Azerbaycan Dışişleri Bakanı Bayramov: "Ermenistan ciddi adımlar atmazsa askeri operasyonlara yeniden başlanabilir"

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Bayramov: "Ermenistan ciddi adımlar atmazsa askeri operasyonlara yeniden başlanabilir"
TT

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Bayramov: "Ermenistan ciddi adımlar atmazsa askeri operasyonlara yeniden başlanabilir"

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Bayramov: "Ermenistan ciddi adımlar atmazsa askeri operasyonlara yeniden başlanabilir"

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, “Ermenistan ciddi adımlar atmazsa askeri operasyonlara yeniden başlanabilir" dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Haciyev ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ortak basın toplantısı düzenledi. Ermenistan'ın Azerbaycan ordusuna yönelik provokasyonunun devam ettiğini vurgulayan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haciyev,“Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırısı sürüyor. Moskova'da kabul edilen açıklamanın ardından Ermenistan’ın ordumuza yönelik provokasyonu devam ediyor. Azerbaycan silahlı kuvvetleri başarılı bir operasyon gerçekleştirdi. Onlara gerekli cevabı vermeye devam ediyorlar. Azerbaycan'ın birçok toprağı işgalden kurtuldu. Ermenistan'ı barışa zorlama operasyonunun ilk bölümü bitti” dedi.

"Ateşkes barış değil"
Dün, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov'un Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in talimatı üzerine Moskova'da bir toplantıya katıldığını hatırlatan Haciyev, "Görünüşe göre Ermeni tarafı hala insani ateşkesi kullanıyor. Azerbaycan ile kimse şartlı konuşamaz. Ateşkes barış değil. Ancak yine de Ermenistan'ın ikiyüzlülüğünü görüyoruz. Halkımız Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla bu yönde çalışmaların sürdüğünü bilmelidir. Evet, ülkemiz üzerinde baskı var. Azerbaycan Cumhurbaşkanı bu baskılarla karşı karşıyadır” diye konuştu.

Ermenistan ağır darbeler aldı
İnsani ateşkes ilan etmenin önemli olduğunu belirten Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov,“Geçtiğimiz günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin inisiyatifiyle insani ateşkes sağlandı. Bu oldukça karmaşık ve spesifik bir operasyondur. Beyana göre, bu iş Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) sorumluluğundadır. Ancak Ermenistan insani ateşkese uymadı. Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin askeri başarısının ve haklı konumumuza verdiği uluslararası desteği yeni fırsatlar yarattı ve Azerbaycan’ın diplomatik çabalarını güçlendirdi. Bu, ifadenin 3. ve 4. paragraflarında yansıtılmıştır. Çalmadıkları kapı kalmadı. Müzakere sürecinde Ermeni tarafına uluslararası hukuk hakkında konuşma hakları olmadığı bilgisi verildi. Temel ilkelerin bir kısmı işgal güçlerinin topraklarımızdan kademeli olarak çekilmesini içeriyor. Ermenistan ağır darbeler aldı. Savaş alanındaki zaferlerimiz bize diplomatik alanda ek bir avantaj sağlıyor. Bu, ifadenin üçüncü ve dördüncü paragraflarında yansıtılmaktadır. Birinci şart, bu belgede insani ateşkesle birlikte, ateşkes sağlandıktan hemen sonra Ermeni tarafının çatışmanın temel ilkelerini yeniden teyit etme ve temel ilkeler konusunda sağlam görüşmeler yapma taahhüdü vermesidir. Ermeni tarafının son bir yıldır reddettiği ilkeler bunlar. Aynı zamanda, son zamanlarda yeni koşullar ortaya koydu. Bunlardan en rahatsız edici olanı, Azerbaycan'ın artık Ermenistan ile değil, kara bir örgütle sözde 'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti' ile müzakere etmesi koşuluydu. Belgede ayrıca müzakere sürecinin formatının değişmeden kaldığı da belirtildi. Bu, buradaki tarafların Azerbaycan ve Ermenistan olduğu anlamına geliyor” dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 4 Ekim'de Ermenistan yönetimine hitap ettiğini ve işgalci güçlerin bölgeden çekilmesi için bir takvim talep ettiğini unutmaması gerektiğini belirten Bayramov,“Son şart, bir takvim vermek ve bize Ermenistan güçlerinin işgal altındaki topraklardan çekilmesi için bir takvim vermektir. Sonra tabi ki ateşkesi yeniden sağlanacak. İnsani ateşkesin süresine dair bilgi yok. Belge bir bilgi belirtmiyor. Operasyon ICRC tarafından yürütülecek. ICRC bu konuda bilgi sağlayabilir" şeklinde konuştu.

Türkiye zaten masada
Türkiye’nin zaten müzakere masasında olduğu söyleyen Hikmet Haciyev,“Türkiye, AGİT Minsk Grubu üyesidir. Türkiye aynı zamanda bölgeye komşudur. Türkiye’nin Minsk Grubu ve diğer formatlar çerçevesinde bu süreçte yer alması beklenmektedir” diye konuştu.
Bakan Bayramov,“Ermenistan ciddi adımlar atmazsa askeri operasyonlara yeniden başlanabilir. Bugün saat 12.00’de ateşkes yapılacaktı ama Ermeni tarafı buna bir kez daha uymadı. Askeri operasyonlar devam ediyor” ifadelerini kullandı.



Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

TT

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.

Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”

Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”

sdfrgt
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)

Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.

Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.

Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”

Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”

Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.

Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”