Bender bin Sultan: Slogan satmıyoruz Filistinliler birçok fırsatı kaçırdı

Yaser Arafat pek çok barış girişimini reddetti

Prens Bender bin Sultan el-Arabia kanalına konuştu
Prens Bender bin Sultan el-Arabia kanalına konuştu
TT

Bender bin Sultan: Slogan satmıyoruz Filistinliler birçok fırsatı kaçırdı

Prens Bender bin Sultan el-Arabia kanalına konuştu
Prens Bender bin Sultan el-Arabia kanalına konuştu

Eski Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Prens Bender bin Sultan, Al Arabia TV’ye verdiği demeçte Suudi liderlerinin, on yıllardır Filistin davasının himaye edilmesi konusundaki konumlarını açıkladı. Bender, konuşmasında bazı Filistinli liderlerin barış fırsatlarını kaçırdığına da işaret etti.
Prens Bender, Suudi Arabistan'ın, ABD Başkanları Carter ve Reagan liderliğindeki Amerikan yönetimini Filistin Otoritesini tanımaya ikna etmek için ortaya koyduğu çeşitli girişimlerden bahsetti. Bender bu girişimler sırasında Arafat’ın nasıl kaçamak yaptığını da anlattı.
Prens Al Arabia TV kanalındaki açıklamalarının ikinci bölümünde şu konuları gündeme getirdi:
“1977'de Amerikan Başkanı Carter BM’nin bölge ülkelerinin barış ve güvenlik içinde yaşama hakkı ile 242 ve 338 sayılı kararlarını kabul etme karşılığında Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)’yü tanıma ve bürosunu açma gibi konularda Filistinli yetkililerle Amerikalı diplomatlar arasında görüşme sağlamak istiyordu.”
Prens Bender, o sırada Taif'te Kral Fahd'ın Yaser Arafat ile görüştüğünü ve ona bu konuda inisiyatif teklif ettiğinden bahsetti.  Bender, bu teklifi duyar duymaz Arafat’ın sevinçle “Filistin kurtuldu” diye "Filistin kurtarıldı" diye slogan attığını Kral Fahd’ın ise ona: "Biz hala yolun başındayız” dediğini aktardı.
Kral Fahd Arafat’ın bu teklif konusunda ikna etmeye çalışmasına rağmen Arafat, ikinci gün dönmek üzere Kuveyt’e gidip Filistinli örgütlerle konuyu istişare etmek istedi.
Bender konuşmasına şöyle devam etti: “Kuveyt’e gitti. Bir gün bekledik, iki gün bekledik, beş gün oldu cevap yok. Her gün Amerikan büyükelçisi arayarak Carter’ın danışmanlarından herkesin aynı fikirde olmadığını Başkan’ın bu konuda ısrarlı olduğunu söylüyordu. 10 gün sonra Arafat’tan Kral Fahd’a mektup geldi. Mektubunda Fahd’a takdir ve şükranlarını sunduktan sonra Filistinlilerin anlaşma yapabilmesi için Carter’ın imzalaması için 10 maddelik bir anlaşma taslağı yer alıyordu.
Bazı yetkililer Kral Fahd'a mektubu ABD heyetine teslim etmesini önerdi.  Ancak Kral, “Hayır, bunu onlara verirsek, Kongre'ye ve medyaya sızacak ve herkes Filistin'e karşı ayaklanacak ve işleri daha da kötüleştirecek” diyerek teklifi reddetti.
Bunun üzerine Kral Fahd, Başkan Carter'a yazdığı bir mektupta, "Suudi hükümeti olarak teklifi inceledik ve değerlendirdik ancak ikna olmadık ve bu nedenle Filistinlilere teslim etmedik" dedi. Prens Bender'e göre bu tavır defalarca tekrarlanan başarısızlıktan Filistin liderlerini sorumlu tutulmaması için atılmış bir adımdı.
