Ürdün, Kovid-19 mücadelesinde orduyu görevlendirdi

Ürdün'ün başkenti Amman'da dün özel bir okuldaki öğrenciler (Reuters)
Ürdün'ün başkenti Amman'da dün özel bir okuldaki öğrenciler (Reuters)
TT

Ürdün, Kovid-19 mücadelesinde orduyu görevlendirdi

Ürdün'ün başkenti Amman'da dün özel bir okuldaki öğrenciler (Reuters)
Ürdün'ün başkenti Amman'da dün özel bir okuldaki öğrenciler (Reuters)

Ürdün’de, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı kapsamlı bir yasak uygulanırken, sağlık yetkilileri dün (çarşamba) yaptıkları açıklamada, bin 199 yeni vaka kaydedildiğini açıkladı. Açıklamada, vakaların çoğunun başkentte ve nüfusun yoğun olduğu bölgelerde ile İrbid ve Zerka şehirlerinde tespit edildiği toplam vaka sayısının 20 bin 200'e yükseldiği belirtildi.
Ülkede son 24 saatte Kovid-19 kaynaklı 9 yeni ölüm kaydedilirken, hayatını kaybedenler 131 kişiye yükseldi. Ölenlerin çoğunun ise tıbbi geçmişi olan yaşlı kişiler olduğu bildirildi. Ürdün’deki tıbbi kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada hastanelerde bir dizi kritik vaka olduğunu ifade ettiler.
Ürdün hükümeti, koronavirüs vakalarındaki ciddi artış ve ülkede çeşitli bölgelerdeki ana odak noktalarda salgının yayılmasını kontrol etme amacıyla, cuma gününden pazar sabahına kadar kapsamlı bir yasağın uygulandığını duyurdu.

Salgınla mücadelede ordu devrede
Ürdün Silahlı Kuvvetleri dün sabah, halkın, kurallara uymayanlara karşı resmi kurumların gevşeklik gösterdiği yönündeki eleştirilerinin ardından kapsamlı sokağa çıkma yasağının uygulanmasını sağlamak için Krallığın bazı bölgelerinde konuşlanmaya başladı.
Hükümet, kapsamlı ve haftalık olarak tekrarlanan yasaklama kararlarını açıklamazken, ilgili kaynaklar Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada her hafta cuma ve cumartesi günleri yasağın uygulanacağını belirtti. Kaynaklara göre söz konusu yasaklar, özel çiftliklerde düğün yapmakta ısrar edenlerin olması, son cuma namazında fiziki mesafeye bağlı kalınmaması ve camilerde ihlallerin tekrarlandığı bir zamanda geldi.
Ürdün hükümeti, camilerin, ibadethanelerin, kafelerin ve restoranların yeniden açılmasıyla Krallığın çeşitli bölgelerinde koronavirüse karşı kamu güvenliği koşullarını ihlal edenlere yönelik cezaları sıkılaştırdı.
Hükümet daha önce Ürdün Enformasyon Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Emced el-Adayile aracılığıyla, 17 Sayılı 2020 tarihli kararıyla önlemleri ihlal edenlere yönelik daha önceki yaptırımlarını sıkılaştırmıştı.
Bu karara göre cezalar, ilk ihlalde 500 dinardan az ve bin dinardan fazla olmamak üzere para cezası verilmesini, ihlalin tekrarlandığı durumlarda ise bir yılı geçmemek üzere hapis veya en az bin, en fazla 3 bin dinar para cezası veya bu cezaların her ikisinin verilmesini içeriyor.
Kararda ayrıca, “Kanuna aykırı toplantı düzenleyenlere ilk ihlalde bin dinardan az, 3 bin dinardan fazla olmamak üzere para cezası verilmesi, ihlalin tekrarlanması durumunda ise 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya 2 bin dinardan az ve 3 bin dinardan fazla olmamak üzere para cezası verilmesi ya da bu cezaların her ikisinin birlikte uygulanmasını” şart koşuyor.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24