Ürdün’de koronavirüsten günlük en fazla ölü sayısı kayda geçti

Sokağa çıkma yasağının uygulandığı Ürdün caddelerinde sadece temizlik işçileri vardı. (Reuters)
Sokağa çıkma yasağının uygulandığı Ürdün caddelerinde sadece temizlik işçileri vardı. (Reuters)
TT

Ürdün’de koronavirüsten günlük en fazla ölü sayısı kayda geçti

Sokağa çıkma yasağının uygulandığı Ürdün caddelerinde sadece temizlik işçileri vardı. (Reuters)
Sokağa çıkma yasağının uygulandığı Ürdün caddelerinde sadece temizlik işçileri vardı. (Reuters)

Ürdün Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre ülkede pandeminin başlamasından bu yana günlük en yüksek ölüm vakası dün meydana geldi. Bakanlık koronavirüs yüzünden bir günde 22 kişinin öldüğünü, toplam ölü sayısının 166’a çıktığını bildirdi. 
Bakanlık istatistiklerine göre cuma günü bin 230 vaka tespit edildi. Vakaların bin 406 ile yoğunlaştığı yer başkent Amman oldu. Pandeminin başlangıcından bu yana Ürdün’de vaka sayısı 22 bin 763’e ulaştı.
Ürdünlüler hafta sonunu zorunlu olarak evlerinde geçirdiler. Ürdün ordusu şehrin giriş çıkışlarını kapattı ve güvenlik teşkilatları meskun mahallerde kontrolü ele alarak sokağa çıkma yasağının uygulanmasını sağladı.
Şarku’l Avsat’ın gözlemlerine göre Ürdün’de sokağa çıkma yasağına büyük ölçüde uyuldu. Ürdün Kamu Güvenliği Kurumu’ndan yapılan açıklamada ülkenin çeşitli şehirlerinde kurulan devriye ve kontrol noktalarında cuma sabahı başlayan yasakları ihlal eden 590 kişiye yasal prosedürlerin uygulandığı bildirildi.
Ürdün’de cuma ve cumartesi günleri için getirilen karantina kararı, önümüzdeki 10 Kasım’da yapılması planlanan 19’uncu parlamento seçimleri için adayların kampanyalarının başlamasıyla aynı zamana denk geldi. Adaylık dönemi, 130 milletvekili için bin 717 erkek ve kadın adaydan oluşan 295 seçim listesinin kaydı ile son buldu.
Ülkedeki virüs enfeksiyonlarının sayısı keskin bir artışa tanık oluyor. Geçen hafta ülkede 8 bin 366 vaka kaydedilirken vefat sayısı 75 sayısına ulaştı. Hastalığın hızla yayıldığı bu dönemde virüsü tespit etmek için 132 bin 883 test yapıldı.
Hükümetin sokağa çıkma yasağını erken bildirmesine rağmen alışveriş merkezlerinde izdiham yaşandı. Bu nedenle güvenlik görevlileri kalabalığın olduğu bölgelerde maske ve sosyal mesafe gibi talimatlara uymayanlara ceza kesmek zorunda kaldı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24