İstanbul’a Rusya ve Balkan ülkelerinden daha fazla turist geliyor

İstanbul’a Rusya ve Balkan ülkelerinden daha fazla turist geliyor
TT

İstanbul’a Rusya ve Balkan ülkelerinden daha fazla turist geliyor

İstanbul’a Rusya ve Balkan ülkelerinden daha fazla turist geliyor

İstanbul tarihi dokusuyla turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği şehir olarak dikkat çekiyor. Turistler daha çok tarihi mekanları ziyaret ediyor. Ziyaret edilen yerlerden olan tarihi Kapalıçarşı'ya daha çok Rusya ve Makedonya gibi Balkan ülkelerinden turistlerin geldiği görülüyor. Kapalıçarşı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Özboyacı, Romanya, Makedonya ve Rusya gibi ülkelerden yoğun ziyaretçi aldıklarını dile getirdi.
İstanbul tarihi dokusuyla turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği şehir olarak dikkat çekiyor. Tarihi yapılarının çokluğu da turistlerin ilgisini çekerken, bunlardan bir tanesi de tarihi Kapalıçarşı oluyor. Kapalıçarşı’ya gelen ziyaretçiler hem tarihi görmek hem de alışveriş yapmak amacıyla ziyaretçilerin uğradığı mekanlardan biri olarak göze çarpıyor. Çarşıya daha çok Rusya ve Balkan ülkelerinden turistlerin geldiği görülüyor. Romanya, Makedonya ve Rusya gibi ülkelerden yoğun ziyaretçi aldıklarını dile getiren Kapalıçarşı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Özboyacı, “Romanya ve Rusya’dan gelen turistler alışverişi seviyor. Bizim buradaki kültürel objelerimizi, takılarımızı ve altınlarımıza çok fazla meraklılar” dedi.

“Makedonya, Rusya ve Romanya’dan çok sayıda turist geliyor”
Özboyacı, çeşitli Arap ülkelerinden de ziyaretçilerin geldiğine işaret ederek, “Ağırlıklı olarak Makedonya, Rusya ve Romanya’dan çok sayıda turist geliyor diyebiliriz. Turistlerin daha yoğunluklu olarak alışveriş yaptıklarını görüyoruz. Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı ve Kapalıçarşı gibi yapılar bizim milli değerlerimiz. Turistler buralara gelip kültürel varlıklarımızı görmek istiyorlar. Kapalıçarşı’da kesinlikle maskesiz kimseyi içeriye almıyoruz. Belirli noktalarda dezenfektanlarımız mevcut. Sabah ve akşamları çarşı dezenfekte ediliyor. Esnaflarımız ise sınırlı sayıda ziyaretçiyi dükkanlarına alıyorlar. Kapalıçarşı tarihi yapısından dolayı çok sayıda penceresi bulunuyor. Bu pencereler sayesinde doğal bir hava akışı gerçekleşiyor” diye konuştu.
Kapalıçarşı esnafı Onur Altın ise, Rusya başta olmak üzere Balkan ülkelerinden yoğun bir talep olduğunu belirterek, “Ülkemize Arap ülkelerinden çok fazla turist geliyor. İran ve Irak gibi ülkelerden turistlerde geliyor. Avrupa Birliği üyeleri şuanda ülkemize gelemiyor. Bu da gözleri daha çok doğu Balkan ülkelerine, Rusya’ya ve Arap ülkelerine çevirmiş durumda” ifadelerini kullandı.



Mega liman atılımı: Çin'in Peru çıkarması ticareti nasıl şekillendirecek?

Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)
Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)
TT

Mega liman atılımı: Çin'in Peru çıkarması ticareti nasıl şekillendirecek?

Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)
Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)

Donald Trump'ın başkanlık seçimlerini kazanmasıyla ABD-Çin ilişkilerinin nasıl şekilleneceği belirsizliğini korurken Pekin, Washington'ın "arka bahçesi" Güney Amerika'daki yatırımlarına devam ediyor. Çin'in finansmanıyla Peru'da inşa edilen mega liman da Washington'ın radarında. 