Prens Bender 1985 yılında Suud’un Nikaragua’da Başkan Reagan’a yardım etmesini nasıl Filistin davasına hizmet etmesi için kullandığını da anlattı. Bender şunları söyledi: “Kral Fahd, Başkan Reagan'a Filistin davasıyla ilgili bir şeyler yapmasını teklif etmemi emretti, ben de Başkan'la tanıştım ve ondan Filistinle ilgili adım atmasını istedim.”
“ABD Dışişleri Bakanı kabul etmedi ama Reagan bunu kabul etti. Sonunda ikisi de Filistinliler teröre son verir ve bölge ülkelerinin barış ve güvenlik içinde yaşama hakkını belirten BM’nin 242 ve 338 sayılı kararlarını kabul ederse FKÖ’yü tanırız” dediler.
“Kral Fahd benden hemen Tunus’a gitmemi ve orada “Filistin kurtuldu” diye sevinen slogan atan Arafat ile görüşmemi istedi. Kral beni kucaklayıp öptü. Ona açıklama ne zaman diye sordum. Bu süreç Kral Hüseyin ile ortaklaşa gerçekleşti. Arafat ile görüşmemizde “Arap ahlakına yakışan Kral Hüseyin’e gitmeden önce Kral Fahd’a gidip ona teşekkür etmemdir” dedi.  Fahd ona özel uçağını verdi. Ancak Arafat Suudi Arabistan'a gitmeden önce Güney Yemen'e, ardından Kuzey Kore'ye, Afrika ve Asya ülkelerine gitti.”
Prens ayrıca Suudi Arabistan’ın İsrail’in Lübnan’da Filistinlilere yönelik saldırılarına karşı güçlü bir şekilde karşı çıktığını belirtti. Ardından bir özeleştiri de yaparak 1983’te olanları şöyle anlattı: ABD İsrail’i kınama karşılığında o sırada Trablusşam’da Arafat’ı kuşatan Suriye ordusunu Suudi Arabistan’dan kınamasını istedi. Suudi yönetimi ise bunu yapmayı reddetti. Söylemek istediğim şey; her zaman kaçan fırsatlar vardır.”
1985 yılında Reagan ile yapılan bir resmi akşam yemeği sırasında Kral Fahd ile görüşmesinde Reagan’ın konuşma metninden nasıl Ortadoğu’yla ilgili kısmın kaldırıldığını anlatan Bender şunları söyledi: “Kral Fahd bana Amerikan Ulusal Güvenlik Danışmanına konuşma metninde Ortadoğu konusundaki tüm paragrafları silmesi gerektiğini aksi takdirde toplantının olumsuz olacağını söylememi istedi. Sonunda Reagan konuşma metninde bu paragrafların üzeri çizilmişti.
Kral Fahd odasına döndükten sonra, Prens Bender olanları anlattı Başkan Reagan'ın tercümanında bulunan metnin kopyasını gördüğünü söyledi. Ortadoğu’yla ilgili paragrafta şunlar yazılıydı: “Dostum Başkan Carter, Başkan Sedat ve Başbakan Begin, Camp David Anlaşmaları ile tarih yazdılar ve umarım ben, siz ve İsrail Başbakanı yeniden tarih yazarsınız. "
Prens Bender, "Satacak müzayedemiz ve sloganlarımız yok, pozisyonumuz ve eylemlerimiz var” dedi ve ekledi:  "1985-1993 yılları arasında Filistinliler Oslo Anlaşmasıyla ilgili görüşüyorlardı ancak Mısırlıları bilgilendirmedi. Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek bana Oslo anlaşması Rabin'den öğrendiğini söyledi.”
Prens sözlerini Suudi Arabistan halkına hitap ederek bitirdi: “Devletiniz ve liderliğinizin başı dik, tarih ve belgeler buna şahitlik ediyor.”



