Suudi Arabistan’dan Moritanya’ya açık destek

Moritanya Cumhurbaşkanı Suudi Arabistan’ın Afrika İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Kattan ile görüştü

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani, Suudi Arabistan’ın Afrika İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmed Kattan ile bir araya geldi.
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani, Suudi Arabistan’ın Afrika İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmed Kattan ile bir araya geldi.
TT

Suudi Arabistan’dan Moritanya’ya açık destek

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani, Suudi Arabistan’ın Afrika İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmed Kattan ile bir araya geldi.
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani, Suudi Arabistan’ın Afrika İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmed Kattan ile bir araya geldi.

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani, Afrika turu kapsamında Novakşot’u ziyaret eden Suudi Arabistan’ın Afrika İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmed Kattan’ı kabul etti.
Kattan, Moritanya Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği görüşmeyi "önemli" olarak nitelendirerek, ülkesinin çeşitli konulardaki onurlu ve olumlu duruşu için Moritanya’ya hükümetine takdir ve teşekkür ilettiklerini bildirdi.
Açıklamasında Moritanya Cumhurbaşkanı ile görüşmesi ve Afrika turuna da değinen Kattan, görüştüğü tüm liderlerle Suudi Arabistan Krallığı’nın bakış açısıyla yakınlaşma olduğunu söyledi.
Öte yandan, Suudi Arabistan  Kalkınma Fonu (SDIF) aracılığıyla Moritanya'da finanse edilen kalkınma projelerine değinen Suudi Bakan, Gazvani’nin, “Suudi Kalkınma Fonu'nun bu konuda oynadığı olumlu rol için teşekkür ve takdirini”  dile getirdiğini kaydetti.
Kattan, Suudi Arabistan hükümetinin yakında Suudi Kalkınma Fonu'ndan yeni projeleri finanse etmeyi düşünmenin yanı sıra Moritanya'da finanse ettiği projeleri gözden geçirmek için bir ekip göndereceğini açıkladı.
Suudi Arabistan, Moritanya'daki projelerin en büyük yatırımcısı ve finansörlerinden biridir. Moritanya hükümeti ve Cumhurbaşkanı, özellikle maden, tarım ve yoksulluğun azaltılması sektörleri için yaklaşık 500 bin euroya mal olacak korona salgınının etkilerinden kurtulmak için ilan ettiği "ekonomik kalkış" planını destekleme iddiasına giriyor.
Muhammed Vild el-Gazvani görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan’ın ülkesine karşı oynadığı rolü takdir ettiğini söyleyerek, ilişkilerin her alanda geliştirilmesi için çaba sarf edildiğini bildirdi.
Bu bağlamda Kattan ve Sahel Grubu’nun dönem başkanlığını yürüten Gazvani arasında gerçekleşen görüşmede, Suudi Arabistan’ın DEAŞ ve el Kaide ile bağlantılı terörist gruplara karşı savaş veren ülkeleri desteklemedeki rolü masaya yatırıldı.
Diğer yandan Suudi bakan, beş Sahel ülkesi arasında terör saldırılarından en çok etkilenen iki ülke olan Mali ve Burkina Faso'yu ziyaret etti. Kattan, iki ülke başkanlarıyla terörizmle mücadele ve bölgesel durumla ilgili görüşmelerde bulundu.



Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
TT

Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Bağdat'taki diplomatik kaynaklar, Iraklı yetkililerin İsrail-İran savaşına sürüklenmekten korktuğunu ve bunu ‘Irak için, ülkenin üçte birini işgal eden DEAŞ’ın oluşturduğu tehditten daha tehlikeli bir beka sorunu’ olarak gördüklerini açıkladı.

Kaynaklar, DEAŞ’ın Irak’ın bedeninden atılması gereken yabancı bir cisim olduğunu, özellikle de Bağdat'ın DEAŞ’la mücadelesinde uluslararası ve bölgesel destek gördüğünü, ancak savaşın Irak'ın birliğini tehdit ettiğini belirttiler.

