Birleşmiş Milletler’in (BM) sakinliği sağlama ve aylardır askıya alınan BM Hudeyde Anlaşması'nı Destekleme Misyonu’nun (UNMHA) taahhütlerine geri dönme çabaları sürerken İran destekli Husi milisler, 9 Ekim’de birçok cepheden Yemen’in batı kıyısındaki Hudeyde’ye yönelik saldırılarına hız verdi.
Meşru hükümete bağlı ortak Yemen güçleri, Husi grubun saldırılarını püskürtmeye devam edeceklerini duyururken BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths de darbeci Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Mehdi el-Meşat ile video konferans yöntemiyle bir toplantı gerçekleştirdiklerini duyurdu.
Griffiths’in ofisi tarafından Twitter üzerinden yapılan açıklamada BM Temsilcisi’nin Meşat ile uzaktan bir görüşme gerçekleştirdiği ve Hudeyde’deki çatışmayı durdurma çağrısını yinelediği kaydedildi. Açıklamada, Griffiths’in ‘Safer tankeri krizine acil bir çözüm bulma, yakıt krizi ve ortak deklarasyon yolu’ meselelerini gündeme getirdiği bildirildi.
Husilerin Hudeyde şehri çevresine ve güney kırsalına yönelik saldırganlığı sürüyor. Griffiths, daha önceki bir açıklamasında, kadın ve çocuklar da dahil çok sayıda sivilin öldüğüne dikkat çekerek, ‘son derece’ endişeli olduğunu dile getirmişti.
Askeri tırmanış, yalnızca Hudeyde’deki ateşkes anlaşmasının ihlali değil, aynı zamanda Yemen’in her yerinde ateşkese ulaşmak, insani ve ekonomik tedbirler sağlamak ve siyasi süreci yeniden başlatmak için BM tarafından desteklenen mevcut müzakerelerin ruhuyla da çelişiyor.
BM Temsilcisi, ‘tüm taraflarla çatışmaları derhal sonlandırmak, Stockholm Anlaşması’nın yükümlülüklerine saygı duymak ve Hudeyde Anlaşması’nı desteklemek için’ BM misyonunun uygulama mekanizmalarıyla etkileşim kurmaya çalıştıklarını bildirdi.
Bu çerçevede Yemen hükümeti, BM çağrılarını memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederken Yemen Dışişleri Bakanlığı’nın resmi açıklamasına göre ateşkesi baltalamayı amaçlayan saldırılardan Husi milislerin sorumlu olduğunu kaydetti.
Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Yemen hükümeti, Aralık 2018’de Stockholm Anlaşması’na ulaşıldığından bu yana yükümlülüklerine uymaya istekli. BM Genel Sekreteri’nin Mart 2020’deki ateşkes çağrısı da dahil olmak üzere tüm çağrı ve girişimlere olumlu yanıt verildi. Darbeci Husi milislerin yakın zamanda Hudeyde’deki saldırganlığı, mevcut ve önceki ateşkes ihlallerinin devam etmesi, şehrin mahallelerini insansız hava araçları fırlatmak için platform olarak kullanması, kamusal ve özel tesislerin acımasızca hedef alınması, BM misyonu tarafından yürütülen faaliyetlerin kesintiye uğratılması ve sınırlandırılması Hudeyde Anlaşması’nın yükümlülüklerinin açık bir ihlalidir.
Diğer yandan askeri medya organları, ortak kuvvetlerin 9 Ekim’de, Hudeyde’nin güneyindeki ed-Dureyhimi’de, Husi milislere bağlı grupların başlattıkları büyük çaplı silahlı saldırıları geri püskürttüğünü, Husilerin can ve mal kayıpları verdiğini açıkladı.
Askeri kaynaklar, Amalika Tugayı kuvvetlerinin ed-Durayhimi’de Husi milislerle saatlerce süren şiddetli çatışmalara girdiğini duyurdu. Kaynaklara göre çatışmalarda saha komutanları da dahil olmak üzere onlarca Husi milis öldü.