Sisi'nin Trump'ın danışmanıyla görüşmesi Mısır-ABD ilişkilerine ‘sıcaklık’ getirir mi?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi'nin Trump'ın danışmanıyla görüşmesi Mısır-ABD ilişkilerine ‘sıcaklık’ getirir mi?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısırlı parlamenterler ve siyasetçiler, bölgesel krizlerin nasıl ele alınacağına ilişkin farklı görüşlerin olduğu bir ortamda, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin dün Kahire'de ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etmesinin, ‘Kahire ile Washington arasındaki stratejik ortaklığın önemini ve bölgesel konularda devam eden istişarelerin kaçınılmazlığını’ teyit ettiğini belirtti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Boulos, Trump'ın cuma günü sona eren bölge turunun ardından bir ABD yetkilisiyle ilk kez bir araya gelen Mısır Cumhurbaşkanı'na Trump'ın ‘iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin derinliğine’ dair güvencelerini iletirken, bölgesel istikrarın yeniden tesis edilmesi, Gazze Şeridi'nde acil ateşkes sağlanması ve insani yardımların bölgeye girişine izin verilmesi konularını ele aldı.

Sisi, Mısır, ABD ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde arabuluculuk yapmak için gösterdikleri ortak çabaları takdir ederek, Mısır'ın önümüzdeki dönemde de bu koordinasyonu sürdürme isteğini vurguladı ve Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes sağlanması ve insani yardımların bölgeye girişine izin verilmesi çağrısında bulundu.

dfrgty
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos arasındaki görüşme, Mısır Dışişleri Bakanı ve İstihbarat Başkanı'nın katılımıyla gerçekleşti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Geçtiğimiz şubat ayı başında Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan resmî açıklamada Sisi'nin Trump'tan bir telefon aldığı ve Trump'ın ‘Mısır Cumhurbaşkanı’na Washington'u ziyaret etmesi ve Beyaz Saray'da kendisiyle görüşmesi için açık bir davette bulunduğu’ belirtildi. Sisi ise Trump'ı iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri güçlendirmek, Ortadoğu bölgesindeki karmaşık sorunları ve krizleri görüşmek, bölgenin istikrarını desteklemeye katkıda bulunmak ve yeni Mısır Müzesi'nin açılışına katılmak üzere mümkün olan en erken fırsatta Mısır'ı ziyaret etmeye davet etti. Ancak Beyaz Saray aynı telefon görüşmesiyle ilgili kısa bir açıklama yayınladı ve söz konusu açıklamada Sisi ya da Trump'ın herhangi bir ziyaret davetine atıfta bulunulmadı.

Trump geçen hafta çıktığı bölge turunda Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) ziyaret etti. Riyad'da bir Mısır-ABD zirvesine sahne olan 2017'deki bir önceki ziyaretin aksine Sisi ve Trump bu kez bir araya gelmedi.

Mısır Cumhurbaşkanı, Trump'ın Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması önerisini birkaç kez açıkça reddetti. Sisi, Mısır tarafından Gazze Şeridi için hazırlanan ve Arap Birliği tarafından kabul edilen yeniden inşa planında ısrar etti.

Bazıları ABD ve Mısır'ın Gazze savaşındaki farklı tutumlarını, Trump ve Sisi'nin henüz görüşmemiş olmasına bağlarken, Mısır Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Seher el-Bezzar, Trump'ın danışmanının Kahire ziyaretinin, görünürdeki siyasi farklılıklara ve bazılarının şu anda iki taraf arasındaki ilişkilerde ‘sıcaklık eksikliği’ olarak tanımlayabileceği duruma rağmen, Kahire ile Washington arasındaki anlaşma alanlarının varlığını ve karşılıklı koordinasyonun önemini yansıttığına inanıyor.

El-Bezzar Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, iki ülkenin bölgede dahil olduğu konuların çok yönlü olduğunu ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması için Katar ile ortak arabuluculuk çabalarıyla sınırlı olmadığını ifade etti.

Boulos'un ziyaretinin ‘iki ülke arasında karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar temelinde ortaklık köprülerinin kurulmasında yeni bir adımı temsil ettiğini’ belirten el-Bezzar, iki ülke arasındaki diplomatik ve parlamenter iletişim kanallarının iki ülkenin çıkarlarını gerçekleştirmeye devam ettiğini kaydetti.

o90
Mısır-ABD görüşmesinde çeşitli bölgesel konular ele alındı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

ABD işlerinden sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Hacer el-İslambuli Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Kahire ile Washington arasındaki ilişki ve iş birliğinin sadece başkanlık düzeyinde ziyaretler ya da ikili görüşmelerle bağlantılı olmadığını, ABD Başkanı'nın ekonomik boyutun ağır bastığı Körfez turu sırasında koşulların görüşmeye izin vermemiş olabileceğini söyledi. El-İslambuli, Sisi ile Trump arasında doğru zamanı bekleyen ziyaretler için karşılıklı davetler olduğuna dikkat çekti.

Mısırlı eski diplomat, ABD başkanlarının dış ziyaretlerinden önce genellikle kapsamlı hazırlıklar ve istenen hedeflere ulaşmak için düzenlemeler yapıldığına dikkat çekti. Dolayısıyla Trump'ın ziyaretlerinin gündeminde Kahire'nin yer almaması, Kahire'nin siyasi rolünün göz ardı edilmesi ya da Trump'ın ekonomik dosyaya odaklanması nedeniyle gerilen ilişkilerin bir yansıması olarak görülemez. Öte yandan Trump'ın bölge turunun amacı Mısır, ABD ve Katar'ın arabuluculuk çabaları yürüttüğü gerilimi azaltma müzakerelerine katılmak da değildi.

Mısır Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Gade Acemi, Boulos'un ziyaretini bölgesel konularda devam eden istişarelerin bir teyidi olarak nitelendirdi. Zira Acemi’ye göre Washington'un Kahire'nin rolünün farkında olduğu pek çok açık dosya var. Acemi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Washington'un Mısır'ın siyasi rolünün ve bölgesel krizlerin çözümünde oynadığı rolün farkında olduğunu belirterek, Boulos'un Cumhurbaşkanı Sisi ile yaptığı görüşmede ele aldığı dosyaların da bunu gösterdiğini söyledi.