Söz konusu ‘beka sorunu’ aşağıdaki maddelerle açıklanabilir:

* Savaşın patlak vermesiyle Bağdat, Azerbaycan ve diğer kanallar aracılığıyla İsrail'den, Irak topraklarından kendisine yönelik herhangi bir saldırıya ‘katı ve acı verici’ misilleme yapacağına dair mesajlar aldı. Mesajlarda, Iraklı yetkililer kendi topraklarından başlatılan saldırılardan sorumlu tutuluyordu.

* Washington, önceki tavsiyelerinden doğrudan uyardı ve İran yanlısı grupların düzenleyeceği saldırıların yol açabileceği ağır sonuçlara dikkati çekti.

hnjıo
Koordinasyon Çerçevesi destekçileri, Irak güvenlik güçlerinin ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği'ne giden köprüyü kapatmak için kurduğu barikatın üzerine İran bayrağı dikiyorlar (AP)

* Iraklı yetkililer, ‘felaket senaryosu’ olarak nitelendirdikleri bir durumun yaşanmasından yani Irak'taki silahlı grupların İsrail'e saldırmasından ve İsrail'in de savaşın başında Lübnan'daki Hizbullah liderlerine veya İranlı generallere ve bilim adamlarına yaptığı gibi bir dizi suikast düzenlemesinden endişe duyuyorlardı.

* Kaynaklar, milislere ağır darbeler indirilmesinin Şii sokakları kızıştıracağını ve bu durumun dini otoriteyi sert bir tavır almaya iteceğini, bunun da krizin Şii-İsrail çatışmasına dönüşmesine yol açacağını belirtti.

* Bu senaryo, Irak'ın o dönemdeki Şii bileşeninin Irak'ı önlenebilir bir savaşa sürükleme sorumluluğunu üstleneceği endişelerini uyandırdı.

* Diğer bir tehlike ise Kürtlerin, Irak yönetiminin tek bir bileşeni temsil ediyormuş gibi davrandığını, ülkenin savaşlardan yorulduğunu ve bölgenin Bağdat'tan uzak durmayı tercih ettiğini, çünkü ona yaklaşmanın istenmeyen savaşlara sürüklediğini ilan etme olasılığı.

* Muhammed Şiya es-Sudani hükümeti kararlılık ve bilgelikle hareket etti. Farklı kesimlere göre ülkenin birliğini tehdit eden herhangi bir çatışmaya sürükleme girişimine müsamaha göstermeyeceğini bildirdi ve diğer yandan bölgesel ve uluslararası güçlerle, özellikle Amerika ile iletişim kanallarını açık tuttu.

cvfbghjuk
Iraklı milisler, geçtiğimiz ekim ayında Bağdat'ta İran'ın İsrail'e verdiği yanıtı kutlarken (Reuters)

* Iraklı yetkililer, İranlı yetkililerin milis grupları savaşa katılmaya teşvik etmek yerine sükuneti korumaya teşvik eden tutumundan yararlandı.

* Bir başka önemli faktör ise silahlı grupların, özellikle Lübnan'da Hizbullah'ın maruz kaldığı saldırılar ve İsrail’in İran’ın derinliklerinde gerçekleştirdiği nokta atışı saldırılar, İsrail'in kendisine düşman olan örgütler hakkında kesin bilgilere sahip olduğunu ve teknolojik üstünlüğü ve bu saldırılar sayesinde hedeflerine ulaşabildiğini gösterince savaşın kendi kapasitelerinin ötesinde olduğunu fark etmeleriydi.

* Kaynaklar, baskılara ve çabalara rağmen ‘devletin kontrolü dışındaki grupların’ üç saldırı hazırlığı yaptığını, ancak yetkililerin saldırıların gerçekleştirilmesinden önce bunları engellediğini belirtti.

Kaynaklar, İsrail'in savaşı İran topraklarına taşıması ve ABD’yi İran'ın nükleer tesislerini hedef almaya teşvik etmesi nedeniyle İran'ın derin bir yara aldığını tahmin ediyor. İran nükleer programıyla ilgili gerekli tavizleri vermezse yeni bir savaşın çıkması ihtimaller dahilinde.