Trablus’ta yeni gerilim, Sirte’de ise askeri seferberlik suçlamaları var

Mısır Askeri İstihbarat şefi Tümgeneral Halit Mügaver dün, ABD’nin Libya büyükelçisini kabul etti
Mısır Askeri İstihbarat şefi Tümgeneral Halit Mügaver dün, ABD’nin Libya büyükelçisini kabul etti
TT

Trablus’ta yeni gerilim, Sirte’de ise askeri seferberlik suçlamaları var

Mısır Askeri İstihbarat şefi Tümgeneral Halit Mügaver dün, ABD’nin Libya büyükelçisini kabul etti
Mısır Askeri İstihbarat şefi Tümgeneral Halit Mügaver dün, ABD’nin Libya büyükelçisini kabul etti

ABD ve Mısır’ın Libya krizinin çözümüne ilişkin önemli hamlelerde bulunmalarına rağmen Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçler, Libya’da stratejik öneme sahip Sirte kenti yakınlarında gerçek askeri mühimmatlar kullanarak tatbikat yaptı. UMH’ye bağlı güçler ayrıca Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nu (LUO) şehrin çevresinde ‘askeri seferberlik ilan etmekle ve mevcut konumlarını güçlendirmekle’ suçladı.
Bu gelişmeler, yerel halk Tacura Aslanları Taburu, Tacura'daki Rahabe ed-Diru Tugayı’nın desteğiyle dün Tacura'daki Ed-Diman Tugayı’nın karargahına gerçekleştirdiği ani baskından sadece saatler sonra Seka Caddesi üzerinde bulunan UMH merkez binası önünde UMH’ye bağlı bir milis grubun olduğunu doğrulaması üzerine Trablus'ta ortaya çıkan yeni bir gerginlikle aynı zamana denk geldi. Her ikisi de UMH’ye bağlı milislerden oluşan tugaylar dün, Tacura'daki Ed-Diman Tugayı’nın karargahını ani bir baskınla kontrol altına alırken, Ed-Dimam Tugayı unsurlarını da şehrin doğu kırsalındaki Tacura bölgesi dışına sürdüler.

