Rusya'ya yaptırım kararı alan AB'ye Kremlin Saray'ında sert cevap

Rusya'ya yaptırım kararı alan AB'ye Kremlin Saray'ında sert cevap
TT

Rusya'ya yaptırım kararı alan AB'ye Kremlin Saray'ında sert cevap

Rusya'ya yaptırım kararı alan AB'ye Kremlin Saray'ında sert cevap

Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’daki 6 kişiye ve 1 kuruluşa yaptırım kararı almasının ardından Kremlin Sarayı tarafından yapılan açıklamada, “Rusya’ya karşı kasıtlı ve düşmanca bir adımdır” denildi.
Rusya'da Ağustos ayında Sibirya'dan başkent Moskova'ya uçuşu sırasında rahatsızlanan ve Almanya'nın başkenti Berlin'de bir hastanede tedavi altına alınan Rus muhalif Aleksey Navalny'in zehirlendiğinin ortaya çıkması üzerine Avrupa Birliği (AB) harekete geçti. Lüksemburg'ta bir araya gelen AB Dışişleri Bakanları Rusya'ya yaptırım konusunda uzlaşıya vardı. AB Rusya'da yaptırım uygulanacak kişi ve kuruluşları belirledi. Yaptırım kararına göre, Rusya istihbarat teşkilatı Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB) Başkanı Aleksandr Bortnikov, Rusya Devlet Başkanlığı İdaresi İç Politika Yöneticisi Andrey Yarin, Devlet Başkanlığı İdaresi Başkan Yardımcısı Sergey Kiriyenko, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Sibirya Federal Bölgesi Tam Yetkili Temsilcisi Sergey Menyaylo, Savunma Bakan Yardımcıları Pavel Popov ve Aleksey Krivoruçko yaptırım listesine alınırken, Rusya Devlet Organik Kimya ve Teknoloji Araştırmaları Enstitüsü'ne seyahat yasağı ve varlıklarının dondurulmasına karar verildi.

Kremlin'de AB'ye sert cevap
AB'nin Rusya'ya yaptırım konusunda kişi ve kuruluşların belirlenmesinin ardından Kremlin Sarayı'ndan konu ile ilgili açıklama geldi. Kremlin Sözcüsü Dimitry Peskov yaptığı açıklamada, “Moskova durumu yakından inceleyecek ve çıkarlarına göre hareket edecek” ifadelerini kullandı.
AB'nin kararının kasıtlı olduğunu savunan Peskov, “Üzgünüz, bu Rusya'ya karşı kasıtlı ve düşmanca bir adımdır. Bu karar AB ile Rusya ilişkilerine ciddi zarar verir. Bu konunun üzücü tarafı kararda hiçbir mantığın gözetilmemesidir” dedi.
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov geçtiğimiz günlerde AB'nin yaptırım kararı alması durumunda AB ile tüm ilişkileri koparabileceklerini söylemişti.



Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
TT

Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)

Fransız bir diplomatik kaynak dün, İran'da bisikletle turistik gezi yapan bir Fransız gencin 16 Haziran'dan beri ailesiyle iletişime geçmediğini ve bu durumun “endişe verici” olduğunu söyledi.

Sosyal medyada yayınlanan bir kayıp ihbarıyla ilgili soruya yanıt veren kaynak, “Bu kayıp endişe verici. Aileyle bu konuda temas halindeyiz” dedi. Dışişleri Bakanlığı'nın Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri konusunda tavsiyede bulunduğunu, çünkü Tahran'ın "Batılıları rehin tutma konusunda kasıtlı bir politika" izlediğini belirtti.

Instagram'da yayınlanan bildiride, 18 yaşındaki Linart Monterlos'un Alman vatandaşı da olduğu belirtildi.

Kaynak, Fransız gencin İran'da İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla son zamanlarda gözaltına alınan Avrupalılar arasında olup olmadığını açıklamadı.

Diplomatik kaynak, İran'ın “Fransız vatandaşlarını geçiş sırasında hedef aldığını, casuslukla suçlayarak korkunç koşullarda gözaltında tuttuğunu, bazılarının uluslararası hukukta işkence olarak tanımlanan muameleye maruz kaldığını” vurguladı.

Kaynak, “Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri tavsiye ediliyor” ve “İran'da bulunanların, tutuklanma ve keyfi gözaltı tehlikesi nedeniyle İran topraklarını derhal terk etmeleri tavsiye ediliyor” dedi.

Paris perşembe günü, üç yıldır tutuklu bulunan ve idam cezasıyla karşı karşıya olan Fransız vatandaşlarının serbest bırakılmaması halinde, İran'a uluslararası yaptırımları yeniden uygulayacağı tehdidinde bulundu.

İranlı yetkililer, Mayıs 2022'de bir turistik gezi sırasında Cecile Koller ve Jacques Barry'i gözaltına aldı ve onları “Mossad için casusluk yapmak”, “rejimi devirmek için komplo kurmak” ve “ülkeyi yozlaştırmak” ile suçladı. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bu üç suçun cezası idamdır. İran'ın resmi basın organlarında bu konuyla ilgili herhangi bir haber yer almadı.

Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron perşembe günü yaptığı açıklamada, İran'ın Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bu konuyu görüşeceğini ve karşı önlemler almayı da göz ardı etmediğini belirtti.

Macron, gazetecilere verdiği demeçte, bunun “Fransa'ya yönelik bir provokasyon, saldırganlık” ve “Fransa için kabul edilemez” olduğunu ifade etti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, perşembe günü Paris'te gazetecilere yaptığı açıklamada, "Derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bu bizim en büyük önceliğimizdir" dedi.

AFP’nin haberine atıfta bulunarak, bakan, "Eğer bu suçlamalarla karşı karşıya oldukları doğrulanırsa, bu suçlamaları haksız ve temelsiz olarak değerlendiriyoruz." dedi.

İran Devrim Muhafızları, son birkaç yılda çoğu casuslukla ilgili suçlamalarla onlarca yabancı uyruklu ve çifte vatandaşı gözaltına aldı.

İnsan hakları grupları ve Batılı ülkeler, Tahran'ı yabancı tutukluları pazarlık kozu olarak kullanmakla suçluyor, İran ise bu suçlamayı reddediyor.

Fransa, son aylarda İran'a yönelik söylemini sertleştirdi; özellikle de İran'ın nükleer programı, Rusya'ya verdiği destek ve Avrupa vatandaşlarını gözaltına alması konusunda.