İran güçleri Suriye'deki Enes b. Malik caddesini adını Humeyni caddesi yaptı

Suriye’nin doğusundaki Deyr-i Zor’da İranlı milisler (Arşiv)
Suriye’nin doğusundaki Deyr-i Zor’da İranlı milisler (Arşiv)
TT

İran güçleri Suriye'deki Enes b. Malik caddesini adını Humeyni caddesi yaptı

Suriye’nin doğusundaki Deyr-i Zor’da İranlı milisler (Arşiv)
Suriye’nin doğusundaki Deyr-i Zor’da İranlı milisler (Arşiv)

Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan Deyr-i Zor iline bağlı el-Meyadin ilçesindeki yerel kaynakların bildirdiğine göre, bölgede bulunan İranlı milisler, coğrafi konumlardan ve ulusal sembollerden ilham alınarak konmuş cadde ve sokak isimlerini, İran’ın resmi mezhebi olan Şiiliğin sembol isimleriyle değiştiriyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), konuyla ilgili yayınladığı açıklamada “Enes bin Malik” caddesi “İmam Humeyni, yine “Ordu” caddesinin ismi bölgede bulunan “el-Abbas Tugayları”na atıfta bulunarak “İmam el-Abbas” olarak değiştirildi. Yapılan değişiklikler büyük tabelalarla caddelere asıldı. Ayrıca “Ebu Gurub” caddesine de “Şehit Kasım Süleymani” adı verildi. Başka bir caddeye ise “Fatimiyyun” adı verildi. Tüm bu değişiklikler, Deyrizor’da rejim unsurlarının şeklen bulunduğu bölgelerde milislerin alan genişletme çabaları bağlamında gerçekleştiriliyor.
Bu arada SOHR, İranlı milislerin hem Suriye’nin güneyinde hem de Fırat’ın batısında mezhepçi oyunların sürdürülmesi için gizli ve açık asker toplama operasyonlarına giriştiğini belirtti.
Gözlemevi, Suriye’nin güneyindeki Dera’da bulunan İran ve Hizbullah güçlerinin, 313 Tugayına bağlı el-Arin tugaylarından yine Sayda ve Dail’deki milislerden asker toplamaya başladıklarını bildirdi. Daha sonra alınan bu milis kuvvetlerin Suveyda şehri sınırındaki Lecat bölgesinde eğitime tabi tutulduklarını açıkladı.
Lübnan Hizbullahı, İsrail işgali altındaki Suriye’nin Golan sınırına yakın bölgelerde rejimin zorunlu ve yedek hizmetle ilgili güvenlik hizmetlerine almaya çalıştığı genç erkekleri saflarına alarak Kuneytra'daki etkisini pekiştirmeye devam ediyor. Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre yaşam koşullarının kötüleşmesi ve iş imkanlarının da olmaması nedeniyle asker toplama işlemleri el-Baas Şehri ve Han Ernebe’de yoğunlaşmış durumda.



Arakçi: Zenginleştirme teknolojisi bombardımanla yok edilemez, hasarı hızlı bir şekilde onarabiliriz

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
TT

Arakçi: Zenginleştirme teknolojisi bombardımanla yok edilemez, hasarı hızlı bir şekilde onarabiliriz

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, nükleer program konusunda ABD ile görüşmelerin hızlı bir şekilde yeniden başlaması ihtimalini dışlayarak, ülkesinin Washington'un kendisine karşı yeni askeri saldırılar düzenlemeyeceğinden emin olması gerektiğini vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Washington ile Tahran arasındaki görüşmelerin bu hafta yeniden başlayabileceği yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Arakçi, “Müzakerelerin bu kadar çabuk başlayacağını sanmıyorum” dedi.

“Görüşmelere yeniden başlamaya karar verebilmemiz için öncelikle ABD'nin müzakereler sırasında bizi yeni bir askeri saldırıyla hedef almayacağından emin olmalıyız. Zamana ihtiyacımız var” diyen Arakçi, ‘diplomasi kapılarının asla kapanmayacağını’ belirtti.

Arakçi'ye Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi'nin İran'ın birkaç ay içinde uranyum zenginleştirmeye yeniden başlayabilecek teknik kapasiteye sahip olduğu yönündeki son açıklaması da soruldu. Arakçi bu soruya şu cevabı verdi: “Zenginleştirme teknolojisi bombardımanla yok edilemez. Bu alanda yeni ilerlemeler kaydetme irademiz varsa ve bu irade mevcutsa, hasarı hızla onarabilir ve kaybedilen zamanı telafi edebiliriz.”

Arakçi'nin açıklaması, yardımcısı Mecid Taht Revançi'nin BBC'ye verdiği röportajda Washington ile diplomatik görüşmelerin ancak Washington'un ülkesine yeni saldırılar düzenlememesi halinde yeniden başlayabileceğini söylemesinden bir gün sonra geldi. Pazar akşamı yayınlanan röportajda Revançi, “Washington'un bizimle konuşmak istediğini duyuyoruz. Belirli bir tarih üzerinde anlaşmış değiliz. Mekanizmalar üzerinde de anlaşmış değiliz. Şu soruya yanıt arıyoruz: Biz diyalog halindeyken bir saldırganlık eyleminin tekrarlandığını görecek miyiz?” dedi ve ABD'nin ‘henüz pozisyonunu netleştirmediğini’ kaydetti.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Revançi, Tahran'a Washington'un Dini Lider Ali Hamaney'i hedef alarak ‘İran'da rejim değişikliğine gitmek’ istemediği bilgisinin verildiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İran devlet televizyonundan aktardığına göre Hükümet Sözcüsü Fatma Muhacirani bugün yaptığı açıklamada, ABD ile müzakereler için henüz bir tarih belirlenmediğini yineledi ve bu tarihin yakın olmayacağını da açıkça ifade etti.

İsrail 13 Haziran'da, İran'ın askeri ve nükleer tesislerini hedef alan, askeri liderlere ve nükleer bilim adamlarına suikastlar içeren sürpriz bir saldırıyla savaşı başlattı ve İran'ın nükleer bomba elde etmesini engellemeye kararlı olduğunu ilan etti. Tahran ise nükleer silah edinme iddialarını reddederek sivil nükleer enerjiye sahip olma hakkını savundu.

21-22 Haziran gecesi ABD, İran'ın üç büyük nükleer tesisine saldırı düzenledi. 12 gün süren savaşın ardından ABD Başkanı Donald Trump 24 Haziran'da İran ile İsrail arasında ateşkes ilan etti. Trump daha sonra, askeri kullanım için uranyum zenginleştirmesi halinde ABD'nin İran'ı tekrar vuracağı sözünü verdi.

Revançi pazar günü yayınlanan röportajında, İran'ın enerji üretimi için uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştirme hakkını yineledi.

Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı UAEA’ya göre İran, 2015 anlaşmasında yüzde 3,67 ile sınırlandırılmış olan uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştirebilen tek nükleer olmayan güç.

Nükleer savaş başlığı yapmak için uranyumu yüzde 90 oranında zenginleştirmek gerekiyor.