UMH’ye bağlı gruplar arasında çatışma çıktı
UMH ve Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) bu gelişmeler karşısında sessizliğini koruyor. Tacura bölgesinde dün sabah erken saatlerde Rahba ed-Duruu Tugayı ile Ed-Dimam Tugayı arasında çatışmalar çıktı. Rahabe ed-Diru Tugayı’na ait bir dizi silahlı ve zırhlı aracın bulunduğu büyük bir konvoy, Trablus'un merkezine doğru Suk el-Cuma Bölgesi’ne giden yol üzerinde görüldü. Yerel kaynaklar ve bölge sakinleri, Tacura Aslanları Tugayı ve Rahabe ed-Diru Tugayı milislerinin Tacura bölgesinin tamamının kontrolünü ele geçirdiğini, UMH İçişleri Bakanlığı’na bağlı Ed-Dimam Tugayı milislerinin kendi karargahlarını kaybetmelerinin ardından şehrin güneyindeki Ayn Zara bölgesindeki başka bir milis karargahına sığındıklarını aktardılar.
UMH Savunma Bakanı Salah en-Nimruş, son dönemde meydana gelen nüfuz ve yetki alanlarıyla ilgili anlaşmazlıklar nedeniyle başkentin tanık olduğu kanlı çatışmaların ardından, Ed-Diman ve Tacura Aslanları tugaylarını feshetme ve komutanlarını askeri soruşturmaya sevk etme kararı aldı.  Ed-Dimam Tugayı Komutanı Ali Adridar, kendisini Savunma Bakanlığı'na teslim etmeyi reddeden İçişleri Bakanlığı'na teslim olmayı tercih ederken bu gelişme, İçişleri ve Savunma bakanları arasında anlaşmazlıkların arttığının bir göstergesi oldu.
Öte yandan Trablus Cumhuriyet Başsavcısı, UMH Maliye Bakanlığı Müsteşarı Ebubekir el-Cefal hakkında kamu parasını israf etmek ve görevini kötüye kullanmak suçlamasıyla hapis karar verildiğini duyurdu. Libya’da yolsuzlukla mücadele çerçevesinde son dönemde bakanlara ve diğer hükümet yetkililerine yönelik bir takım adımlar atılırken Belediye Muhafızları Birimi Başkanı de yolsuzluk şüphesiyle soruşturmaya sevk edildi. Bununla birlikte UMH’ye bağlı Sirte ve Cufra'nın Güvenliğini Sağlama ve Koruma Operasyon Odası, Misrata Kalkanı Tugayları’nın tanklar ve zırhlı araçlarla askeri tatbikat başlattıklarını duyurdu. Operasyon Odası dün, Sirte ve Cufra’da yoğun eğitimler gerçekleştirildiğini ve tatbikatın amacının ‘önümüzdeki dönemde yeni gelenler için hazırlık’ olduğunu belirtti.
Operasyon Odası Sözcüsü Abdulhadi Dırah yaptığı açıklamada, “Hafter, Fas ve İsviçre'deki siyasi müzakerelere rağmen halen askeri seferberlik girişimlerinde bulunuyor” ifadelerini kullandı. Dırah, Cumartesi akşamı yaptığı açıklamalarda MiG-29 tipi savaş uçaklarının Sirte ve Cufra hava sahasında görüldüklerine işaret ederek Rusya’ya ait kargo uçakları, Sirte'deki el-Kardabiye Askeri Hava Üssü’ne paralı asker ve mühimmat getirmeye devam ettiğini’ öne sürdü.
Dırah ayrıca başkentin 300 kilometre güneybatısında bulunan Eş-Şuveyrif bölgesinde Hafter’e bağlı güçlerin olduğunu öne sürerken, dün yerel basına organlarına yapılan bir açıklamayla bu iddia yalanlandı. Dırah açıklamasında el-Geylaniye bölgesinde içinde ‘Hafter’e bağlı paralı askerler’ olduğunu söylediği yaklaşık bin adet silahlı aracın seferber edildiğini iddia etti.
Dırah, ‘Suriyeli paralı askerleri taşıdığını’ söylediği bir Rus kargo uçağının Sirte'deki el-Kardabiye Askeri Hava Üssü’ne indiği ve LUO güçlerinin geçtiğimiz Ağustos ayından bu yana taraflar arasında ilan edilen ateşkesin devam ettiği, ancak aynı zamanda karşılıklı askeri seferberlik suçlamalarında bulundukları Sirte ve Cufra bölgelerinde ‘askeri takviyeler’ gerçekleştirdiğini öne sürdü.
Bununla birlikte, LUO’ya ait iki adet MiG-29 model savaş uçağının Sirte semalarında keşif uçuşu yaptıklarını gösteren video görüntüleri yayınlandı.
Öte yandan LUO’lu kaynaklar, UMH’ye bağlı silahlı milislerin ve Türkiye'ye sadık Suriyeli çetelerin, ülkenin batısındaki Misrata şehrinin doğusunda bulunan mevzilerinde bir hareketlilik gözlendiğini aktardılar. 
Bir diğer gelişmede ise Libya Kızılayı, Sirte'deki ‘bölgesinde mahsur kalan’ iki Türk’ün şehirdeki Misrata’daki Türk konsolosluğuna teslim edildiğini duyurdu. Libya Kızılayı, iki Türk vatandaşının, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) ile yapılan koordinasyon ve ilgili makamlar ve arabulucularla günler süren görüşmelerin ardından bölgeden kurtarıldıklarını kaydetti.
Diğer yandan ABD'nin Libya Büyükelçisi Richard B. Norland, Mısır’ın Hurgada şehrinde Libya Siyasi Diyalog Komitesi toplantısı ile ilgili olarak Mısırlı üst düzey yetkililerle görüşmeler yapmak üzere dün Kahire'ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Norland bu ziyaret sırasında, Hurgada toplantısının sonuçlarını ele almak üzere Mısır İstihbarat Teşkilatı'nın Libya dosyası sorumlusu olan İstihbarat Teşkilatı Başkan Yardımcısı Eymen Bedi ile bir araya geldi.
 Norland, dün ABD Büyükelçiliği tarafından, Mısır Askeri İstihbarat şefi Tümgeneral Halit Mügaver ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafıyla beraber dağıtılan kısa açıklamasında, mevcut ziyareti sırasında ‘istişarelere’ devam edeceğini söyledi. Norland açıklamasında ayrıca, “Libya'da güvenlik konusunda yapılan başarılı görüşmelere ev sahipliği yaptığı için Mısır'a teşekkür ederim. Libya Siyasi Diyalog Komitesi’ni daha iyi nasıl destekleyebileceğimiz konusunda görüş alışverişinde bulunacağız” dedi.
Norland’ın ziyareti, Mısır'da askeri isimler de dahil olmak üzere Libyalı taraflar arasında üst düzey bir görüşme için yapılan düzenlemelerle aynı dönemde gerçekleşti. Bu yüzden Libya Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih'in de Norland ile bir görüşme gerçekleşmesi bekleniyor. Salih, ülkedeki mevcut krizi sonlandırmak ve siyasi bir çözüm üretmek amacıyla düzenlenmesi planlanan İkinci Sirte Konferansı için yapılan son hazırlıklar hakkında kendisine bilgi veren Libya'nın doğusundaki geçici hükümetin Dışişleri Bakanı Abdulhadi el-Huveyc ile yaptığı görüşme sırasında Kahire’ye gidebileceğini belirtmişti.
Bir başka gelişmede ise UMH’den kaynaklar, dün UMH Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac’ın ‘iki taraf arasında istişare ve koordinasyonun sürekliliği’ çerçevesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Türkiye'ye daha önce belirtilmeyen sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdiğini söylediler. Türk basında yer alan haberlerde, Serrac’ın Libya siyasi diyalogunun barış anlaşmasına varması halinde istifa etme niyetinde olduğunu açıklamasının ardından gerçekleşen bu ilk toplantıda ‘başkanlık konseyinin yeni bir yapıya dönüşmesi ve yönetimi devralması konusundaki mevcut düzenlemelerin’ ele alındığı belirtildi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, UMH Başkanlık Konseyi’nin yeni bir yapıya dönüşebileceğini söyledi. Serrac’ın henüz konsey başkanlığından ayrılmadığını belirten Kalın, Serrac’ın Libya'daki ‘bazı tartışmalı meselelere karşı’ televizyondan yaptığı bir açıklamayla bu ayın sonunda istifa edebileceğini söylediğini vurguladı.



