Lübnan'da seçim yasasıyla ilgili anlaşmazlıklar mezhepsel uyumu canlandırıyor

Lübnan'da seçim yasasıyla ilgili anlaşmazlıklar mezhepsel uyumu canlandırıyor
TT

Lübnan'da seçim yasasıyla ilgili anlaşmazlıklar mezhepsel uyumu canlandırıyor

Lübnan'da seçim yasasıyla ilgili anlaşmazlıklar mezhepsel uyumu canlandırıyor

Parlamento seçimleri için yeni bir yasa hususundaki tutarsızlıklar, mezheplerin adil bir şekilde temsil edildiği bir Senato kurup, mezhepsel kısıtlamanın dışında orantılı bir oylama sistemi benimseyen ‘modern’ bir yasanın tarafları ve bu önermenin Lübnan formülüne zarar verdiğini, mezhepler arasındaki dengeleri tehdit ettiğini düşünenler arasında mezhepsel uyum şeklini alan siyasi bir çatışmayı ve bölünmeyi ateşledi.
Bir sonraki parlamento seçimleri Mayıs 2022’de yapılacak. Geçtiğimiz Çarşamba günü Temsilciler Meclisi’ndeki ortak komite toplantısında başlayan yeni seçim yasası tartışması bu çatışmalara yol açtı. Oturumda bir gündem tartışması olmamasına rağmen mesele, parlamento seçimleriyle ilgili kanun tekliflerinin sunulmasıyla sınırlı kaldı. Bu teklifler arasında, Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri liderliğindeki Kalkınma ve Kurtuluş Bloğu’nun önerdiği yasa, ayrıca Senato’nun kurulmasıyla bağlantılı olarak Lübnan’ın tek bir seçim bölgesi olması temelinde, mezhepsel kısıtlamanın dışında orantılı bir oylama sisteminin kabul edilmesini öneren bir yasa da yer alıyor.
Çatışmanın yansımaları 8 Ekim’de de devam etti. Öyle ki Lübnan Kuvvetleri Partisi Samir Caca, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Parlamentodaki varlığımız olmasaydı, seçim yasası komplosu dün parlamentodan geçecekti” dedi. Meclis Başkanı Nebih Berri’nin basın bürosu ise “Mevcut öneri dışında önceki tüm seçim yasaları, Lübnan’ın geleceğine karşı bir komplo olarak kabul edilebilir. Diğer tarafa karşı değil, Lübnan için zafer ruhuyla okuyun” yanıtını verdi.
Öneri, mezhepsel uyum şeklini alan bir bölünmeyle sonuçlandı. Özgür Yurtsever Hareket ve Lübnan Kuvvetleri arasındaki ayrılığa rağmen, Yurtsever Hareket, ‘Lübnan’ı tek bir bölge olarak kabul eden herhangi bir yasanın mezhep dengesini bozacağı ve Hristiyanların reddettiği sayısal demokrasiye bir giriş noktası olarak kabul edileceği’ yasa üzerinde değişiklik yapmayı desteklese bile, Lübnan’daki en büyük iki Hristiyan parti olan bu iki parti mevcut yasayı kabul etme pozisyonunda bir araya geldi. Öneriye karşı çıkan taraflar da Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Özgür Yurtsever’e göre ‘rejimi değiştirmek için temel bir madde olarak görülen ve diyaloğa ihtiyaç duyan’ bir Senato kurulması önerilirken, en güvenli ve ‘en iyi temsil’ olarak yasalara bağlı kalındığını vurguladı.
Berri başkanlığındaki Kalkınma ve Kurtuluş Bloğu, mezhep kısıtlaması dışında bir seçim yasasını desteklemek için ‘İlerici Sosyalist Parti’ bloğu olan ‘Demokratik Buluşma’ bloğu ile parlamentoda bir araya geliyor. Ancak Lübnan’ın tek bir seçim bölgesi olarak kabul edilmesi hususunda fikir ayrılıkları var. Öyle ki kaynaklara göre ‘seçim dairesinin şekline bakmayı’ destekleyen ‘Sosyalistler’, bunu reddederken, ‘Müstakbel Hareket’ mevcut yasada bölünmüş dairelerin yeniden değerlendirilmesini destekliyor.

