinde gerçekleşebileceğini duyurdu. Çatışmada yeni bir aşamayı temsil eden yeni bir ABD stratejisiyle karşı karşıyayız” dedi.



Fransa, Suriye'deki yeni yönetim için ‘yol haritası’ çizme konusunda Batı'ya katılıyor

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (sağda) ve Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, dün (Salı) Güney Lübnan'da Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) çerçevesinde faaliyet gösteren Fransız kuvvetlerini ziyaret etti. (AFP)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (sağda) ve Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, dün (Salı) Güney Lübnan'da Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) çerçevesinde faaliyet gösteren Fransız kuvvetlerini ziyaret etti. (AFP)
TT

Fransa, Suriye'deki yeni yönetim için ‘yol haritası’ çizme konusunda Batı'ya katılıyor

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (sağda) ve Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, dün (Salı) Güney Lübnan'da Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) çerçevesinde faaliyet gösteren Fransız kuvvetlerini ziyaret etti. (AFP)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (sağda) ve Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, dün (Salı) Güney Lübnan'da Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) çerçevesinde faaliyet gösteren Fransız kuvvetlerini ziyaret etti. (AFP)

Suriye'nin fiili yönetiminin ülkeyi yönetme konusundaki yaklaşımı ve yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera'nın ılımlı ve diplomatik açıklamaları konusunda soru işaretleri sürerken, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Arap, bölgesel ve Batılı yetkililerle birlikte bu yetkililerden beklenen ve istenenlere ilişkin bir ‘yol haritası’ çizdi.

Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu ile birlikte Lübnan'a iki günlük bir ziyarette bulunan Barrot, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin ‘suçlu’ geçmişi göz önüne alındığında, Fransa'nın ‘Suriye tarihinde açılan bu yeni sayfaya umut ekebileceğini’ söyledi.

ytju
Güney Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) askerleri (AFP)

Barrot, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) Güney Lübnan'daki operasyon bölgesinden Fransız haber kanalı BFM TV'ye verdiği demeçte, yeni yetkililerin ‘Suriye toplumunun tüm çeşitlilikleriyle gelecekteki hükümette temsil edilmesini, bu hükümetin uzun yıllardır gelişen İslamcı terörizmle etkin bir şekilde mücadele etmesini ve rejim tarafından tasarlanan ve kendi halkına karşı kullanılan kimyasal silahların ortadan kaldırılmasını amaçladığını’ belirtti.

l8oşp
Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, Şam'daki Hıristiyan toplumundan bir heyetle görüştü. (Yeni Suriye yönetimi)

Barrot, “Kısacası istediğimiz şey, Suriye'nin sonuçları Avrupa'ya kadar ulaşan bir istikrarsızlık yuvası olması yerine, yeniden bölgede bir istikrar merkezi haline gelmesidir” dedi.

Geçtiğimiz hafta Paris, yeni yetkililerle bir dizi görüşme yapmak, yeni yetkililerden beklentilerine ilişkin vizyonunu aktarmak, Suriye'nin başkentindeki Fransız Büyükelçiliği’nin yeniden açılması sürecini yönetmek ve Şam'daki Fransızlara ait yerleri ziyaret etmek üzere dört diplomatı Suriye’ye gönderdi.

fbgrthy
Dün (Salı) Şam'daki Fransa Büyükelçiliği üzerinde dalgalanan Fransız bayrağı (Reuters)

Barrot, Suriye'de geçmişte ve şu anda yaşananların sadece bölgede değil, aynı zamanda Avrupa'daki yansımalarına da dikkat çekmeyi ihmal etmedi. Barrot sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye'de yaşananlar bizi çok doğrudan ilgilendiriyor. 2015 yılında bir milyondan fazla Suriyeli, Beşşar Esed rejiminin baskısından kurtulmak için Avrupa'ya kaçtı ve bu da şimdiye kadar gördüğümüz en büyük göç dalgalarından birine yol açtı. Ardından kısmen Beşşar Esed'in cani rejimi tarafından istismar edilen ve birçok Avrupa ülkesini etkileyen İslamcı terörizm ortaya çıktı.”

Lecornu ise Fransız uçaklarının pazar günü DEAŞ'a karşı gerçekleştirdiği askeri operasyonu, ‘İslamcı terörizm’ olarak adlandırdığı terörle mücadeleye katkılarının bir parçası olarak değerlendirdi. Hava saldırısının Fransa Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla gerçekleştirildiğini belirten Lecornu, söz konusu saldırının kısmen ‘cihatçı’ meydan okumaya bir yanıt, kısmen de Fransa’nın güvenliğine bir katkı olduğunu söyledi.