Burhan ve Hamideti'den Bağımsızlık Günü konuşmaları: Zafer çok yakın

Burhan ve Hamideti'den Bağımsızlık Günü konuşmaları: Zafer çok yakın
TT

Burhan ve Hamideti'den Bağımsızlık Günü konuşmaları: Zafer çok yakın

Burhan ve Hamideti'den Bağımsızlık Günü konuşmaları: Zafer çok yakın

Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile rakibi Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) her yıl 1 Ocak'ta kutlanan Sudan'ın Bağımsızlık Günü vesilesiyle yaptıkları konuşmalarda bir kez daha yüksek bir ton kullandılar. Burhan, “Zafer saati yaklaştı ve kararlılık zamanı geldi” ifadelerini kullanırken Hamideti cephelerde elde ettiklerini söylediği büyük askeri zaferlerden söz etti.

Burhan, salı günü Bağımsızlık Günü’nin 69’uncu yıl dönümünde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Savaşı Sudan halkının lehine çözmeye hazırlanıyoruz. Ancak bu durum, savaşı sona erdirecek ve vatandaşların güvenli bir şekilde geri dönmesini sağlayacak gerçek bir girişimde bulunmamızı engellemez. Savaşın durdurulması çağrısında bulunan birçok girişim ve platform oldu. Fakat savaşın patlak verdiği 15 Nisan 2023 öncesine dönmek mümkün değil.”

Egemenlik Konseyi Başkanı, ‘bu katillerin, suçluların ve destekçilerinin Sudan halkı arasındaki varlığının bir daha asla kabul edilemeyeceğini’ vurguladı.

Sudan hükümetinin insani yardım çalışmalarının ve yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını sağladığını söyleyen Burhan, sivilleri korumak için uluslararası yasalara uymaya devam edeceklerini, kıtlık söylentilerinin tamamen iftira olduğunu ve Sudan'ın iç işlerine müdahale etmeyi amaçladığını belirtti.

Burhan ve Hamideti bu konuşmaları yaparken Sudan ordusu ile HDK arasında şiddetli çatışmalar başkent Hartum, Darfur ve orta kesimlerde yer alan el-Cezire eyaletinde halen devam ediyordu.

Yol ayrımı

Öte yandan HDK Komutanı Muhammed Hamdan Dagalu dün yaptığı konuşmada, ülkenin ‘Sudan ordusu ve siyasal İslamcı hareketin liderleri tarafından körüklenen ve 21 aydır devam eden yıkıcı savaşın ardından bir yol ayrımında’ olduğunu söyledi.

Hamideti, Bağımsızlık Günü vesilesiyle yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Cesur güçlerimiz, yüksek askeri etkinliğimizin bir kanıtı ve demokratik geçişi korumak için halkın davalarına bağlılığının pratik bir göstergesi olan büyük ve geniş askeri zaferler elde etmeyi başardı.”

