Emilia Clarke, Daenerys'in "Çılgın Kraliçe"ye dönüşmesine dair konuştu

Clarke, sette erkek oyunculara ayrıcalıklı davranıldığını söylemişti (HBO)
Clarke, sette erkek oyunculara ayrıcalıklı davranıldığını söylemişti (HBO)
TT

Emilia Clarke, Daenerys'in "Çılgın Kraliçe"ye dönüşmesine dair konuştu

Clarke, sette erkek oyunculara ayrıcalıklı davranıldığını söylemişti (HBO)
Clarke, sette erkek oyunculara ayrıcalıklı davranıldığını söylemişti (HBO)

George R. R. Martin’in yarattığı Game of Thrones evreninin sevilen karakteri Daenerys Targaryen, dizinin son sezonunda “Çılgın Kraliçe” dönüşmüş ve pek çok kişiyi şaşkına uğratmıştı. 
Dizinin birçok hayranı sinirlendiren tartışmalı finaline Daenerys, Demir Tahta oturamadan Jon Snow tarafından öldürülmüştü. 
James Hibberd’ın yeni kitabı Fire Cannot Kill a Dragon: Game of Thrones and the Official Untold Story of the Epic Series’de (Ateş Ejderhayı Öldüremez: Game of Thrones ve Destansı Dizinin Anlatılmamış Resmi Hikayesi) karakteri canlandıran Emilia Clarke, Daenerys’in Çılgın Kraliçe’ye dönüşmesine dair şu ifadeleri kullandı:
Senaryoyu okuduğumda ağladım. Lanet bir savaştı. İlk düşüncem içgüdüseldi ve milisaniyeler sonra ikinci düşüncem şu oldu: 'İnsanlar bunun hakkında ne düşünecek?' Daha sonra insanların şunları düşündüğü bir noktaya geldi: 'Senin hakkında değil karakter hakkında konuşuyorlar Emilia.' Yürüyüşe çıktım ve saatlerce dönmedim çünkü 'Bunu nasıl yapacağım' diye düşündüm.
Screen Rant'in haberine göre ünlü oyuncu daha sonra şu ifadeleri ekledi:
Bunun üzerine 10 yıl çalıştıktan sonra mantıklıydı, çünkü başka nereye gidebilirdi ki? O bir Targaryen. Çocukluğunuz ve yetiştirilme tarzınız hayattaki seçimlerinizi büyük ölçüde etkiliyor. Tek hedefi Demir Taht olarak büyütüldü.
Dizinin son sezonu aceleye getirildiği gerekçesiyle pek çok kişinin eleştiri oklarına maruz kalmış ve yapımcılar David Benioff ve D. B. Weiss topa tutulmuştu. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
TT

Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)

Avrupa'nın bazı bölgelerinde Hıristiyanlığa geçildikten sonra bile at eti yenmeye devam edildiği ortaya çıktı. 

Hıristiyanlık öncesi Avrupa'da at eti tüketimi epey yaygındı. Bu alışkanlık Ortaçağ'da azalırken yazılı kaynaklar bunun başlıca nedeninin Hıristiyanlığın kabulü olduğunu öne sürüyor. Metinlere göre bu dönemde at eti yemenin "barbarlık" veya "kafirlik" olduğuna inanılıyordu.

Ancak İsveç'teki Stockholm Üniversitesi'nden László Bartosiewicz ve Macaristan'daki HUN-REN Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi'nden Erika Gál'in araştırmasına göre daha farklı bir durum sözkonusu olabilir. 

Bulguları hakemli dergi Antiquity'de yayımlanan çalışmayı yürüten arkeologlar, Macaristan'da Ortaçağ'a ait 198 çöp çukurundaki kalıntıları inceledi. Bu çukurlar Macaristan'ın yanı sıra bugünkü Avusturya, Hırvatistan, Romanya, Sırbistan ve Slovakya'da yer alıyordu. 

Araştırmacılar hayvan kemiklerinin oranına göre atların besin olarak tüketilip tüketilmediğini anlamaya çalıştı. 

Nispeten yüksek sayıda kemik bulan ekip, bölge halkının Macaristan'ın MS 1000'de Hıristiyanlığı kabul etmesinden en az 200 yıl sonra bile muhtemelen at yemeye devam ettiğini düşünüyor. Özellikle kırsal bölgelerdeki at kemikleri, çukurlardaki çiftlik hayvanı kalıntılarının üçte birini oluşturuyordu. 

Ancak çöplüklerdeki kalıntılara göre at tüketimi, 1241-42 Moğol istilasının ardından düşüşe geçti. Araştırmacılar Macaristan'da at tüketiminin, 16. yüzyıldaki Osmanlı işgaliyle birlikte pratikte sona erdiğini öne sürüyor.

Arkeologlar 13. yüzyılda başlayan düşüşün, atların sayısının azalması ve besin yerine savaşlarda kullanılmasına öncelik verilmesinden kaynaklandığını tahmin ediyor. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Atlar değerli savaş ganimetleriydi ve hayatta kalan atlar muhtemelen yiyecek dışındaki amaçlar için yüksek talep görüyordu.

Ayrıca Moğol istilasında, Macaristan halkının kayda değer bir bölümünün ölmesi sonucu bölgeye batıdan göçler teşvik edilmişti. Bu grupların at yerine domuz eti tercih etmesinin de gözlemlenen düşüşte rol oynaması muhtemel.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak at eti tüketiminin dini sebeplerden değil, hayvanların sayısının azalması ve demografik değişimlerden kaynaklandığını savunuyor. Yeni çalışmada Macaristan'daki at eti tüketimi analiz edilse de Avrupa'nın farklı bölgelerinde de din dışındaki etkenler sözkonusu olabilir.

Ekip makalede "Belgelere dayanarak at eti tüketiminin terk edilmesi, genellikle Ortaçağ Avrupası'nda Hıristiyanlığın ortaya çıkışıyla ilişkilendiriliyor" diye yazıyor: 

Öte yandan açık bir yasağın yokluğunda (Yahudilik/İslam'daki domuz eti yasağı gibi), Avrupa genelinde at etinin bırakılmasında büyük ölçüde bölgesel çeşitlilikler görülüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Popular Science, Antiquity