Hamas Gazze'de verdiği tartışmalı idam cezaları ile gündemde

Filistin, idam cezasının kaldırılmasını öngören Uluslararası Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi protokolünü kabul etti.

Gazze'de Hamas tarafından verilen idam cezaları anayasaya aykırı. (AFP)
Gazze'de Hamas tarafından verilen idam cezaları anayasaya aykırı. (AFP)
TT

Hamas Gazze'de verdiği tartışmalı idam cezaları ile gündemde

Gazze'de Hamas tarafından verilen idam cezaları anayasaya aykırı. (AFP)
Gazze'de Hamas tarafından verilen idam cezaları anayasaya aykırı. (AFP)

İzzeddin Ebu Ayşe
Hamas, Gazze Şeridi'ni kontrolü altına almasından bu yana daha önce yaşanan bir örneğe benzer şekilde, bir zanlının yargılandığı davanın ilk duruşmasında idam cezası verdi. Garip olan ise, kararın işlenen suçtan sadece 14 gün sonra verilmiş olması.
İdam kararının kısa sürede verilmesi, Hamas kontrolündeki Gazze Şeridi yönetimine ait yargı organının, sanıkların yargılanmasını hızlandırmak isteyen aile baskısına cevaben, kısa bir yargılama süreci uyguladığı şüphesini artırdı. İnsan hakları kurumları, öfkeye neden olan bu durumu Filistin’in ve uluslararası yasaların ihlali olarak değerlendirdi.

Özet yargılama
Filistin İnsan Hakları Merkezi'nde hukuki işler alanında uzman olan Muhammed Ebu Haşim, özet yargılamalara başvurmanın savunma hakkı da dahil olmak üzere adil yargılanma hakkını tamamen ortadan kaldırdığını ve bu yükümlülüklerin Filistin ve uluslararası hukuka göre olağanüstü hal ve savaş hallerinde bile pazarlık konusu olmadığını belirtti. Haşim açıklamasında, idam cezalarının bu kadar hızlı verilmesinin Gazze'de gerçek bir dava sisteminin bulunmadığını doğruladığını ifade etti.
Ebu Haşim, Gazze Şeridi'nin bu tür hassas durumlarda kesinliğe dayalı bir hükme varma yeteneklerinden ve uzmanlığından yoksun olduğunu belirterek, ayrıca soruşturmalarda işkencenin kullanılmasının masum insanlara bu kadar ağır cezaların uygulanmasına kapı açtığını ifade etti.

Hamas, hükümlerin yasal olduğunu onayladı
Hamas’ın Gazze Şeridi'ndeki Yargı Makamı’nın Basın Sözcüsü Müsteşar İhab Arafat, Filistin'deki hukuk sisteminin cinayet faillerine idam cezası uygulanmasını yasaklamadığına ve bu cezanın 1936 yılı 74 numaralı Filistin Ceza Kanunu'nun 37. maddesinde yer alan cezalardan birinde yer aldığını vurguladı. Bu nedenle Gazze Şeridi'nde uygulanan hükümlerin ve yargının idam cezası vermesinin şu ana kadar hala yürürlükte olan Filistin Ceza Kanunu'na uygun olduğunu ifade etti. Bu hükümler, Filistin Anayasası ve 2001 yılı numaralı Filistin Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda öngörülen garantilere göre belirlendi.