Mevcut seçim yasası, Hristiyanların temsilcilerini oylarıyla teslim etmelerine olanak sağlıyor
2018 seçimlerinin temelini oluşturan mevcut seçim yasası, yargıya dayalı tercihli bir oyla vilayetlerdeki seçim dairelerine göre nispi bir seçim sistemini benimsiyor ve Hristiyanların temsilcilerinin büyük bir kısmını Hristiyanların oylarıyla teslim etmelerine olanak sağlıyor. Yasa, ‘Özgür Yurtsever Hareket’ ve müttefiklerine 29, ‘Lübnan Kuvvetleri’ne 16 milletvekili gönderiyor.
Demokratik Buluşma Bloğu üyesi Milletvekili Hadi Ebu el-Hasan, oturumda yasayla ilgili çelişkili mesajlar hakkında söylenenlerin, geriye kalan ulusal diyalog alanında sağlıklı olduğunu söyledi. Ebu el-Hasan, “Ana tavrımız, dar hesaplardan ulusal bir bolluğa çıkmaktır. Çünkü her iki taraf da kazanımlarını korumak isterse bir vatan inşa etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Milletvekili Hadi Ebu el-Hasan, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Özel düzeyde mevcut yasa uyarınca seçildik ve bu bizi blok veya parti olarak rahatsız etmiyor. Ancak ulusal düzeyde bu yasa sistemin gelişmesine katkıda bulunmuyor” dedi.
Milletvekili, “Bizim önerimizin amacı, mezhepsel durumdan çıkmak için siyasi sistemi geliştirmek ve mezhep kotaları dışında hesap verebilirliğe dayalı devletler kurmaktır. Sivil devlete ve daha sonra laikliğe gittiğimizde, mezhepçiliğe sığınma ihtiyacı artık kalmaz” ifadelerini kullandı. Ebu el-Hasan, “Senatonun kurulmasıyla birleştirilen herhangi bir yasa, tüm mezheplerin temsil edildiği ve mezhepler ile azınlıkların haklarını güvence altına alan bir mezhep temeline dayanır” dedi.
Aynı şekilde Hristiyanlar, Lübnan’ın tek bir seçim dairesi olmasına dayalı mezhepsel kısıtlamanın dışında bir yasa ile ilgili önerileri reddetmekte bir oldu. Öyle ki Lübnan Kuvvetleri ve Özgür Yurtsever, böyle bir yasa benimsemenin, ‘ ülkedeki siyasi bir kararla, Lübnan’ın çehresinin değişmesine’ yol açacağında hem fikir.
Lübnan Kuvvetleri’nde Medya ve İletişim Birimi Başkanı Charles Jabbour, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Seçim yasaları, cumhurbaşkanının seçildiği ve hükümetlere güven verilen, Lübnan’daki yetkililerin anası olan Tesilciler Meclisi’nin seçilmesine olanak sağlar ve onun aracılığıyla siyasi hayat yönetilir. Sonuç olarak seçim yasası, Lübnan’ın çehresini değiştiren sayısal demokrasi yoluyla belli bir gücün iktidarı ele geçirmesine ve ülkenin çehresinin değişmesine yol açıyor. Seçim yasalarının ulusal bir tüzük karakteri vardır. Caca’nın tweet’i, siyasi anın bir tartışma anı olmadığını ve tartışmalı nitelikteki konuları tartışılması için uygun olmadığını doğrulamak için geldi. Zira şu an tamamen bağımsız bir hükümet kurmak ve erken parlamento seçimlerine gitmek gibi iki önceliğe odaklanmamız gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.



Irak Güvenlik Konseyi'ne: İsrail çatışmayı genişletmek için iddia ve bahaneler üretiyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
TT

Irak Güvenlik Konseyi'ne: İsrail çatışmayı genişletmek için iddia ve bahaneler üretiyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)

Irak Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Bağdat'ın BM Güvenlik Konseyi (BMGK), BM Genel Sekreteri, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) İsrail'in “tehditlerine” ilişkin mektuplar gönderdiğini bildirdi.

Irak Haber Ajansı tarafından aktarılan açıklamada, Bağdat'ın İsrail'den “bölgede devam eden şiddeti durdurmasını ve tehditlerine son vermesini” talep ettiği belirtildi.

İsrail'in “çatışmayı genişletmek amacıyla bölgede iddialar ve bahaneler yarattığı” belirtilen açıklamada, Irak'ın Güvenlik Konseyi'ne başvurmasının “Konsey'in uluslararası barış ve güvenliğin korunmasındaki rolünü yerine getirme isteğinden kaynaklandığı” ifade edildi.

Açıklamada ayrıca Irak'ın “hava sahasının komşu bir ülkeyi hedef almak üzere kullanılması konusunda itidalli davranmaya istekli olduğu” vurgulandı.

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin dün yaptığı açıklamada, Bağdat'ın İsrail'den “açık bir tehdit” aldığını duyurdu. Resmi haber ajansına göre Hüseyin, Kürdistan Bölgesi'nin Duhok kentinde düzenlenen “Amerikan Üniversitesi Forumu” sırasında yaptığı konuşmada, “silahlı kuvvetlerin Irak topraklarından yapılacak herhangi bir saldırıyı önlemek için Başbakan'dan emir aldığını” ve ülkesinin “savaş istemediğini, tehlikeyi ortadan kaldırmaya çalıştığını” vurguladı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar daha önce BMGK başkanına bir mektup göndererek, İran yanlısı silahlı grupların Irak'taki faaliyetlerinin ele alınması için derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunmuş ve Irak hükümetinin kendi topraklarında ya da topraklarından yapılan her türlü eylemden sorumlu olduğunu söylemişti.