HDK'nin savaş tamtamları çalan eski rejimin kalıntıları ve onların uzantılarını peşine düşmeye kararlı ve muktedir olduğunu vurgulayan Hamideti, “Çeşitli cephelerdeki başarısız saldırılarıyla güçlerimizi yenilgiye uğratmaya çalışıyorlar” dedi.

Hamideti, sözlerini şöyle sürdürdü:

“HDK'nın devam eden askeri zaferlerinin ve düşmanın Hartum, Darfur, Kordofan ve el-Cezire’de uğradığı yenilgilerin ardından Port Sudan'daki askeri elitler, bu savaştaki başarısızlığı kabul etmek, seferberliği, savaşmayı ve ülkeyi tahrip etmeyi durdurmak ve savaşı sona erdirmenin ve Sudan halkının çektiği acılara son vermenin yolunu açmak zorundalar.”

Sudan topraklarının ve halkının birliğine olan sıkı sıkıya bağlı olduğunu ifade eden Hamideti, sivil yönetimin iktidarı devralması konusunda kararlı olduklarını belirterek gerçek bir demokratik sistemin inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.

Hamideti ayrıca HDK'nın ‘eski rejim ve onun müttefiki olan liderler tarafından siyasallaşma, adam kayırma ve yolsuzluk gibi yollarla yok edildiğini söylediği Sudan ordusuna alternatif bir ordu olmayı ne amaçladığını ne de arzuladığını’ belirtti.

Siyasete müdahale etmeyen ve sivil kontrol ve denetime tabi olan yeni, profesyonel ve milliyetçi bir ordu kurma sözünü bir kez daha yineleyen Hamideti, bölge ülkelerini ve uluslararası toplumu, Port Sudan’daki hükümet yetkililerin inkar etmeye çalıştığını öne sürdüğü milyonlarca Sudanlının hayatını tehdit eden ‘kıtlıkla’ mücadele etmek için daha fazla insani yardım sağlamaya çağırdı.

Çeşitli bölgelerde sivillere yönelik ağır ihlallerden duyduğu ‘derin üzüntüyü’ dile getiren Hamideti, “Kontrolümüz altındaki bölgelerde kanun kaçaklarını kontrol altına almak için yoğun ve sürekli çaba sarf ettik ve çoğu alanda başarılı olduk” şeklinde konuştu.

Sudan genelindeki HDK üyelerini vatandaşları korumalarının yanı sıra kamu ve özel mülklerin güvenliğini sağlamaları yönündeki talimatlarını yineleyen Hamideti, adaleti sağlamak için gerekli mahkemeler ve idari tedbirler yoluyla suçluları caydırma ve sorumlu tutma sözü verdi.

Hamideti, nefret söylemi ve ırkçılığın yayılmasının, döviz bozdurma önlemleri, çok sayıda Sudanlının kimlik belgesi alma hakkının engellenmesi ve sözde yabancı yüzler yasası gibi eski rejimin kalıntılarının uyguladığı bazı bölücü politikalar nedeniyle zayıflayan ulusal birliği tehdit ettiğini söyledi.

İç savaş

Siyasal İslamcı hareketin destekçilerinin şu anda bölgede olduğu gibi silahlı paralı askerler kullanarak Darfur'da uygulamaya çalıştıkları iç savaş planlarına karşı uyaran HDK Komutanı, “Sudan'ın bazı bölgelerinde ırk, renk ya da bölge temelinde işlenen cinayetler derhal durdurulmalı” ifadelerini kullandı.

Tüm tarafları savaşı uzatan ve gelecekte başka savaşların fitilini ateşleyebilecek ırkçı ve bölgeselci söylemlerden kaçınmaya çağıran Hamideti, savaşın kuzey ile güney, doğu ile batı arasında değil, demokrasi ve özgürlük düşmanı güçler arasında olduğunu söyledi.

Sudan ordusunun son aylarda ülkenin merkezinde ve Hartum'da gerçekleştirdiği askeri ilerlemelere rağmen, HDK halen başkent Hartum'un büyük bölümünü, ülkenin orta kesimlerindeki el-Cezire eyaletini, Darfur'un büyük bölümünü ve güneydeki Kordofan eyaletinin büyük bölümünü kontrol ediyor.

Sudan ordusu ile HDK arasındaki savaş 21 ayı aşkın bir süredir devam ederken savaş, on binlerce kişinin ölümüne ve 14 milyondan fazla kişinin evlerini terk etmesine neden oldu.