İlk hüküm değil
Arafat, mahkemelerin adil yargılama uygulamasına ilişkin tüm teminatlara başvurması ve avukatı yoksa veya bir avukat atamak istemiyorsa sanığı savunmak için bir avukat sağlamasının gerekliliğini belirtti. Ardından sanığın vekilinin suçlamaları anlaşılır bir şekilde sanığa okuması ve mahkemenin, sanığın inkar veya sessiz kalma hakkına sahip olduğunu açıkça belirtmesi gerektiğini, bundan sonra sanığın itirafı ve onayı durumunda mahkeme, kararın açıklanması için yeni bir duruşma düzenlediğini kaydetti.
Aslında söz konusu idam kararı, Gazze Şeridi'nde Hamas yetkilileri tarafından verilen ilk idam cezası değil. Bu yılın başından bu yana 10’u yakın zamanda ve 5’i öncekiler olmak üzere 15 idam hükmü Yüksek Mahkeme tarafından verildi.
Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu (Filistin'deki en yüksek insan hakları kurumu) Genel Müdür Yardımcısı Cemil Serhan, "İdam cezasının büyük suçlarla başa çıkmanın etkili bir yol olmadığını ve bunun suçları önlemek veya yetkililerin güvenliği ve toplum barışını sürdürme görevini sürdürmek anlamına gelmediğine” dikkati çekti. Serhan bu nedenle yetkilileri, “Büyük suç oranlarının düşürülmesine katkıda bulunmayan bu insanlık dışı cezayı değiştirmeye” çağırdı.
Ancak Filistin yargısının danışmanı ve sözcüsü İhab Arafat, idam cezalarının verilmesi de dahil olmak üzere yasanın uygulanmasının, iç barış ve toplumsal istikrarı sağlama ve suçun yayılması konusunda caydırıcı olduğunu ifade etti.
Arafat açıklamasında, Yasama Konseyi'nin iptal edilmesi nedeniyle idam cezasının Gazze Şeridi'nde veya Batı Şeria'da halen yürürlükte olan cezalardan biri olduğunu ve yeni yasaların idam cezasını kaldırmadığını belirtti. Arafat, bu tür yasaları onaylamak ve Filistin'in İdam Cezası’nın Kaldırılması Protokolü’ne katılımını sağlamak için toplanılması gerektiğine dikkati çekti.

Hamas’ın uyguladığı 28 infaz 
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, 1994'te Filistin Yönetimi'nin kuruluşundan bu yana 198'i Gazze Şeridi'nde, 30'u Batı Şeria'da olmak üzere 229 idam cezası verildi. Gazze'de verilen kararlardan Hamas adli makamları tarafından 141 idam cezası verildi ve bunlardan  28'i infaz edildi. 2018 yılında bir haftada iki idam cezası verdi. Bu, insan hakları örgütleri tarafından idam cezasının aşırı kullanımı olarak değerlendirildi.
Gazze Şeridi'nde, Filistin Yönetimi döneminde (1994-2007) 57 idam cezası verilirken, Hamas yetkilileri (2007'den bugüne) 141 idam karar verdi. Filistin Yönetimi 11’ini infaz ederken Hamas 28’ini infaz etti.

Onaylanmayan infazlar
Filistin Anayasası'nın 109. Maddesine göre, Filistin Yönetimi Başkanı tarafından onaylanmadıkça idam cezası infaz edilmiyor. Ebu Haşim, Hamas yetkilileri tarafından Gazze'de uygulanan idam cezalarının Filistin Başbakanı Mahmud Abbas'ın onayından geçmediğine dikkat çekti.
Nitekim, 2005'ten beri Abbas, hem Gazze Şeridi'nden hem de Batı Şeria'dan  herhangi bir idam cezasını onaylamadı. Abbas idam cezalarını onaylamayı reddederken, Gazze Şeridi'ndeki bazı yetkililer, infazların onaylanmasının reddedilmesi gerekçesiyle infazların onaysız yapılması çağrısında bulundu.
Aslında, Gazze'deki idam cezalarının çoğu, Birinci Derece Mahkeme veya Gazze Askeri Yargı Otoritesi’ne bağlı Yüksek Askeri Mahkeme tarafından verildi ve Askeri Mahkeme bir temyiz mahkemesi olarak tanımlandı. (bölünme döneminde 10'dan fazla karar verdi).
Ebu Haşim, Filistin Devlet Başkanı'nın onayı olmadan idam cezalarının infaz edilmesinin kanun dışı bir cinayet sayıldığını ve bunu teşvik eden ve uygulayan herkesin cezayı hak eden ve zaman aşımına uğramayan bir suç işlediğini belirtti. Ayrıca buna sebep olan faillerin yasal olarak sorumlu tutulması gerektiğini, idam hükümlerinin onaylanmaması gerektiğini vurgulayarak, Filistin mevzuatından kaldırılmasına hazırlık olarak infazın kaldırılması gerektiğini belirtti.
Ebu Haşim, gerçek hukuki güvencelerin olmadığı durumlarda insanlık dışı cezaların uygulanmaya devam edilmesini kınadı. Gazze Şeridi'ndeki adli makamları, bu tür cezaları gerekli hukuki biçimde kaldırılıncaya kadar kullanmaktan kaçınmaya çağırdı.

