LUO: Sirte ve Cufra’da ateşkese bağlılığımız sürüyor

Serrac ve İçişleri Bakanı Fethi Başağa, Polis Günü kutlamalarına katıldı. (Başkanlık Konseyi)
Serrac ve İçişleri Bakanı Fethi Başağa, Polis Günü kutlamalarına katıldı. (Başkanlık Konseyi)
TT

LUO: Sirte ve Cufra’da ateşkese bağlılığımız sürüyor

Serrac ve İçişleri Bakanı Fethi Başağa, Polis Günü kutlamalarına katıldı. (Başkanlık Konseyi)
Serrac ve İçişleri Bakanı Fethi Başağa, Polis Günü kutlamalarına katıldı. (Başkanlık Konseyi)

Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO), Sirte ve Cufra’da ateşkese olan bağlılığını bildirdi. Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ise LUO’yu ülkenin batısındaki üç şehre yeni bir askeri saldırı düzenlemeye hazırlanmakla suçladı.
UMH Savunma Bakanı Salah en-Nimruş, Hafter’in Beni Velid, Tarhuna ve Geryan şehirlerine saldırabileceğine ilişkin gelen bilgiler sonrasında kuvvetlerine ‘olası bir saldırıyı son derece dikkatli ve ihtiyatlı bir şekilde püskürtmek için her türlü önlemi alma’ emri verdi. Nimruş, 9 Ekim’de gönderdiği mektupta, UMH güçlerinin tüm liderlerine ‘tam şekilde hazırlıklı olma, başkomutanın talimatını bekleme, uygun yer ve zamanda ateş kaynaklarına cevap verme’ çağrısı yaptı.
Salah en-Nimruş, UMH güçlerinin uluslararası toplum tarafından desteklenen ateşkese bağlı olduğunu belirttiği açıklamasında “Sirte’den, Cufra’dan ve Libya’ın bir santiminden bile  vazgeçmeyeceğiz. Libya topraklarının tam kontrolünü yeniden sağlamaya devam edeceğiz” iadelerini kullandı. Mareşal Hafter’in uluslararası toplumun sponsor olduğu mevcut ateşkesi birden fazla kez ihlal etmeye çalıştığını belirten UMH yetkilisi, seferberlik sürecinin kendi tarafınca devam ettiğini ve her türlü saldırıyı bastırmaya hazır olduklarını vurguladı.
UMH tarafından yürütülen Burkan el-Gadab (Öfke Volkanı) Operasyonu Odası, Nimruş’un talimatlarını uygulamaya hazırlandıklarına ve birkaç alt askeri birimin savaş pozisyonları almaya başladığına dikkat çekti.
Batı bölgesinde UMH’ye bağlı Ortak Güvenlik Gücü Komutanı Tuğgeneral Fituri Gribel, gözetim ve keşif ekiplerinin LUO’nun şüpheli hareketlerini takip etmek amacıyla Kureyyet, eş-Şuvayrif ve Beni Velid bölgelerindeki kontrol noktalarında çalışmalarını en üst düzeyde yürüttüklerini bildirdi. Komutan, UMH güçlerinin her türlü acil durumla mücadeleye hazır olduklarına dikkat çekti.
UMH ve LUO arasındaki barış görüşmelerine sponsorluk yapan Birleşmiş Milletler (BM) Libya Misyonu ise duruma ilişkin sessizliğini korudu. Ancak LUO’dan askeri kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada söz konusu bu bilgileri yalanladı. “Söylendiği gibi kuvvetlerin olağandışı bir hareketi veya herhangi bir askeri saldırı başlatma niyetleri yok” dedi. LUO hava kuvvetlerinin farklı savaş eksenlerinde keşif ve izleme faaliyetleri gerçekleştirdiğini belirten kaynaklar, UMH güçlerinin ve onlara destek sağlayan kuvvetlerin hareketlerini takip ettiklerini vurguladılar.
LUO, Salah en-Nimruş’u güneyi kontrol etmek amacıyla mevziilerine saldırı düzenlemeye hazırlanmakla suçladı. Gerilimin Türkiye’ye yönelik son ziyarete denk geldiğine dikkat çekti. Yerel medya organları da ordudaki üst düzey bir askeri kaynaktan alıntı yaptıkları haberlerinde, Nimruş’un ‘cephelerin batıdaki şehirlere doğru kaydırıldığını’ yönündeki ilanını yalanladı. Yaşananların yalnızca rutin uygulamalar olduğunu belirten kaynak, Nimruş’un açıklamasının Batı Libya’dan Azerbaycan’a bazı Suriyeli paralı askerler çekmesinden kaynaklanan boşluğu doldurma amaçlı olduğunu savundu.
Diğer yandan UMH Başkanı geçen perşembe günü Libya Polis Günü’nün 56’ıncı yıld önümü münasebetiyle başkent Trablus’ta düzenlenen bir törende açıklamalarda bulundu. Fayiz es-Serrac, “Kazanılan zafer henüz ulaşamadığımız bir barışla tamamlandı. Bu yüzden hazırlık durumundayız. Acı tecrübe bize hiçbir olasılığı atlamadan tüm çabamızla çalışmayı öğretti” ifadelerini kullandı. Kriz durumunun bölgesel ve uluslararası boyutları ve çıkarları olduğuna işaret eden Serrac, ‘modern devletin özelliklerini vatandaşlık, hukuka saygı ve insan haklarına dayalı olarak şekillendirme konusundaki tavırlarından katkı sağlamaya’ devam edecekleri taahhüdünde bulundu.
Diğer yandan BM, Genel Sekreteri Antonio Guterres’in sözcüsü aracılığıyla Fas’ın Bouznika şehrinde Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi ve Trablus merkezli Devlet Yüksek Konseyi heyetleri arasında Libya siyasi anlaşmasına uygun olarak, liderlik pozisyonlarına atama mekanizması ve kriterlerine ilişkin uzlaşıyı memnuniyetle karşıladığını açıkladı. BM’den yapılan açıklamada tüm bu çabaların gelecek haftalarda BM himayesinde yapılması planlanan Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun önünü açacağına dair umut dile getirili.



Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
TT

Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)

Gazze'deki doktorlar, yakıt kıtlığı nedeniyle tek kuvöze birden fazla bebek yerleştirmek zorunda kalıyor.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nin direktörü Fadel Naim, X hesabından yaptığı paylaşımda, El Helou Hastanesi’nde çekilen ve aynı kuvöze birden fazla bebeğin yerleştirildiği bir fotoğrafa yer verdi.  

Naim, “Bu trajik durum, Gazze’deki acımasız savaşın ve sağlık sistemini felç eden kuşatmanın doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı. 

İsrail ablukasının prematüre bebekler için “rutin bakımı ölüm kalım mücadelesine çevirdiğini” söyleyen doktor, “Hiçbir çocuk, yaşamını bombalar ve ambargoların belirlediği bir dünyaya doğmamalı” dedi.

Gazze’nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi’nin direktörü Muhammed Ebu Silmiya da CNN’e açıklamasında, yakıt sağlanmazsa hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağını belirtti. 

Dr. Silmiya, aralarında 22’si kuvözde olan bebeklerin de bulunduğu yüzlerce hastanın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nasser Tıp Merkezi de sadece 24 saatlik yakıt kaldığını belirterek, elektriği doğum ve yoğun bakım gibi kritik bölümlere yönlendirdiklerini duyurdu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın medya kuruluşuyla paylaştığı bilgilere göre yakıtın yanı sıra jeneratörleri çalıştıracak yedek parçalar da bulunulamıyor. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze’de “eşi benzeri görülmemiş bir insani krizin” yaşandığını bildirerek, ateşkes çağrısı yaptı ve insani yardımın derhal artırılması gerektiğini söyledi.

New York Times’ın irtibata geçtiği Britanyalı cerrah Victoria Rose da Gazze’de gördüklerini şöyle anlatıyor: 

Hastaneye diz kapakları, ayakları ya da elleri kopmuş çocuklar getiriliyordu.

Gazze’de 21 gün gönüllü görev yaptığını belirten Dr. Rose, daha önce iki kez bölgede çalıştığını fakat bu sefer durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. 

Rose, 1 Temmuz’da tedavi ettiği tüm hastaların, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait erzak dağıtım bölgelerinde vurulduğunu söylediğini aktarıyor:

İnsanlar o kadar yoksulluğa düşmüş durumda ki, bir çuval pirinç ve biraz makarna için ölmeye hazırlar.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times