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Peru Devlet Başkanı Dina Boluarte, Chancay Limanı'nın açılışını 14 Kasım'da gerçekleştirdi. 

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'nin analizinde, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında inşa edilen mega limanın "Kuzey Amerika'yı devre dışı bırakacak yeni ticaret rotaları oluşturabileceği" ifade ediliyor. 

Şi'nin açılışa katılmasının, Pekin'in bu limana ne kadar değer verdiğinin göstergesi olduğu yorumu da yapılıyor. Boluarte ve Şi, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi kapsamında bir araya gelmişti. Chancay Limanı'nın açılışı da zirveye damga vurdu. 

Şi, Çin ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki ekonomik bağları güçlendirmeyi hedeflediklerini belirtirken, Boluarte de limanın açılışını "Peruluların gurur duyduğu tarihi bir an" diye niteledi.

BBC'nin analizinde, ABD'nin Güney Amerika'daki "komşularına ve onların ihtiyaçlarına kayıtsız kalmasının bedelini ödediği" değerlendirmesi paylaşılıyor. Washington merkezli düşünce kuruluşu Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nden Monica de Bolle, Pekin'in hamlesine ilişkin şu yorumu yapıyor: 

ABD, Latin Amerika'da uzun süredir etkin değil, Çin de çok hızlı adımlar attı, son 10 yılda bölgedeki durumu gerçekten yeniden şekillendirdi. Amerika'nın arka bahçesinde doğrudan Çin'le ilişki kuruluyor. Bu sorun yaratacak bir durum.

Çin devletine ait Cosco Shipping'in yürüttüğü 3,5 milyar dolarlık proje, Peru'nun Pasifik kıyısındaki balıkçı kasabası Chancay'ı devasa bir lojistik merkezine dönüştürdü. Peru'nun başkenti Lima'nın yaklaşık 70 kilometre kuzeyindeki mega liman, iki ülke arasındaki tek yönlü nakliye süresini 35 günden 23 güne indirdiği gibi, lojistik maliyetlerinde de yüzde 20'den fazla tasarruf sağlayacak. 

Ayrıca Peru'da her yıl 8 binden fazla kişinin doğrudan istihdama katılmasına ek olarak yıllık 4,5 milyar dolar gelir yaratması öngörülüyor. 

"Şanghay'dan Chancay'a" sloganıyla inşa edilen mega liman, 15 güvertesiyle Latin Amerika'nın en büyük derin deniz limanı olacak. Tüm aşamaları tamamlandığında bu mega liman sadece Peru'nun değil Şili, Ekvador, Kolombiya ve Brezilya'nın ürünlerinin de Asya'ya ulaşmasını sağlayacak.

ABD'li yetkililer, bu limanın askeri amaçlarla kullanılabileceğini de öne sürüyor. Britanya gazetesi Financial Times'ın (FT) görüştüğü ABD Güney Komutanlığı'ndan emekli General Laura Richardson, Çin donanmasının buraya gemi konuşlandırarak limanı "çift fonksiyonlu" şekilde kullanabileceğini savunuyor. 

Amerikan gazetesi Wall Street Journal, Çin'in Arjantin'den lityum, Venezuela'dan ham petrol ve Brezilya'dan demir cevheriyle soya satın aldığını hatırlatarak, Pekin'in Güney Amerika'daki projelerinin toplam değerinin 286 milyar doları bulduğuna işaret ediyor. 

ABD'nin Güney Amerika ülkelerini "ikinci plana atması" sebebiyle Pekin yönetiminden birçok diplomat ve bürokratın bölgede yoğun faaliyet gösterdiğine dikkat çekiliyor. WSJ'ye konuşan Washington'ın eski Panama Büyükelçisi John Feeley, ABD'nin bölgeye yönelik politikasını değiştirmesi gerektiğini belirterek şunları söylüyor: 

ABD, Latin Amerika'ya bir fırsat gözüyle değil bir sorun olarak bakıyor.

Independent Türkçe, BBC, Wall Street Journal, Financial Times, RT