Filistin’den ‘Uluslararası Barış Konferansı’ girişimi

New York'taki BM Filistin delagasyonu uluslararası barış konferansı için temaslarda bulunuyor

Filistin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Riyad Mansur (Reuters)
Filistin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Riyad Mansur (Reuters)
TT

Filistin’den ‘Uluslararası Barış Konferansı’ girişimi

Filistin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Riyad Mansur (Reuters)
Filistin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Riyad Mansur (Reuters)

Filistin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, önümüzdeki yılın başlarında uluslararası barış konferansı düzenlemek amacıyla, Çarşamba günü (7 Ekim’de) New York'ta hazırlık toplantısı düzenlendiğini açıkladı.
Mansur Filistin'in Sesi Radyosu’na verdiği röportajda, toplantının önümüzdeki yıl BMGK’ya girecek olan Kenya ve Hindistan'ın yanı sıra 7 ülkeden oluşan bağlantısız ülkeler bloğunu da içerdiğini söyledi. Mansur toplantıda, Amerikan tekelinden uzakta, tüm uluslararası tarafların müzakerelere destekleri temelinde, uluslararası bir barış konferansı düzenleme girişiminin tüm detaylarının konuşulduğunu açıkladı.
Mansur, toplantının uluslararası barış konferansı düzenlemeye hazırlanmak, Filistin meselesini BM himayesinde ve daha geniş bir uluslararası katılımla çözmek için pratik adımların başlatılması çerçevesinde gerçekleştirildiğini vurguladı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, “Yüzyılın Anlaşması” olarak adlandırılan Amerikan projesine karşılık Filistinliler ve İsrailliler arasındaki müzakereleri desteklemek için çok taraflı bir mekanizma ile sonuçlanan uluslararası bir barış konferansı düzenlemeyi teklif etmiş ancak uluslararası bir cevap alamamıştı. Abbas, geçen ay BMGK’da yaptığı konuşmada, Uluslararası Örgüt Genel Sekreteri Antonio Guterres'ten Uluslararası Dörtlü ve uluslararası taraflarla gelecek yıl başlayacak bir uluslararası barış konferansı düzenlemek üzere hazırlıklara başlamasını talebini tekrarladı.
Mansur, önümüzdeki yılın başlarında barış konferansının düzenlenmesi için BMGK üye ülkeleri ve uluslararası taraflarla yoğun görüşmeler ve temasların yapıldığını belirtti ve bu konuda çalışmalar yapmak için Filistin’in teklifini BMGK’ya sunduğunu belirtti.
Filistin Büyükelçisi, bu tür bir uluslararası konferans düzenlemenin, uluslararası aktörlerle istişare ve koordinasyon açısından büyük çaba ve hazırlık gerektirdiğine dikkat çekti. Büyükelçi, Filistin Hükümetinin bu sorunun çözümüne dair seçiminin uluslararası fikir birliği ve iki devletli çözüme sahada ulaşılmasını destekleyen ilgili BM kararları olduğunu vurguladı. Mansur, "Yüzyılın Anlaşması" olarak bilinen ABD barış planının ise uluslararası bir uzlaşma sağlamadığını dile getirdi.
Bu ayın sonunda BMGK’nın Filistin meselesiyle ilgili yapacağı genel oturumda konuşulacak konulara ve Filistin girişimine uluslararası ilgi giderek artıyor.



Saddam Hüseyin'in Ticaret Bakanı ABD yaptırımlarından muaf tutuluyor

 Eski Irak Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih (Arşiv)
Eski Irak Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih (Arşiv)
TT

Saddam Hüseyin'in Ticaret Bakanı ABD yaptırımlarından muaf tutuluyor

 Eski Irak Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih (Arşiv)
Eski Irak Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih (Arşiv)

Eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin rejiminin ABD güçleri tarafından devrilmesinden yaklaşık yirmi yıl sonra Washington, onun temel direklerinden biri olan Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih el-Ravi'ye yönelik yaptırımları kaldırıyor.

El-Ravi, eski rejimin devrilmesinden aylar sonra 2003 yılında tutuklandı ve yaklaşık dokuz yıl sonra Irak yetkilileri tarafından serbest bırakıldı. ABD güçlerinin, Saddam Hüseyin liderliğindeki en çok aranan 55 kişiden oluşan listesinde 35. sıradaydı.

El-Ravi, serbest bırakılmasından sonra bir Arap ülkesinde kaldı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yıllar sonra, Irak'a abluka uygulanmasından yaklaşık beş yıl sonra BM kararları uyarınca uygulamaya konulan “karne” sisteminin tasarlanmasındaki deneyimlerini anlattığı “Kıtlığı Önlemek” adlı bir kitap yazdı.

Bu sistemin, 1990'larda Irak nüfusunun çoğunluğu için belirli sınırlar dahilinde, temel gıda maddelerine erişimi garanti altına almış olması dikkat çekicidir. Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgalinin ardından uluslararası yaptırımlar kapsamında Irak'a uygulanan ekonomik ablukanın etkilerini hafifletmeye yardımcı olduğuna inanılmaktadır.

El-Ravi, serbest bırakıldıktan ve kendisine yöneltilen tüm suçlamalardan beraat ettikten sonra çeşitli Arap ve uluslararası medya kuruluşlarına röportajlar verdi. Irak dışında herhangi bir mal varlığına veya gayrimenkule sahip olduğunu açıklamamıştır; bu da ABD yaptırımlarına dahil edilmesinin, eski Irak rejiminin tüm unsurlarını kapsayan genel bağlamda gerçekleştiği anlamına gelmektedir.

ABD Hazine Bakanlığı, bu haftanın başlarında, Anbar Vilayeti doğumlu Iraklı bakanın isminin yaptırım listesinden çıkarılmasına karar verdiğini duyurdu.

Eski Irak Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih, 1990'lardaki ablukalara karşı koymak için karne sistemini başlattı (Arşiv)Eski Irak Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih, 1990'lardaki ablukalara karşı koymak için karne sistemini başlattı (Arşiv)

Saddam'la 'tartışma'

El-Ravi 1967 yılında Bağdat Üniversitesi'nden mezun olmuş ve 1978 yılında Birleşik Krallık'ta doktorasını tamamlamıştır. Daha sonra Bağdat'a döndü ve 1981 yılına kadar Planlama Bakanlığı Genel Müdürlüğü ve Bağdat Üniversitesi'nde öğretim üyeliği görevlerinde bulundu.

Daha sonra Cumhurbaşkanı'nın ekonomik işlerden sorumlu danışmanlığı ve Ağustos 1987'ye kadar Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanlığı gibi üst düzey görevlerde bulundu. Çağdaşı gözlemcilerin ve politikacıların ifadelerine göre Ticaret Bakanlığı görevini üstlenecek en iyi isimlerden biri olarak kabul ediliyordu.

El Ravi, televizyon röportajlarından birinde, Saddam Hüseyin'in bir kabine toplantısı sırasında bakanlardan birinin, bakanların karne dağıtım sisteminin dışında tutulmasını istemesi üzerine bu karara itiraz ettiğini iddia etmiştir. Saddam her bakan için kotayı arttırmayı kabul ettiğinde, el-Ravi itiraz ederek, bu önlemin karne sisteminin çökmesine yol açacağını iddia etti. Eski bakana göre, Saddam anayasal yetkilerine müdahale edilmemesini talep etti ve toplantıyı öfkeyle bitirdi. Saddam Hüseyin ertesi sabah tekrar geldi ve bakanın söyledikleri doğru olduğu için emrini yerine getirmemesini istedi.