Kaynaklar, ortak kuvvetlerin, BM ateşkesini ihlal etmeleri nedeniyle Hudeyde’nin güneyindeki et-Tuhayta kasabasında bulunan yerleşim mahallelerini ağır ve orta ölçekli silahlarla hedef alan Husilerin saldırı kaynaklarını yok edildiğini aktardı. Aynı şekilde ortak kuvvetlerin, Husilerin Hudeyde’deki havaalanı bölgesine ve el-Manzar mahallesine yönelik sızma girişimlerinin de başarısızlığa uğratıldığı kaydedildi.
Kaynaklar, Husilerin Hudeyde içerisindeki havaalanı bölgesi ve el-Manzar mahallesinde yer alan temas hatlarına yaklaşmaya çalıştıklarını belirtirken Amalika Tugayları’nın medya merkezinin haberine göre söz konusu girişim güç ve kararlılıkla karşılaştı.
Amalika Tugayları Komutanı Tuğgeneral Abdurrahman Ebu Zer’a el-Mahrami, Husilerin saldırganlığıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Husi milisler, BM ateşkesini ihlal ettiler. Milisler, ağır yenilgilere ve kayıplara maruz kaldıktan ve ortak kuvvetler tarafından sert bir cevap aldıktan sonra ateşkese ve BM tarafından desteklenen barış çağrılarına geri dönülmesini istediler. Milisler, BM ateşkesini ilan edildiği andan itibaren sürekli ihlal ettiler. Daha sonra silahlı saldırılar düzenleyerek, ed-Dureyhimi de dahil olmak üzere bölgeleri ve şehirleri kontrol etmeye çalışıp tehlikeli bir gerilime yol açtılar.”
Ortak kuvvetlerin BM ateşkesine ve barış sürecine bağlı kalmaya devam ettiğini vurgulayan Mahrami sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milisler, tehlikeli ihlalleri sonrasında Stockholm Anlaşması’nın ilanından bu yana sabreden, gerginliği artırmama kararlılığını sürdüren ve halen sabırlı davranan ortak kuvvetler tarafından kararlı bir tepkiyle karşılaştı.”
Diğer yandan hükümet güçleri, Husi milisleri ‘özellikle son haftalarda milislerin Marib şehrine ilerleme planının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, iki yıl boyunca gerçekleştirdikleri binlerce ihlalle’ 2018 yılı sonlarında imzalanan Stockholm Anlaşması uyarınca ortaya koyulan uluslararası ateşkesi baltalamaya çalışmakla suçladılar.
Darbeci milisler, çok sayıda girişimle, ortak kuvvetlerin çoğunluğunu kontrol ettiği ed-Dureyhimi’nin merkezinde mahsur kalan unsurlarına uygulanan kuşatmayı kırmayı hedefliyor.
Ortak kuvvetlere bağlı medya organlarının haberine göre milisler, benzeri görülmemiş saldırılara rağmen kuşatmayı kırmayı başaramadı. Hafta boyunca yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
Diğer yandan Yemen Silahlı Kuvvetleri Medya Merkezi, altıncı askeri bölgedeki ordu kuvvetlerinin mühendislik ekiplerinin 9 Ekim’de Cevf vilayetinde kurtarılmış alanlardan Husi milisler tarafından döşenmiş 300 mayını sökmeyi başardığını duyurdu.
Merkezin saha kaynaklarından aktardığına göre halk direnişi ve meşruiyeti destekleyen Koalisyon, darbecilerin saflarında yaşanan çöküş ve verdikleri kayıplar ile eş zamanlı olarak, ardına dört gün boyunca Cevf vilayetindeki farklı savaş cephelerinde ilerlemeye devam etti.
Son iki gün boyunca hükümet güçleri, el-Hazm şehrini kurtarmak için yürüttükleri çabalar çerçevesinde Cevf vilayetindeki Sabrin dağları yakınlarında, Bir el-Marazik bölgesinde geniş alanlara konuşlandı.