Irak’ta maaş krizinin çözümü borçlanma yasasının kabulüne bağlı

Irak ve IKBY arasındaki karşılıklı suçlamalar yeniden başladı (INA)
Irak ve IKBY arasındaki karşılıklı suçlamalar yeniden başladı (INA)
TT

Irak’ta maaş krizinin çözümü borçlanma yasasının kabulüne bağlı

Irak ve IKBY arasındaki karşılıklı suçlamalar yeniden başladı (INA)
Irak ve IKBY arasındaki karşılıklı suçlamalar yeniden başladı (INA)

Iraklı çalışanlar, federal hükümetin OPEC anlaşmasının gereklerine cevaben petrol fiyatlarındaki düşüş ve Irak ihracatının değerinin düşmesi nedeniyle karşılaştığı ciddi mali kriz sonucu taahhüdünü yerine getirememesi nedeniyle Eylül ayında maaşlarını alamadılar.
Irak’ta 2003 yılından bu yana (Özerk Kürdistan bölgesi dışında) çalışanların maaşlarının dağıtımında herhangi bir gecikme yaşanmadığı biliniyor. Bu nedenle bu durum, vatandaşlar arasında büyük bir endişe ve öfkeye neden oldu.
Krizin önümüzdeki aylarda daha fazla kötüleşeceğinden endişe eden bazı kişiler ve meslek kuruluşları, maaşların gecikmesine karşı eylem çağrısında bulundu. Ülkedeki çoğu çalışan, Maliye Bakanı Ali Abdulemir Allavi'yi maaş dosyasını yönetememekten sorumlu tutarak görevinden alınmasını talep etti.
Bağdat'taki federal yetkililer, Arap çalışanlarına karşı maaşlarını sağlama konusunda şu ana kadar isteksiz davranırken, Kürdistan bölgesindeki mali durum daha ciddi bir boyuta ulaştı. Kürt çalışanlar neredeyse her ay maaşlarını alamadıkları için yıllardır mağdur oluyor. Kürdistan bölgesinde çalışan Sirvan Ferecullah, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, "2020 yılı boyunca, bölge yetkilileri tarafından uygulanan kesinti oranıyla sadece 3 aylık bir maaş aldım" dedi.
Bölgesel yetkililer geçen Haziran ayında mali açıkları nedeniyle çalışanların maaş ve ödeneklerinin yüzde 79'unu kamu sektöründe harcamaya karar verdiler. Geçtiğimiz aylarda bölgede birden fazla şehirde, maaşların ödenmesindeki gecikmeye ve bunlara eklenen kesinti oranına karşı öfkeli gösteriler düzenlendi. Vatandaşlar maaşların  bölge yetkililerinde tutulmaması ve Bağdat'ta federal yetkililere aktarılması ile ilgili bazı taleplerde bulundu. Bölge, federal yetkilileri, genel bütçe içinde tahsis edilen parayı düzenli olarak göndermemekle suçluyor.
Vatandaşların maaş krizinden duyduğu hoşnutsuzluğa rağmen federal ve bölgesel yetkililer şu ana kadar krizi çözmenin yollarını bulmada yetersiz kaldılar. Parlamento'daki Maliye Komitesi üyeleri ile federal hükümetteki Maliye Bakanı Abdulemir Allavi arasındaki sözlü çatışmalar çerçevesinde, gelecek aylarda üstesinden gelinmesi için oylama konusu gündeme geldi. Allavi, bazı Parlamento üyelerinin kabul etmemesine rağmen parlamentonun iç borç verme yasasına ilişkin oylaması meselesi ile maaşların teslimi konusunda bir bağlantı kurmuştu. 
Maliye Bakanı dün Irak Haber Ajansı'na (INA) yaptığı açıklamada, “Çalışanların maaşlarının ödenmesi, Temsilciler Meclisi'nin borçlanma yasasına ilişkin oylamasına bağlı bir mesele çünkü bu adım ülkedeki cari açığı giderecek” dedi. Allavi açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Emeklilerin bu ayki maaşları sorunsuz bir şekilde aktarıldı. Önümüzdeki birkaç gün veya hafta içinde çalışan maaşları da ödenmeye başlayacak. Devletin mali ihtiyacını karşılaması ve bütçe açığını kapatması açısından çok önemli olan borçlanma yasasını Temsilciler Meclisi onaylarsa tutarlar hazır olacak.”
Irak Parlamentosu, geçen Haziran ayında Maliye Bakanlığı'nın Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarının masraflarını karşılamak için yaklaşık 15 trilyon Irak dinarı ödünç alabildiği bir iç ve dış borçlanma yasasını oylamıştı. Ancak Maliye Bakanlığı konuyla alakalı yaptığı açıklamada, bunun yeterli olmadığını belirterek önümüzdeki ayların masraflarını karşılayacak yeni bir yasa için oylama çağrısında bulundu. Milletvekilleri daha önce Maliye Bakanlığı’nı borçlanma miktarından 6 trilyon dinarın kaderini bilmemekle suçladı, ancak bakanlık bunu tamamen yalanladı.
Kamu sektörü ile bağlantılı çok sayıda Irak vatandaşını etkileyen ve piyasalarda net bir durgunluğa yol açan mali krize rağmen, Parlamento’nun Mali Komitesi’nin üyesi Ahmed es-Saffar, “Şu anki cari açığın hükümet ve parlamentoyu için utanç verici ve geçici bir durum olduğunu, çünkü hükümetin ödemede geciktiği Eylül ayının maaşlarını finanse etmek için basit bir açık olduğunu” ifade etti.
Saffar açıklamasında, "Bütçe tasarısının beklenmesi veya yeni bir kredi yasasının sunulması durumunda, meselenin halli bir hafta veya 10 günden fazla veya belki daha fazla bir süre için gecikecek ve bu büyük bir sıkıntıya yol açacak" şeklinde konuştu.



