Berlin'de Kovid-19 önlemleri yeniden sıkılaştırılıyor

Berlin'de kafeler kapılarını açtı (Arşiv-DPA)
Berlin'de kafeler kapılarını açtı (Arşiv-DPA)
TT

Berlin'de Kovid-19 önlemleri yeniden sıkılaştırılıyor

Berlin'de kafeler kapılarını açtı (Arşiv-DPA)
Berlin'de kafeler kapılarını açtı (Arşiv-DPA)

Almanya'nın başkenti Berlin'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarındaki artış üzerine yeni tedbirler alındı. Buna göre 10 Ekim'den itibaren Berlin’de restoranlar, barlar, kafeler ve büfeler yerel saatle 23.00-06.00 arasında kapalı kalacak. Berlin esnafı ise kısıtlamaların mali krize neden olacağını belirtti.
Almanya'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vak'alarındaki artış yetkilileri harekete geçirdi. Almanya'nın başkenti Berlin'de uzun tartışmalardan sonra Kovid-19 önlemlerinin tekrar sıkılaştırılmasına karar verildi. Sonbaharla birlikte vak'a sayısından görülen ani artış, kısıtlamaları beraberinde getirdi. Buna göre 10 Ekim Cumartesi gününden itibaren Berlin'de restoranlar, barlar, kafeler ve büfeler yerel saatle 23.00-06.00 arasında kapalı kalacak. Akaryakıt istasyonlarında aynı saat dilimleri arasında sadece benzin ve önemli yedek parçalar satılabilecek, alkollü içecek satışı ise olmayacak. Evler dahil kapalı mekanlarda 10'dan fazla kişi özel eğlenceler için bir araya gelemeyecek. Yine açık alanlarda saat 23.00'ten sonra 5'ten fazla kişi sokakta bir araya gelemeyecek. Alınan söz konusu önlemlerle özellikle gençlerin parklarda kaçak parti yapmalarının önüne geçilmek isteniyor. Tiyatro ve opera gibi sanatsal etkinliklerin ise devam etmesine karar verildi.
Berlin'de Cumartesi günü yürürlüğe girecek yeni tedbirlerinin ilk etapta 31 Ekim'e kadar devam etmesi öngörülüyor.

“Tıbbi olarak hala olağanüstü bir durumdayız”
Sağlık İdaresi geçtiğimiz Salı günü Berlin'deki vak'a sayısını 378 olarak açıklarken Berlin Eyalet Başbakanı Michael Müller, yeni tedbirler için herkesten anlayış ve yardım beklediklerini söyledi. Müller, “Tıbbi olarak hala olağanüstü bir durumdayız” dedi. Berlin Eyaleti Sağlık Senatörü Dilek Kalaycı da geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, "Sosyalleşme zamanı bitti. Berlin'deki durum ciddi. Salgını kontrol altına almada herkesin sorumluluğu var” ifadelerini kullanmıştı.
Berlin esnafı kısıtlamalardan endişeli
Berlin'de faaliyet gösteren çok sayıda Türk esnaf ve işletme sahibi de yeni tedbirlerin beraberinde getireceği ekonomik krizden endişeli. Mali olarak zor günler geçiren işletmeler, devlet yardımları ve yaz döneminde tedbirlerin az da olsa gevşetilmesiyle bir nebze rahat nefes almıştı. Fakat hızla artan vak'aların ardından getirilen yeni tedbirlerin, yine mali krize neden olmasından korkuluyor.

“Bizleri ekonomik açıdan baya sarsacak”
Başkentte yeni açılan restoranın işletmecisi Macit Kaya yeni tedbirlerin kendilerini sarsacağını söyledi. Tedbirlerin beklenmedik bir anda sıkılaştırıldığını belirten Kaya, “Sadece 3-4 haftalık bir müesseseyiz. Dükkanların birdenbire saat 23.00'te kapanacak olması bizleri ekonomik açıdan baya sarsacak. Benim anlamadığım konu, neden gece saat 23'den sonra tedbirler sıkılaştırılıyor. 23'e kadar da olan zaten oluyor. Burada toplumun bilinçli olması lazım. Maskemizi takacağız, mesafemizi koruyacağız, olay bu" dedi.
Başkentte 14 senedir büfe işleten Ali Malay da halkın salgından ekonomik, psikolojik ve sağlık açısından oldukça etkilendiğini ifade etti. Malay, kısa bir süre içerisinde hayatın tekrar normalleşmesini umduğunu dile getirdi.