Eski kanunlar
Ebu Haşim’e göre Gazze Şeridi'ndeki mahkemeler idam cezası verirken anayasaya aykırı olan 1936 Ceza Kanunu veya 1979 Devrimci Ceza Kanunu'na dayanıyor.
Bu yasalar, Filistin yönetiminin 2018 yılında, idam cezasını kaldıran ve uygulanmasını yasaklayan 1989 tarihli Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 2. protokolünü imzalamasıyla anayasaya aykırı hale geldi.
Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu Genel Müdür Yardımcısı Cemil Serhan, “Gazze Şeridi'ndeki yetkililerin Filistin’in uluslararası düzeydeki yükümlülüklerine uyması ve Başbakan Abbas'ın, seçilen yasama organı yasama yetkisini alana kadar Filistin topraklarında idam cezası hükümlerinin uygulanmasını askıya alan bir kanun hükmünde kararname çıkarması gerektiğini belirtti.
Filistin Devlet Başkanı Muhammed Abbas’ın 2007 yılında Yasama Konseyi'ni askıya alınmasının ardından yasanın kendisine verdiği yetkiler uyarınca, kanun çıkarma yetkisi kendisine verildi. Yasama Konseyi’nin askıya alınması süresince devlet başkanı tarafından çıkarılan kanunlar “kanuni karar” olarak isimlendiriliyor ve konseyin ilk oturumunda Devlet Başkanı tarafından alınan kararlar onaylanıyor veya askıya alınıyor.



Trump: Netanyahu'ya Gazze yardımı konusunda baskı yaptım

  ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One'ın merdivenlerinde (AP)
  ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One'ın merdivenlerinde (AP)
TT

Trump: Netanyahu'ya Gazze yardımı konusunda baskı yaptım

  ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One'ın merdivenlerinde (AP)
  ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One'ın merdivenlerinde (AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Bynyamin Netanyahu'ya Gazze Şeridi'ne daha fazla gıda ve ilaç sokması için baskı yaptığını söyledi.

Trump Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Netanyahu ile Gazze dosyasını görüştüm ve ondan Gazze Şeridi'ne karşı iyi davranmasını istedim.” Netanyahu'nun Gazze'ye gıda ve ilaç ulaştırma taleplerine “iyi” yanıt verdiğini belirten Trump, ayrıntılara girmedi.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) dün yaptığı açıklamada, İsrail'in 2 Mart'tan bu yana insani yardım girişini engellediği savaşın harap ettiği Gazze Şeridi'ndeki tüm gıda stoklarını tükettiğini duyurdu.

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan bir mutfaktan hayır amaçlı yemekler almak için bekliyor (AFP)Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan bir mutfaktan hayır amaçlı yemekler almak için bekliyor (AFP)

WFP tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Dünya Gıda Programı (WFP) bugün Gazze Şeridi'ndeki sıcak yemek mutfaklarına kalan son gıda stoklarını teslim etti. Bu mutfaklardaki gıdanın önümüzdeki günlerde tükenmesi bekleniyor.”

Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) geçtiğimiz günlerde, İsrail'in Gazze'ye gıda girişini engellemesinden yaklaşık iki ay sonra, Gazze'deki insani krizin Ekim 2023'ten bu yana en kötü seviyeye ulaştığı uyarısında bulundu.