Yakıt sıkıntısı Gazze'nin en büyük hastanesini mezarlığa çevirmekle tehdit ediyor

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının yol açtığı yıkımdan (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının yol açtığı yıkımdan (Reuters)
TT

Yakıt sıkıntısı Gazze'nin en büyük hastanesini mezarlığa çevirmekle tehdit ediyor

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının yol açtığı yıkımdan (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının yol açtığı yıkımdan (Reuters)

İsrail'in askeri harekâtı devam ederken yaşanan yakıt sıkıntısı, Gazze'nin en büyük sağlık merkezindeki doktor ve hastaları yakında karanlığa gömme tehdidi taşıyor. Doktorlar, Şifa Hastanesi'nin tamamen felç olabileceğini söylüyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Washington'da ABD Başkanı Donald Trump ile Gazze'deki İsrailli rehinelerin akıbetini görüşürken, Şifa Hastanesi doktorları hastalara yönelik yakın bir tehdit konusunda uyarıda bulundu.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'nın Genel Müdürü Munir h el-Berş Reuters'a yaptığı açıklamada, tehditlerin “bir füze ya da roket değil, yakıt girişini engelleyen, bu insanları tedavi haklarından mahrum bırakan ve hastaneyi sessiz bir mezarlığa dönüştüren kuşatma” olduğunu söyledi.

“Ölümün her şeyi yediği Gazze Şehri'nin kalbinde, Şerit'teki en büyük hastane olan Ae-Şifa Hastanesi yaşam ve ölüm arasında geçen saatlere tanıklık ediyor” ifadelerini kullandı.

İsrail'in hava saldırıları ve sürekli bombardımanı, İsrail ile Hamas arasında 7 Ekim 2023'te patlak veren savaştan önce bile İsrail tarafından uzun süredir abluka altında tutulan, küçük kara parçası Gazze Şeridi'ndeki hastaneleri ciddi şekilde etkiledi.

Filistinliler ve sağlık çalışanları İsrail ordusunu hastanelere saldırmakla suçluyor, İsrail ise bu suçlamaları reddediyor.

İsrail Hamas'ı tıbbi tesislerde faaliyet göstermek ve buralarda komuta merkezleri kurmakla suçluyor, Hamas ise bu suçlamaları reddediyor.

Ancak bunun bedelini tıbbi bakım, yiyecek ve su ihtiyacı içindeki hastalar ödüyor.

Şarku’l Avsat’ın Dünya Sağlık Örgütü’nden (WHO) aktardığına göre çatışmaların başlamasından bu yana sağlık tesislerine 600'den fazla saldırı düzenlendi. Ancak örgüt saldırıların sorumluluğunu herhangi bir tarafa atfetmedi. Örgüt, Gazze'deki sağlık sektörünün “çökmekte” olduğunu, yakıt ve tıbbi malzemelerin yetersiz kaldığını ve sık sık çok sayıda yaralı geldiğini belirtti.

BM örgütüne göre Gazze'deki 36 devlet hastanesinin yarısı kısmen çalışıyor.

Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Silmiyye, hastanenin, tuzdan arındırma tesislerinin ve su dağıtım şebekesinin çalışmasını doğrudan tehdit eden yakıt krizi nedeniyle, insani bir felaket yaşanabileceği uyarısında bulundu.

İsrail'i Gazze'deki hastanelere aralıklı olarak yakıt sağlamakla suçladı.

Gazze'de tıbbi tesislerdeki yakıt sıkıntısı ve hastalar için riskler konusunda yorum talebine, İsrail'in yardımları koordine eden askeri kuruluşu olan Topraklardaki Hükümet Faaliyetlerinin Koordinasyonu (COGAT) henüz yanıt vermedi.