"Yardım ettiklerini söylüyorlar ama yardım falan yok"
Kafe sahibi Muhammet Yıldırım ise getirilen yeni önlemlere yönelik, "Saat 23'e kadar korona olmuyor millet, 23'den sonra mı oluyor” diye konuştu. Yıldırım, esnaf olarak zarar ettiklerini, yapılan yardımların da işe yaramadığını kaydetti. Zarar üstüne zarar ettiklerini ifade eden Yıldırım, "Yardım ettiklerini söylüyorlar ama yardım falan yok. Yok krediymiş, yok kolay veriliyormuş, hiçbir şey yok. Bir kez 14 bin Euro verdiler, onu da burnumuzdan getirdiler. Bizim işimiz zaten saat gece 23'den sonra başlıyor. İlk dalgayı bir şekilde atlattık, zaten sallanıyorduk ki şimdi bu yeni uygulama geldi. İşçimiz var, sigortamız, vergimiz var. Bakalım ay sonuna kadar bekleyeceğiz, ay sonu da herhalde anahtarları ev sahibine teslim ederiz” dedi.

Eyaletler birbirini suçluyor
Artan vak'alar Bavyera eyalet yönetimi ile Berlin arasında sert tartışmalar yaşanmasına da neden oldu. Bavyera Eyalet Başbakanı Marcus Söder, Berlin yönetimine yaptığı eleştiride, “Berlin'deki durum beni açıkça endişelendiriyor. Korkarım artık durum kontrol edilemezliğin eşiğinde” demişti. Bu eleştiriye sert karşılık veren Berlin Eyalet Başbakanı Michael Müller ise, “Normalde Berlin ile ilgilenmeyenler, aniden Berlin'de nelerin yapılması gerektiğini herkesten iyi biliyor. Bavyera'daki enfeksiyonların sayısı Berlin'dekinden daha iyi değil. O zaman şu soruyu sormak gerekir. Kim, kimi parmağıyla işaret ediyor” ifadelerini kullandı.



İskoçya Başbakanı Gazze'deki durumu “soykırım” olarak nitelendirdi

Gazze şehrindeki bir aşevinden yiyecek almak için mücadele eden Filistinliler (Reuters)
Gazze şehrindeki bir aşevinden yiyecek almak için mücadele eden Filistinliler (Reuters)
TT

İskoçya Başbakanı Gazze'deki durumu “soykırım” olarak nitelendirdi

Gazze şehrindeki bir aşevinden yiyecek almak için mücadele eden Filistinliler (Reuters)
Gazze şehrindeki bir aşevinden yiyecek almak için mücadele eden Filistinliler (Reuters)

İskoçya Başbakanı John Swinney, Edinburgh Sanat Festivali'nde (Fringe) defalarca sahnelenen bir gösterinin Filistin yanlısı protestocular tarafından boykot edilmesinin ardından yaptığı açıklamada Gazze'de devam eden krizi ‘soykırım’ olarak nitelendirdi.

Polis, Edinburgh'daki The Stand Comedy Club’a çağrıldı. İngiliz haber ajansı PA Media'ya göre Başbakan Swinney komedyen Susan Morrison ile yaptığı sohbet sırasında altı farklı protestocu grubu tarafından yedi kez protesto etti.

Protestocular, Swinney’e Gazze Şeridi’ndeki krizi soykırım olarak nitelendirmesini ve devletin silah şirketlerine sağladığı finansmanı durdurmasını istedi.

Etkinlik sonrası gazetecilere açıklamada bulunan Başbakan Swinney, “Filistin'de bir soykırım yaşandığı çok açık. Bunu inkar etmek mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Swinney, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Korkunç soykırım niteliğindeki zulümlere dair raporları gördüm. Bunu ifade ettim, ama belli ki bu mesaj herkese ulaşmadı, ama benim hissettiğim bu.”

İskoç hükümeti, mühimmat üretimini doğrudan finanse etmemesine rağmen, silah üreten şirketlerdeki mesleki eğitim programlarına fon sağladığı için yoğun eleştirilere maruz kaldı.

Etkinlik boyunca, izleyiciler arasında bulunan protestocu gruplar, üzerinde ‘soykırım’ yazan pankartlar taşıyarak Başbakan Swinney’i protesto etti.

Etkinlik devam ederken, gruplar daha da güçlendi ve iki grup aynı anda ayağa kalkarak Başbakana öfkeyle ‘Soykırım olarak nitelendirin’ diye bağırıp sloganlar attı.

Güvenlik ekibinin üyeleri, protestocuların Sweeney'e yaklaşmasını engellemek için sahnenin önüne adeta duvar ördü. Ardından protestocuları uzaklaştırmak için üniformalı üç polis memuru olay yerine geldi.